Makale

KURBAN BAYRAMI

KURBAN BAYRAMI

İsmail COŞAR

Ankara Maltepe Câmii İmam-Hatibi

Allah’a binlerce hamd-ü senalar olsun ki, sıhhat ve âfiyetle bir bayram gününe daha erişmiş bulunuyoruz. Büyük ma’nevî hazlar içerisinde bu mü­barek bayram gününe yetişmemiz, bîzler için büyük, hem de çok büyük bir nî’mettîr. Bu ni’mete erişen biz mü’mînlerin üzerine bu vesile ile üç şey vacip olmuştur.

Bunlardan birincisi; arefe günü sabahından başlayarak, bayramın dör­düncü günü ikindi namazına kadar, farz namazlarından sonra yirmi üç va­kitte getireceğimiz Teşrîk Tekbirleri; İkincisi, biraz önce edâ etmiş oldu­ğumuz bayram namazı; üçüncüsü de, kurban kesmektir. Son iki vecîbeyi hutbemizin başında okumuş olduğumuz Sûre-i Celilenin ikinci âyetinde Cenâb-ı Hak, bizlere şöyle bildiriyor; (…)

"O halde Rabbın için namaz kıl, kurban kes..."

Kurban bayramı münâsebetiyle yerine getirdiğimiz bu üç ibâdetin ikisi bedenen yapmış olduğumuz ibadet; birisi de, mâlen yapmış olduğumuz ibâdettir, ister zengin olsun ister fakir, herkes, arefe günü sabahından başlayarak yirmi üç vakitte Teşrik Tekbirlerini getireceği gibi, bayram nama­zını da kılar.[1] Fakat kurban kesmeye gelince; bu mâlî bir ibâdettir. Bu ve­cîbeyi dînin târif ettiği ölçüler dâhilinde zengin sayılanlar yerine getirir­ler. Dînimiz, fakir ve yoksulları kurban kesmekten muaf tutarken, zengin oldukları halde kurban kesmeyenler hakkında acı haberler vermiştir. Mese­lâ bu hususta Yüce Peygamberimiz Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

"Hâli vakti yerinde olduğu halde kurban kesmeyenler bizim meclisi­mize gelmesin."

Üzerine kurban kesmek vâcip olan muhterem Müslüman! Kurban kes­mekten sakın kaçınma. Üzerine vâcip olan kurbanını mutlaka kes. Hiçbir şey seni Allah için kurban kesmekten alıkoymasın. Allah için oğlu İsmail’i kurban kesmekten çekinmeyen Hazret-i İbrahim’i düşün. Keseceğin kur­banın sıhhatli olmasına dikkat et. Ehli olmayan kişilere kestirme kurbanını. Kurbanın kesilirken başında bulun. Zîrâ Resûlullah (S.A.S.) ın Hazret-i Âişe Validemize; "Yâ Âişe! Kurbanın kesilirken kurbanının başında bulun. Kur­banının kanı toprağa döküldüğü an, senden senin günahların da dökülür” buyurduğunu hatırla. Kestiğin kurbanın etini üçe ayır. Bir parçasını akraba ve dostlarına, bir kısmını fakir-fukarâya, bir kısmını, da evine bırak. Deri ve bağırsaklarını fakirlere, talebelere, dinî ölçüler içerisinde faâliyet göste­ren cemiyetlere ver. Kurban derileri şuraya verilir, diye bir te’sir altında kalma. Kesmiş olduğun kurbanın her şeyi mîzânına konacağından, kurba­nın sakatâtını sakın dışarıda bırakma. Kurban kesmek için daha önceden açmış olduğun çukura göm.

Aziz mü’minler! Gerek bedenî ve gerekse mâlî olarak yerine getirilen İbâdetlerimizde nâ-mütenâhî hikmetler mevcut olduğu gibi, bu hafta İçe­risinde yerine getirmiş olduğumuz bu üç vecîbenin de maddî ve ma’nevî faydaları vardır. Meselâ; yirmi üç vakitte ve şu mübârek bayram sabahın­da, milyonlarca Müslümanın hep bir ağızdan, (…) diyerek, kalblerine yerleştirmiş oldukları imanlarını hep bir ağızdan dille­riyle ikrar, kalbleriyle tasdîk ediyorlar. Bu ilâhî Tekbir sesleri iman sahih­lerini harbde zafere ulaştıran kuvvet, sulh zamanlarında da, gerçek mü’minleri birbirine kenetlenmiş (yekpâre ve müstahkem) bir binâ gibi birbirle­rine kenetleyen kudrettir.

İnanan kişilerin, şu mübârek bayramın seherinde câmileri doldurma­larının, makam-mevkî, zengin-fakir gözetmeden aynı safta namaz kılmala­rının, hep birden ellerini açıp, boyunlarını büküp Yaradan’ımızdan mağfiret dilemelerinin, aralarındaki hoşnutsuzlukların giderilmesine vesile ola­cak bayram ziyaretlerinin te’min ettiği faydayı, acabâ hangi insan İnkâr edebilir?

Azîz ve muhterem Müslümanlar! Gözlerimizi yaşartan şu mü’minler topluluğu, dînimize ve ma’nevî değerlerimize bağlılığımızı, Allâh’a ve Peygamberimiz’e olan sarsılmaz îmânımızı bizzat göstermektedir, İşte böylece, mübarek bayram gününün ma’nâsı tahakkuk etmiş bulunmaktadır. Bunun için, neslimize bayramlarımızın ma’nâ ve önemini iyi öğretelim. Bu mukad­des günlerde onlara iyi örnek olalım. Kalblerimizi birleştiren, hoşnutsuzluk­ları gideren günlerin bayramlar olduğunu, onların saf ve temiz kalblerine yerleştirelim. Büyük bayram, İslâm âlemine ve azîz milletimize mübârek olsun.



[1] Bayram namazı, Cum’a namazının şartlarına sâhib olanlara vâciptir.