Makale

Telif Haklarındaki çıkmaz! "ANONİMLİK" TARTIŞILIYOR

Sami YAPRAK

Telif Haklarındaki çıkmaz!
"ANONİMLİK"
TARTIŞILIYOR

OSMANLI İmparatorluğumun kuruluşunda ve idamesinde olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da manevî mimarlar mevcuttur.
Bunlardan bazılan cephede kahramanlığın, cengâverliğin tam bir örneğini yaşayan alperenler; bazılan da perde gerisinde vazifelerini ifâ eden, Mevlâ’nın lûtf-u keremi ile keramet ehli, yüce insanlardır.
Büyük Türk şair ve edibi Mehmet Akif de, Millî Mücadelenin kazanılmasında ve yeni Türk Devleti’nin kuruluşunda çok büyük emeği, gayreti olan bir şair, bir âlim ve dâvâ adamıdır.
Mehmet Akif, Ezan-ı Muhammedî ile İstiklâl Marşımızı, gönülde ve gayede buluşturmuştur. Nizâm-ı Âlem ve l’lây-ı Kelimetullah aşkına cami ile cephe arasında millî ve manevî bir güç köprüsü kurmuştur. Yüreği din ve vatan aşkı ile dopdolu olan Türk-lslâm şairi Mehmet Âkifin millî heyecanını, manevî gücünü mütemadiyen ruhumuzda hissettiren eserleri, gelecek nesillere de yön vermeye, onlan uyanık ve gayretli tutmaya devam edecektir.
Bu bir gerçeğin ifâdesidir. Ancak bilinmesi ve günümüz insanının izânına, idrakine sunulması gereken bir başka gerçek daha vardır.
Merhumun, hepimizce bilinen, bir çok bölümlerini ezbere okuduğumuz SAFAHATI 50 yıldır yayınlanmaktadır.
SAFAHAT, M .Akif ERSOY’un ilk şiir kitabıdır. İlk defa 1943 de yayınlanmıştır. Daha sonra bir yayınevi tarafından çeşidi baskılan tekrarlanmıştır. Ancak, 1986 yılından sonra telif haklan kanunu uyannca değişik yaymalar, SAFAHATI telif ücreti ödemeden yayınla-maktadırlar.
Bu noktada üzerinde durulması gereken bir başka husus daha vardır.
1920 yılının son aylannda açılan Millî Marş yazma yarışmasına M .Akif, sırf ortaya ödül konulduğu için katılmamıştı. Maarif vekâleti’nin vereceği bugünkü değeri belki de milyara varan 500 TL ödülü almamak kaydı ile yanşmaya giren o büyiik insanın çocukları şimdi zor dürümdalar.
Geçtiğimiz günlerde günlük gazetelere de yansıyan bu duruma Diyanet Aylık Dergi ola-rak ilgisiz kalamazdık.
Konuyla ilgili olarak önce Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı D.Meh- met DOGAN’la görüştük
Daha sonra da Başkanlığımız Döner Sermaye İşletme Müdürü Salim GÜNEY’in görüş-lerini aldık.
Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı
D. Mehmet DOĞAN:
"Telif ücreti ödenemese bile devletin başka imkanları vardır.’
Son zamanlarda basına da yansıyan merhum Mehmet ÂkiPin, çeşitli kişi ve kuruluşlar tarafından başarılan eserleri ve hayattaki aile mensuplarının durumları ile ilgili olarak görüşlerinizi alabilir miyiz?
Ülkemize, milletimize büyük hizmeti geçmiş, İstiklâl Marşımızı yazmış bir büyük şairimizin, Mehmet Akif’in ailesinin hayattaki fertlerinin maddî sıkıntı içinde olduğu, hatta evsiz barksız kal- dıklan, yakın zamanlarda gazetelere yansımış bulunmaktadır.
Türkiye Yazarlar Birliği olarak, konu gündeme geldiğinde çeşidi çözümler düşündük. Yani, nasıl bir yardım sağlanabilir? Kampanya mı açalım, mümkün olduğu kadar kendimiz mi destekte bulunalım, gibi çözümler. Fakat işin çözümünün bunlar olmadığı kanaatine vardık.
Bu itibarla, kalıa çözümün, konuya daha adilane yaklaşmakla mümkün olduğu ancak meselenin böyle halledileceği inanandayız.
■ Sayın DOĞAN, konuyla ilgili olarak ne gibi teşebbüslerde bulundunuz?
Birliğimiz, sözkonusu durumla ilgili olarak Kültür Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere çeşidi kuruluşlara başvuruda bulunmuştur. Ancak, bugüne kadar herhangi bir cevap alamadık. Tabiî bu işin seçim dönemine rasdaması bize verilecek resmî ce-vabı geciktirmiş olabilir.
■ Halen yürürlükte bulunan telif haklan konusu ile alâkalı olarak neler düşünüyorsunuz, aynca ne gibi önerileriniz olabilir?
O Yapağımız başvurularda da telif mevzuau ile alâkalı hususlardan ve fikirlerimizden bahsettik. Telif kanununa göre, 50 yılı aşan eserlerin basımında yazann ailesine ait olan telif haklan düşüyor. ve o kitabı telifsiz basmak serbest hale geliyor. O yüzdendir ki Mehmet Akifin vefatının üzerinden 50 yıl geçtiği gün, zannediyorum piyasaya 45 Safahat nüshası çıka. O güne kadar böyle bir şey yapmayan yayın kuruluş- lan, ailesi ile irtibata geçip, belki biraz daha dolgun ücret verip bu kitabı onlardan alıp daha iyi bir şekilde yayınlayabilirlerdi.
Tabiî yayınevleri, çok meşhur bir yazann çok meşhur bir kitabını telifSiz basarak satış garantisi ile avantajlı durum sağlıyorlar, öncelikle eserleri çok saalan bir yazar yaşasaydı veya telif haklan devam etseydi, onunla ilişki kurmalan mümkün değildi. Oysa şimdi vefatından 50 yıldan fazla geçmiş. Hiç bir telif hakkı ödemeden yayınlayabiliyorlar. Tabiî bir de şu var: Hiç bir yayıncı eseri kendiliğinden yayına cesaret edemiyor. Yayına hazırlayıcılar buluyorlar, onlara da belli bir bedel ödüyorlar. Telif kadar yüksek tutmuyor ama yazan gözardı edilmiş oluyor. Bu durum kanunen hiç bir sakınca taşımıyor. Ama eğer adalet nokta-i nazanndan düşünürsek, hakikaten geride aile fertleri bıkakmış, üstelik bunlardan mağdur durumda olan insanlar varsa, onlar için de bir şey gerekir.
Telif haklan konusunda bir tadilatla, bu hususun ne şekilde sona ereceği konusu yeniden gözden geçirilebilir. Çünkü bir adam çalışıyor, çabalıyor bir servet sahibi oluyor, sonuçta bütün servetini çocuklarına yani geride kalan- lanna bırakıyor. Kimse ona çıkıp da 50 yıl sonra bu serveti senin elinden alınz, herkese dagıonz diyemez.
Ama bir yazar, bir müellif, bütün ömrünü veriyor, kitaplar yazıyor. Fakat sağlığında da bundan fazla yararlanamıyor. Tahmin etmiyorum ki Mehmet Akif sağlığında da öyle büyük denilebilecek bir telif ücreti almış olsun.
Vefatından sonra da tam ihtiyacı olduğu bir zamanda ailesi de ondan faydalanamaz hale geliyor. Bizim görüşümüz, mevzuatın yeniden düzenlenmesidir. İlle de bu haklar devam etsin anlamına değil ama. bazı hususlann da gözönünde bulundurulması lâzım. Böyle olursa, daha adil bir telif haklan meydana getirilirse, mağduriyetler de ortadan kalkar inancındayız. Yayınevle- rinden fazla bir temennide bulunmak istemedik. Zaten yayınevlerinin bu işe fazla müdahale edeceklerini de zannetmiyorum. Biz dedik ki, hiç olmazsa devlet böyle bir şey yapsın. Zira yayınevleri için bir telif ödemesi ağır olabilir. Çünkü yaklaşık eserin üzerindeki fi-yattan yüzde 10’luk bir yekûn teşkil ediyor. Bu büyük bir rakam gibi görünebiliyor. Ama devlet için böyle bir problem yok. Devlet aynı zamanda sosyal güvenliği sağlamakla da yükümlüdür. Devlet kurumlan bunu başka bir yolla da halledebilir. Telif ödenmese de devletin başka imkânlan vardır. Kültür Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı da böyle bir kolaylık sağlayabilirler, üstelik bu durum ailesine de hafif gelir, kendilerini öbür türlü bir eziklik, bir töhmet alanda hissetmezler.

Diyanet İşleri Başkanlığı Döner Sermaye İşletme Müdürü
Salim GÜNEY:
■ Merhum Mehmet AKİFin varislerinin basına da yansıyan mağduriyetleri konusunda neler düşünüyorsunuz?
□ Kurtuluş savaşımızda Türk Milletine öncülük eden, şiir ve konuşmalarıyla milleti galeyana getiren Millî Şairimizin çocuklarının yoksulluk içinde bulunması, halta bu durumun basına yansıyacak kadar vahim olması çok üzücü bir olaydır.
■ Değişik yayınevleri tarafından basılan SAFAHATın, Diyanet işleri Başkanlığı’nca da baskısı yapıldı. İşletmeniz tarafından herhangi bir telif ödemesi oldu mu?
□ Değişik yayınevleri tarafından Akifin eserlerinin basıldığı herkesçe malûmdur. Başkanlığımız da Safahat1! basarak vatandaşların istifadesine sunmuştur. Bundan dolayı Akifin varislerine herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Yapılması da mümkün değildir. Çünkü Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda açık hüküm vardır.
Bu millete sayısız hizmetler yapmış, İstiklâl Marşımızı kaleme almış bir kişinin çocuklarının yokluk ve sefalet içinde bulunması bizleri çok üzmektedir. Safahat’ı basan bir kuruluş olarak merhum Akifin mirasçılanna te’lif ödenmesini çok arzu etmemize rağmen, yukarıda da belirttiğim gibi mevzuat yönünden telif ödenmesi cihetine gidilememiştir.
■ Türkiye Yazarlar Birliği’nin M.Akif’in varislerine telif ödenmesi hususunda bir çağrısı oldu. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?
□ Türkiye Yazarlar Birliğinin M.Akifin varislerine telif ödenmesi konusunda yapmış olduğu çağrı güzel bir girişimdir. Ancak yetersizdir. Zira konu bir mevzuat meselesidir. Telif yönetmeliğindeki bu aksaklığın giderilmesi için girişimlerde bulunulursa daha faydalı olunacağı kanaatindeyim.