Makale

Ali Mangaoğlu’nun Ardından… GURBETTE BİR ŞEHİD…

ANI

Mehmet Aksoy
Başkanlık Baş Müfettişi

Ali Mangaoğlu’nun Ardından…

GURBETTE BİR ŞEHİD…

Devletimizin Hamburg Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ateşesi Ali MANGAOĞLU, şehidler kervanına katıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na 11 Mart 1993 tarihinde ulaşan fax haberde; "Ali MANGAOĞ- LU’nun Almanya’nın Hamburg Şehri’nde, Alman polisi tarafından öldürüldüğü bu sabah öğrenilmiştir" deniliyordu. Haber, bütün Diyanet mensuplarının bağrına zehirli bir hançer gibi saplanmış, her Türk vatandaşını yürekten yaralamıştı. Günün ilerleyen sa- atlarında, maalesef olayın doğru olduğu anlaşıldı.
1951 yılında, Kastamonu İli Devkâni llçesi’ne bağlı Delihacılar Köyü’nde fani dünyaya gözlerini açan merhum dostum, ilkokulu Şeyhbalı Köyü’nde okumuştu, ilköğrenimini müteakip 1964 yılında Devrekani’de Hafız Şevket OS- MANCIOĞLU’ndan hıfzını tamamlayan şehidimiz, aynı yıl İstanbul Imam-Hatip Okulu’na kaydolarak 1971 yılında bu okuldan mezun olmuştu. Daha sonra, 1975 yılında, İstanbul Yüksek Islâm Enstitüsü’nü bitirmişti. Yüksek öğrenimi esnasında, 1973 yılında Beyoğlu ilçesi’nde imam-hatip olarak memuriyete başlayan Ali MANGAOĞLU, 1986’da Başkanlık Teftiş Kurulu üyeliğine atanmış, 31.03.1989 tarihinde ise yurtdışı görevine tayin edilmişti. Belirtilen tarihten bu yana, yurtdışındaki görevine devam etmekte idi. Güzel Va- tanımız’a dönüşüne az bir süre kala şehitlik mertebesine erişti.
Ali MANGAOĞLU’nun aziz naaşı, 15 Mart 1993 günü Hamburg’da yıkandı, teçhiz ve tekfini yapıldı. Ertesi gün, Dl- TİB merkezinde cenaze töreni icra edildi. Hatim duası ile birlikte başlayan yağış, rahmete dönüştü. Bayrağımıza sarılı tabutunun üstüne düşen rahmet, şehitlerimizin kanıyla renklenen ayyıldızlı bayrağımızın, ruhlarımızı ısıtan kırmızılığını, Ali’nin cesedine nakış nakış işledi. Ayyıldız’ın beyazlığı her tarafı aydınlattı. Törene katılan cefakâr gurbetçilerimizin gözyaşları yağmura karıştı. Rahmet seli oldu. Başkonsolosumuzun, "...Böyle giderse, Mescid-i Aksa olan camiin ismini, Şehidler Camii olarak değiştireceğiz...." demesi çok manidardı. Aynı gün, cenazesi Türkiye’ye getirilen Ali MANGAOĞLU için 17.03.1993 tarihinde, Ankara Kocatepe Camiinde cenaze töreni düzenlendi. Okunan hatimlerin ecir ve sevabı, kendisine hediye edildi. Oruçlu binlerce mü’minin duaları ve ih- lasla okudukları tekbirler ile cenazesi doğum yerine gönderildi.
18 Mart 1915, tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Ça- nakkkale zaferimizin yıldönümüdür. Çanakkale muharebelerinde ikiyüzellibin şehid verdik. İlâhî tecellliye bakınız ki, Ali MANGAOĞLU’nu da aynı gün, doğum yeri olan köyünde toprağa vererek, şehidler ordusuna bir nefer daha kattık.
Demek ki vatanımızı çepeçevre kuşatan ve koruyan şehidler zincirinde bir halka daha eksikmiş.
Ali’nin cesedi, Delihacılar Köyü’nde bir Kardelen çiçeği gibiydi. Karla kaplı Delihacılar Köyü’nde çiçek açtı. Kardelen çiçeği’nin pembelikleri, mavilikleri, beyazlıkları, tabuta sarılı ayyıldızlı bayrağın rengiyle bir ahiret cümbüşü güzelliğini sergiliyordu.
Rahmetli arkadaşımız, salâ- bet-i diniyyesini ve milliyesini meslek hayatı boyunca dâimâ korudu. Vefâkârdı, gönlü zengindi. Arkadaş canlısıydı. Severdi, sevilirdi. Heyecan ve görev aşkı ile doluydu.
Köyündeki musallada, tabutunun önünde, babası hıçkırıklarla gözyaşı döktü. Acaba acı ve ızdıraptan mı ağlıyordu, yoksa sevinçten mi? Oğlunu kaybetmişti, oğlu şehid olmuştu. Ne güzel ölüm, ne güzel vuslat... Ali’nin 13 yaşındaki büyük oğlu Halil İbrahim, dedesini teselliye çalıştı: "Büyük Baba, Hacı Baba ağlama, Babam Cennet’e gitti."
Hemşehrisi, dostu, meslektaşı binlerce inanmış insanın gözyaşları ile Ali’yi ebedî isti- rahatgâhına tevdi ettik.
Tabutuna sarılı bayrağın oğluna verilmesini, Ali tebessümle ve uhrevî bir hazla seyretti, lâkin biz ağlıyorduk.
Hamburg’da şehid düşen bir hizmet erinin, sevgi ve gönül dostunun, Türkiyemizde, doğduğu köyde, dedesinin mezarı yanında toprağa verilmesi, "vatan doğduğum yer değil, doyduğum yerdir" diyenlere ne güzel cevaptı.
Ali’nin mezarında her bahar çiçekler açacak, çiğdemler serpilecek. Köyünün yakınındaki Gökırmağın gözesi, Ali’nin ruhaniyeti ile berraklaşacak, berraklaşacak...
Ali’nin geride bıraktığı üç yetimi var. Halil İbrahim’i, Hakan’ı ve kızı Hilâl’i. Bu yavruları, Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarına emânettir.
Sevgili Ali, kabrinde rahat uyu. Ruhun şâd olsun. Bizlerden sana binlerce Fâtihalar, hatim’ler... Ebedî dünyada buluşmak üzere hakkını helâl et.


MANGAOĞLU

Bugün Türk Milleti yasta
Şehid oldu MANGAOĞLU da!
Güven olmaz badıl dosta
Hak Din İslâm diyeceğiz.
Hakka karşı çıkan polis
Hemi haksız, hemi milis
Hamburg’da bir sivil polis
Yasa boğdu diyeceğiz.
Masum Ali MANGAOĞLU
Memleketi Kastamonu
Hak Dininin âlim kulu
Ruhuna rahmet diyeceğiz.
Görevli din ateşemiz
Diyanet mutlu evimiz
Camiler birlik yerimiz
Huzur İslâm diyeceğiz.
Mustafa Taşçı: ALLAH için
Ceza neden, infaz niçin?
Şu medeni asır için
Küfür azgın diyeceğiz.

Mustafa TAŞÇI
Hamburg / ALMANYA