Makale

İslam'da çocuk Terbiyesi ve Önemi

İslam’da Çocuk Terbiyesi ve Önemi

Himmet METİN
Kiraz Müftüsü

Cenab-ı Hakk’ın biz kullarına vermiş olduğu en güzel nimetlerinden biri de evlat nimetidir.
Küçük bir topluluk olan ailelerin ve büyük bir cemiyet olan milletlerin geleceğinin en güçlü teminatı ve en büyük istikbal ümidi çocuklardır. Bunun içindir ki ailelerin en kudsî, en hayatî vazifeleri, sahip oldukları çocuklarını fizikî ve ruhî bakımdan güçlü birer insan olarak yetiştirmektir.
Çocukların terbiyeleriyle ilk ilgilenecek olan ve birinci derecede bundan sorumlu olan anne ve babalardır.
Terbiye ve ahlâk alimlerince kabul ve teslim edilen hususlardan biri de, çocuk anasından doğunca, mutlaka “tevhit inancı", Allah’a iman, temiz ve suçsuzluk öz ve mayasıyla doğar. Bu durumu Sevgili Peygamberimiz, hadis-i şeriflerinde şöyle açıklarlar:
“Her çocuk, İslam fıtratı üzerine, yani Müslüman olarak, Allah’a iman ve dini duygu mayası üzerine doğar. Sonra çocuğun ana-babası, Yahudi ise çocuğu Yahudi, Hristiyan ise çocuğu Hristiyan, Mecusi ise çocuğu da Mecusi (ateşperest) olur”
İmam-ı Gazali de şöyle diyor: “Çocuk, ana-babası yanında bir emanettir. Tertemiz kalbi nefis bir cevherdir. Hayra yöneltilip alıştırılırsa hayır üzere gelişir ve hem dünyada, hem ahirette mutlu olur. Çocuk şerre alıştırılır, onu adet edinir ve hayvanlar gibi ihmal edilirse, azıp sapıtır ve yok olup gider. Çocuğun korunması, iyi edep ve terbiye verilmesiyle, güzel ahlâk örnekleri işlenmekle gerçekleşir.”
Çocuk için anne ve baba, canlı bir kitap, canlı bir örnektir. Öyleyse anne ve babalar çocuklarına iyi örnek olmak zorundadırlar. Anne ve babalar, çocuklarının terbiyesi hususunda nefislerinden fedakârlık yapmak zorundadırlar. Çocuklarının temiz, yürekli, dürüst, imanlı olmalarını istiyorlarsa onların yanında, konuşmalarında, her hâl ve hareketlerinde dikkatli olmalıdırlar.
Çocuklara bir şey anlamaz gözüyle bakmamalıdır. Onların duydukları ve gördükleri hafızalarında yer eder, hayatlarının sonuna kadar unutmazlar. Bütün bunlardan dolayıdır ki anne ve babalar çocuklarının yanında ciddî olmalıdırlar. Yılışık, hafif hareketlerde bulunmak, her dakika sevmek, her dakika azarlamak, sık sık yerli yersiz dövmek uygun bir davranış değildir. Çocukla sanki akranmış gibi hareket etmelidir. Onun, Allah tarafından bizlere lütfedilen pek kıymetli bir emanet olduğu asla unutulmamalıdır. Çocuklarımızın terbiyesi ve güzel ahlâkından sorumluyuz. Bakınız Allah Resûlü ne buyuruyor:
"Hepiniz koruyucu birer çobansınız ve hepiniz korumakla yükümlü bulunduğunuz şeylerden sorumlusunuz”
Çocuk, aile bahçesinin cıvıldayan bir kuşudur.
Çocuk, gözlerin nuru, kalblerin sürürüdür. Çocuk, bugün küçük
tür, fakat yarın büyüyecek, cemiyette bir vazife alacaktır. Bu itibarla herkes çocuğunu küçükten itibaren bilgili, ahlâklı ve dindar olarak yetiştirmelidir. Sevgili Peygamberimiz Hadis-i Şeriflerinde bu hususla ilgili olarak şöyle buyuruyorlar:
“Hiç bir baba oğluna güzel edepten daha üstün bir hediye veremez.”c3>
“Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun. Onların edeplerini güzelleştirin.” (4>
Çocuk, doğduğu zaman maddî gıdasına, biraz büyüyünce de manevî gıdasına çok dikkat edilmelidir. Maddî gıdasının en İyisi anne sütü, manevi gıdası ise dinî öğütler, dinî bilgilerdir.
Çocuğun hafızası kullanılmamış bir teyb kasedi gibidir. Gördüklerini ve işittiklerini hemen alır. Bunun için ona daima iyi örnek olunmalıdır. Anne ve babalar, çocukların edep ve terbiyesi ile ilgilenen herkes, çocuklara kendilerinin yapmadığı bir şeyi tavsiye etmemelidir. Zaten Cenab-ı Hak da:
“Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza ve azaba sebep olur” buyuruyor.(5)
Çocukların eğitiminde ayırım yapılmaz. Erkek olsun, kız olsun herbirlyle yakından ilgilenilmelidir. Edep ve terbiyelerinin Allah ve Rasulünün istediği gibi olmasına gayret sarfedilmelidir. Ancak kız çocuklarının edebli olması herhalde daha da önemlidir. Zira onlar geleceğin neslini yetiştirecek anneler ola- çoklardır. Bundan dolayı onların iyi yetişmeleri da- ha önemli olsa gerektir.
Bundan dolayıdır ki Sevgili Peygamberimiz kız çocuklarının edep ve terbiyesi ile ilgili olarak şöyle buyuruyor:
“Bir kimse üç kız çocuğunu yetiştirip terbiye eder de (zamanı gelince) onları evlendirirse, onlara iyilik, ihsan ve ikramda bulunursa, o kimseye cennet vardır.(6).
Çocuklarımıza güzel öğüt ve tavsiyelerde bulunmalıyız. Bu noktada Hz. Lokman (a.s.)’ın oğluna yaptığı nasihatları burada zikredelim. Kur’an-ı Kerim’de Lokman (a.s.)’ın oğluna yaptığı nasihatleri şöyle anlatılır:
“Ey oğulcağızım. Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış. Sana (bunları yaparken) isabet edecek her şeye sabret. Çünkü bunlar kesin olarak farz kılınan şeylerdir, insanlardan yüzünü çevirme. Yeryüzünde şımarık yürüme. Zira Allah her kibir taslayam, kendini öğünüp beğeneni (veya beğenip öğüneni) sevmez.”<7)
Anne ve babalar Lokman (a.s.)’ın Kur’an’da sunulan bu nasihat örneklerinden ders almalıdırlar.
Rağıb el-lsfehanî anlatıyor:
Abbasi halifelerinden Mansur, Emevilerden zindana attırdığı kişilere bir adam göndererek onlardan şu hususu öğrenmelerini istiyor.
“Zindanda bulunduğunuz süre içinde size en ağır gelen şey nedir?” işte bu soru onlara sorulunca şu güzel cevabı vermişlerdir:
“Çocuklarımızı terbiye edip yetiştirmede kaybettiğimiz fırsatlardır.”
Meşhur bir atasözümüz vardır; “Ağaç yaş iken eğilir”. Ne kadar da anlamlıdır bu söz. Bu sözü teyit eden bir Hadis-i Şerif vardır. Şöyle buyuruyor Allah Rasulü:
“Çocuklarınız yedi yaşına girince onlara namaz ile emredin. On yaşına girince namaz kılmadıkları takdirde bu yüzden hafifçe dövünüz. Ve artık yataklarını ayırınız.”(8)
Şu husus hiç unutulmamalıdır ki, çocuğun davranışları ve ahlâki eğitiminde arkadaşın çok büyük tesiri vardır. Anne-babalar çocuğun arkadaş seçiminde yardımcı olmalıdırlar. Hırsız bir kimseyle düşüp kalkan, günün birinde hırsız olur. Sarhoşla gezen sarhoş, kumarbazla gezen kumarbaz olur. Çünkü, “Üzüm üzüme baka baka kararır” derler. Bir Fransız atasözü de şöyledir: “Arkadaşlarını söyle, senin nasıl bir kimse olduğunu söyleyeyim”. Bundan dolayı anne ve babalar, çocuklarının iyi arkadaşlarla, güzel ahlâklı kimselerle konuşmalarına ve arkadaşlık etmelerine yardımcı olmalıdırlar. Bu önemli bir iştir.
Geleceğimizin teminatı sevgili yavrularımızı şefkatle, yumuşaklıkla, nezaket kuralları içinde terbiye etmek, Resulüllah (s.a.s.) Efendimizin yolu ve metodudur. O’nun bu konudaki muamelesinden ve yumuşak davranışlarından bir örnek verelim:
-Ashab-ı Kiram’dan Ebu Üma- me (r.a.) anlatıyor:
Genç bir delikanlı Resulüllah (s.a.s.) efendimize gelerek dedi ki: “Ey Allah’ın Rasulü! Zina hususunda bana izin verir misin”? Bunun üzerine oradaki ashab seslerini yükselttiler. Peygamber Efendimiz o gence, “bana yaklaş” dedi. O da yaklaşıp Hz. Peygamber’in önüne kadar geldi. Aralarında şu sorulu-cevaplı konuşma geçti:
-Hz. Peygamber:” böyle bir şeyi annen için istermisin”?
-Hayır, Allah beni size feda etsin, istemem.
“-Kızın için ister misin”?
“-Hayır, istemem.”
“-O halde insanlar da böyle bir şeyi kendi kızları için istemezler. Ya kız kardeşin için ister misin?”
“-Hayır, Allah beni size feda etsin, istemem.”
“-İnsanlar da böyle kendi kız kardeşleri için bunu istemezler.”
Sonra Rasulüllah (s.a.s.) efendimiz, ona teyzesi, halası ve diğer yakınları için aynı soruları sordu ve o da her defasında “Hayır, Allah beni size feda kılsın, istemem "diye cevap verdi.
Bunun üzerine Rasulüllah Efendimiz elini onun göğsü üzerine koydu ve şöyle dua etti: “Allahım, bunun kalbini temizle, arındır, günahlarını bağışla, namus ve iffetini koru.” Genç adam ayağa kalktığında, kafa ve kalbinde zinadan daha kötü bir şey yoktu.(9)
Bir imtihan sebebi olan yavrularımızın ahlâkî terbiyeleriyle ilgilenelim. Onların dindar, hayırlı, vatanını, milletini seven, büyüklerine karşı saygılı, vicdanlı ve merhametli birer insan olarak yetişmeleri için her türlü fedakârlık yapılmalıdır. Çünkü geleceğimizi çocuklarımıza emanet edeceğiz.


1) Sahih-i Buhari Muht. Tec. Sa. Tere. C:4, s.529.
2) Riyâzü’s-Salihîn, C:1, s.337.
3) et-Tac, C:5, s.8,
4) et-Tergib ve ’t-Terhib, C:3, s.72.
5) es-Saff Suresi, A:23.
6) Ramuzü’l-Ehadis, s.430, Ha. No: 5.
7) Lokman Suresi, A: 17.
8) Riyâzü’s-Salihîn Tere. C: 1, s.338.
9) lmam-ı Ahmet’den Islâm’da Aile Eğitimi.Yazan: Dr.Abdullah Nasuh UL- VAN Çev: Celal Yıldırım, C: 1, s.345