Makale

Din işleri yüksek kurulu başkanı İSMAİL ÖNER: Kur'an'ın bizatihi kendisi reformdur

Röportaj:
Alişen Başgönül

Din işleri yüksek kurulu başkanı
İSMAİL ÖNER:

"Kur’an’ın bizatihi kendisi reformdur."

• Din işleri Yüksek Kurulu, yeniden çalışmalarına başlamış bulunuyor. Siz de bu Kurul’un başkanlığına seçildiniz. Başarı dileklerimizle, şu andaki hissiyatınızı öğrenebilir miyim?
• Din İşleri Yüksek Kuruluna seçildikten bu yana, seçimden önce Başkanlık için bir fikrimiz, isteğimiz yoktu. Kurul üyesi olarak yapabileceğimiz şeyleri yapmaya hazırlanıyorduk. Bu düşünce içerisindeydik. Fakat son günde üyeler tarafından aday gösterildik. İkinci turda da başkan olarak seçtiler. Hepsi ayrı ayrı değer taşıyan çok kıymetli, ilmî hüviyetleri olan arkadaşlar. Başkanlığa seçilecek çok daha değerli arkadaşlar vardı. Bunun bir hizmet işi olduğunu biliyoruz. Cenab-ı Allah mahcup etmesin. Madem bizi seçtiler, böyle uygun gördüler, biz de bunu arkadaşların yardımıyla hakkıyla yerine getirmeye çalışacağız. Memleketimizdeki Müslim ve gayrimüslim tüm insanlara karşı görevimizin ne olduğunu biliyoruz. Bu konuda çok çalışmanın zaruretine inanıyoruz.
Sovyetlerdeki rejimin kalkması ile Türk Cumhuriyetleri çoğaldı. Bu Cumhuriyetlere de bir çok hizmetlerin götürülmesi lâzım. Neler yapılıyor, neler yapılması gerekir? Önce onları tesbit edeceğiz.
• Kurul’un ileriye dönük çalışmaları konusunda neler düşünüyorsunuz? Başkanlığımızın hizmetlerine Kurul’un katkısı ne olabilir?
• Kurulu, teşkilâtımızın bir bölümü, fakat Başkanlığın beyni olan bir bölüm olarak kabul ediyoruz. Bu kurul ne kadar çalışırsa o kadar güzel hizmet verileceğine inanıyoruz. Ancak Başkanlığımızın da büyük destekleri ile, arkadaşlarımızın katkıları ile, birlik beraberlik içerisinde olduğumuz zamanlar yapamıyacağımız, aşamıyacağımız bir durumun olduğunu tahmin etmiyorum. Bizler samimi, ihlaslı olarak çalışırsak Cenab-ı Allah da bize yardım edecektir.
Şimdi bizim yapacağımız çok büyük şeyler var. Ama bazı yanlış anlamalar da var.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı İsmail . Öner’le arkadaşımız Alişen Başgönûl görüştü.
Din’ de reform gibi. Esasında Dinde Reform diye bir şey yok. Cenab-ı Allah bu kâinatı yarattıktan sonra zaman zaman o devrin ihtiyacına göre risaleler, emirler göndermiş. O zamanın insanlarının kapasitesi ne ise ona göre göndermiş. Zaman geçtikçe kitap haline dönüşmüş. Cenab-ı Hak dinde en büyük reformu Kur’an-ı Kerim’i göndermekle yapmıştır. Bu kitabı iyi anlayarak, Kur’an-ı Kerim ’deki emir ve yasaklarının takdimi şeklinde bir reform lâzım. Mesele o.
• Kur’an ’ın kendisi bizatihi reformdur, diyebilir miyiz?
• Tabii. Katiyetle. Bir reform ihtiyacı var şeklinde konuşmak değil, düşünmek dahi hatalıdır. O halde neyin reformuna çalışacağız? Biz, bu güzel kitabın emir ve yasaklarının insanlığa tebliğinde nasıl bir metod takip edilebilir, bunun reformunun yapılması, metodunun geliştirilmesi lâzım.
• Din İşleri Yüksek Kurulu ’nun çok sayıda uzmanla takviye edildiğini biliyoruz. Şimdiye kadar, araştırma fırsatı bulunamayan önemli dini konularda araştırma yapma imkânı olabilecek mi? 0 Tam teşekküllü Kurul, muhakkaki bir çok eksiklikleri dolduracaktır. Tek kişinin çalışması ile onbeş kişilik bir ekibin çalışması bir olmayacak. Şimdiye kadar kurul Baş-kan vekili olarak görev yapan irfan Yücel Bey, teşkilâtımıza en ufak bir leke getirmeden görevlerini yapmışlardır. Hepimiz onun için duacıyız. Kendilerinin Kurul’da olmaları bizim için çok büyük değerdir. Ayrıca, başka çok değerli arkadaşların takviyesi. Kurulumuzu güçlendirmiştir.
Din işleri Yüksek Kurutu bünyesinde teşekkül edecek komisyonlar, konularına göre şöyle olacak:
Fetva Komisyonu, Dinî Hizmetler ve irşad Komisyonu, Dini Yayınlar ve Basın Komisyonu, Eğitim Komisyonu ve Mevzuat Komisyonu. Komisyon üyeleri Kurulca önümüzdeki günlerde seçilecektir.
Dergimizin bu ayki ağırlıklı "gündem" konusu, "Müstehcenlik ve gençlik". Son günlerde gerek basın organlarında ve gerekse özel televizyonlar aracılığıyla hızla yaygınlaşan pornografi konusunda neler düşünüyorsunuz? 0 Müstehcenlik konusunda, gerek görüntülü ve gerekse basılı yayınlarda halkımızı, tüm aileleri fevkalâde rahatsız eden bir durum var. Biz Din işleri Yüksek Kurulu olarak neler yapacağımıza dair kararları önümüzdeki günlerde alacağız.
Dergimiz aracılığı ile okuyucularımıza vermek istediğiniz mesaj var mı? Diyanet Aylık Dergi, taşrada hakikaten sevilmiş, tutulmuş, cemaat tarafından aranan bir dergi haline gelmiştir. Bu da teşkilat olarak bizleri son derece memnun etmektedir. Halkın rahatsızlık duyduğu konuları, dergide devamlı olarak yayınlamakta fayda vardır. Benim de sizden özel olarak istirhamım, böyle kamuoyunun gündeminde bulunan ve halkımızı rahatsız eden konularda biraz daha ağırlıklı olarak, etraflıca, geniş bir şekilde yazıların yazılmasıdır.