Makale

Cami Dışı Hizmetlerde Din Görevlileri

Mehmet Kapukaya
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

Cami Dışı Hizmetlerde
Din Görevlileri

Yüce Allah peygamberlerini tebliğ göreviyle görevlendirmiştir.
"Ey Peygamber! Rabbin- den sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir." (Mâide, 67) "Peygamberin üzerine düşen ancak tebliğdir. Allah sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilir." (Mâide, 99) (Bu konu ile ilgili olarak bkz. Âl-i imrân, 20; Mâide, 92; A’raf, 68, 79, 93; Ra’d, 40; Nahl, 35, 82; Nûr, 54; Ankebût, 18; Yâsîn, 17; Şurâ, 48; Ah- kâf, 23; Teğâbûn, 12)
Sözlük anlamı itibarıyla, "taşımak, götürmek, ulaştırmak, bildirmek ve eriştirmek anlamına gelen tebliğ; ıstılahta, peygamberlerde bulunması gereken vacip sıfatlardan biri olup, peygamberlerin, vahiy yoluyla
Allah’tan gelen İlâhî hükümlerin hiçbirini gizlemeden, eksiltmeden ve herhangi bir ilavede bulunmadan aynen insanlara bildirmesine denir." (Dinî Kavramlar Sözlüğü, Diyanet işleri Başkanlığı Yayınları, 639)
Yüce Rabbimiz bu tebliğ görevinin hikmetli sözler ve güzel öğütlerle yapılmasını tavsiye buyurmuşlardır:
"(Ey Muhammedi) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir." (Nahl, 125)
Tebliğci, sevgi, şefkat ve merhamet insanıdır. O, görevinin kutsal olduğu bilinciyle hareket eder ve insanları İlâhi rahmet deryasına çekebilmek gayesiyle, her türlü şartlara hazırlıklı olarak, hikmet ve güzel öğüt parolasıyla, kırmadan, kızmadan, aşağılamadan, lânetlemeden vazifesini yerine getirir. Bu konuda Hz. Musa (a.s.)’ya yapılan uyarı, teb- liğcinin ilkelerinden biri olmalıdır: "(Ey Musa ve Harun) Fira- vun’a gidin. Çünkü o azmıştır. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar." (Tâhâ, 43, 44)
Tebliğci görevini yaparken mesajın herkese ulaşmasını hedef almalı; bazı insanlara tebliğ yapmanın faydasız olacağı düşüncesiyle yılgınlık göstermemelidir. Zira onun görevi başarıyı görmek değil, görevini yapmaktır. Tebliğ misyonunu üstlenen kişi, meyve ağaçlarının dikilir dikilmez hemen meyve vermediğinin bilincindedir.
"Hani onlardan bir topluluk demişti ki: "Siz Allah’ın helâk edeceği veya şiddetli bir azaba uğratacağı bir kavme ne diye (boş yere) öğüt veriyorsunuz?" Onlar da, "Rabbinize bir mazeret beyan etmek için, bir de belki Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye (öğüt veriyoruz)." (Â’râf, 164)
Bugün sakınmasalar bile belki yarın sakınacaklar; tam sakın- masalar da biraz sakınacaklar ve böylece fenalıkların hızı azalacaktır.
"Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun, işte kurtuluşa erenler onlardır." (Âl-iİmran, 104)
"(Ne var ki) müminlerin hepsi toptan seferber olacak değillerdir. Öyleyse onların her kesiminden bir grup da, din konusunda köklü ve derin bilgi sahibi olmak ve döndükleri zaman ka- vimlerini uyarmak için geri kalsa ya! Umulur ki sakınırlar." (Tevbe, 122)
Bu profesyonel ekiplerden birisi de Diyanet İşleri Başkanlığımızın güzide mensuplarıdır. Başkanlığımız manevî mesuliyetine ilâve olarak, kanun tarafından kendine verilen göreve binaen tebliğ ve irşad görevini yerine getirmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Kanunu’nun 1. maddesi şöy- ledir:
"İslâm Dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet işleri Başkanlığı kurulmuştur." (633 sayılı Diyanet işleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun)
Din görevlilerimiz bu kanuna bağlı olarak İslâm Dini’nin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili konularda halkımızı aydınlatma görevini icra etmektedir. Bu görevi cami hizmetleri ve cami dışı hizmetler olmak üzere iki bölüme ayırmak mümkündür. Bizim konumuz bu ikinci kısım olacaktır. Din görevlilerimizin cami dışında yaptıkları hizmetlere özet olarak değinmek istiyoruz:
Çocuklarla ilgili hizmetler
Yeni doğan çocuklara isim verme, kulaklarına ezan ve kamet okuma, sünnet olma aşamalarında, din görevlileri vatandaşlarımıza hizmet sunmaktadırlar. Din görevlileri, gerek yaz kurslarında ve gerekse Kur’an kurslarında genç nesillere dinî ve millî konularda dersler vermekte ve örnek bir vatandaş, ideal bir Müslüman olmaları noktasında gayret göstermektedirler. Bu kurslarda, yavrularımıza dinimizi sevdirmek için büyük çaba sarfe- dilmekte, çeşitli ödüllerle teşvik edilmektedirler. Bir kısım yavrularımız da yine fedakâr öğretmenlerimizin rehberliğinde Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i ezberlemektedirler. Böylece yavrularımız bir taraftan dinimizi öğrenirken, diğer taraftan zararlı alışkanlıklardan korunmaktadırlar. Son yıllarda özellikle genç kızlarımız ve hanımlar bu kurslara yoğun ilgi göstermekte, Kur’an-ı Kerim’i usulüne göre öğrenmekte ve dinî bilgileri doğru kaynaklardan birebir almaktadırlar. Yarının anneleri olacak veya hâlihazırda anne olanlara verilen bu hizmet, en önemli hizmetlerden birisidir. Din görevlilerimiz de bu nimetin farkında olmalı ve kendilerine emanet edilen bu insanları en güzel bir şekilde yetiştirmenin heyecanı ve gayreti içinde olmalıdırlar. Bu durum, ülke birliği ve bütünlüğü açısından bütün dünyanın önem verdiği aile müessesesinin korunması açısından da büyük öneme haizdir. Zira devletler, geleceklerini teminat altına almak için bu uğurda büyük gayretler sarfederek, aile müessese- sini korumaya çalışmaktadırlar.
Ev ziyaretleri
Vatandaşlarımızın evlerinde ilgiye çok ihtiyaçları vardır. Onları ziyaret etmek ve bu ziyaret esnasında bir Kur’an okumak ve dua etmek, onlara tarif edilemeyecek bir mutluluk vermektedir.
Onun için ziyaret edilmedik ev bırakılmamalı ve bu faaliyet yaygın hâle getirilmelidir. Zira apartman kültürü insanları yalnızlaştırmış ve ilgi ve alâkaya muhtaç hâle getirmiştir.
Nişan ve nikâh merasimleri
Din görevlilerimiz vatandaşlarımızın mutlu günlerinde onları yalnız bırakmamakta, nişan ve nikâh merasimlerine katılarak, mutluluklarına ortak olmakta, evliliğin hayırlı olması için dualar etmektedirler. Görevlilerimiz, evliliğin amaçları, karı-koca ilişkileri, evlilik hayatına zarar verecek davranışlar, çocuklarını iyi yetiştirmeleri hususlarında, evli çiftlere rehberlik etmelidirler.
Cezaevlerinde din hizmetleri
Cezaevlerinde din hizmetleri, "Din ve Ahlâk Bilgisi" dersi adı altında yürütülmektedir. Buradaki derslere yoğun bir ilgi olduğu gözlemlenmiştir. Dersler daha çok mahkumların sorularına göre şekillenmekte ve bir sohbet havası içerisinde geçmektedir. Mahkumlar burada din görevlisi ile sivil ve rahat bir iletişim kurmaktadırlar. Mahkumların ıslâhı ve yeniden topluma kazandırılmaları konusunda din görevlilerinden azami derecede yararlanılmalıdır.
Hastahanelerde din hizmetleri
1995 yılının başlangıcında ülkemizde hastahanelerde yatarak tedavi gören hastalara kısa süreli de olsa din hizmeti verilmeye başlanmış, ancak yasal boşluk sebebiyle bu uygulama uzun sürmemiştir. Bu boşluğun bir an önce doldurulması iyi olacaktır. Avrupa ülkelerinde bu hizmet yerel din görevlileri tarafından yerine getirilmekte ve buralarda hastalara din ve moral hizmetinin sunulması tabii bir hak olarak görülmektedir. Bu arada kamuoyu desteğine de ihtiyaç duyulduğu göz ardı edilmemelidir.
Hastahanelerde yatan hastaların büyük ekseriyetinin, bu hizmetten memnun kalacakları aşikârdır. Din görevlisinin ölümü hatırlattığı ve hastaya negatif moral verdiği tezinin hastalarca kabul gören bir tez olmadığına inanıyoruz.
Çalışanlara din hizmeti verilmesi
Ülkemizde çalışanlara yönelik din hizmeti sunamamaktadır. Başkanlığımız bu konuda öncü olarak işverenlerle anlaşmak suretiyle, çalışanlara din hizmeti sunmalıdır. Başkanlığımız Dini Soruları Cevaplandırma Odası’na, çalışanlardan çok sorular gelmektedir. Bu sorulardan anlaşıldığına göre, çalışanlar din konusunda oldukça yetersizdirler ve iyi bir din hizmetine muhtaçtırlar. Başkanlığımıza ulaşamayanların sayısının ulaşanlardan çok çok fazla olduğu hesap edilirse, bu konunun aciliyeti ortaya çıkar. Dinî hassasiyetin artması hâlinde işte verimlilik artacak; herkes aldığı ücreti helal ettirmek için çaba gösterecek ve kamu malına da daha çok sahip çıkılacaktır.
İhtida edenlere yönelik hizmetler
İhtida eden Müslümanlar tespit edilmeli ve onlarla sürekli bir iletişim kurulmalı; sosyal çevre bulmaları konusunda kendilerine yardımcı olunmalıdır. Zira bu insanlar, İslâm Dini hakkında çok az şey biliyorlar ve yalnız kalıyorlar. Tedrici olarak bu insanların neye inanmaları ve ibadetlerini nasıl yerine getirebilecekleri konusunda yardımcı olunmalıdır. Müslümanlarla evlenen bayanlar ziyaret edilmeli ve İslâm toplumu ile iletişim kurmaları sağlanmalıdır.
Kurban hizmetleri
Vatandaşlarımızın kurban kesme konusunda çeşitli problemlerle karşılaştıkları bir gerçektir. Başkanlığımız Türkiye Diyanet Vakfı ile işbirliği yaparak, bu sorunun çözümü noktasında vatandaşlarımıza yardımcı olmaktadır. Din görevlilerimiz de vatandaşlarımıza kurban kesme esnasında yardımcı olmakta ve kurbanlarının dinimize uygun bir şekilde kesilmelerini sağlamaktadırlar.
Cenaze hizmetleri
Din görevlilerinin görevi beşikten mezara kadar devam etmektedir. Mutlu günlerinde olduğu gibi, acı günlerinde de görevlilerimiz vatandaşlarımızın yanında, onların acılarını paylaşmakta, cenaze işlerinde vatandaşlarımıza yardımcı olmaktadırlar. Bu vesile ile düzenlenen hatim, mevlit programlarına iştirak etmektedirler.
Sayılan bu güzel hizmetler yanında din görevlileri daha bir çok alanda özveri ile yüce dinimize ve aziz vatandaşlarımıza hizmet sunmaktadırlar.
Askere uğurlama
Askerlik kutsal bir görevdir. Bu merasimlerde, askere gidecek vatan evlâtlarına, vatan sevgisi, millî birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü konularında gençlerimize tavsiyelerde bulunmakta, bu aziz vatanın bize ecdadımızın yadigârı olduğunu hatırlatmakta, vatanın gelecek kuşaklara daha da iyi bir durumda teslim edilmesi için nöbeti devralmaları gerektiğinden bahisle, gerektiğinde vatan ve mukaddes değerler uğruna canını seve seve vererek, şehit veya gazi olmanın Hak ve halk katında mertebelerin en ulusu olduğu görevlilerimiz tarafından hatırlatılmaktadır. Din görevlilerimiz vatan evlâtlarını bu görevlere gönderirken, dualar ve tekbirler eşliğinde onların uğurlama merasimlerine iştirak etmekte, asker adayları aldıkları bu moral ve heyecanla birliklerine katılmaktadırlar.
Sportif faaliyetler
Özellikle gençlerimizin bir arada tutulması ve spor vesilesi ile gençlerimizin din ve diyanetle bağlarının kuvvetlendirilmesi açısından, sportif faaliyetler büyük önem arzetmektedir. Spor, uzun yıllardan beri soğuk bakılan bir alandır. Bu durum, dinimizin spora olumsuz bakışından değil, daha çok vatandaşların olumsuz bakışından kaynaklanmıştır. Bu hususa özellikle futbolu örnek verebiliriz. Başta futbol olmak üzere, kitleleri peşinden koşturan spor olaylarına görevlilerimiz aktif bir şekilde katılmakta ve gençlerimizi bu alanlarda da motive ederek, kötü alışkanlıklar kazanmalarının önüne bu yollarla geçmekte ve onların sağlıklı ve edepli bir nesil olmaları için çalışmaktadırlar.
Turistlere yönelik hizmetler
Ülkemize dünyanın her yerinden, her sene çok sayıda yabancı turist gelmekte ve rehberler aracılığı ile onlara dinimiz ve dinî mekânlar ile ilgili bilgiler verilmektedir. Öncelikle tarihî camilerimizin görevlileri rehberlik konusunda eğitilmelidirler. İkinci olarak, rehberlerle iş birliği yapılarak onlara doğru bilgiler aktarılmalıdır.
Açık kapı günleri
Avrupa’da mevcut olan "açık kapı günleri", din hizmetleri açısından iyi düşünülmüş bir projedir. Aynı proje değişik din mensuplarının yaşadığı bölgelerde, özellikle yabancıların çokça mülk satın aldığı bölgelerimizde de başlatılmalıdır. Bu günler yılda bir defa değil, belli aralıklarla düzenlenmelidir.
Din görevlilerimiz, gelişen dünya şartlarında omuzlarına daha ağır bir yük bindiğinin farkındadırlar. Yeni yeni metotlar geliştirerek, sevgi ve saygı esasına dayalı olarak çalışmakta oldukları memnuniyetle müşahede edilmektedir. Çalışma alanları çoğaldıkça görevlilerimiz, bu alanlarda da özveri ile çalışacaklardır. Bunun için, kendileri motive edilmeli ve önceden hazır hâle getirilmelidirler.