Makale

İSLÂM İNANÇLARI VE FELSEFESİ

YENİ BİR KİTAP:

“İSLÂM İNANÇLARI VE FELSEFESİ”

Mehmet ORUÇ

Dünyamızın ufkunda yükselen güneşten, her şerre faydalandığı gi­bi Allah’ın Hayy isminden de her zerre faydalanmaktadır. Bu isme maz­hariyetledir ki, madenler sür’at, mizaç ve itidallerini muhafaza etmede, nebatlar gıdalanıp gelişmede, hayvanlar his ve harekete sahip olmada­dır.

İnsanların iki nevi’ hayatı vardır:

1 — Hissî hayat,

2 — Hakikî (manevî) hayat.

Hissî hayatı yalnız yeme, içme ve cinsî münasebetten ibarettir. İn­san bu hayatı ile sair mahlûkattan farksızdır. Allah, insana sair mahlûkatta olmayan bir takım İnsanî vasıflar vermiş; ona bu evsafı geliş­tirme istidadını da lütfetmiştir, işte dinin gayesi bu istidatların gelişti­rilmesi, insanlar’ın kemâlât-ı insaniyeye ulaştırılması, gerçek saadete, lâyık ve lâyık oldukları bu saadete nâil kılınmasıdır. Bu sebepledir ki, Mü’minin en değerli varlığı îmânıdır.

İman, öyle bir mânevî varlıktır ki, hayat onunla bir mânâ kazanır, insanın dünyaya gelmesine ana ve babası, Cennete ermesine îmânı sebep olur.

En bahtlı kişi nefsinin istediği şekilde yaşıyan değil, îmânının ge­rektirdiği şekilde yaşıyan değil midir?

İşte Peygamber, insanları bu mutluluğa çağırır. Onun, gerçek ha­yat ve mutluluk dolu bu çağrısını, asrının insanlarına duyurmak için çır­pman; yüzü, gönlü kadar nurlu kişiler İslâm âlimleridir... Onların tam bir ihlâs ve vukufla irfan âlemine kattıkları her eser; Peygamber’in bir kitapla gelişi, bir kitabla seslenişi değil midir?

İşte muhterem ve değerli kardeşimiz Dr. Ali Arslan Aydın, “İslâm inançları ve Felsefesi” adlı, burcu burcu îmân ve irfan kokan eserleriy­le, ilim ve irfan âlemine katılabilmek bahtiyarlığına ermiştir.

Dr. Ali Arslan Aydın’ın bu eseri, hiç şüphe yok ki, büyük bir boş­luğu doldurmada, mü’minlerin gönüllerinde ihtişamla yükselen îman bi­nasını düzenlemekte, ona edille-i Şer’iyye’den temeller örmededir.

Bu eserin sunduğu îman gıdası, ruhların mânevî hastalıklarının şi­fasıdır. Dalgalan, sahile iştiyak ve heyecanla koşmayan bir deryanın varlığı nasıl düşünülmezse, böyle ciddî eserlere iştiyak ve heyecanla koş­mayacak îman deryası kesilmiş bir gönülün varlığı da düşünülemez.

Dr. Ali Arslan Aydın’ı 16, belki 17 seneden beri tanırım. İmanı, ihlâsı, ilmî kudretiyle Arslan Aydın gerçekten bu konuyu işleyebilecek ve bu va’dîde muvaffak olabilecek bir değerdir. Nitekim eserinin yayınlan­mış olan 1. cildi bu gerçeği bütün safiyeti ve ihtişâmiyle ortaya koymuştur. Kendisini yürekten tebrik eder, eserinin 2, cildini de sabırsızlık­la beklediğimizi bildirir, Allah’dan muvaffakiyetler dilerim.