Makale

ORUCUN BAZI HİKMETLERİ

HUTBE:

ORUCUN BAZI HİKMETLERİ

Tahsin YAPRAK

Hacıbayram Camii Hatibi

Aziz ve Muhterem Müslümanlar,

Ramazan-ı Şerif oruç ayıdır. Oruç, İslâm esaslarındandır. Allah’ın emridir. Nefsin tahakkümünden kurtulamayan insanlığa Cenâb-ı Hak, oruçla takva yolunu açmış, nefsin aşırı ve süflî isteklerinin bu sayede frenlenebileceğin! bildirmiş; buyurmuştur ki:

“Ey mü’minler! Sizden evvelkilere oruç farz kılındığı gibi size de farz lalındı. Takva sahibi olasınız diye.”

Nefsin yalan, gıybet, hased, kin gibi süflî arzulardan korunmasında orucun faydası çok büyüktür. Bunlardan uzaklaşan insan, Allah’ın aza­bından da kurtulmuş olur.

Hakîkaten oruç nefsi yatıştırır ve uysallaştırır. Bundan dolayı Peygamberimiz Efendimiz; “Nefsine hâkim olamıyanların, oruç tutmalarını tavsiye buyurmaktadır. Oruç, kalbi yumuşatır, mideyi dinlendirir, günâh­ları silip yok eder, isyan ateşini söndürür, açlığa ve susuzluğa alıştırmak suretiyle de sabır ve tahammülü kuvvetlendirir. Başkalarına yardım duygularını canlandırır. Oruç, hakîkaten her sene insan makinasını dinlen­dirmekte ve her hastalığın kaynağı olan mîde, oruçla kendisini kontrol imkânım bulabilmektedir. Bunun için yüce Peygamberimiz:

“Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız.” buyurmuştur.

Hem de bunu 14 asır evvel tıb âlemine bir sağlık düsturu olarak he­diye etmiştir.

Oruç, Allah katında ecri en fazla olan bir ibâdettir. Çünkü oruç, asla riyâ kabul etmez. Hakkiyle tutulan oruç, insanı her türlü fenalıktan alıkoyar ve inşam, bütün gücünü Allah yolunda sarfetmeğe yöneltir.

Bir hadîs-i kudsîde;

“Âdenıoğlunun her iyi ameli on mislinden 700 misline kadar sevaplandırılır. Oruç böyle değildir. Cenâb-ı Hak; oruç benim rızâm için tutu­lur. Onun ecrini de ancak ben takdir ederim, buyurmaktadır.”

Oruç emrini bildiren âyet-i kerîmenin sonunda takvânın zikredilmesi ve takvanın oruçla kazanılan bir derece olduğuna işâret edilmesi çok dik­kate şayandır. Çünkü Allah katında en üstün insan, en müttakî olandır. En yüksek dereceye yükselmek için ahlâkın güzeli, ibâdetlerin en hâlisi, imânın en kâmili, hayr u hasenatın ve itâatın en iyisi lâzımdır. Oruç bütün bu hasletleri kendisinde toplamıştır ki, insana o en yüce mertebele­rin yollarını açmıştır. Hakikî oruç, insana İslâmî ve en ulvî hazzı tattıran, dünyevî ve uhrevı saadete kavuşturan bir ibâdettir. Cenâb-ı Hak kulla­rının hiçbir iyiliğini mükâfatsız bırakmaz.