Makale

Diyanet Aylık Dergi İkinci Yılına Girerken

BAŞYAZI

Prof. Dr. Mustafa Said YAZICIOĞLU

DİYANET AYLIK DERGİ İKİNCİ YILINA GİRERKEN

Koskoca bir yıl ne çabuk geçiverdi, bildiğini, gibi geçer, yıl, Diyanet Gazetesi’ne yeni bir şekil ve muhteva vererek, daha geniş ve değişik okuyucu kitlesine ulaşmayı hedeflemiştik. Yapılan çeşitli anket ve araştırmalar sonucu, elinizdeki "Diyanet Aylık Dergi" ortaya çıktı.
Doğrusu vermeyi tasarladığımız muhteva ve biçimde, bu yayının her ay nasıl çıkarılacağı konusu bizi düşündürüyordu. İkiyle bir dergi profesyonel ve geniş bir kadro ile ancak yaratılabilirdi. Mevcut durum itibarı ile bu yayına, çok az sayıda amatör arkadaşımızla başlamak durumunda idik.
İşte ikinci yıla girilirken 13- sayı ile siz değerli okuyucularımızın karşısındayız. Demek ki iyi niyet, ihlas ve samimiyet ile yola çıkınca, Cenabı Hakk’ın yardımı ile, mahcup olmadan belli bir seviye tutturulabildi. Elinizdeki sayıdan itibaren birinci hamura geçince, kalitede de belli bir düzelme sağlanmış oldu.
Bir yıl boyunca, Diyanet’in gaye ve hedefine yönelik aktüalite büyük ölçüde yakalanmıştır. Düşünce ve İnanç Hürriyeti, Türk Dünyası ile ilgili gelişme ve değişimler, Diyanet’in dünü, bugünü ve geleceğine yönelik inceleme ve araştırmalar, ilgi ile takip edilen belli başlı konular arasında olmuştur.
Neticede "Diyanet Aylık Dergi", Diyanet İşleri Başkanlığının yayın faaliyetlerinde önemli bir yer edinmiştir. Hatta çeşitli yayınlanınız içinde en etkilisi olmuştur denilebilir. Çünkü her ay değişik konular ile kamuoyu önüne çıkmaktadır. "Diyanet’in bir özelliği de, cami dışındaki kit-lelere de ulaşabilmeyi hedef almış olmasıdır.
Çeşitli vesilelerle ifade etmeye çalışıyorum: Diyanet İşleri Başkanlığı, cami ile sınırlı klâsik hizmet anlayışını aşmak, toplumun her kesimine mesajını ulaştırmak zorundadır. Yoksa hizmette eksiklik ve aksaklık söz konusu olacaktır, işte bu noktada "Diyanet Aylık Dergi"nin önemli bir fonksiyonu vardır.
Dünyada dengeler yeniden kurulmaktadır. Ülkemizi çevreleyen komşu ülkelerde, olağanüstü olaylar cereyan etmekte, akıl almaz hızla değişmeler yaşanmaktadır. Sovyet Dünyası içindeki Müslüman Türk Cumhuriyetleri, hızla bağımsızlık arayışı içine girmişlerdir. Türkiye’den beklentileri ve ümitleri sonsuzdur. Oluşmakta olan bu yenidünyada, üzerimize düşen dinî, vicdanî ve tarihî vecibeleri yerine getirmek en öncelikli işlerimizdendir.
Türkiye bunu nasıl gerçekleştirecektir?
Ülkemizin önüne açılan büyük imkânların değerlendirilebilmesi için, kendi içimizde dirlik ve düzenliğimizin oluşması en önemli unsurdur.
Türkiye, her konuda ne kadar güçlü olursa, kendisinden beklenenleri o ölçüde yerine getirebilecektir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, hangi mezhep ve meşrepten olursa olsun, bütün Müslümanlara hizmet götürmekle yükümlü bir kuruluştur.
Şunu açıklıkla ifade etmek gerekir ki, ülkemizde dinî kaynaklı bir mezhep problemi yoktur. Toplumumuzun bütün fertlerini kucaklayan ve bütünleştiren en önemli unsur Yüce Dinimizdir. Dinin siyasî veya ideolojik mülâhazalarla değerlendirilmesinin, İslâmiyetin bütünleştirici esprisi ile bağdaşmayacağı açıktır. İslâmiyet bir bütündür; bütün mezhep ve görüşler, bu bütünlük içinde ve aynı hedefe yönelik yorumlardır.
Şu husus dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. Ülkemiz hassas olduğu kadar stratejik bir coğrafya üzerindedir. Etrafımız bir ateş çemberi gibidir. Bu hassas ortamda, mevcut hassasiyetlere yenilerini ilâve etmenin ülkemizin hayrına olmayacağı açıktır. "Diyanet Aylık Dergi" bu sayı ile yayın hayatının ikinci yılına başlamaktadır. Dergiyi çıkaran, her kademede ve az sayıdaki kadroya yürekten teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Daha nice yıllara, nice başarılara ulaşmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.