Makale

TEMEL İNSAN HAKLARI

Merhaba

TEMEL İNSAN HAKLARI

Harun ÖZDEMİRCİ
Dini yayınlar Dairesi Başkanı

Yazımızın başlığını oluşturan cümle, aynı zamanda günümüzün gelişmiş, ileri düzeydeki ülkelerinin gündemlerini teşkil eden ilk madde olma özelliğini taşıyor. Görünürde bir keşif olarak gözler önüne serilen konunun aslında insanlık tarihi kadar eskiye dayandığı ve bir o kadar da köklü olduğu sürekli olarak dikkatlerden uzak tutuluyor.
Bununla birlikte İslâm dininin demokrasi ve insan hakları konusundaki görüşleri, bu din hakkında bilgi ve birikimi olmayan kişiler tarafın- 1 dan olumsuz değerlendirmelerle dile getiriliyor. Bu yaklaşımın hareket noktasını ise İslâm dininin çağın gereklerine ve gerçeklerine yönelik olmaktan uzak, hak ve hürriyetler konusunda kısıtlayıcı olduğu şeklindeki fikirler oluşturuyor.
Aslında dergimizin bu sayısında ilk gündem maddesi olan, Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Mehmet Nuri Yılmaz’ın, bugün bile belirsizlik dönemi içerisinde bulunan Kosova’yı ziyaret notlarını okurken, yazıda yer alan resimleri incelerken, temel hak ve hürriyetler hususunda yukarıda ele aldığımız şekilde değerlendirmelerde bulunan ülke ve kişilerin açmazlarını tarafsız bir şekilde gözlemlemeniz mümkün.
Camilerimiz, hanlarımız, köprülerimiz ve diğer yapılarımızla tarihin bir belgesini bulabileceğimiz Kosova’da 1989 yılından başlayarak 10 yıllık bir süre zarfında Sırp katliamları ve saldırıları sonucu yaşanan acılı günlerin yaraları yeni yeni sarılmaya başlanıyor. Kosova’da bulunduğumuz süre zarfında kendi kendimize "her insanın sahip olması gereken temel insan hak ve hürriyetleri nerede?", "bu hakların savunucularının seslerini neden duyamıyoruz?" gibi soruları sormadan edemedik. Toplu mezarları gördüğümüzde adeta ölenlerle biz de öldük, toprak altında yatan sanki bizim bedenimizdi. Tarihi yapıların, ibadethanelerin yıkıntılarını gezdiğimizde, adeta onlarla biz de yıkıldık. Ağlayanlarla ağladık, sevinenlerle sevindik. Onların umutları bizim umudumuz, onların tasaları bizim tasamız oldu.
En tabi hakları elde etmede verilen mücadele ne ka- I dar onurlu, bu uğurda verilen can ne kadar kutsal.
Bugün Kosova, zulmün karşısında ayakta kalabilmenin gururuyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
Dergimizin gündemini oluşturan konulardan biri de, bir ölçüde Kosova ile de bağlantılı olarak düşünebileceğimiz temel hak ve hürriyetlerin İslâm dinine göre değerlendirilmesi.
Zaman zaman bilinçli veya bilinçsiz olarak İslâm’ın insan haklarını önemsemediği şeklinde dile getirilen düşüncelere çeşitli açılardan bakılarak cevapların verildiği, Dr. Yaşar Yiğit ve Yüksel Salman’ın hazırladığı dosyada ayrıca temel hak ve hürriyetler bağlamında özel hayatın İslâm dinine göre değerlendirmesi de geniş bir şekilde ele alınıyor.
İlgi ile okuyacağınızı tahmin ettiğimiz bir başka konu da Dr. İbrahim Paçacı ve Yaşar Çolak tarafından hazırlanan Hz. Peygamberin hicreti. Dünya ve İslâm tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip olan hicret konusu, dosyada, temel haklar ve peygamberlerin ortak noktası açılarından ele alınıyor.
Temmuz ayı münasebetiyle işlediğimiz Kıbrıs Barış Harekatı’nı konu edinen yazıda ise E. Kur. Kd. Alb. Oğuz Kalelioğlu, Magosa şehrini savunma görevi ile Mücahit Tabur Komutanı olarak yaşadığı anıları, kendi kaleminden sizlere aktarıyor.
Bir sonraki sayıda buluşmak üzere herşey gönlünüzce olsun. Hoşça kalınız.