Makale

Hürriyet Kavramı; Felsefe Açısından


FELSEFE AÇISINDAN

Prof. Dr. Necati ÖNER
A.Ü. İlahiyat Fakültesi Dekanı.

Genel olarak insan hürriyetinin ne olduğunu açıklar mısınız?
Hürriyet insanın istediğini seçebilme ve istediğini yapabilme halidir. İnsanın bilinçli bir fiili engellenince hürriyetsizliğini hisseder. İnsan, hürriyetinin bilina’ne hürriyetsizlikte varır.
Yani hürriyet insanın fiili ile mi ilgilidir!
İnsanlar hep fiilleri ile ilgili hürriyetlerinden bahsederler. Onlan sürekli meşgul eden bu tür hürriyetlerdir. Fakat, bir de fiillerin arkasında bir seçme hürriyeti vardır. Hukukçuların, politikacıların bahsettiği hürriyetler, hep fiille ilgili hürriyetlerdir.
Genellikle bu hürriyetleri maddî ve manevî olmak üzere iki kısımda incelerler.
Maddî hürriyeüer-, seyahat, gıdalanma, giyinme, anlaşma, mülk edinme, miras, çalışma vs. gibi hürriyetlerdir.
Manevi hürriyetler; İnanma, öğrenme, basın, toplanma, söz söyleme gibi hürriyetlerdir.
Seçme hürriyetinden anladığınız nedir?
Biz fiille ilgili hürriyetleri yasana ile farkederiz ama, seçme hürriyeti, ancak bu konu üzerinde düşünmekle anlaşılabilir. Her fiil bir seçmeyi gerekli kılar. Bir insan iradı bir harekete geçerken, ilkin bir seçme yapma durumundadır. Şunu mu yapayım, bunu mu yapayım diye. Seçimini yapar, karar verir, sonra fiile geçer. Eğer insanın seçmede hürriyeti yoksa, yapma yani fiildeki hürriyetin bir anlamı yoktur.
Seçme hürriyet/ üzerinde düşünme, insanı Kendisini asan bir varlık (Allah)la karşı karşıya getirir. Allah karşısında insanın hür olup olmadığı kelamalar ve fılozoflann üzerinde durduktan önemli bir sorundur. Bazılarına göre insan hür, bazılarına göre hür değildir. Mesela Kelamda, cebriyeye göre insan hür değil, kaderiyeye göre hürdür. felsefede, Descartes’e göre insan hür, Spinoza’ua göre hür değildir. Tabii bu anlamda insan hürriyeti mutlak değil, sınırlıdır.
Fiille ilgili hürriyetlerde de sınır var midin
Tabii, bir ingiliz düşünürün dediği gibi, sınırsa hürriyet duvarsız odaya benzer. Duvarsız oda nasıl olmazsa, sınırsız bir hürriyet te olmaz Hürriyetin sınırlı oluşu insanın tabiatı gereğidir. İnsanın kendini koruma içgüdüsünden doğan bencillik (egoizm) duygusunu tatmin için hürriyetleri kullanmada aşın davranması, onun tabiatı gereğidir. İnsan bir toplum içinde yaşamak durumunda olduğuna göre, her aşı-n egoizm başkasına zarar verebilir. Başkalarına yani topluma gelecek zarardan kendisi de etkilenir. O halde fiille ilgili hürriyetlerin sınırlandırılması ilkin toplum halinde yaşamanın bir gereğidir.
Hürriyet/erin sınırlı olması gerektiğine göre, bu sının kim tayin eder?
Sınırı çizen, egoizminin tatmini eğiliminde olan fert olamaz. Yani insan fert olarak kendi hürriyetinin sınınnı çizemez Hürriyetlerin sını-nnı çizen ferdi asan, ferdin dışında bir otoritenin olması lâzımdır. Bu otorite ya ilâhi olur, bu Allah’dır-, veya beşerî olur. Beşeri o/an otoritenin en organize olanı, en güçlü olanı Devlettir. Böylece hürriyetler din, ahlâk ve hukuk kuralları ile sınırlanır.
Hürriyet üzerine kavgalar bu sınır üzerinde olur. Hürriyet alanlarının gerektiğinden daha dar olması, insan haklarını, dolayısiyle insan haysiyetini zedeler ve onun başanlannı engeller. Gerektiğinden fazla oluşu veya otorite yokluğu ise, insanın en baş hakla olan yaşama hakkını tehlikeye düşürebilecek anarşiyi doğurur.
Hürriyetten gereği gibi faydalanabilme bir zihniyeti gerekli kılar. Hürriyet/erin kötü kul/anı/ması felaketlere yol açar. Hürriyet hakkının iyi değerlendirilmesi bir kültür meselesidir. Kültür seviyesi yüksek o/an medeni memleketlerde bu hak gereği gibi kullanılır, geri kalmış toplumlarda ise büyük güçlükler doğurur.
Manevi hürriyet/erden bahsettiniz, bunlar üzerinde biraz durur musunuz?
Manevî hürriyetleri menşe farkı sebebiyle ikiye ayırmak doğru olur.
1- Din hürriyeti, 2- Fikir hürriyeti.
Din, aşkın bir varlığa dayalı bilgi ve değerler toplamıdır. Din hürriyeti, herhangi bir dine inanan insanın o dinin emirlerini hiçbir engel/e karşılaşmadan yerine getirebilme halidir.
Fikir, düşünme ey/eminin içeriği, herhangi bir şey hakkında bilgidir. Fikir hürriyeti, insanın bilme ve bildiklerini başkalarına aktarma faaliyetlerini yapabilme halidir. Bilimsel araşurma, basın, öğrenim, öğretim, toplanma, söz söyleme gibi hürriyetler, fikir hürriyetinin içine girer.
Görülüyor ki her iki hürriyet alanında esas olan bilgidir. Bir bilgiye göre hareket etmedir. Aralarındaki fark şudur-. Din hürriyetinde bahis konusu bilgi, Allahın bilgisidir; mutlak bilgidir. Fikir hürriyetinde bahis konusu olan bilgi ise, insana has bilgidir.
Toplumlar medenîlestikçe din ve fikir hürriyetlerinin alanları genişler.