Makale

Gazi Hünkarın Duası...

Gazi
Hünkâr’ın Duası...

KOSOVA Meydan Muharebesi’ne hazırlanıkjığı gece. Fırtına ortalığı birbirine katmış. Yükselen tozlar, karanlığın üstüne öylesine çökmüş ki, göz gözü görmüyor, insanla at seçilmiyor. Bu yüzden asker rahatsız.
Murâd-ı Hüdavendigâr ordusunun başında. O da rahat değil aynı sebeple. Gecenin karanlığında elini göklere, gönlünü Yaradan’a yöneltip dua etmekten gayri yapacak bir şey görmüyor. Tarih kitaplarının satırlarında, Rumeli Türklerinin sadırlarında ve hafızalarında yer alan bilgilere göre Gazi Hünkâr şunları söylüyor:
"İlâhî, Seyy’ıdı, Mevlâyî! Bunca kene hazretinde duamı kabul edip beni mahrum etmedin. Yine benim duamı kabul eyle. Bir yağmur verip, bu karanlığı ve tozu defedip âlemi nûranî kıl ki, kâfir askerini açıkça görüp yüzyüze cenk edelim.
Yâ İlâhîl Mülk ve kul senindir. Sen kime istersen verirsin. Ben dahi bir nâçiz, âciz kulunum. Benim fikrimi ve sırlarımı sen bilirsin. Mülk ve mal benim maksudum değildir. Hemen hâlis ve muhlis, senin rızanı isterim. Yârab, beni bu Müslümanlara kurban eyle. Tek bu mü’minleri küffar elinde mağlup ve helak eyleme. Ya ilâhî, bunca insanın katline beni sebep eyleme! Bunları mansur ve muzaffer eyle! İslam askerleri için mhumu teslime razıyım. Tek bu mü’minlerin ölümünü bana gösterme. Evvel beni gazi kıldın, âhir şehadet rûzî kıl."
Tarihin yazdığına göre, duadan sonra gökleri bulutlar kaplayıp, bol yağmur yağar. Duman da İslam askeri üzerinden kalkıp küffar üzerine çöker.
Savaşı bir hamlede kazanan Murâd-ı Hüdavendigâr, istediği şehidlik rütbesine de erişir. Onun şeh’ıd düştüğü yere Türkler "meşhed" adını verirler ve o yerleri aziz bilirler.
Çok sevdiği ve uğruna ölmek istediği insanlara, yüzyıllar boyu üzerinde huzur ve şerefle yaşayacağı bir vatan hediye eden Gazi Hünkârın duası, Balkanlarda yaşayan Türklerin hafızalarından hiç silinmedi. M.S.D.