Makale

BERAT GECESİ

HUTBE:

BERAT GECESİ

Muhterem Müslümanlar,

İslâm âleminde müstesna mevki almış mübârek gün ve gecelerimiz­den birisi de Berat Kandili’dir. Şaban ayının 15’i Berat gecesidir. “Berat” sözü Türkçemizde “berâet” kelimesinin kısaltılmış olarak söylenişidir. Borç­tan, suçtan, hastalıktan ve günahtan kurtuluş gecesi demektir, Kur’ân-ı Kerîm’de “Mübârek gece” diye vasıflandırılan gecenin de, bu gece olduğu rivayet edilmektedir ki, aynı zamanda mağfiret gecesi, rahmet gecesi de­nilmektedir. Şu halde Berat Gecesi müminlerin günâhlarından arınma ve kurtulma vesilesidir. Çünkü bu gece Allah’ın hayır ve bereketi, rahmet ve mağfireti boldur. Bütün hikmetli işler Allah tarafından bu gecede faslolunur. Bu gecede yapılan ibâdetler faziletli, bereketli ve daha çok kabule şâyân olur. Bu gece bütün Müslümanların küçük günahları bağış­lanır. Yalnız; sihirbazlık, kâhinlik yapanlarla, anne ve babasına itaatsizlik edip incitenler, zinadan vaz geçmiyenler, içkiye düşkünlükte ısrar edenler bu af dan mahrum kalırlar. Bu gibiler Cenâb-ı Hakk’ın afv ve mağfiretine mazhar olamazlar.

Şu halde muhterem Müslümanlar,

Böyle mübarek günleri gafletle geçirmek akıllı ve iz’anlı bir Müslümanın kârı değildir. Şu fâni hayâtımızın icapları olarak her işi vaktinde ve mevsiminde yapmağa özendiğimiz gibi, mânevi hayâtımızın hasat mev­simi demek olan bu gibi gün ve geceleri de en büyük fırsat ve ganimet bilelim. Hayâtımızın bir yıllık muhasebesini yapıp olgun bir Müslüman, faydalı bir insan olmak için yaşayışınıza yeni bir istikamet vermeğe çalışa­lım. Mübârek Berat Gecesi’ni ibâdet ve tâatle, kazâ namazı kılmakla, Kur’ân okumakla geçirelim, geçmişlerimizi rahmetle analım, günahları­nın affı için Cenâb-ı Hak’tan mağfiret dileyelim. Büyüklerimizi, akrabâ ve dostlarımızı ziyaret ederek tebrikleşelim. Hatırlarını hoş edelim, öteden- beri kökleşmiş gelenek ve göreneklerimizi yalatmağa çalışalım. Mübârek günlerde yapılan hayır ve hasenatın sevâbı, diğer günlerde yapılanlardan kat kat fazla olduğu için, bildiğimiz, tanıdığımız fakirleri, kimsesizleri gö­rüp gözetmeyi, elimizden geldiği kadar onlara yardımda bulunmayı unutmıyalım. Helva ve kandil çörekleri dağıtma gibi, çok güzel olduğu kadar da içtimai ve samimî olan âdetlerimizi devam ettirelim. Millî ve dînî an’anelerimizi çocuklarımıza da anlatıp öğretelim. (Bu güzel âdetlerimizi yaşat­makla millî tesânüdün kuvvetlenmesine yardım edelim. Müslüman Türk geleneklerini bozmağa yöneltilmiş, yabancı (âdetlere yer vermiyelim. Genç­liği israf ve sefahat bataklıklarına sürüklemekte olan bu gidişin sonunun nedâmet ve hüsran olduğunu, bugünler ve geceler vesilesiyle çocuklarımıza tekrar hatırlatalım.

Muhterem Müslümanlar,

Peygamber Efendimiz’in ve diğer İslâm büyüklerinin tavsiyelerinden anlaşılıyor ki, bu gece, duaların kabul olunduğu, dilek ve temennilerin ye­rine getirilmesine vesîle olan mübârek ve müstesna bir gecedir. O halde bizler de bu kabul gecesinden faydalanmak için âzami derecede gayret edelim. Temiz kalb ve hâlis niyetle Hakk’a yönelelim. İnsanlık hâli, işle­diğimiz günahlarımızdan tevbekâr olalım. Nice zamanlardır içimizde sak­ladığımız muratlarımız vardır. Cenâb-ı Hak “Bana duâ edin duâlarınızı kabûl ederim” buyuruyor.

Yeter ki bizler, hâlis niyet taşıyalım, helâl kazanıp helâl yiyelim. Özü­müz sözümüz doğru olsun.

Cenâb-ı Hak bu mübârek gün ve gecelerde duâlarımızı kabûl ile, afv ü mağfiretine mazhar kıldığı sâlihler zümresine bizleri de ilhak buyursun. Amîn.

Abdullah GÜVENÇ

Ankara Merkez Vâizi