Makale

SAHIHUL - BUHÂRÎ ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALAR II

SAHIHUL - BUHÂRÎ ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALAR II

Yrd. Doç. Dr. S. Kemal SANDIKÇI
Ondokuzmayıs Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

Malum olduğu üzere Hz. Peygamber’in sünneti, Kur’ân-ı Kerîm’den sonra dinin en önemli kaynağı ve teşrî esasıdır. Müslümanlar, hayatlarının şekillen­mesinde Kur’ân-ı Kerim’e muhtaç oldukları kadar, Rasûlullah’ın (s.a.v.) sünne­tine de muhtaçtırlar. Meşhur muhaddislerinden, Yahya b. Ebi Kesir’in (81. 129/747):

“Sünnetin Kur’ân’a ihtiyacı olduğundan daha çok, Kur’ân’ın sünnete ihtiyacı olduğunu” söylediği rivayet edilir.(1) Zira Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hadisleri, bir taraftan Kur’ân’ı tefsir ve izah ederken, diğer taraftan Kur’ân’ın mücmelini tafsil, mutlakını takyîd, müşkilini tavzih, âmmını tahsis etmekte, öte yandan da âyetlerin temas etmediği bir hükme delâlet edebilmektedir.

İslâm Dini’nin ikinci ana rüknü olan Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hadisleri üzerinde yapılan çalışmalar, Rasûlullah (s.a.v,) hayatta iken başlamış, O’nun vefa­tından sonra da asırlar boyu devam edegelmiştir, Hicretin birinci asrında bazı dağınık sahifelerde bir kısım insanların hafızalarında saklı bulunan hadisleri öğrenmek ve bir araya toplamak şeklinde beliren arzular, ikinci asrın başından itibaren Ömer b. Abdülaziz’in (öl, 101/719) emri ve himmetiyle başlatılan ve özellikle İbnu Şihâb ez-Zuhri’nin (öl, 124/742) gayretleriyle gerçekleştirilen tedvin çağında, hadislerin cem’i gerçekleştirilmiş, bu asrın ortalarından, itibaren baş­latılan tasnif faaliyeti de gelişerek devam etmiş ve nihayet üçüncü asırda altın çağına ulaşmıştır.

İşte el-Buhari’nin el-Cami’us-Sahih adlı eseri de bu altın çağın en önde ge­len mahsulüdür. Bu eşer, Kur’ân-ı Kerim’den sonra dinin en önemli kaynağı olarak kabul görmüş ve bu özelliğini bütün İslâm tarihi boyunca devam ettir­miştir. Nitekim asırlar boyu birçok ilim erbabının, üzerinde çalışmaya değer bulması da onun bu özelliğini ifade etmektedir.

el-Câmi’us-Sahih üzerine yapılan çalışmaların önemli bir bölümü, onun şerhedilmesi istikametindedir. İkmâle muvaffak olunamayan şerhler ile, eserin bazı bölümleri üzerine yapılan kısmî şerhler haris tutulacak olursa, eserin bü­tünü üzerine yapılan şerhler, tespitlerimize göre 100 rakamının üzerine çık­mıştır. Yine tespitlerimize göre, günümüzde bunlardan 15 tanesi matbu, 33 adedi ise çeşitli kütüphanelerde yazma halinde ulaşmış, diğerleri ise tarihin tahribatın­dan kendilerini kurtaramanıışlardır.

e1-Câmi’us-Sahih üzerine yapılan şerhlerden bir bölümü ise, müellifinin öm­rü vefa etmemesi sebebiyle başlandığı halde ikmâle muvaffak olunamamıştır. Bu yazımızda işte bu nâtamam şerhleri müellifleriyle birlikte tanıtmaya çalı­şacağız:

1) Şerhu’l - Câmii’s - Sahih li’l Buhârî: Muhyiddin Ebû Zekeriya Yahya b. Şeref b. Mürrî b. Hasım b. Hüseyin b. Hizam b. Muhammed el-Hizami el-Havrani en-Nevevî ed-Dımaşkî; 631-676/1277.

Aslen Suriyeye bağlı Nevâ’lıdır, Orada dünyaya geldi, on yaşında tahsile başladı. 19 yaşında iken Şam’a gelip Revâhiye medresesine yerleşti. Bilâhara Eşrefiye Darülhadîs’ine müderris oldu. Nevâ’da vefat etti.

Muhaddis, hafız, fakîh, usulcu, lügatçi ve mantıkçı idi. Şafiî fukahasındandı. Genç denilecek yaşta vefat etmesine rağmen son derece önemli eserler vücu­da getirmiş, müteahhirûn ulemasının üstadı diye şöhret bulmuştu. Ricâl ilmine de vâkıftı. Bir ara tıp ilmi ile de meşgul olmuş, ancak sonra vazgeçmişti. Son derece zâhidane bir hayat yaşar, dehir orucu tutardı. el-Buhârî’yi şerh etmeye başlamış, ancak Kaştan Kitâbu’l-İman’ın sonuna kadar gelebilmişti.(2)

2 — Şerhu’l - Câmii’s - Sahih li’i - Buhârî: İmâduddîn ebu’l-Fidâ İsmail b. Ömer b. Kesir el-Kaysî el-Kuraşî el-Busravi ed-Dımaşki; 700-774/1301-1373.

İbnu Kesir diye şöhrete kavuşan müellif Şâm’lıdır; orada yetişti, orada ikamet etti ve orada vefat etti. Müfessir, muhaddis, hafız, fakîh, tarihçi ve nahivci idi. İbnu Teymiye’nin (öl. 728/1328) talebesiydi. Şafii fukahasındandı. Îlel, ricâl, cerh v?. ta’dîl’e de vâkıftı. el-Buhârî şerhine başlamış, ancak ikmâle muvaffak olamamıştı. (3)

3 — Fethu’l-Bârî fi Şerhi’l-Câmii’s-Sahih li’l-Buhârî: Zeynuddin ebu’l-Ferec Abdurrahman b. Ahmed b. Recep el-Hanbelî es-Salimi el-Bağdadi ed-Dımaşki; 736-795/1335-1393.

İbnu Receb el-Hanbelî diye marûf olan bu zat, Bağdat’da dünyaya gelmiş, orada yetişmiş, h. 744 tarihinde babasıyle birlikte Şam’a gitmiş ve orada vefat etmiştir,

Muhaddis, hafız, fakîh, usulcu ve tarihçi idi, Abid ve zâhiddi. Çeşitli eser­ler kaleme almış, bu arada et-Tirmizî’yi de şerhetmişti. el-Buhârî’yi de şerhe başlamış, ancak Kitâbu’l-Cenâiz’e kadar gelebilmiş, ikmâline muvaffak olama­mıştı. Şerhinde mütekaddimûndan bir hayli nakiller almıştı. (4)

4 — el-Feydu’l-Câri alâ’l-Câmii’s-Sahih li’l-Buhârî: Sirâcüddin ebu Hafs Ömer b. Raslan b. Nusayr b. Sâlih el-Kinani el-Askalânî el-Bulkîni el-Kahiri; 724-805/1324-1403.

Aslen Askalân’lıdır, Mısır’ın batısında Bulkine’de dünyaya geldi. Kahire’de yetişti. Şam’da kadılık yaptı ve Kahire’de vefat etti.

Müfessir, muhaddis, hafız, fakîh, karî, usulcu, kelâmcı. feraizci ye nahivci idi. Şafiî fukahasındandı. İctihâd pâyesine ulaşmıştı. Henüz onbeş yaşında iken fetvâ vermesine izin verilmişti. Bütün ilimlerde otorite sayılırdı, özellikle fıkıh ve ahkâm hadîslerinde çok mâhirdi. Ricâle de vâkıftı. el-Buhârî’ye şerh yazmaya başlamıştı, ancak çok geniş bir ilme sahip olduğundan şerhi çok uzatıyordu. Bu yüzden ikmâle de muvaffak olamadı. Baştan Kitâbu’İmân’a kadar olan kısmı şerhetmiş, bunun için de elli defter harcamıştı. (5)

5 — el-Metceru’r-Rabîh ve’l-Mesayu’r-Racîh ve’l-Merhabu’l-Fesîh fî Şerhi’l- Câmii’s-Sahih li’l-Buhârî: Şemsuddin ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Mu­hammed b. Ahmed b. Muhammed b. ebi Bekr b. Merzûk el-Acîsi et-Tilimsâni el-Endelüsî; 766-842/1364-1439.

Hafid-u ibn-i Merzük diye maruftur. Berberi bir kabile olan Acîse mensup­tur. Tilimsan’da dünyaya geldi. Fas’da tahsil yaptı ve memleketi Tilimsan’da vefat etti.

Müfessir, muhaddis, fakîh, usulcu, karî, edib nahivci, lügatçi, aruzçu, sofî, âbid ve zâhiddi. Her sahada çok geniş ilmi ile maruf muhakkik ulemadandı. el-Buhârî’ye yazmaya başladığı şerhi tamamlayamadı. Buhârî’nin mükerrerâtına dair de bir eseri vardır. (6)

6 — Şerhu’l-Câmii’s-Sâhih li’I-Buhârî Mansûr b. el-Hasan b. Ali el-Kuraşi el-Adevî el-Ömerî el-Kâzeruni; 860/1456.

Müfessir, muhaddis, fakîh ve kelâmcıdır. Şafiî fukahasındandır. Akit ilimlerde de mâhirdi. Yüz kadar eser kaleme almıştı. el-Buhârî şerhini tamamlayamadan Mekke’de vefat etti. (7)

7 — el-Ğaysü’l-Câri alâ Sahîhî’l-Buhâri: Alemuddîn ebûl-Beka Sâlih b. Ömer b. Raslân b. Nusayr el-Kinani el-Askalâni el-Bulkini el-Kahirî; 791-868/1389-1464.

Kahire’de dünyaya geldi, orada yetişti ve orada vefat etti.

Müfessir, muhaddis, fakih, usulcu, kelâmcı, nahivci ve edîb idi. Şâfiî fukahasındandı, hatta asrında Şâfiilerin en büyük imamı kabul edilirdi. Kardeşi Abdurrahman’dan ders almış, onun ölümü üzerine h. 821 de iftâ ve tedrise baş­lamış, 826 da Mısır kadısı olmuş, müteaddit defalar bu makama gelmiş ve so­nunda kadı iken vefat etmiştir. İki ciltten ibaret olan el-Buhâri şerhini tamam­layamamıştır. (8)

8 — Şerh-u Sahîhi’l-Buhari: Celâleddin ebü’l-Beka Muhammed b. Abdurrahman b. Ahmed b. Mnhammed d-Bekrî es-Sıddiki el-Mısri; 807.881/1104-1486.

Mısır’lıdır, Kahire’de ikamet etmiş ve orara vefat etmiştir.

Muhaddis, Fakih ve usulcu idi. Şafii fukahasındandı, Şafiî fıkhında son de­rece mahirdi, 863/1459 da İskenderiye kadısı oldu, sonra azledildi. Kahire’de ölünceye kadar kıraat ve fetva ile meşgul oldu. Akval ve ef’alinde tedbirsizlikle müttehemdi. el-Buhârî şerhine başladı, ancak ikmâl edemedi. (9)

9 — Şerh-u Sahihi-l-Buhâri: Ebû Abdullah Muhammed b. Yusuf b. Ömer b. Şuayb es-Senusi el-Hasenî et-Tilimsâni; 832-895/1428-1490.

Tilimsân’lıdır, orada dünyaya geldi ve orada vefat etti.

Muhaddis, kari, kelâmcı, mantıkçı ve sofiyyedendi. Asrının Tilimsân âlimi kabul edilirdi. el-Buhârî’ye yazmaya başladığı şerhi bitiremeden vefat etti. (10)

10 —Şerhu’I-Câmii’s-Sahih li’l-Buhârî: Şemseddin ebu’l-Fadl Muhanuned b. Muhammed b. Muhammed b. Muhammed ed-Dülecî el-Osmâni; 860-947/1456-1540;

Mısır’da dünyâya geldi, Kahire ve Şam’da tahsilini tamamladı. Otuz yıl müddetle Şam’da kaldı. Bir ara İstanbul’a gidip Sultan Beyazıt’la görüştü. Tek­rar Mısır’a döndü ve Kahire’de vefat ettî.

Muhaddis, fakih, tarihçi ve aruzcu idi. Şâfiî fukahasındandı. el-Buhârî’ye yazmaya başladığı şerhi tamamlayamadı.

11 — Şerhu’ 1-Câii’s-Sahîh li’l-Buhârî: Muslihuddin Mustafa b. Şaban el- Geliboli er-Rûmi es-Surûrî; 897-969/1492-1562.

Surûrî lakabı ile maruftur, Gelibolu’da dünyaya geldi, İstanbul’da vefat etti. Kasımpaşa’da kendi camisinin avlusunda medfundur.

Müfessir, muhaddis, fakih, usulcu, dilci, edîb, şâir ve mantıkçı idi, Hanefi fukahasındandı. Arapça ve Farsça’yı iyi bilirdi, her iki dilde de eserleri vardır. Taşköprülüzâde’nin talebesidir. Bir müddet İstanbul’da kadılık da yapmıştır. Çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Kanuni’nin şeyhzâdesi Sultan Mustafa’ya öğretmen tayin edilmişti. Bir ara inzivâ hayatı yaşadı, sonra vazgeçti. Çok zen­gin bir babanın oğlu idi, o bu serveti ilim yoluna harcadı, Bir müddet işsiz kal­mış ve çok sıkıntı çekmişti. el-Buhârî’ye şerh yazmaya başlamış, yaklaşık ya­rısına kadar olan kısmı yazmıştı. (12)

12 — Şerhu’I-Buhârî: Hüseyin b. Rüstem el-Kefevi er-Rûmî; 1010/1601.

Muhaddis, fakîh, edib ve kadı idi. Hanefî fukahasındandı. Mekke’de kadılık yaptı ve orada vefat etti. el-Buhâri’yi Gusul hadîsine kadar (c., I, s., 71 e ka­dar) şerhetmişti. (13)

13 — en-Nehru’l-Cârî alâ Sahihi’l-Buhârî: Bahâuddin ebu’l-Fedâil Abdülkerim b. ebi İsa (Ahmed) b. Muhammed el-Adenî el-Hindi; 921-1014/1515-1605.

el-Kıbtî diye marûftur. Ahmedâbâd’da dünyaya gelmiş, Mekke’de vefat etmiştir.

Muhaddis, fakih, edîb ve tarihçidir. Hanefî fukahasındandır. el-Buhâri’ye şerh yazmaya başlamış, ancak tamamlayamamıştır, (n)

14 — Îfhâmu’l-Mecâri fi Îfhâmi’l-Buhârî: Muhyiddin Abdulkâdir b. Muhammed b. Yalıya b. Mükrim et-Taberi el-Mekkî el-Hüseynî; 976-1033/1563-1624.

Hicaz ulemasındandır. Mekke’de dünyaya gelmiş, orada yerleşmiş ve orada vefat etmiştir.

Muhaddis, faklh, edîb ve hatib idi, Şâfii fukahasmdandı. Devrinin Mekke müftisi idi.(15)

15 — Şerhu’l-Câmii’s-Sâhîh li’l-Buhârî: Takıyyuddin Abdulbakî b. Abdülbaki b. Abdülkâdir b. Abdülbaki b. İbrahim b. Ömer el-Ba’li ed-Dımaşkî el-Ezherî; 1005-1071/1569-1661.

İbnu Fakîh Fıssa diye maruftur. Şam’lıdır, orada dünyaya geldi, h. 1029 da Mısır’a gitti, Ezher’de tahsil yaptı, tekrar Şam’a döndü ve orada vefat etti.

Müfessir, muhaddis, fakıh, karî ve hatîb idi. Hanbeli fukahasındandı. el- Buhâri’ye yazmaya başladığı şerhi ikmâl edemeden vefat etti. (16)

16 — el-Feydu’l-Câri bi Şerh-i Sahihi’1-Buhâri: Ebû’l-Fidâ İsmail b. Muhammed b. Abdülhâdi b. Abdülğâni el-Cerrâhî el-Aclûni ed-Dımaşki; 1087-1162/ 1676-1749.

Şam’a bağlı Aclûn’da dünyaya geldi. On üç yaşında iken Şam’a gitti, tahsilini orada tamamladı. H. 1119 da İstanbul’a gitti, tekrar Şam’a döndü ve orada vefat etti.

Müfessir, muhaddis, fakîh, tarihçi ve nahivci idi, Şâfii fukahasındandı. Devrinin Şam muhaddisi sayılırdı, el-Buhârî’ye büyük bir şerh yazmaya başlamış.

Kitâbu’l-Megâzi’nin yarısına kadar (c. V, s.142 ye kadar) şerhetmiş, bunun için 202 defter kullanmış, ancak tamamlamaya ömrü vefâ etmemiştir. (17)

17 — İdâetu’ d -Derâri fi Şerh-i Sahihi’l-Buhâri: Şihâbuddin ebû’n-Necâh Ahmed b. Ali b. Ömer b. Salih b. Ahmed b. Süleyman el-Osmânî el-Adevî et-Trablusi ed-Dımaşki el-Munini; 1089-1172/1678-1759.

Aslen Trablusşam’lıdır. Munin’de dünyaya geldi, Şam’da yetişti ve orada vefat etti.

Muhaddis, fakih, kadı ve şâirdi. Hanefi fakîhi idi. el-Buhâri’yi Kitâbu’s Salât’a kadar şerhetmişti. (18)

18 — Şerhu’l-Câmii’s-Sahih li’l-Buhârî;. Ebû’l-Feth Alî b. Mustafa ed-Debbâğ el-Mikâti el-Halebî; 1104-1174/1692-1760.

Halep’lidir, Muhaddis ve fakihtir. Şâfiî fukahasındandır. el-Buhârî’ye şerh yazmaya başlamış, ancak tamamlayamamıştır. (19)

19 — Davud-Derâri Şerh-u Sahihi’l-Buhârî: Ğulâm Ali Azâd b, Nûh el-Hüseyni el-Vasitî el-Hindi el-Belgrami; 11161194/1704-1780.

Hassan el-Hind diye marûftur, Hind’lidir, Belgrâm’da doğmuş, Örenkâbâd’da vefat etmiştir.

Muhaddis, fakîh, edib ve tarihçi idi. Hanefî fukahasındandı. el-Buhârî şer­hine başlamış, ama ikmâl edememiştir. (20)

20 — Şerhu’ 1-Câmii’ s- Sahîh li’l-Buhârî: Saîd b. Muhanımed b. Mustafa b. Osman el-Hâdimî er-Rûmi; 1213/1798.

Aslen Buhârâ’lıdır, uzun müddet Mekke’de kalmış ve orada vefat etmiştir. Meşhur müftî ve müellif ebû Said el-Hâdimi’nin (öl. 1176/1762) oğludur.

Muhaddis ve fakihtir, Hanefî fukahasındandır. el-Buhâri’yi yarısına kadar şerhetmiştir. (21)

2ı — Şerhu’I-Buhârî: Ebû Muhammed el-Hâc ed-Dâvûdi et-Tilimsanî; 1271/1854.

Tilimsân’lıdır, orada kadılık yapmış, bilâhare Fas’a göçmüştür.

Muhaddis, fakîh, usulcu, mutasavvıf, lügatçi, nahivci ve kadı idi, el-Buhâri’ye şerh yazmaya başladı ise de ikmâle muvaffak olamadı. (22)

(1) Darimi, I. 145.

(2) Bkz. Tezkire 1470-1473, Düvel, II, 178, Subkî, V, 165-168, Zunûn, 550, Şezerât, V. 354, Kettâni 206, Hediyye, II, 525, Zİrikli, IX. 184, Kehhâle, XIII. 202, GAL, I, 496-501, Suppl., I, 261, GAS, I, 118. (Eser, müellif hattı ile Kılıç Ali Paşa, 243 dedir.)

(3) Bkz. Ebû’l-Mehâsin 57, Zunûn, 550, Miftâh, I, 251, Şezerât, VI, 231, Dürer, I, 399, Kettânî, 175, Hediyye, 215, Ziriklî, I, 317, X. 41, Kehhâle, II, 283, GAL, II. 60-61, Suppl., II, 48-49.

(4) Bkz. Dürer, II, 428-429, İbn Fehd, 180-181, Suyutî, 367, Zunûn, 550, Şezerât, VI. 336-339 Kettânî, 148, Hediyye, I, 527, Zirikli, IV, 67, Kehhale, V. 118, GAL, II. 129. Suppl., II, 129.

(5) Bkz. İbn Fehd, 206-217, Zunûn, 550, Şezerât, VII, 51, Hediyye, I, 792, Zirikli V,205, Kehhâle, VII, 284, GAL, II, 114, Suppl., II, 110.

(6) Bkz., Zunûn 550, Nefh, V, 420-433, Hediyye, II, 192, Zeyl, II, 465, Zirikli, VI,228, Kehhâle, VII, 317, Suppl., II, 345, GAS, I,121 (Eser, Rabat 572 de)

(7) Bkz., Şezerât, VII, 297, Hediyye, 475, Zirikli, VIII, 236, KehhaIe, XIII,11.

(8) Bkz. Şezerât, VII, 307, Hediyye, I, 422, Ziriklî, III, 279, Kehhâle, V, 9, GAL, II, 119, Suppl., II, 114.

(9) Bkz., Zunûn, 551, Hediyye, II, 214, Ziriklî, VII, 67, Kehhâle, X, 134. Krş„ GAL, II, 438, Suppl., II, 461.

(10) Bkz., Hediyye, II, 216, Ziriklî, VIII, 29, Kehhâle, XII, 132, GAL, II, 828, Suppl, II, 352-356.

(11) Bkz., Zunûn. 551, Hediyye, II, 287, Kettâni, 218, Zirikli, VII, 285, Kehhâle, XI, 265, GAL, II, 416, Suppl., II, 440, Şezerât, VIII, 270.

(12) Bkz„ Zunûn, 554, Şekaik, 343, Osmanlı Müellifleri, I, 225, Hediyye, I, 434, Şezerât, VIII, 356, Ziriklî, VIII, 136, Kehhâle, XII, 256, GAL, I, 579.

(13) Bkz. Zunûn, 554, Osmanlı Müellifleri, I, 276, Hediyye, I 321, Kehhâle, IV, 7.

(14) Bkz„ Hediye, I, 611, Zeyl II, 696, Kehhâle, V, 320.

(15) Bka., Hediyye. I, 600, Zeyl, I, 108, Ziriklî, IV, 168, Kehhâle, V, 303, GAL,II,496, Suppl., II, 509.

(16) Bkz„ Hediyye I, 497, Ziriklî, IV, 45 Kehhâle, V, 72, Suppl., II 448.

(17) Bkz, Keşfu’l-Hafâ, 2-4, Hediyye, I, 220-221, Zeyl, II, 213, Ziriklî, I, 324, Kehhâle, II, 292, GAL, II, 398, Suppl., I, 260. 263, II, 422, GAS, I, 125, (Eser, beş cilt halinde Topkapı 2444-2449 dadır,)

(18) Bkz Hediyye, I,176, Zeyl, I, 94, Ziriklî, I, 75, Kehhâle, II, 15, GAL, II, 364, Suppl., II, 391, GAS, I, 125. (Eser, Zahiriye 711 dedir.)

(19) Bkz, Hediyye, I, 768, Ziriklî, V, 174.

(20) Bkz., Hediy/o, I, 770, Ziriklî, V, 314, Kehhâle, VIII, 41, Suppl., II, 600.

(21) Bkz., Hediyye, I, 393, OsmanlI Müellifleri, I, 298, Kehhâle, IV, 231, Suppl.,1,814.

(22) Bkz. Ziriklî, II, 152, Kehhâle, III, 173 ve IX, 138.