Makale

İmanımızı Bağrımıza Bastık Kimseye vermedik..

-ORTAASYA-KAZAKİSTAN-KUZEYKAFKASYA-MAVERAÜNNEHİR.

TARİHÎ ÖZ YURTLARINIZ.. ŞİMDİ ARTIK PRANGALAR BİR-BİR ÇÖZÜLÜYOR...

İmanımızı bağrımıza bastık, kimseye vermedik.”

70 YILLIK HASRET SONA ERDİ

KUZEY KAFKASYA MÜSLÜMANLARI BAŞMÜFTÜSÜ MAHMUT GİKİYEV,
DAĞISTAN, ÇEÇENİSTAN, BALKARYA,
KARAÇAYLAR, ASETİYA CUMHURİYETLERİ DİNİ İDARESİ; SOVYET-TÜRK İLLERİNİN YENİ DURUMU VE TÜRKİYE’DEN BEKLEDİKLERİ KONULARINDA SORULARIMIZI CEVAPLANDIRDI.

Efendi Hazretleri, şu andaki göreviniz ve hizmet alanınızla iigili olarak, okuyucularımıza bilgi verir misinizi
Kuzey Kafkasya’ya bağlı Dağıstan, Çeçenistan, Balkarya, Kara-çaylar ve Asetiya otonom Cumhuriyetlerinin bağlı bulunduğu "Dini ldare"nin başında "Başmüftülük" emanetini; görevini yürütüyorum.
Bu Cumhuriyetlerin de size bağlı dinî idareleri var demek?
Var tabiî. Her bir cumhuriyette, o cumhuriyetin mescitlerini, dinî hizmederini idare eden müftüler var. Dağıstan’da Bahaüddin İSAOĞLU, Çeçenistan’da Şehid GAZİBEYOĞLU, Balkarya’da Şerefeddin ÇOÇOĞLU, Karaçaylarda İsmail BERDİOĞLU, Asetiya’da Adem ademoğlu müftülük yaparlar. Hepsi bizim evlâtlarımız.. Buhara’da, Taşkent’te okudular, kendi cumhuriyetlerinin dinî hizmetlerini tedvir ederler..
Sovyetler Birliği’nde din adamı; din görevlisi yetiştiren okullar var mı?

Tarihî Buhara ve Özbekistan Başkenti Taşkent’te iki mektebimiz var.. Buhara’da bulunan Mir Arab Medresesinde 80, Taşkent’te bulunan Âlî Medresede 40-50 talebe mevcut
Bunlar kâfi geliyor mu? Sovyetlerde kaç dinî idare var? Bu iki okul bütün bu dini idarelerin din adamı ihtiyacını karşılıyor mu?
Eyi sual tevcih ettiniz. Kâfi gelmiyor. Sovyetlerde 4 ayn dinî idare var.
1- Ortaasya ve Kazakistan Müslümanları Dinî İdaresi... Merkezi Taşkent...Buraya 5 ayrı cumhuriyet bağlı. Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkme1-nistan. En büyük dinî idare bu... Müslüman-Türklerin nefer olarak en kesif bulunduğu cumhuriyetler de buralar...
2- Sibirya ve Avrupa Kısmı Müslümanları Dinî İdaresi... Merkezi Ufa. Rusya, Tataristan, Başkırdistan bu dinî idareye bağlı.
3- Şimalî Kafkasya Müslümanları Dinî İdaresi. İşte bu, bizim hizmetinde olduğumuz idare. Merkezimiz Dağıstan Başkenti Mohaçkale...5 otonom cumhuriyet bize bağlı...
4- Mâveray-ı Kafkas Müslümanları Dinî İdaresi... Bu dinî idare, Sovyet Azerbaycanını kapsıyor. Gürcistan ve Ermenistan’da yaşayan müslümanlar da buraya bağlı.
Bütün bu idarelere bağlı 10 milyonlarca Müslüman-Türk ve yüzlerce cami ve mescitler var. Çok camiye, hafız ve İmama ihtiyacımız var... Elimizdeki imkânlar kâfi gelmiyor.
Efendi Hazretleri, herkesin merak ettiği bir soru var. Son yumuşamaya kadar Sovyetler Birliği bir demirden perdenin arkasında idi. Sadece müslümanlara ve müslümanlığa değil, bütün dinlere ve mensuplarına baskılar vardı. Dine izin yoktu. Sualim şu: Bu ağır baskı alanda nasıl yaşadınız! Müslümanlığınızı, Türklüğünüzü nasıl idame ettirdiniz?
Bu da yahşi sual...Çok sıkıntılar çektik. 72 yıl, ağır baskı gördük Küllü şeyin fî yedillah.. Her şey Allah’ın elinde.. İmanımızı bağrımıza bastık Kimseye vermedik Bildiklerimizi yekdiğerimi-ze talim ettik Koca (ihtiyar) larımız, uşak (çocuk) larımızı okuttu, kıldırdı.. Bakın şimdi yahşi olduk Camilerimizi yapıyoruz. Depo-oda-büro yaptıktan mescitlerimizin hemmesini geri verdiler. Şimdi daha çok hizmete, din neferine ihtiyaç var. Sizden de çok hafızlar istiyoruz. Şu Kocatepe Hafızları Kadir TEMEL ve İsmail COŞAR, Ufa’da bir kıraat ettiler. İnsanlarımız kendilerini cennette hissettiler. 70 yıl hiç duymamışlar. Hasret kalmışlar..
istikbali nasıl görüyorsunuz? Sovyetlerde İslamiyet canlanacak mı?
El hakku ya’lû, velâ yu’lâ aleyh.. Hak her zaman âlîdir, yücedir. 70 yıllık, ağır baskı altında bile öyle yüce kaldı. Gaybı Allah bilir ama. inşallah eyi olacak.. Sovyet halklarının hemmesi, müslüman olmayanları da özüne yöneldi. Bizim uşaklarda da çok büyük talep var.. Bizden cami istiyorlar, mektep istiyorlar, okumak istiyorlar. Türkiye’ye çok nefer talebe göndereceğiz. Bizim babalarımız, hepisi İstanbul’da okudu, uşaklarımızı da buraya size göndereceğiz; ta ki, halkımızın taleplerine cevap verebilelim. Bir. de eyi işbirliği yapalım, Yedüllafıi meal cemâa.. Allah’ın nusrat eli cemaatla beraber.. Cemaat olursak, istikbalde daha yahşi oluruz, ümidimiz var ki eyi olacağız..
Cemaat dediniz de, aklıma geldi; Şu Mesket Türklerinin, Özbek Türkleri tarafından toplu kıtali. Bizi çok üzdü.
Onu sormayın.. Onun içinde başka plânlar vardı. Müslüman kanı müslümana haram. Özbeklerin de, Mesketlerin de bir suçu yok, Başka adamlar Özbek kılığına girmişler, sun’î sakal takmışlar, bize bühtan etmişler.. Bunu ben Özbek idarecisinden öğrendim.
Ya şu Ermeni mes’elesil. Ermenistan size yakın., sizi taciz ediyorlar mı?
Ermenistan bize yakın değil. Onlar Azerilerle takışmalı. Karabağ mes’elesinden.. kavga yanlış. Onların içinde de barışı isteyen eyi adamlar mevcut. Kanı kan ile yumamalı, kanı su ile yumalı ki. temizlik olsun.. İki halkın da faydası eyi geçinmekten geçer. İnşallah akıl hakim olacak
Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz! Bizden neler bekliyorsunuz!
Türkiye bizim özümüz, melcei-miz.. Türkiye şerefimiz.. Sizi düşünürüz de, kendimizi arkalı, sahipli sayarız. Türkiye güzel terakki etmiş, kültürü zengin. Cumhurbaşkanına Kazakistan’a, Azerbaycan’a geldi. Bize çok ikram oldu. Eyilik oldu. Dışa karşı sahipliyiz dedik Sahipsiz olmadığımızı anladık.
Neler bekliyorsunuz, demiştim.
Alâka bekliyoruz. Durgun su kirlenir. Akan su temiz olur. Bu gidiş gelişler devam etsin.. Cami istiyoruz. Hafız-hoca istiyoruz. Talebe okutmak istiyoruz. 70 yıl çok geriledik, artık durmayalım, yeşerelim istiyoruz.
Şu heybetli görünüşünüz, celâdetiniz, bize Dağıstan Fatihi şeyh Şamil’i hatırlatıyor dersem, ne cevap eylersiniz!
Şeyh Şamil bizim özümüzde, gönlümüzde.. 0. bütün Dağıstan-da bir mertlik yiğitlik sembolü olarak yaşıyor. Mohaçkale’ye bir suretini dikecekler. Bana sordular: Elinde KILIÇ mı olsun, KUR’AN mı olsun dediler.. Ben hocayım, KUR’AN olsun dedim.
Ruhsatmız olursa, bir teklif te ben yapabilir miyim!
Sözlerinin başımın üstünde yeri var..
Bir elinde KlLIÇ diğerinde KUR’AN olsun desem, muvafık mıdır!
(Uzun bir gülme..) Hem de çok muvafıktır. Bu teklifi senden için ben götüreceğim. O’nda Kur’an da vardı, kiliç ta vardı. He ikisi de olsun, doğrusu olsun. Şeyh Şamilin torunlarına bizden selâm götürün..
Siz de bizden Türk halkına. Türk karındaşlara.. Şu zaman-ı â-hirde bir toparlanmamız olsun. Bakınız bizim dışımızdakiler hepisi top gibi, gülle gibi, tutkun, güçlü. Biz isek 7 iklime dağılmışız. Herbirimiz ayrı telden çalarız. Bizim dinimiz, bize kuvvetli olun der.. Demez mi? Ecdat ta eyi idi, uhuvveti kuvvetli idi.. Biz neye bu kadar dağıldık?. Bunları derim Türk karındaşlarıma.. Siz de deyin.
*****
“Şu zaman-ı âhirde bir toparlanmamız olsun... Bakınız, bizim dışımızdakiler hepisi top gibi, gülle gibi tutkun, güçlü...
Biz isek, yedi iklime dağılmışız. Hepimiz ayrı telden çalarız...”

******
"Şeyh Şamil
bizim gözümüzde, gönlümüzde.. 0, bütün Dağıstan’da bir mertlik, yiğitlik sembolü olarak yaşıyor."

******

“İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanırsınız...”