Makale

Teknolojinin bir harikası ŞU TELEVİZYON!

Teknolojinin bir harikası ŞU TELEVİZYON!
Abdulbaki İŞCAN

Bazıları uzaktan kumandalı. Yerinizden kalkmadan I p 1 dokunuyorsunuz minicik düğmesine, açılıyor. Bazıları da var, yanına kadar sokuluyorsunuz, basıyorsunuz düğmesine ve kendinizi kaptırıyorsunuz bir garip aleme. Bu alem size, İnancınıza yabancı.
Pürdikkat koyuluyorsunuz seyretmeye. Derken, her zamanki duygular başlıyor sizi rahatsız etmeye. Her zamanki düşünceler ve her zaman olmasa da bazan tepki sonucu oluşan hazin son! Düşünün. Düğmesine basıyorsunuz, kapatıyorsunuz. Bir anda oda sessizliğe gömülüyor, suratlar asılıyor ve hafitten mırıldanmalar başlıyor.
Biz bunu hep yapıyoruz.
Kapatmayı değil de mırıldanmayı!

Bir bakıyorsunuz, bir haber ya da başka bir program. İçkinin, kumarın, fuhuşun sonuçlarından bahsediyor. Kötülüklerini anlatıyor. Hemen akabinde başka bir program. Yerli veya yabancı. Zararlı diye bahsettiği konuları öyle işlemiş ki, hepsi normal, hepsi hoş. Hepsi ideal insan tipinin ve çağın toplumunun yapması gereken şeyler
Bir bakıyorsunuz, sizin medeniyetinizden olmayan, sizin kültürünüzü taşımayan, sizinle bağdaşmayan, kısacası sizinle hiçbir ortak özelliği olmayan bir ailenin veya bir cemiyetin yaşayış tarzını konu alan bir film çıkıyor karşınıza.
Onun kocası, bunun karısıyla, şunun babası, ötekinin kızıyla...
İnsan söylerken utanıyor. Düşünürken içi kararıyor, canı sıkılıyor. Ya seyrederken! Büyüğünüz varsa yüzünüz kızarıyor, küçüğünüz varsa yanınızda, yüzünüz kızarmasa da, gözleriniz kapanıyor, başınız önünüze eğiliyor. Ya ikisi birden varsa! 0 zaman yerin dibine giriyorsunuz. Soluğu odanın dışında alıyorsunuz. Sonra mırıldanmaya başlıyorsunuz.
Peki neden kapatmıyorsunuz?
Yabancı dizilerden, yabancı filmlerden gına geliyor. Ve yerli bir şey yok mu diye feryad ediyorsunuz, sitemlerde bulunuyorsunuz. Yerli yapımlardan medet umuyorsunuz. Yine hayal kırıklığı, yine üzüntü ve yine mırıldanma...
Benim tarihim yok mu? Hiç mi milli kahramanım yok? Ecdadımın kazandığı, okuyunca göğsümüzü gere gere iftihar ettiğimiz zaferlere ne oldu?
Benim aile düzenim yok mu? Bu kuruma hiç mi değer verilmiyor? İnsana hiç mi saygı yok? Benim inancımın, dinimin hiç mi değeri yok? Anlamak zor. Hem de çok zor.
Bilinen gerçekler, söylenen gerçekler ve gözardı edilen gerçekler. Yüzde doksan küsürü Müslüman bir ülke...
Çok şey istemiyoruz. Sayın yetkililer. Şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla sizlerden fazla bir şey de beklemiyoruz.
Sadece Müslüman Türk Milletine biraz saygı. Geçmişine ve geleceğine biraz saygı.
Batının fuhuş kokan eğlence programları ile ne verilmek isteniyor? Anlayamıyoruz.
Hristiyan aleminin, maksatlı çevrilmiş filmlerinin yayını ile Müslüman Türk’e ne anlatılmak isteniyor, kavrayamıyoruz? Hiç bir ahlâkî dayanağı olmayan, yerli yapım diye karşımıza çıkarılan, tamamen taklitten öteye geçmeyen uydurma senaryolarla nereye varılmak isteniyor? Bilemiyoruz.
Ve bekliyoruz. Halimizi anlamanızı. Derdimize ortak olmanızı.
Çok şey mi istiyoruz sanki...