Makale

ADANA'NIN YİĞİT EVLATLARI VAROLUN!...

ADANA’NIN YİĞİT EVLATLARI VAROLUN!...

Gaffar Tetik
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Seyhan Irmağının Toros Dağları arasından kaynaştığı yerde, Çukurova’nın kuzey kenarında, ırmağın sağ tarafında bir köprübaşı gibi kurulmuştur Adana. Bereketli topraklarında yetişen pamuk beyazlığın ve temizliğin, narenciye güzelliğin ve zerafetin simgesidir. Nehrin üzerindeki Taşköprü, M.S. yaklaşık 384 yıllarında 18 gözlü olarak İmparator Hadrianus tarafından kurulan bir Roma eseridir.
Ağaca Mescit, Ulu Camii, Yeni Camii, Yeşil Mescit, Yağ Camii, Hasır Pazarı Mescidi gibi Ramazanoğullarından ve Osmanlılardan kalma tarihi camiler silsilesine Cumhuriyet tarihimizin şaheserlerinden Sabancı Merkez Camii de eklendi.
Aralık 1988 tarihinde Devlet töreni ile temeli atılan Sabancı Merkez Camii’nin 65.000 m2’lik arsası, Büyükşehir Belediyesince Türkiye Diyanet Vakfı’na devredilmiş. Hamiyetperver Adanalıların erkekleri parmaklarındaki yüzükleri, kadınları kulaklarındaki küpeleri hayrederek caminin % 50’sini yapabilmiş. % 50’sini de rahmetli Hacı Sabancı ve onun vefatından sonra Sabancı ailesi tamamlamış.
Genel görünüm olarak Sultan Ahmet Camii’ne, mimarî özellik olarak Selimiye Camii’ne benzemektedir. Klasik Osmanlı mimarisi tarzında yapılmıştır.
Denilebilir ki bu cami, Selimiye’nin eşi, Sultan Ahmed’in kardeşi, Kocatepe’nin çağdaşı, Türk-İslâm toprakları Anadolu’nun mührüdür.
6 minareli, 16 şerefelidir. Minarelerin yüksekliği 99 metre, kubbe yüksekliği 54 metre, kubbe çapı 32 metredir.
Hat işlerini Hüseyin Kutlu; nakış - tezyinat işlerini Mimar Semih İrteş; mukarnas işlerini Ali Turan Usta; mihrap, minber, kürsü, ana mekan ve son cemaat mermer kapıları Nihat Kartal; şadırvanlar, sebil köşkü, bahçe mermer kapıları ve mermer söveleri Necati Cebeci; beton ve alçı vitraylar A. Kadir Aydın Usta; ana mekan ve hündekâri kapıları Ahmet Yılçay Usta, avizeyi Cedetaş firması yapmıştır.
MUHTEŞEM ESERE MUHTEŞEM AÇILIŞ
Adana’nın en güzel, en merkezi yeri Seyhan nehrinin kenarında, Taşköprüye karşı, Fuzûlî caddesine bitişik bir mekânda kurulan yukarıda özelliklerini verdiğim Cumhuriyet tarihimizin bu muhteşem eseri, muhteşem bir toplulukla ibadete açıldı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren camiyi ve çevresini dolduran halk, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ile birlikte Adana’ya gelen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e büyük tezahüratta bulundu.

Sunuculuğunu Cemil Ayaz’ın yaptığı açılış töreni, Kocatepe Camii İmam-Hatibi Kadir Temel’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı. İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra, İl Müftüsü İsmet Selim’in açış konuşması ile devam etti:
“Bu eserin yapılmasında en çok emeği geçenlerden rahmetli Müftümüz Süleyman Tekin’e ve rahmetli Hacı Sabancı kardeşimize Cenab-ı Allah’ın rahmetini diliyorum.”
Sonra, caminin teknik heyet başkanı olan elektrik mühendisi ve Devlet Su İşleri eski Bölge Müdürü Rahmi Sencer Çelik, teknik bilgiler verdi. Temel atılışından itibaren tamamlanana kadar Hakk rızası için çalışmalarını sürdürmüş gece gündüz. Kendisiyle ayrıca görüştüm, fazla öne çıkmak istemiyor. Ne takdire şayan düşünce, ne asil davranış.
Bilinmeyen kahramanlardan Yılmaz Batur var caminin yerini temin eden Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri. Hacı Sabancı’nın eşi Özcan Sabancı Hanımefendi var. Kısa röportaj yaptım kendisiyle. Muhterem eşi Hacı Sabancı’nın vefatı sebebiyle üzgün ama böyle bir eserin tamamlanmasına öncülük ettiği için sevinçli. Kendisi söyledi: “Üzgünüm ama çok sevinçliyim. Adanamıza böyle bir caminin kazandırılmasında çok emeği geçti. Çok arzu ediyordu bunu. Artık bu eserde onu yaşatacağım.” Ne vefalı sözler, ne temiz duygular.
Yine Hak rızası için çalışmalarda fahri mimar Selma Dalgın Tekin Hanımefendi var.
Sakıp Ağa konuştu her zamanki babacan haliyle:
“Hacı Sabancı bu eserle çok ilgilendi. Sayın Cumhurbaşkanımız çok ilgilendi. Teşvik etti, gönül verdi, takip etti. Yapılırken geldi, bilgi aldı. Sevgili Adanalılar çok çalıştı. Tanrı’yı, Tanrı’nın güzelliklerini her yerde görmeliyiz. İşte bugün burada görüyoruz. 6 minare şükürlerimizi Tanrı’ya ulaştıracaktır inşallah”
Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak konuştu:
“Bu eserin meydana gelmesinde hiç kimse siyaset yapmadı. Temelinde hemşehrilerimizin alınteri var.
62 dönümlük yer verdik Türkiye Diyanet Vakfı’na. Fakat 62 dönümü tamamlanmadı. Çevresinde bir tek çirkin bina bırakmayacağız. Etrafına havuzlar, parklar, bahçeler, çiçeklikler yapacağız. Yani Sultanahmet gibi. Tam bir Türk İslâm’a yakışır çevre haline getireceğiz, 62 dönümü tamamlayacağız. Etrafına lojman ve mağaza yaptırmayacağım.”
Vali Oğuz Kaan Köksal konuştu: “Bu eserde Anadolu’nun birliğini, beraberliğini görüyoruz. Kısacası Anadolu’nun Türk - İslâm yurdu olduğunun mührüdür bu eser.”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ilmî ve doyurucu ve gerçekten veciz bir konuşma yaptı: “Verimli ve bereketli Çukurova’nın topraklarında kurulu bulunan Adana vilayetimiz, 13 asırdan beri İslâm’ı yaşamıştır. Geçirdiği tarihi evrelerden Ramazanoğulları ve Osmanlılar döneminde sanat şaheseri camiler yapılmış... Kalem kalem 6 minaresinden dalga dalga göğe yükselecek ezan seslerinin Allah’a ulaşacağı bu cami ise Cumhuriyetimizin en büyük eseridir. Bir sanat şahikasıdır.
Sanat, mimarîyi mekâna nakşetmektir. Sanat, güzelliği gönüllere işlemektir. Sanat, gönül zenginliklerinden coşan bilgiyi, beceriyi, hüneri gözler önüne sermektir. Kısaca sanat, bir milletin gönül aynasıdır. Sanat ruhu zengin olan bir milletin, medeniyet ruhu da zengindir. İşte Anadolumuz, Türk Milleti’nin bu sanat ruhu zenginliğinden fışkıran medeniyetlerin beşiğidir.
Bu fani âlemden elbet birgün göçeceğiz. Her insan, öldükten sonra da yaşamak ister. Öldükten sonra yaşamak ise, ancak böyle eserler sayesinde mümkün olur. Bu muhteşem caminin yapılmasında emeği geçen herkese, burada namaz kılan insanların sayısınca sevap yazılacaktır.
Adana halkına ve Sabancı ailesine şükranlarımı sunuyor, Hacı Sabancı’ya ve Müftümüz Süleyman Tekin’e Allah’tan rahmet diliyorum.”
Çevre Bakanı İmren Aykut da Adanalılara ve emeği geçen herkese teşekkür konuşması yaptı.
Dışı gibi içi de ne muhteşem; 99 metrelik 6 minaresi ve muazzam kubbeleriyle ne görkemli bir cami!
Devletimize ve milletimize hayırlı olsun... Minarelerinden ezan, kubbelerinden tekbir sesleri dinmesin. Şanlı Bayrağımız gönderlerden inmesin.
Sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel geldi kürsüye ve coşkulu bir konuşma yaptı. Eee Süleyman Demirel bu. Meydanların nabzını tutmasını ve halkı coşturmasını iyi biliyor:
“Sevgili vatandaşlarım! Hepinizin mübarek Ramazanınızı tebrik ediyorum. Benim ülkemde herkes inanarak ibadetini yapacak. Hiçbir vatandaşım inancından dolayı pişmanlık duymayacak. Biraz sonra Cuma Namazını kılmak için camiye gireceğiz. Kılan kılacak, kılmayan kılmayacak. Hiç kimse kimseyi zorlamıyor. Herkes inancında hür. Türkiye’de değişik inançta olan insanlarımız ve onların kendi ibadethaneleri var. Hepsi rahatça, korkusuzca ibadetlerini yapıyor.
Adanamızda ülkemizin en büyük camisi yapıldı. Adanalılara yakışan budur. Gösterdiğiniz bu gayretten dolayı Devletim adına sizlere teşekkür etmeye geldim. Ülkemin hayrı için bir tek çivi çakana dahî teşekkürü bir borç bilirim. Rahmetli Hacı Sabancıyla burada çok kere konuştum. Bu caminin tamamlanması onun bir sevdasıydı. Ama Allah aramızdan aldı, takdiri ilâhîdir. Adana’ya yollar, köprüler yaptık. Yapmadık mı? “Halk coşuyor bu soruyla, “Yaptın sağol! Yaşa! Türkiye seninle gurur duyuyor.” “Evet yaptık. Ama bu bir eksikti. Bu eserle bu eksikliği de tamamladık. Hayırlı olsun.”
Halk yine coştu: “Babaa! Allah seni başımızdan eksik etmesin.” Sonra kurdela kesilip Cuma Namazı için camiyi ve çevresini doldurdu kalabalık. Hutbeyi Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz okudu.