Makale

AĞUSTOS ZAFERLERİMİZ KAHRAMANLIK GÜNLERİMİZ

AĞUSTOS ZAFERLERİMİZ
KAHRAMANLIK GÜNLERİMİZ


Ömer Çam
M.Ü. İlahiyat Fak. Emekli Öğr. Gör.

Ağustos ayı gelirken kahraman millet olmanın şerefini, onurunu yâdetmek, o günlerin hatırasını; heyecanını tekrar yaşamak hakkımız ve görevimizdir. Tarihler devirdik ve devirdiğimiz tarihlerin üstünde genç ve parlak tarihler yaptık!
"Üç kıtanın üstünde esen fırtına bizdik;
Üç kıt’ada Türk ismini tarihlere çizdik."(1)
Türk-lslâm ruhunun kazandırdığı yiğitlik duygusu ile ehl-i küfrün nice saldırısına ve zulmüne karşı çıktık. Birlik, bütünlük azmiyle Ulah’ını, Sırp’ını, Rum’unu kaç kere dize getirdik, sindirdik...
Tarihte kazandığımız zaferlerin tekerrür ettiği Ağustos ayı, iki büyük zaferin hatırasıyla, zamanın sonsuz akışında yeralmıştır. İslâm ruhunun, İslâm heyecanının şan ve şerefi, ne büyük hikmettir ki, bu ayda iki kere şahlanmıştır. ™
Birinci zafer; 26 Ağustos 1071
Cuma günü, Alparslan’ın kazandığı zaferdir ki, Anadolu’da Türk-lslâm tarihini başlatmıştır. O gün Alparslan, beyaz bir elbise giymiş ve "Ölürsem kefenim budur!" diyerek atını doğrudan düşman ordularının üzerine sürmüş, Rus askerleriyle de desteklenen Bizans ordugâhı zaptedilmiş ve küffar ordularının komutanı Romenos Diege-nos esir alınmıştır.
Ünlü şairimiz Yahya Kemal, Alparslan’ın ruhuna ithaf ettiği şiirinde bu zaferin heyecanını kültür tarihimize şöyle aksettirmiştir:

"iklim-i Rûm’u tuttu cihangir savleti
Tarih o işde gördü nedir şîr savleti

Titretti arş ü ferşi Malazgird. önündeki
Cûş ü hurûş-i rahş ile şemşîr savleti

On yılda vardı sâhil-i Kostantıniyye’ye
Yer yer vatan diyarını teshir savleti

Ey şanlı cedd-i ekberimiz âb-ı tigınin
Bi-haddimiş güneş gibi tenvir savleti

Tasvir eder mi böyle şehinşâhı ey Kemâl
Şimşekten olsa şi’rde ta’bir savleti." (2)

Ağustos ayındaki ikinci büyük zafer, 30 Ağustos 1922’de kazanılmış, her taşı bir mabedi iman olan yurdumuz, ehl-i salibin istilâsından kurtarılmıştır. Türk-lslâm orduları, müstevlileri vatanımızın harim-i ismetinden söküp atmış ve yıldırım hızıyla takip etmiştir. 30 Ağustos’da Mustafa Kemal’in, "Ordular! ilk Hedefiniz Akdenizdir... ileri!" nidâlariyle, fecr-i hücum içinde gürleyen ses, müslüman milletimizin sesiydi. Bu yiğit ses, arş-ı âlâya yükselmiş, huzur-ı ilâhiyeye vâsıl olmuştur. 30 Ağustosa tekaddüm eden günlerde yüce Allah’a şöyle yalvarıyoduk:
"Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi
Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın
Gaalib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın." (3)

Duamız kabul olmuş, can derdine düşen ve "eynel-mefer"(4) çığlıklarıyla dağılıp kaçan Yunan ordularının, bakıyyetü’s-suyufu İzmir’de denize dökülerek, Müslüman milletimizin savaş yeteneğini, vatan sevgisini ve şanlı tarihini bütün dünya bir kere daha tanımış ve öğrenmiştir.
26 Ağustos’un, 30 Ağustos’un; ehl-i küfre karşı duran bütün savaşların meçhul ve mübarek şehitleri! Kabe eşiği gibi öperim yattığınız yerlerin topraklarını, geceden gündüze ve gündüzden geceye ve sonsuza kadar...

"Dur yolcu!.. Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver: Bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir!
Bu ıssız, gölgesiz yolun solunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
istiklâl uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele
Son vatan parçası geçerken ele
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki: Haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir!... (5)

Ülkemize ve savunduğumuz topraklara, bir saldırı olursa; kimden, nereden ve hangi yönden gelirse gelsin, 26 Ağustos ve 30 Ağustos mutlaka tekerrür edecektir:

"Ecdadımızın heybeti, mâruf-ı cihandır;
Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır..." (6)

1 - Yusuf Zıya Ortaç
2- Yahya Kemal, Eski Şiinn Ruzgânyia, İstanbul 1962, s. 45-46
3- A. g. e., s. 140
4- Kaçacak Yer Neresi?
5- Necmettin Halil Onan
6- Namık Kemal