Makale

23 Nisan Yeni Bir Devrin Başlangıcı

Merhaba

23 Nisan 1920
Yeni Bir Devrin Başlangıcı

Harun ÖZDEMİRCİ
Dini Yayınlar Dairesi Başkanı

Bilimin, sanayi ve teknoloji aracılığıyla, küreselleşen dünyamızı iyice küçülttüğü bir zaman diliminde yaşıyoruz. Dünyanın çok farklı bölgelerinde bulunan ülkeler arasındaki bilgi akışı ve karşılıklı iletişim, bir apartmanda yaşayan aileler arasındaki ilişkiler kadar hızlanmıştır. Bununla birlikte fertler, aileler ve ülkeler, kendilerine daha güvenli bir gelecek inşâ etmek için bir araya gelerek birlikler ve bloklar oluşturmaya başlamışlardır. 21. yüzyıl bu tür oluşumların hızlanarak artacağı bir asır olacağa benziyor.
Avrupa Birliği, bu tür organizasyonların dünya gündeminde en çok dikkat çekenlerinin başında gelmektedir. Tereddütlü ve tartışmalı geçen bir bekleyişten sonra, Cumhuriyetin kuruluşu ile ulaşılması gereken hedef durumundaki Batı uygarlığı yolunda, Türkiye’nin Avrupa Birliğine adaylığı kısa bir süre önce onaylanmıştır. Oldukça önemli bir adım sayılan bu noktaya gelinceye kadar duyulan endişelerin ve yapılan tartışmaların başında Türk halkının müslüman oluşu gelmektedir. Henüz her iki tarafın da zihinlerinden silinmeyen din faktörü ile ilgili endişeler, kamuoyunun gündemini uzun bir süre meşgul etti. Kısa bir zaman sürecinden sonra meydana gelen gelişmeler karşısında endişeye kapılma yerine, problemlere bilimsel düzeyde yaklaşım ön plana çıktı. Beklenen ve mantıklı olan da buydu. Bu noktaya gelinmesinde teşkilat olarak yayın yoluyla önemli katkılarda bulunduğumuzu belirtmek isterim.
İnsanlık tarihi boyunca dinler toplumların, birlikte, barış içinde yaşamalarına katkıda bulunmuştur. Zamanımızda da durum aynı. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı, düzenlediği bilimsel toplantı ve şûralarla dinler arası diyalog çalışmalarına büyük önem verdiğini göstermiş, dünya barışına katkıda bulunma imkanını sağlayacak tedbirler alma ve düzenlemeler yapma gayreti içerisinde olmuştur. Pek tabidir ki bu gayret, evrensel bir din olan İslam’ın insanları kucaklayan felsefesi ve emirleri doğrultusunda gerçekleşmiştir.
Barış dini olan İslam’ın evrensel mesajlarını sunmak gayesi ile zaman zaman dergimizde çeşitli makaleler yayınladık. Dergimizde yer alan bu makalelerin çoğunluğu, farklı başlıklar altında da olsa hep bu hizmete yönelik olmuştur. Bu tür yayınları hazırlarken ana hedefimiz, İslam’ı daha anlaşılır bir dille insanımıza ve insanlığa anlatmaktı. Bu sayımızda da konu ile ilgili çeşitli makaleler bulmanız mümkün. “İslam Barış Dinidir” başlığını taşıyan yazı içerik itibariyle bu yönde. “Kötülükler Karşısında Utanma Duygusu ve Allah İnancı”, “Hz. Peygamberin Tebliğ Yönteminde Yer Alan Unsurlar”, “İrşad Uygulamasının Temel İlkeleri” gibi yazılar da konuyu bütünler mahiyette...
Nisan ayı Türkiye tarihinde oldukça önemli bir yer işgal etmektedir. Çünkü 23 Nisan 1920 yeni Türkiyenin kuruluş günü olarak tarihteki yerini almıştır. Milli bir bayram olarak kutladığımız bu günün değerini anlamak için yakın tarihimizi iyi bilmemiz gerekmektedir. Oldukça zor şartlar altında gerçekleşen bir dünya savaşından mağlup olarak çıkan milletimiz, talihsiz bir antlaşmanın şartlarıyla daha da derinden yaralanmış, akabinde yurdumuz yer yer işgal edilmişti. İstanbul’un işgalinden birkaç gün sonra Mustafa Kemal’in vilayetler ve kolordu komutanlıklarına gönderdiği tamimde, olağanüstü yetkilere sahip bir mebuslar meclisinin Ankara’da toplanması bildirilmişti. Ve hiçbir parti adayı olmadan, milletin güvenip sevdiği evlatlarından seçilen Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi, mazlum ve mağdur milletler için de umut rüzgarlarının estiği yer olan Ankara’da toplandı.
Nihayet 23 Nisan 1920 Cuma günü kılınan namazdan sonra Ulus meydanının altındaki bir binada kurbanlar kesilip dualar okunarak Türkiye Büyük Millet Meclisi, 120 mebusla açıldı. Avrupa devletleri dışişleri bakanlıklarına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunu bildiren birer muhtıra gönderilerek, Türkiye’nin tek söz sahibinin TBMM olduğu vurgulandı. Olay birkaç gün sonra batı medyasında şu şekilde yer alıyordu:
“Biz Osmanlı öldü derken, yeni bir Türk doğdu.”
23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’nin açılmasıyla Türk milletinin tarihinde yeni bir devir başlıyor, yeni bir devletin temeli o gün Ankara’da atılıyordu. Atılan bu temel aynı zamanda din hizmetleri alanında yapılacak yeni atılımların ve çalışmaların da başlangıcını teşkil ediyordu.
Bir sonraki sayıda buluşmak üzere herşey gönlüzce olsun, hoşça kalın.