Makale

CAMİ VE CEMAATİN ÖNEMİ

CAMİ VE
CEMAATİN ÖNEMİ

İbadet etmek, insanlar için manevî bir J ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın nasıl karşılanacağıyla ilgili usûl ve esaslar, Yüce Allah’ın son din olarak gönderdiği İslam dininde açıklanmıştır, ibadetlerden bazıları ferdî olarak, bazıları da cemaat halinde îfa edilmektedir. İslam dini, cemaate devam edilmesini teşvik etmiş, hatta cuma ve bayram namazları gibi bazı ibadetlerde cemaati şart koşmuştur. Ayrıca, beş vakit namazın cemaatle kılınmasını, daha faziletli saymıştır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), namazların cemaatle kılınmasına özen göstermiş, imamlık yapamadığı son hastalığında bile, Hz. Ebu Bekr’in imam olduğu cemaate katılarak namazını kılmıştır. Peygamberimiz, kişinin cemaatle kıldığı namazın tek başına kıldığı namazdan 27 derece daha faziletli olduğunu ifade etmiş(l) ve cemaatle namaz kılmak için atılan her adımın bir kısım günahlara kefaret olacağını şöyle açıklamışlardır: “Bir kimse evinde abdest alarak Allah ’ın farz kıldığı namazlardan birini eda etmek için bir mescide giderse, onun attığı adımlardan biri günahlarının silinmesine, diğeri de derecesinin yükselmesine vesile olur. ”2 “Kim, cemaatle namaz kılmak amacıyla mescide devam ederse, her gelişi için Allah ona cennette özel bir mükâfat hazırlar. ”3
Hz. Peygamber’in, Mekke’den hicretinde daha Medine’ye varmadan Kuba Mescidi’ni, Medine’ye ulaşınca da ilk iş olarak Mescid-i Nebevî’yi, bizzat çalışarak ve teşvik ederek inşa etmeleri, dinimizde cami ve cemaate verilen önemi ortaya koymakta- dır.(4) Cami yapmakla ilgili olarak Peygamberimiz: “Bir kimse, Yüce Allah’ın rızasını gözeterek bir mescid inşa ederse, Allah da ona cennette bir köşk hazırlar”™ buyurmuştur. Müslüman ecdadımız, işte bu inançla camiler inşa etmiş, namazlarını da cemaatle kılmaya özen göstermiştir. Çünkü, camilerin ruhu ve zineti, cemaattir. Camiler, Allah katında en sevimli mekânlardır. Camilere cemaat olmak ise, maddî ve manevî bakımdan, o mübarek mekânları imar ve ihya etmek demektir.
Camiler, bulundukları yörenin sosyal Hizmetlerinde’ devamlı ışıldayan ve çevresini aydınlatan bir kandil gibidirler. Namaz için camiye gelen insanlar, orada birbirleriyle tanışırlar. Aralarında sevgi ve saygı bağlan oluşturur, arkadaşlıklar ve dostluklar geliştirirler. Oluşturulan bu maddî ve manevî bağlar sayesinde hastaları ziyaret eder, muhtaçların dertlerine çareler ararlar. Böylece kendilerini mutlu eden, gönüllerine haz veren güzel hizmetler yaparlar. Komşuların birbirlerini sevip saymalarına ve iyi ilişkiler için, de olmalarına vesile olurlar.
Konumuzla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve inanan, namazı dosdoğru kılan, zekat veren ve Allahtan başkasından korkmayan kimseler imar eder, işte onların doğru yolu
bulanlardan olmaları umulur.”’6
Yüce Allah’ın engin rahmet ve bereketinin cemaat üzerine olduğunu unutmayalım. Meşru mazeretlerimiz dışında namazlarımızı cemaatle kılmaya özen gösterelim. Ayrıca çocuklarımızı zaman zaman camiye götürmeyi, onları da cami ve cemaate alıştırmayı ihmal etmeyelim.

1- Buhari, Ezan, 30, 1/158.
2- Müslim, Mesacid, 51, 1/462, H. No: 666.
3- Buhari, Ezan, 38, 1/161.
4- Buhari, Ezan, 46, 1/165.
5- Buhari, Salat, 65, 1/116.
6- Tevbe, 18.