DİN ADAMININ CEMİYET İÇİNDEKİ YERİ

Doç. Dr.çİbrahim Agah ÇUBUKÇU

Bir cemiyetin tesanüt havası içinde emin adımlarla ilerlemesi için çeşitli branşlarda vazife alan fertlerin layık olduğu itibarı görmesi zaruridir. Cemiyet içinde bir zümrenin diğer bir zümreyi veyahut bir sınıfın diğer bir sınıfı hakir görmesi o cemiyetin temeli olan uzuvlardan birisini zedelemek demektir. Hele cemiyet içinde önemli bir role sahip olan ve manevi değerler taşıyan müesseseler ve bu müesseselerin mensupları zedelenirse o cemiyetin bu uzvunda meydana gelecek yaralar diğer uzuvlara da sirayet eder. Bu sebeple cemiyet içinde sanatçılara, ilim adamlarına ve din adamlarına. gerekli değer verilmelidir. Dikkat edilirse Türkiye’mizde anlasın anlamasın, inansın veya inanmasın herkes dini konularla az çok meşgul olduğu halde, din eğitimi ve din adamları problemi henüz hakkiyle halledilememiştir. Memleketimizde eğer ahlaki gerilemeleri, içtimai çözülmeleri ve kardeş kavgalarını önlemek istiyorsak, her şeyden önce din adamlarına layık oldukları maddi ve manevi değeri vermeliyiz. Din adamlarına haksız hücumlar yapılması ve onun cemiyet içinde hor görülmesi önlenmelidir. Her şeyden önce din adamının maaş, ikamet ve kitap ihtiyacı bir plana konmalı ve bu plana göre onların durumları düzeltilmelidir. Bu gün bir çok müesseselerimizin maddi yönden Diyanet İşleri teşkilatından daha çok imkâna sahip olduğu bir gerçektir. Avrupa’da din adamlarının meseleleri her şeyden önce halledildiği halde, bizde bu sahada daha yavaş hareket edilmesi bir türlü anlaşılmaz. Son bir kaç senedir din adamlarının durumlarını bir dereceye kadar düzeltmek için yapılan çalışmaları takdirle kaydetmek isteriz. Gönül ister ki, sözü geçen çalışmalarla hazırlanan . tasarı bir an önce kanunlaşmış olsun. Ayrıca vatandaşlarımızın zararlı dini ceryanların pençesine düşmemesi için, seçkin din adamlarımıza bütün Anadolu köylerini dolaşmak ve dindar halkımızı uyarmak imkanı verilmelidir. Biz din hizmetini halkımızın ayağına kadar götürür ve onlara gerçek İslamiyeti anlatabilirsek, o zaman zararlı fırkaların faaliyeti tesir etmez hale gelecektir. Bu hedefe varabilmek için de. kültürlü ve takva sahibi din adamlarının cemiyetimiz için de faaliyet göstermesine her türlü vasıtalarla imkan sağlamak lazımdır. Din adamlariyle alay edilmemelidir. Din adamlarına söğülmemelidir. Din adamı korkulacak bir varlık gibi sunulmamalıdır. Gerçekte din adamı olmıyan ve fakat din kisvesine bürünen kişilerin işlediği kötü fiiller İslam dinine ve bütün din adamlarına teşmil edilmemelidir. Çünkü İslamiyet ve gerçek din adamları her türlü hurafenin,’ batıl itikatların ve kötü fiillerin karşısındadır. İslamiyet ve gerçek din adamları ahlak dışı hiç bir şeyi kabul etmezler. Onların rehberi Kur’an, sünnet ve akıldır.