Makale

KÜTÜPHANE HİZMETLERİ VE DİYANET

KÜTÜPHANE HİZMETLERİ VE
DİYANET

Zakir KÖSEOĞLU

Ülkemizde maalesef eğitim, bilim, kültür, teknoloji vb. birçok alanda düzenli politika takip edilmemektedir. Belirlenen politikalar sağlam olmayan zeminlerde uygulanmaya çalışılmaktadır. Tarihte sosyo-ekonomik ve teknik açıdan bizden geride olan bazı ülkeler bugün bizim ülkemizin içinde bulunduğu durumun çok ilerisindedirler. Bunun sebepleri incelendiğinde bir çok konuda ülke çıkarlarının ön planda tutulması, yine bir çok konuda düzenli politikaların olması ve kararlı bir şekilde uygulanmasının yattığı görülmektedir. Hangi siyasî iktidar gelirse gelsin; hiçbir zaman izlenen politikadan taviz verilmemiş, buna bağlı olarak da izlenen bu politikalarda süreklilik sağlanarak başarı yakalanmış ve sürdürülebilmiştir.
Ülkemizde kütüphaneler üzerine çok çeşitli tezler ileri sürülmüş ve sürülmeye devam edilmektedir. Bu tezlerden kütüphane, bilgi merkezinin kurumların içinde yer alması il ve ilçelerde bulunması güzel bir düşünce olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bununla beraber konuyla ilgili olarak izlenen politikaları göz önüne aldığımızda samimi ve duyarlı yaklaşımın olmadığı dikkatleri çekmektedir. Bugün kütüphaneler için ayrılan mekanların uygunsuzluğu söz konusudur. Bu olumsuz durumu çoğu kamu kuruluşları için de söyleyebiliriz. İlçelerde ise durum daha farklı bir görünüm arz etmektedir. Kütüphaneler genelde ilçelerin ücra köşesinde bulunmakta, uygun olmayan sağlık şartlarında, donanımdan yoksun ve yetersiz personel ile hizmet verme çabası içerisindedirler.
Bilginin elde edilmesini emreden ilk emri ‘Oku’ olan bir dinin mensupları olmamıza rağmen, okumayı önemsemeyen, bilgi elde etmek gibi bir tasası olmayan bir toplumu nasıl düşünebiliriz?
Bu durumdan hareketle Diyanet İşleri Başkanlığı 20.05.1999 tarih ve 322 sayılı genelgesi ile il ve ilçe müftülüklerinde kütüphane oluşturulabilecek mekanların Başkanlığa bildirilmesini istemiştir. Başkanlığın esas olarak çağdaş bilgi toplumunda okuma alışkanlığının kazandırılması, enformasyon, bilgi ve kültürün yayılmasında kütüphanelerin işlevinin gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulaması, geleceğe bakış açısının ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir.
Bilgiyi elde etmenin odak noktasında kütüphaneler, bilgi merkezleri bulunmaktadır. Okuma alışkanlığı kazandırabilme araçlarından birisi de belki de en önemlisi kütüphanelerdir. Bilginin elde edilmesi, sağlanması, okuyucuya sunuş haline getirilmesi ve de gelecek kuşaklara aktarılması düşüncesi kütüphane kavramının önemini daha da artırmaktadır. Çeşitli Basın- Yayın organlarında ‘21. yüzyılda Bilgi ve Bilgi Teknolojilerinin (Bilgi Merkezleri Kütüphaneler) en önemli 10 konu içerisinde önlerde yer aldığı’ bildirilmektedir.
Türk kütüphaneciliği ve kütüphanecilik mesleği adına sürekli olarak bir çok kurum ve kuruluşların kütüphane oluşturma düşüncesinde olmaları, ülkemiz insanını bilgi toplumu seviyesine getirmek istemeleri, halka okuma alışkanlığı kazandırmayı gaye olarak seçmeleri, kütüphaneleri halkın hizmetine sunmaları güzel olsa gerek. Yerel yönetimlerin 1050 sayılı Belediyeler kanunu ile kütüphane açabilme yetkilerine sahip olmasını buna misal olarak verebiliriz. Belediye yöneticilerinin seçilmiş olmları, belediyelerin özel bütçelerinin bulunması ve aynı zamanda konunun önemini kavrayan yöneticilerin bu özelliklerini olumlu olarak kullanabilmeleri iyi sonuçlar vermektedir.
Bununla beraber belediyelerin ilgili kanunun desteklediği, bütçelerinin de elverdiği imkânları kullanarak bu tür hizmet birimleri oluşturabilmeleri mümkündür. Böylece yerel yönetimler ile halk arasında iyi bir diyalogun zemini hazırlanmış olur.
Bu açıdan bakıldığında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın il ve ilçe müftülüklerinde uygun olan yerlerde kütüphane oluşturmak istemesi, kütüphanenin işlevleri açısının yanında kendi amaçlarının da gerçekleştirilmesine yardımcı olacaktır. Desteklenmesi halinde il ve ilçe müftülüklerinin olumlu bakışı, özveri ile çaba sarfetmelerinin birçok yönden olumlu sonuçlar doğuracağı muhakkaktır. Konuyla ilgili meslek adamlarının Başkanlığın böyle bir atılımını desteklememeleri mümkün değildir... Yasasında, mevzuatında olmamasına rağmen gönüllü olarak ülke genelinde bu hizmet birimlerini oluşturma gayreti içerisinde olması çok sevindirici bir gelişmedir.
Bugün ülkemizde 1268 il ve ilçe Halk Kütüphanesi bulunmaktadır. Yine bir çok il ve ilçede kurum ve kuruluşların kütüphaneleri vardır. Bunların çoğu içinde yer aldığı kurumu desteklemek amacıyla kurulmuşlardır. Kuramların amaçlarını destekleyerek, işlevlerini yerine getirmeye çalış m aktadırlar. Yine bunların çoğu Araştırma - Konu Kütüphanesi olmasına karşın Halk kütüphanesi hizmeti de vermektedir. Başkanlığımız Kütüphanesi buna nadide bir örnektir.
Bu açıdan oluşturulabilecek kütüphanelerin mevcut durumu (personel, kaynak, donanım, mevzuat vb.) bir çok yönden ilgililerle görüşülerek kurum ve kuruluşların yöneticileriyle kütüphanecilik mesleğine yönelik sivil toplum örgütleriyle, ülkemizde kütüphanecilik eğitimi veren bölümlerin ve buradaki öğretim görevlilerinin görüşlerinin alınması her zaman için olumlu sonuçlar doğuracaktır.