Makale

EKREM OZSOY / Çanakkale Valisi

RÖPORTAJ

EKREM OZSOY / Çanakkale Valisi

"Mega projeler yönünden Çanakkale bir şantiye durumundadır şu anda. Manevi olarak muazzam bir yeri var, maddi olarak da hızla kalkmıyor."
• Sayın Valim! Şehitler yurdu Çanakkale’nin genel durumu ve genel yapısı hakkında bilgi alabilir miyim?
Çanakkale dünya ve Türk tarihinde çok önemli yeri olan bir ilimizdir. Çanakkale destanı dünyaya mâlolmuş bir destandır. Düşmanın en modern silahları ve donanması tüfekle ve eski toplarla durdurulmuştur. Bu, ancak inanç ve iman gücüyle olabilecek bir hadisedir.
Bir diğer önemli husus da bu savaş, Kurtuluş Savaşı’na temel teşkil etmiştir. Buradan boğazları geçemeyen gemiler Rusya’ya yardım götürememişler ve yardımsız kalan Rusya’da ihtilal olmuş. İhtilal olunca Rus’lar savaştan çekilmişler ve böylece de doğu cephesi kapanmıştır.
Üçüncü bir husus, Kurtuluş Sava-şı’nı ve diğer savaşları kazanan Atatürk burada dengeleri oturtmuş ve lider olarak doğuşu burada olmuştur. Yani Mustafa Kemal’den Atatürk olması, buradadır.
Bunların yanında Çanakkale Savaşı birçok ulusa özgürlük ateşi olmuştur. Nasıl biz Hacc’a gidiyoruz; Anzak’lar da aynen böyle anzak Koyu’na geliyorlar. 4-5 bin kişi, Çanakkale’ye çıkarma zamanı olan Sabah Ezanı saatinde âyin yapıyorlar. Çanakkale’de her milletten, her evden bir şehit var. Atamızın 1934’teki sözüne de sebep olmuştur.
Çanakkale’ye gelen Anzak ve başka ailelere demiştir ki: "Sizin evlatlarınız artık bizim evlatlarımızla kucak kucağa yatmaktadırlar. Onlar da artık bu topraklarda oldukları için bizim evlatlanmız sayılırlar." Bu, onun "Yurtta Sulh, cihanda Sulh" sözünün teyididir.
• Her evden bir şehit çıkmıştır dediniz. Bunu biraz daha açar mısınız?
Ülkemizin her İlinden insan vardır Çanakkale’de. O yıllarda herkes bir biriyle akraba. Her sülaleden şehit var. Yarım metre kareye bir şehit düşmektedir. Orası milli park ilan edilerek "Uluslararası Barış Parkı" haline getirildi. Çanakkale’nin önemi her gün daha da artıyor. Biz de her sene daha değişik kutlamalar yapıyoruz. Mesela bu sene 14 martta buradan başlayarak atletlerimiz tarafından bayrak, toprak gibi kutsal emanetler ilk defa bu sene Cumhurbaşkanımıza ulaştırıldı. Tanıtım amacıyla kitaplar, broşürler bastırıp yurtiçi ve yurtdışındaki kuruluş ve şahıslara gönderiyoruz.
Bunun yanında Çanakkale bir şantiye durumundadır şu anda. Din eğitiminde, milli eğitimde, sağlıkta, sulamada, elektrikte şantiye durumundadır. Mega proje dediğimiz organize sanayii, liman, termik santral, doğalgaz ve buna benzer yatırımlar hızla devam etmektedir. 2000 yılı Çanakkale’nin yılı olacaktır. Manevi olarak Çanakkale’nin muazzam bir yeri var. Maddi olarak da hızla kalkmıyor.
Ben size bir olay anlatayım.-Seyit Onbaşı 270 kg. civarında ağırlığı olan top mermisini kaldırıp o mermiyle İngiliz gemisini batırınca, komutanı onu iki tayın, yani iki öğün yemekle ödüllendiriyor. O, bir öğünü yiyor, ikinciyi istemeyip arkadaşlarına bırakıyor. Savaş bitmiş, Atatürk Cumhurbaşkanı olmuş, Çanakkale’yi ziyaret ediyor ve Seyit Onbaşı’yı görmek istiyor, buluyorlar. Atatürk kendisine iltifat ediyor ve: "Benden bir isteğin var mı Seyit Onbaşı?" diye soruyor. "Paşamı Senden iki şey isterim" diyor Seyit Onbaşı. "Bir keskin balta, bir de sırt ipi." Oranın %70’i orman olduğu için odun kömürü yakarlarmış. Odun kesmek için balta, sırtıyla taşımak için de ip istiyor. Atatürk’ün gözleri doluyor. Şu gözü tokluğuna bakın siz!... İşte Seyit Onbaşı öyle bir insanmış.
• Çanakkale Türk Milleti’nin kurtuluş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş beşiği oldu. Her karış toprağı şehit kanı. Çanakkaleliler farkında mı bunun?
Evet, farkındadırlar. Çok yardımcı oluyorlar bizlere. Çanakkale’nin bir durumu var. Çanakkale’n bir şehir olarak savaşa katılmış, bir de insan olarak savaşa katılmış. Mesela adam Afyon’dan gelmiş, savaşa katılmış, şehit vermiş. Ve bunlar kadını-kızı-çocuğu hem savaşı kabul etmişler, hem de şehit vermişler. Bugün de bunu daima yaşıyorlar. Milli duyguları had safhadadır. Avrupa’ya yakın, modern bir şehirdir ama Milliyetçilik duygusu hakimdir. Mesela ilk defa başlattığımız bayrak ve toprak yarışında gençler ayağa kalktılar "hepimiz katılacağız" diye. İmkanları kıt olmalarına rağmen ben 24 aydır buradayım, Devletimize karşı hiçbir terslik görmedim. Halkla bütünleştiğiniz zaman yalnız kalmıyorsunuz.
• Bazı görevlilerle ve halktan bazı kişilerle temaslarımız oldu, hakikaten sizi çok seviyor Çanakkaleliler. Bu birlikteliğinizden doğrusu kıvanç duydum.
Halkın her türlü hizmetine koşuyorum. Mesela halk cami yapıyor, ben de onlara maddi-manevi katkıda bulunuyorum. Öbür tarafta eğitime, sağlığa bakıyoruz. Her hizmete bakış açımız aynı. Taraflı değiliz.
• Bunların yanında mega projeleriniz var mı?
Baraj, doğalgaz, organize sanayii, termik santral, liman gibi mega projelerimiz devam ediyor. En önemlisi liman. Çünkü İzmir-İstanbul ve Bursa üçgeninde olan burasını yok sayamayız. İki tane Ada’mız var. Bunlar tamamlandığında 2000 yılı Çanakkale’nin olacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın da büyük desteklerini görüyoruz.
• Anarşi, terör gibi olaylar oluyor mu?
Yok, olmuyor. Çanakkale’nin belirgin bir özelliği: Çok sakin ve asayişinin çok düzgün olmasıdır.
• Din hizmetleri yeterli mi?
Bu konuda da iyi hizmet veriliyor. Yeni Müftümüz deneyimli ve azimli. Fakat bu konudaki en büyük sıkıntı, din adamlarımızın lojmanları yok maalesef. Onu da Müftü beyle konuştuk, çalışmalara başlandı. Valilik olarak biz, maddi-manevi desteği veriyoruz ve vereceğiz.
• Diyanetten bu konuda bir talebiniz var mı?
Bu konularda yok. Fakat malumlarınız, savaşların olduğu yerde 10 ağustosta, 8-10 bin kişinin katılımıyla 1001 hatim ve mevlitler okunarak Anafarta-lar Zaferi kutlanıyor. Çok da muhteşem oluyor gerçekten. Bu seneki kutlamalara sizin vasıtanızla daha şimdiden Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Mehmet Nuri Yılmaz Beyi de davet ediyoruz.