Makale

Diyanet’in 78’inci Yılı

Merhaba

Diyanet’in 78’inci Yılı

Din teşkilatı olarak milletimizin tarihinde uzun bir geçmişi bulunan, ama Cumhuriyet müessesesi olarak kuruluşunun 78’inci yılını kutladığımız Diyanet İşleri Başkanlığımız, geçmiş 78 yılda ülkemizde din hizmetlerinin yürütülmesinde hiç şüphesiz ki çok önemli faaliyetler icra etmiştir. Hizmet alanını ülkemiz dışına taşımış, Amerika’dan Avusturya’ya, Balkanlar’dan Türk Cumhuriyetlerinin tamamına bu hizmetlerini götürme gayreti içerisinde olmuştur. Bu hizmetlerini gelişen teknoloji ve dünyadaki değişim sürecine uygun hale getirebilmek için de sürekli yeni projeler ortaya koymaya, daha etkili hizmetler yapmaya yönelmiştir. Düzenlenen Din şûraları ve Avrasya İslâm şûraları bu arayışın en belirgin örnekleridir.
Ülkemiz, İslâm ülkeleri arasında farklı bir İdarî yapıya sahip olduğu gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir teşkilata sahip olmakla da farklılık arzetmektedir. Bu farklılığı, onun dînî hizmetler açısından mukayese kabul etmeyen bir konuma gelmesini sağlamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığımız 78’inci yılında halkımızın güvendiği ve itibar ettiği kurumlardan biri olma özelliğini ortaya koymuştur.
Zaman zaman ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın genel idare içerisinde yer almasının lâiklik ilkesi ile bağdaşmadığı tarzında görüşlerin ortaya atıldığı da görülmektedir. Bu tartışmalara açıklık getiren Anayasa Mahkememizin bazı kararları mevcuttur. Örneğin, din işlerinin devletçe yürütülmesinin “Lâiklik” ilkesi ile bağdaşmadığı ileri sürülerek. Devlet Memurları Kanununun değişik 36’ncı maddesindeki “Din Hizmetleri Sınıfı” ile Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi nezdinde açılan dava ile ilgili 15 Haziran 1972 gün ve 14216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararında şu görüşlere yer verilmiştir:
“Din işlerinin devletçe denetlenmesi; din işlerinde çalışacak kimselerin yetenekli olarak yetiştirilmesi yoluyla dînî taassubun önlenmesi; dinin toplum için manevî bir disiplin olmasının sağlanması; böyle- ce, Türk Milletinin çağdaş uygarlık seviyesine erişmesi ve yücelmesinin gerçekleştirilmesi, toplumun çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkemizde dînî ihtiyaçların karşılanabilmesi için, din işlerini görecek kişilerin, mabed ve başka maddî ihtiyaçlarının devletçe sağlanması ve bunların bakımı gibi konularda yardım edilmesi Anayasa ve Anayasada yer alan lâiklik ilkesine aykırı değildir.” denilmiş ve Diyanet İşleri Başkanlığının Anayasada yer almasının ve mensuplarının memur sayılmasının, bir çok tarihî nedenlerin, gerçeklerin ve ülke şartları ile ihtiyaçlarının doğurduğu bir zorunluluk olduğu vurgulanmıştır.
Halen yürürlükte bulunan Siyasi Partiler Kanununun 89’uncu maddesinde de; “Siyasi partilerin, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek; özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirmek durumunda olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, genel idare içinde yer almasına ilişkin Anayasanın 136 ncı maddesi hükmüne aykırı amaç güdemeyecekleri” esası getirilmiştir. Yakın bir geçmişte de parti programında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılarak din hizmetlerinin cemaatlere bırakılacağı görüşüne yer veren bir partinin Anayasa Mahkemesince kapatılma gerekçeleri arasında bu husus da yer almıştır.
Cumhuriyetimizin lâik, demokratik ve sosyal hukuk devleti niteliklerini belirleyen irade, devletin teşkilat yapısında genel idare içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yer almasını da belirleyen iradedir. Bu durum ülkemizin gerçeklerine de uygun olan bir hususiyettir. Zaman zaman bu tür fikirler ortaya atılsa da, bu düşünceler sonuç alınması mümkün olmayan bir takım fikir egzersizlerinden öteye geçmeyecektir.
Anayasal bir kuruluş olarak Başkanlığımız, 78 yıllık geçmişinde, yürüttüğü hizmetlerin tamamında millî birlik ve bütünlüğümüzün pekiştirilmesini, ülke insanları arasında dayanışma ve kaynaşmanın temin edilmesini, yüce dinimizin bütün sadeliği ile batıl ve hurafe inançlardan uzak tutularak aziz milletimize aktarılmasını amaç edinmiştir. Bu yönüyle de ülkemizin birliğinin ve dirliğinin adeta sigortası olmuştur.
Devlet ve milletçe millî birlik ve beraberlik içerisinde, nice 78 yıllara ulaşma dileğiyle, her şey gönlünüzce olsun.
Hoşça kalınız.