MÜŞAVERE KURULU KABAKLARI
T. C.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Müşavere Kurulu: 132
Konu: Halil Öztoprak’ın sözleri Hk.
Yüksek Başkanlıkça, 16/2/1965 gün ve 5506 sayı ile Kurulumuza havale buyurulan Çorum Müftülüğünün 8/2/1965 tarih ve 23 sayılı yazısı incelendi:
Bu evrakın müzakeresinde üyelerden Sadeddin Evrin, A. Hamdi Kasaboğlu, Dr. Lütfi Doğan ve Mehmet Oruç hazır bulunmuşlardır:
Halil Öztoprak’ın köy köy dolaşarak, Başkanlığımıza kabul ettirdiğini söylediği bir takım sapık fikirlerle İslâmiyet aleyhindeki propagandaların önlemek amacıyla Dergimizde çıkan yazısının fotokopisinin çıkarılıp veya tekrar bastırılıp köylere dağıtılması uygun görülmüştür.
Keyfiyetin bu şekilde Yüksek Başkanlığa ardına karar verildi. 23/2/1965
UYGUNDUR
Başkan
Tevfik GEKÇEKER
SERBEST KÖŞE:
[Halil Öztoprak’ın 3. cilt, 2-3 sayısında çıkan makalesi]
S E S L E N İ Ş ([1])
Halil Öztoprak
Aziz ve saygı değer sünnî ve alevî kardeşlerim,
Size hitabeden, Halil Öztoprak kardeşinizdir.
Müslümanlık, Müslümanları Kur’ân-ı Kerîm’de ve Peygamberimizin Sünnetinde birleştirdiği halde, her nedense yüz yıllardan beri Müslümanların bu birliği, Sünnî- Alevî diye bölünmek istenilmiştir.
Halbuki Alevîlik, nihayet Resûlullah’ın ehl-i beytine aşırı derecede sevgi ve bağlılık göstermekten ibarettir. Sünnî dediğimiz Müslüman kardeşlerimizden de bugüne kadar Resûlullah’m ehl-i beyt’ine sevgi ve saygı göstermiyen kim vardır? Zaten ehl-i beyt’e sevgisi ve saygısı bulunmayan Müslüman bulunmaz.
Aziz kardeşlerim!
Dînimiz İslâm, Kitabımız Kur’ân, Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselâm iken; ne için Sünnî, Alevî diye milletimizi bölmekte devam edelim? İBiz Allah ve Resûlüne inanıyor, Amentü’deki diğer esaslara da inanıyoruz. Beş vakit namazın, abdestin, guslün, Ramazan orucunun, zekâtın, Haccın, Kur’ân-ı Kerîm’le farz kılındığına da inanıyoruz. Kur’ân-ı Kerîm’in, haram kıldığım haram, helâl kıldığını da helâl olarak kabul ediyoruz. Artık bugüne kadar, bütün olan bitenlere bugünden itibaren son verelim. Harp meydanlarında, savaş saflarında nasıl omuz omuza gelerek düşmana karşı duruyorsak, namaz ve niyazımızda da ayrılık gayrılık gütmiyelim. Cami ve cemaatlerde yan yana, omuz omuza duralım, Birbirimizi sevelim, sayalım. Terakki ve medeniyet alanında yükselmemiz, ancak bu şekilde birlik olmamıza bağlıdır.
Bizler, Sünnîlik-Alevîlik dâvâsmı körükleyip durdukça bugün de yarın da bundan ancak milletçe zarar göreceğimize tamamiyle kanaat getirmiş bulunuyorum.
Şimdiye kadar yazılan kitaplarda bu söylediklerime aykırı sözler ve mütalâalar varsa, bunlar da asırlardan beri yapılan ihmalin bir neticesi olarak kabul edilmelidir. Hatayı itiraf etmek de bir fazilettir. Bundan sonraki kitaplarımızda o hataları tekrarlamamak azmindeyiz.
Bundan sonra Sünnîlik, Alevîlik zıddiyeti yoktur. Tek ve müşterek ünvanımız Müslümanlıktır. Bizleri ayıran her durum ve tutuma nihayet vermeliyiz. Bizim bu hareketimizden Hazret-i Allah da, Hazret-i Resûlullah da, Hazret-i İmam-ı Ali de, hattâ Resulûllah’ın Ashâb-ı Kirâm’ı da hoşnut olacaklardır.
Alevî diye tanınan biz Müslümanlar, bu şekilde hareket ederken Sünnî diye tanınan Müslüman kardeşlerimiz de elbette bizden sevgi ve saygılarını esirgemezler. Bu hususta müftü ve vâiz kardeşlerimizden, üzerlerine düşen, vazifeyi yapmalarını, yani Kur’ân-ı Kerîm ahkâmına göre hareket edilmesini, günahlardan korunmağa ve İlâhî afva mazhar olmağa vesile olan ibâdetler ifası hususunda Müslüman cemaatlerinin birleştirilmesini ve bu uğurda gayret gösterilmesini temenni ederiz.
T. C.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Müşavere Kurulu: 336
Konu: «Tam ve Mufassal Namaz Hocası» adlı eserin tetkiki Hk.
Yüksek Başkanlıkça 6/1/1965 gün ve 521 sayı ile Kurulumuza havale buyurulan Eskişehir’den Dr. Münir Derman’ın 2/1/1965 tarihli dilekçesine ekli Hâfız Bilgin’in «Tam ve Mufassal Namaz Hocası» adlı kitabı incelendi:
Bu evrakın müzakeresinde üyelerden Sadettin Evrim, A. Haindi Kasaboğlu, Dr. Lütfi Doğan ve Mehmet Oruç hazır bulunmuşlardır:
Hâfız Bilgin tarafından kaleme alınan «Namaz Hocası», baskı ve bilgi hatalriyle doludur. Bu kitabın okunmasının zararlı olduğunun Dergimizde yayınlanması ve durumun dilekçe sahibine bildirilmesi uygun olacağı mütalâasiyle keyfiyet Yüksek Başkanlığın arzına karar verildi. 25/2/1965
UYGUNDUK
Başkan
Tevfik GERÇEKER
[1] Bu yazı, Halil Öztoprak tarafından Başkanlığa verilmiş ve Müşavere Kurulunca Dergimizde yayınlanması uygun görülmüştür.