Makale

Sağırın Hasta Ziyareti

MESNEVİ’DEN

DR. MEHMET ÖNDER

Sağırın Hasta Ziyareti

İyi kalpli sağır adam, bir gün komşusunun hasta olduğunu öğrenir. Kendi kendine: - Komşum hastalanmış. Onun ziyaretini yapmam, hal ve hatırını sormam lâzım. Ama ben sağır bir adamım, o da hasta, sesi çıkmaz. Zaten hastaya malûm şeyler sorulur, malûm cevaplar alınır. Ben nasılsınız diyeceğim, o iyiyim, teşekkür ederim, diyecek.. Ne yiyorsun desem, elbet bir yemek ismi söyleyecek, ben de afiyet olsun derim. Doktorlardan kim geliyor, diye sorarsam, bir doktor adı verecek.. Ben de iyi doktordur derim, olur biter, diye düşünür. Hastayı ziyarete gider başucuna oturur:
- Nasılsınız?
Diye hal, hatır sorar. Hasta inleyerek:
- Ölüyorum!
Diye cevap verince sağır adam:
- Oh oh, çok memnun oldum, diye karşılık verir.
Hasta:
- Bu ne demek, adam ölümüme memnun oluyorum diyor, diye kızar.
Sağır tekrar sorar:
- Ne yiyip, ne içiyorsun? Hasta kızgınlıkla:
- Zehir!
der. Sağır onun bir yemek ismi söylediğini sanarak:
- Afiyet olsun!
Diye karşılık verir. Hasta büsbütün çileden çıkmıştır. Sağır adam sormaya devam eder:
- Tedavi için doktorlardan kim geliyor?
Hasta:
- Hadi be defol!.. Azrail geliyor... Diye cevap verir. Sağır:
- Çok bilgin, tecrübeli bir doktor. İnşaallah yakında bir çaresini bulur...
Deyince hasta dayanamaz:
- Kahrol!..
Diye bağırır. Sağır ise komşuluk hakkını yerine getirdiği için çok memnun ayrılır.
MESNEVİ: -Sağırın yaptığı kıyas yüzünden on yıllık dostu ve hal - hatır sorması hiç olup gitti. Senin duygu kulağın sağırsa, gönül kulağın açık olmalı. Gönül kulağı, her şeyi duyar, işitir (Beyit: 3393 - 3395).