Makale

Bilinen Bilinmeyen Yönleriyle : DİYANET

Seyfettin ERŞAHİN


BİLİNEN BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE: DİYANET

DİYANET İşleri Başkanlığı, kuruluşundan bu güne kadar geçen zaman içerisinde 17 Reis’in başkanlığında 7172 kişilik kadrodan 88.472 ye çıkmış bir Cumhuriyet kurumudur.
Biz üç sayıdır sizlerle, bu kurumu bilinen ve bilinmeyen yönleri ile tanımaya ve tanıtmaya, ülkemize ve milletimize yaptığı hizmetleri sunmaya çalışıyoruz.
Geçen iki sayımızda, kuruluş ve teşkilatlanma günlerini ve bu dönemde, ülkedeki gelişmelere paralel olarak verilen hizmetleri değerlendirdik.
Bu sayımızda ise kaldığımız yerden devamla 1965-1991 yılları arası faaliyetlere bir göz atacağız. Bu dönem Başkanlığın daha çok alt yapı faaliyetlerine önem verdiği, yurt dışına açıldığı, hac organizasyonunu üstlendiği bir dönemdir.

DİYANET’İN BUGÜNÜ
(1965-1991)

DİYANET teşkilâtı zaman içerisinde çeşitli kanun ve bütçe imkânları ile geliştirilmiş, 1965 yılında yürürlüğe konulan 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla bugünkü hukuki statüsüne kavuşturulmuştur.
3 Mart 1924 tarih ve 429 sayılı seriye ve Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekâletlerinin İlgasına Dair Kanunla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teşkilât kanunu, 2800 sayı ile 14. 6. 1935 tarihinde çıkarılmıştı. Zaman içinde yeni ihtiyaçları karşılamak üzere yapılan değişiklikler de yeterli olmuyordu. Nihayet 1960’lann başından itibaren Diyanet için yeni kanun teklif ve tasarılan ortaya çıkmaya başladı. Bu teklifler sadece ilmî çevrelerden değil, siyasî çevrelerden de geliyordu.
Prof. Dr. Ali Fuat BAŞGİL 1960’ların başında bir kanun tasarısı yayınlamıştı. Bu tasanda "İslâm dininin ibadetleri ve İslâmî talim ve terbiye ile ilgili bütün teşkilât ve mües-seselerin kendisine bağlı olduğu, mensupları siyasî partilere girmeyen, siyasetle uğraşmayan, hükümet işlerine karışmayan, bütçe geliri eskiden olduğu gibi Dinî Vakıflar ile yeniden yapılan bağışlar, para yardımları ve dinî tesislerden oluşan, vakıfların kendisine bağlı olduğu ilmî ve malî muhtariyeti haiz hükmî şahıs niteliğinde bir Diyanet İşleri Başkanlığı" öngörüyordu. (Din ve Laiklik, il. Baskı, İst 1991, S 315-331)
Yine 1961 de. Milli Birlik Komitesi üyelerinden Ahmet Yıldız tarafından Temsilciler Meclisine sunulan bir kanun teklifi görüyoruz. Teklifin gerekçesinde özetle şu ifadelere yer veriliyordu:
"Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1935 tarihinde çıkarılmış bulunan Teşkilât ve Vazifeleri Hakkındaki Kanunun bugünkü cemiyetimizin icaplarına cevap vermediği; diğer müteferrik kanunlar ve tüzüklerle idare edilmeğe çalışılan vazifelerin istenilen nitelikte olmadığı; kadroların, bütün vatan sathında bu teşkilâtın kurulmasında gözetilen gayeyi gerçekleştirmeye elverişli bulunmadığı; cüz’i olan ücret ve maaşların, dinî kültür bakımından kifayeti olmayan ve noksan bulunan elemanlarla, İslâm dininin ulvî esaslarına tam bir vukufu ve bugünkü dünya kültürüne refakat edecek bir zihniyeti sağlamağa mani olduğu; buna mukabil işbu teşkilatın laik ve demokratik Devlet bünyemizde bütün din ve mezhep mensuplarının müracaat yeri olması gerektiği; din ile ilgili işlerin aynı zamanda ilmi etüdünü yapacak, halkı hurafelerden kurtaracak bir kudret ve seviyeye gelmesinin zaruri olduğu; bunun için Batı ülkelerindeki em-sallerine uygun şekilde bu vazifeyi başaracak din adamlanna ihtiyaç bulunduğu malumlarıdır." (Sebilurreşad, c. 13, sayı 325, s. 389)
Bu tür teklif, tasan ve tartışmalarla 1965 yılına gelinmişti. Bu yılda Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilatı hakkında, Cumhuriyet Senatosu tabiî üyesi Ahmet Yıldız ve 24 ar-kadaşının, Erzurum milletvekili Tahsin Telli’nin ve Konya milletvekili İhsan Kabadayı ve 10 arkadaşının tekliflerinden oluşan üç kanun tasarısı vardı. Ayrıca Devlet Bakanlığı da hazırladığı bir teklifi 20.3.1964 te Bakanlar Kurulu’nda görüşerek Meclis Başkanlığına sun-muştu.
Tasarının esastan şöyle özetleniyordu:
"1- Anayasamızın laiklik, din ve vicdan hürriyeti anlayışına uygun olarak genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev ve yetkilerini belirtmek.
2- Kuruluşundan bu yana çeşitli ekler ve birçok değişiklikler görmüş olan Diyanet İşleri Başkanlığı mevzuatını ve ihtiyaçları tek bir kanunda toplamak.
3- Devlet memurları seviyesinde kadro ve malî imkânlar sağlamak suretiyle Diyanet İşleri görevlilerini bir taraftan bugünkü sıkıntılı durumdan kurtarmak, diğer taraftan her türlü manevi ve müsbet ilimlerle mücehhez olarak yetişen gençler için bu teşkilatı cazip hale getirmek.
4- Dini konuların çeşitli dallarında bilimsel araştırma ve inceleme yeterliğine sahip din işleri görevlilerini arttırarak çalışma sonuçlarını halkın aydınlatılmasına ve hizmetine arzetmek ve böylece İslâm Dininin asla tecviz etmediği taassup ve hurafeleri bertaraf etmek suretiyle halkımızın inanç ve ahlâk ilkelerinde-ki birlik ve bütünlüğü sağlamlaştırmak" (N. Arslanpay, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ank 1973, s. 39-40)
Bütün bu teklifler Meclis tarafından birleştirilerek 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve görevleri Hakkındaki Kanun 22. 6. 1965 tarihinde kabul edilip 2. 7. 1965 talihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Başkanlık statüsünü ve yapısını hâlâ bu kanunla koru-maktadır.
Başkanlığın görevinin ne olduğunu tanımlayan 1. madde şöyledir:
"İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur."
İşte bu kanun esas olmak üzere daha sonra çıkarılan kanun, kararname, yönetmelik ve makam onaylarıyla bugünkü düzeye gelen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu dönemdeki faaliyetleri kısaca ele alınacaktır.
633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 15.10.1964-16.12.1965 yılları arasında Başkanlık makamında bulunan M. Tefik Gerçeker zamanında çıkmıştı. Gerçekerden sonra, Makama 17.12.1965 tarihinde İbrahim Bedrettin Elmalı getirildi. Görevde bulunduğu sürece Başkanlığın itibarını ve vakarını her zaman koruyan Elmalı, yaklaşık bir yıl hizmeti yürüttükten sonra 25.10.1966 da emekli oldu. Yerine aynı tarihte Ali Rıza Hakses getirildi. Osmanlı medreselerinden yetişmenin getirdiği müktesebatı Cumhuriyet toplumunun dini bakımdan aydınlatılmasında kullanılmasını çok iyi bilen Hakses yıllarca müftülük ve vaizlik hizmetlerini yürütmüştü. Başkanlık yıllarını da sayarsak tam tamına 47 yıl hizmet veren Hakses Hoca 30 Ekim 1967 de Kocatepe Camiinin temelini atma şerefine nail olmuştu. Bundan 2,5 ay sonra 15.1.1968 tarihinde o da yerini vekaleten Lütfi Doğan’a bırakarak emekliye ayrıldı. Lütfi Doğan Cumhuriyet Döneminde yetişen bir alimdir. 1952 yılında İmam-Hatiplik görevi ile Diyanet İşleri Teşkilatına katılan ve sonraki yıllarda Din İşleri Yüksek Kumlu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığına kadar yükselen Doğan, vekâleten getirildiği bu görevden 23.8.1972 tarihinde aynldı. Mütevazı ve mültefit bir kişiliğe sahip olan Lütfi Doğan, hizmet süresince
Başkanlığın daha iyi hizmet vermesi hususunda gayret sarf etmiştir.
Selefinin bıraktığı yerden hizmet bayrağını alan Dr. Lütfi Doğan 26.8.1972 de Diyanet İşleri Başkanlığına getirildi. Dr. Doğan da teşkilatın bütün kademelerinde hizmet vermişti. Bu bakımdan daha iyi hizmet sunabilmek için Teşkilatın nelere ihtiyacı olduğu hakkında bir bilgiye sahipti. Bu çerçevede Dini Yayınların çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasını sağladı. Bolu ve Haseki Eğitim Merkezlerinin açılışını yapa. 1975 yılında diğer mesâi arkadaşları ile birlikte Türkiye Diyanet Vakfi’nın kurulmasını sağladı. 26.7.1976 da yerini halefi Prof.Dr. Süleyman Ateş’e bıraka. Akademik dünyadan Teşkilata gelen Prof. Ateş Başkanlığı döneminde Diyanet’in halkımıza daha iyi hizmet verebilmesi için iyi bir irşad faaliyetinde bulunması yolunda çalıştı. 7.2.1978 tarihinde bu görevden ayrılarak tekrar akademik hayata döndü.
9.2.1978 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı görevine getirilen Dr. Tayyar Altıkulaç, üzerinde çalıştığınız dönemin en uzun süre görevde kalan Başkanıdır. Dr. Altıkulaç, görevi sırasında Eğitim Merkezlerinin ve yurt dışı irşad hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve hac orga-nizasyonunun gerçekleştirilmesi gibi önemli hizmetlerde bulunmuştur. 8 Kasım 1986 tarihinde emekliye ayrılmışlar. Dr. Altıkulaçtan sonra 17.6.1987 yılında yine akademik dünyadan Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu Diyanet İşleri Başkanlığına atandı. Başkanlık personelinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi, ilmi çalışmalar yapmasına imkan hazırlama ve Başkanlığı en önemli karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulunun oluşturulması konularında ısrarla duran Prof. Yazıcıoğlu başkanlık görevini halen sürdürmektedir.
Yaklaşık 26 yıllık bu dönemde, 7 tane Diyanet İşleri Başkanının hizmet süresinde yapılan çalışmalar böyle bir yazının sınırlarına sığmayacak kadar çoktur. Ancak biz burada, Başkanlığın Danışma ve hizmet birimleri ile ülkenin siyasî, ekonomik kültürel ve dini hayatın-da yer tutmuş, bazı önemli olaylara değinmek istiyoruz.

Danışma Birimleri
DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU BAŞKANLIĞI

Diyanet İşleri Başkanlığının en yüksek karar ve danışma organıdır. 633 sayılı Kanun’un 5. maddesinde belirtildiği gibi, görevlerini kısaca şöyle özetleyebiliriz: Başkanlığın ana hizmet politikasını tesbit eder. Vatandaşlardan gelen dini sorulan cevaplandırır. Dini konularda inceleme yapar ve Başkanlıkça bastırılacak eserlerin basımına karar verir. Bu faaliyetleri göz önüne alındığında Başkanlığın "beyni" durumunda olduğu söylenebilir.
Meşihat teşkilatında ve Şer’iye ve Evkaf Vekâleti bünyesinde de yukarı da sayılan faaliyetleri yürüten ve değişik isimler alan bir organ vardı. Son olarak, 633 sayılı Kanunla "Müşavere ve Dini Eserleri İnceleme Heyeti"nin adı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı olarak değiştirilerek bugünkü statüsüne kavuşmuştur. Mevcut kadro durumuna göre i Başkan ve 16 üyeden meydana gelir. Kurulun başkan ve üyeleri Aday Tesbit Kurulu tarafından seçilen üye adaylar arasından Diyanet İşleri Başkanı’nın teklifi, Başbakanın inhası üzerine Bakanlar Kurulu’nca atanırlar. Kurulun ayrıca yardımcı hizmetlerini yürüten 30 adet uzman ve 5 adet mütercim kadrosu vardır.
Bugüne kadar üç kere teşekkül edebilen Kurul’un sürekli ve istikrarlı bir hizmet verdiğini söylemek oldukça güçtür. En son 17. 3. 1978’de yapılan seçimle teşekkül eden Kurul’un üyelerinden bir kısmı emekliye ayrılmış, bir kısmı da başka görevlere tayin edilmiştir. Halen Din İşleri Yüksek Kurulu 1 üye ile çalışmaktadır.
Ancak, bu durum sağlıklı hizmet beklenen Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum için sıkıntı doğurmaktadır, zaman zaman bu sıkıntı çeşitli seviyelerde dile getirilmiştir. 1.2.1989 tarihli Zaman Gazetesi "Diyanetin Sağ Kolu Çalışmıyor" başlıklı yazısında özetle şu görüşlere yer veriyordu:
"İptal edilen kanun maddeleri yüzünden Diyanet İşleri Başkanlığının en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu 10 yıldır oluşturulamıyor. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun görevleri arasında "Yurtiçi ve yurt dışında din ile ilgili yayınlan izlemek, gereğine karar vermek ve karşı yayınlarla bilimsel mücadele esaslarını hazırlamak da bulunuyordu".
Konunun önemi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu’nun Türkiye Gazetesi’nin 10.6.1990 tarihli sayısında yayınlanan mülakatında şöyle vurgulanıyordu:
"Bu kurul dini konularda Başkanlığın en yüksek karar ve danışma organıdır. İdare yetkilerinden çok, akademik ve ilmi yetkileri olacak, yani dini meselelerde en yüksek karar organı olacaktır."
Bu mülakatın yapıldığı günlerde seçimi yapılarak Başbakanlığın onayına sunulan 16 kişilik yeni liste ile oluşacak olan Din İşleri Yüksek Kurulu ile Başkanlık en hayati organlarından birine yeniden kavuşacaktır.
Diğer Danışma Birimleri, TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI, HUKUK MÜŞA-VİRLİĞİ, ARAŞTIRMA-PLÂNLAMA VE KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI’ ndan oluşmaktadır.

Ana Hizmet Birimleri
MUSHAFLARI İNCELEME KURULU BAŞKANLIĞI
Danışma ve karar organı niteliğindeki kurul, daha önceleri, Huf-faz Meclisi (1889’dan önce) Meclis-i Teftiş-i Mesahif-i şerife ve Müellefat-ı Şer’iye (1889) ve Mushafları ve Dini Eserleri Tedkik Heyeti (1924) gibi isimlerle hizmet vermiştir. 633 sayılı Kanun’da Mushafları İnceleme Kurulu olarak yer alan bu birimin görevleri 24 Ağustos 1967 gün ve 12682 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikte açklanmıştır. Buna göre:
a) Türkiye’de bastırılacak bütün Mushaf-ı Şerif ve cüzlerinin ve Kuran-ı Kerim meal ve tefsirlerinde yayımlanan Kur’ân âyetleri ile her ne suretle olursa olsun, Mushaf metinlerinin her türlü unutma ve yanlışlıktan arınmış, değişiklik ve bozmadan korunmuş olarak basılmasını ve böylece Kuran-ı Kerim’in Allah’ın Resulû’nün okuduğu ve ondan dinlenerek alındığı gibi kı-yamete kadar korunmasını,
b) Yurt dışından Türkiye’ye getirilerek basılmış mushaflar ile usulüne uygun olarak Kurul’un incelemesinden geçirmek suretiyle yurtdışında bastırılacak mushafların (a) bendinde belirlenen esaslara uygunluğunu sağlamaktır.
Kurul’un verdiği hizmetin takdiri bakımından şunu zikredebiliriz. 1980’den bu yana 4. 578. 515 adet Mushaf-ı Şerif incelenmiş ve mühürlenmiştir.
Diğer Ana Hizmet Birimleri, DİN HİZMETLERİ, DİN EĞİTİMİ, HAC, DİNÎ YAYINLAR ve DİŞ İLİŞKİLER DAİRESİ BAŞKANLIKLARI’ndan,
Yardıma Birimler ise, PERSONEL,
İDARİ VE MALI İŞLER DAİRESİ BAŞKANLIKLARI İle DÖNER SERMAYE İŞ-LETMESİ, BİLGİ İŞLEM, PROTOKOL-BAS1N VE HALKLA İLİŞKİLER MÜ-DÜRLÜKLERİ İle SAVUNMA UZMANLIĞI ve DAİRE MÜHENDİSLİĞI’nden oluşmaktadır.
Taşra Teşkilatı
Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilatı 74 il müftülüğü, 693 ilçe müftülüğü ve 9 Eğirjm Merkezi Müdürlüğünden meydana gelir. Taşra teşkilatında, ayrıca 1500 civarında vaiz, 214 cezaevi vaizi, müftülük murakıbı, 50 Kuran Kursu Müdürü, 4978 Kur’an Kursu öğreticisi ve geri kalanı cami görevlisi olmak üzere 85.000 civarında hizmet elemanı vardır.


Yurtdışı Faaliyetleri
Türkiye, 1961’den itibaren Batı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın sanayileşmiş ülkelerine işçi göndermeye başladı. Ve bugün milyonlarla ifade edilen sayıda vatandaşımız yurtdışında çalışmaktadır. 1970 yılı İcra Planı ikinci Yıl 1968 - 1972 programında "Yurt dışındaki Türklerin ve özellikle moral hizmetleri İle ilgili işleri düzenlemek amacıyla" Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bir birim kurulması öngörülmüştür. Bu doğrultuda 16.2.1972 tarihinde Dış Hizmetler Müdürlüğü olarak kurulan birim 1984’ten beri Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı adı altında hizmet vermektedir.
Yurt dışına ilk olarak 1972 yılında geçici görevle 25 kişi gönderilmiştir. Bu sayı daha sonraki yıllarda artmıştır. 1973 yılı Ramazan ayında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 4 din görevlisi gönderilmiş, bu sayı, daha sonraki yıllarda artış göstermiştir.
Başkanlığın faaliyet alanlarından birisi de Müslüman soydaşlarımızda, özellikle SSCB’nde başlayan açıklık ve yeniden yapılanma politikasının sonucu olarak buralardaki halkı Müslüman Cumhuriyetlerin ve Balkanlardaki Müslüman soydaşlarımızın talepleri üzerine din görevlisi gönderilmeye başlanmıştır. Bu amaçla 1990 - 1991 Ramazan ayında SSCB’ne 9, Moğolistan’a 1, Yugoslavya’ya 1 din görevlisi gönderilmiştir. Yine aynı amaçla Müslüman soydaşlarımıza 35.000 adet basılı, görüntülü ve sesli yayın gönderilmiştir. İlaveten bu ülke-lerden gelen öğrencilere burs verilmektedir.

Hac Organizasyonu
Bilindiği gibi İslam’ın beş temel esasından biri olan hac, değişik zaman ve mekânlarda yapılan meşakkatli bir ibadettir. Bu sebeple, Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşundan beri bu ibadetin rahatlıkla yerine getirilmesinde vatandaşlara yardımcı olmayı şiar edinmişti. 26.4.1979 gün ve 7/17439 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile hac ibadetinin her türlü organizasyonu Başkanlığa verilmiştir. Bu kararnameye dayalı olarak Başkanlık ilk olarak 1979 hac organizesini gerçekleştirmiştir. Ancak 1988 yılında çıkarılan ve sözkonusu kararnamenin 3. maddesinde yapılan bir değişiklikle ilgili bakanlıklardan oluşan Hac Komisyonu’nca uygun görülen (A) grubu seyahat acentalarına da Başkanlığın gözetim ve denetimi altında hac seyahati düzenleme yetkisi verilmiştir. (Bak. Kararname fotokopisi)
1979 yılından bu yana 564.430 vatandaşımızın kutsal topraklara giderek hac vazifelerini ifaları sağlanmıştır.

Türkiye Diyanet vakfının Kuruluşu (1975)
Bu vakıf, İslam-Türk vakıf geleneğinin zamanımızdaki bir temsilcisi olarak 1975 yılında zamanın Diyanet İşleri Başkanı Dr. Lütfi DOĞAN, Başkan Yardımcısı Tayyar Altıkulaç ve Yakup ÜSTÜN ile I. Hukuk Müşaviri Ahmet UZUNOĞLU tarafından kurulmuştur.
Vakfın kuruluş amacının, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurtiçinde ve yurt dışında yürüttüğü hizmetlere yardımcı olmak olduğu Vakıf Senedinin 2. ve 3. maddelerinde belirtilmiştir.
Bilindiği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir resmi bütçesi vardı. Fakat bu bütçe ile Cami, Kuran Kursu ve Müftülük hizmet binası yapımından, din görevlilerinin dul ve yetimlerine sahip çıkılmasına kadar halkımızın Başkanlıktan beklediği hizmetler gerçekleştirilemeyecek kadar çoğalmışa. Dahası Başkanlığın tüzel kişiliği olmadığından belirtilen hizmetlerin yürütülmesi için "aynî ve nakdî" bağış ta kabul edemiyordu.
İşte bu ihtiyacı karşılamak amacıyla, halkımızın gönülden sunmak istedikleri yardımları organize etmek için Türkiye Diyanet Vakfı kurulmuştur. Kuruluşundan bu yana, Hac ve Umre seyahatlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na yardımcı olmaktadır. Merkez ve taşra teşkilatlarında çok sayıda hizmet binası yapımının yanında, bugüne kadar camilere yaptığı yardım 150 milyara ulaşmıştır.

Kocatepe Camii ve Diyanet Külliyesi
"Türkiye Cumhuriyeti’nin makarrı (başkenti) Ankara’da onun şanına layık bir mabed inşa edilmesi" ötedenberi Müslüman milletimizin en büyük arzularındandı. Bu duygularla 8.12.1944te zamanın Diyanet işleri Başkan Yardımcısı A. Hamdi Akseki başkanlığında 72 kişilik kurucu heyet tarafından Ankara Yenişehir’de bir Cami Yaptırma Kurumu adlı bir demek kuruldu ve çalışmalara başlandı.
1960’larda, teşkilatın büyümesine paralel olarak, hizmetin daha iyi verilebilmesinde altyapının önemi de gündeme gelmeye başladı. Bu düşünceler ışığında, kurulduğundan beri Ankara’da mütevazi bir binada hizmet veren Başkanlığın ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir külliye inşa edilmesi arzulanıyordu. Bu çalışmalar çerçevesinde Türkiye Diyanet Sitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği adını alan dernek bir cami, Diyanet İşleri Başkanlığı Hizmet Binası, Yüksek İslâm enstitüsü, Kütüphane, Konferans ve Müze Salonu, iki yüz araçlık otopark, turistik çarşı, Aşevi ve Poliklinikten oluşan bir külliye inşasına girişti.
Bu külliye için Ankara’ya hakim bir mekân olarak Kocatepe seçildi. Araya bir takım gecikmeler girmesine rağmen ilk temel Diyanet İşleri Başkanı Hasan Hüsnü Erdem tarafından 1963’te atıldı. 1964’te projenin hizmet binası bölümü bitirildi. Bugünkü caminin temeli 30 Ekim 1967 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Rıza Hakses tarafından atıldı.
Bu arada caminin masrafı Duyuyordu. Artan mali güçlükler karşısında 15 Mart 1981 de toplanan Demek kendini feshederek caminin inşaatı dahil bütün malvarlığı, alacak ve borçlarıyla beraber Türkiye Diyanet Vakfı’na katıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın devraldığı cami projesi bütün unsurlarıyla bitirilip 28 Ağustos 1987 tarihinde zamanın hükümet erkânı ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Said YAZlCiOĞLU’nun da katıldığı büyük bir törenle ibadete açıldı.


PORTRE

İbrahim Bedrettin ELMALI
1903’te Antalya’nın Elmalı ilçesin de doğmuştur. Babası öğretmen Ali Bey id.
İbrahim Bedrettin, ilk ve orta tahsilini doğum yerinde yaptıktan sonra İstanbul’a gelerek Darul-Hilafetil-Âliyye Medresesine girmiştir. Daha sonra kayıt yaptırdığı Darülfünun İlahiyat Fakültesinden 1928 yılında mezun olmuştur. Tahsil hayatında maddî sıkıntılar çeken Elmalı müezzinlik yapmış, liselerde Vatandaşlık ve Türkçe dersleri okutmuştur.
Memuriyet hayatına atılan Elmalı, İstanbul ve Ankara’da çeşitli memuriyetlerde bulunduktan sonra Üsküdar ve İstanbul müftülükleri yapmıştır. Bir süre Diyanet İşleri Başkanlığı Personel Dairesi Başkanlığı görevini de yürüten İbrahim Bedrettin Elmalı 17 Aralık 1965 te Diyanet İşleri Başkanlığı’na tayin edilmiştir.
Yaklaşık bir yıl kaldığı Başkanlık görevinden 25 Ekim 1966 da emekli olmuş, iki dönem milletvekili olarak T.B.M.M.’de bulunmuştur. Halen memleketi Elmalı’da ikamet etmektedir.


PORTRE

Ali Rıza HAKSES

1892 de Kayseri’nin Saracık köyünde doğmuştur. Çocukluk çağında İstanbul’a gelmiş, ilk tahsilini ve hıfzım Üskûdar da tamamlamıştır. Kur’an ilimleri tahsil ederek İcazetname almaya hak kazanmıştır. Daru’l-Hilafeti-Âliyye Medresesini tamamlayan Hakses, ruûs imtihanını kazanarak Medresetü’l - Mütehassisin Fıkıh ve Usul-u Fıkıh Şubesinden basan ile mezun olmuştur.
Hayata atılan Ali Rıza Hakses Kadıköy, Muğla ve Fatih müftülüklerinde, Ege Bölgesi Gezici Vaizliği’nde bulunmuştur. 15 Şubat 1966 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeliğine seçildikten sonra 25 Ekim 1966 da Diyanet İşleri Başkanlığına getirilmiştir. 15.1.1968’de emekliye ayrılan Hakses’in aralıksız 47 yıl 7 ay devlet hizmeti vardı. 5 Kasım 1983 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.


PORTRE

Lütfi DOĞAN

1930 YILINDA Kelkit ilçe-I 7öl) sinin Salyazı köyünde doğmuştur. Babası Mehmed Fehmi Efendi’den Kur’ân okumayı öğrenmiş, dayısı Hafız Fevzi Efendinin deslerine devam ederek hafızlığını tamamlamıştır. Daha sonra özel hocaların dini derslerine devam ederek tahsilini ikmal etmiştir.
Doğan, 1952’de İmam-Hatiplik görevine başlamış 1954 yılında da müftülük imtihanını kazanarak Kemah Müftüsü olarak tayin edilmiştir. 1960’da da Erzincan Müftülüğüne atanmıştır. Bu arada, ilk, orta ve liseyi dışarıdan bitirerek Ankara İlahiyat Fakültesine kaydolmuştur. Fakülteyi birincilikle bitirdikten sonra, Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişliğine atanmıştır. 1965 yılında seçildiği Din işleri Yüksek Kurulu Üyeliği’nden sonra Vekil olarak Diyanet İşleri Başkanlığı yapmıştır. 25 Ağustos 1972 de bu görevinden ayrılan Doğan, Başkanlığın diğer kademelerinde hizmet vermiştir. 14 Ekim 1973 te Erzurum Senatörü seçilmiş, bu görevi 12 Eylül 1980 tarihine kadar devam etmiştir.
20 Ekim 1991 seçimlerinde Gümüşhane Milletvekili seçilen mütevazı ve mültefit bir kişiliğe sahip Lütfi Doğan’ın basılmış eserleri arasında:
1- Toplumun Temelini Sarsan Belli Başlı Problemler
2-Mutluluğun Kazanılması
3- Kütüb-ü Sitte Müelliflerinin Hayatı ve Eserleri sayılabilir.


PORTRE

Dr. Lütfi DOĞAN

1927 YILINDA Ermenek’te doğmuştur. İlk ye orta tahsilinden sonra A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Şark Dilleri Arapça-Farsça bölümünü bitirmiştir. Daha sonra Suri-ye’de Şam Edebiyat Fakültesi’nde Arap Edebiyatı ve İslâm İlimleri üzerinde araştırmalar yapmıştır. 1952 yılında asistan olarak girdiği A.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde "En-Nizam fi Usulid-Din ve Eş’ari Ekolü" adındaki doktora tezini tamamlayarak ilahiyat doktoru olmuştur.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda vaizlik ve Ankara Müftülüğü yaptıktan sonra Müşavere ve Din! Eserler İnceleme Kurulu Azalığı ve Dinişleri Yüksek Kurulu Üyeliğine getirilmiştir. Bu arada A.Ü. İlahiyat Fakültesinde Arapça ve İslâm Dini Esasları Öğretim Üyeliği görevini sürdürmüştür. 1972 de Diyanet İşleri Başkanlığına getirilen Doğan 1976 da Başbakanlık Uzman Danışmanlığına tayin edilmiştir. 1977 Seçimlerinde Malatya milletvekili olarak T.BMM’ne girmiştir. Daha sonra kurulan hükümette din işleri ile görevli Devlet Bakanı olmuştur.
Çeşitli dergi ve gazetelerde makaleleri yer alan Dr. Doğan’ın yayınlanmış eserlerinden şunları sayabiliriz:
1- Eş’ari Mektebi
2- Ibn-i Fadlan Seyahatnamesi
3- Hz. Peygamberimiz


Prof. Dr. Süleyman ATEŞ

1933’te Elazığ’ın Tadım I 700 köyünde doğan Ateş, on yaşında hafızlığını bitirip mahalli hocalardan Arapça ve din dersler almıştır, ilkokulu dışarıdan bitirip girdiği İmam-Hatip Lisesinden 1960 da mezun olmuştur. Aynı yıl girdiği A.Û. İlahiyat Fakültesini 1964 te bitirmiştir.
Tahsilinden sonra bir süre Elazığ İmam-Hatip Lisesinde öğretmenlik yapmıştır. Bu arada İlahiyat Fakültesinde Tefsir Kürsüsüne asistan olarak girmiş, 1968 de "Sülemi’nin Tefsirdeki Metodu" üzerinde olan doktora çalışmasını bitirerek İlahiyat doktoru unvanını almıştır. Mısır ve Irakla sahasıyla ilgili ilmi araştırmalarda bulunmuştur. "İş’ari Tefsir okulu’ adlı teziyle 1973 te doçent olmuştur. 28.7.1976 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığına getirilen Ateş 72.1978 de bu görevinden ayrılarak İlahiyat Fakültesindeki kürsüsüne dönmüştür.
Bir ara Suudi Arabistan’da çeşitli fakültelerde tefsir desleri okutan Ateş, halen 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisidir.
Süleyman Ateş’in yayınlanmış pek çok ilmi, makale ve eserleri vardır. Bunlardan:
1- Kuran-ı Kerim ve Yüce Meali
2- Sülemi ve Tasavvufi Tefsiri 3-Yeni İslim İlmihali’ni sayabiliriz.



Dr. Tayyar ALTIKULAÇ
1938 Yılında Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde doğan Altıkulaç 9 yaşında hafızlığını tamamlamıştır. İlkokulu memleketinde bitirip orta öğrenimi için İstanbul’a gitmiştir. 1963 te İstanbul Yüksek İslam Entitûsü’nü bitirmiştir. Bir süre İstanbul İmam-Hatip Lisesinde öğret-menlik yapmıştır. İstanbul ve Kayseri Yüksek İslâm Enstitülerinde asistanlık ve öğretim görevliliğinde bulunmuş, 1967-68 öğretim yılında Bağdat Üniversitesinde Arap Dili ve Edebiyatı üzerinde ihtisas yapmıştır.
Tefsir ve Hadis dalında doktorasını tamamlayan Altıkulaç, sırasıyla Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitimi Genel Müdürlüğü, Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. 9 Şubat 1978 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığına tayin edilmiş, 8 Kasım 1986 da emekliye ayrılmıştır.
Dr. Tayyar Altıkulaç’ın yayınlanmış eserlerinden; Ebu Şame el-Makdisi’nin el Mürşidü’l Veciz adlı eserinin tahkikti basımını zikredebiliriz.




Prof. Dr. Mustafa Said YAZICIOĞLU
3.12.1949’da Trabzon’un Sürmene ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Milas’ta tamamladı. Liseyi Aydın’da bitirdi. Kaydolduğu Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1971 yılında mezun oldu.
Bir süre Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Teşkilatında görev yaptıktan sonra doktora yapmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurtdışına gönderildi. 197Tde doktorasını Parisle Sorbonne Üniversite’sinde tamamlayarak yurda döndü. Ankara Üniversitesi İlahiyat Faküttesi’nde göreve başladı. 1983 yılında doçent, 1988’de de profesör oldu. 1986 yılında fakültede Kelâm Anabilim Dalı Başkanlığı görevine seçildi.
17.6.1987 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı görevine getirilen Yazıcıoğlu halen bu görevi sürdürmektedir. Arapça ve Fransızca bilen Prof. Yazıcıoğlu’nun çeşitli dergilerde çıkmış Türkçe, Fransızca telif ve tercüme makaleleri ile yayınlanmış kitaptan bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
1-Hızır Bey-Ankara, 1987
2- Le Kalâm et Son Röle dans la Soci6t6 Turco-Ottomane aux XV et XVI Siecles-Ankara, 1990
3- Maturidî ve Neseffye Göre İnsan Hürriyeti Kavramı - Ankara, 1988
4- Kelam Ders Notları (İlahiyat Fakültesi Kelâm Programı için)