Makale

İSLAM AHLAKI

KİTAPLIK


İSLAM AHLAKI
Temel Konular, Güncel Yorumlar

Hamdi KARANFİL
Ankara Rıfat Börekçi Eğitim Merkezi
Eğitim Görevlisi


İSLAM ahlakı, iyi ve kötünün Kur’an ve sünnet perspektifinden anlaşılması, yorumlanması ve sonuçta iyinin hayata geçirilmesini hedefler İslam’ın gözettiği nihai hedef ahlaklı bireyler yetiştirmek, onlardan oluşan ahlaklı toplumlar ve nihayetinde ahlaklı bir dünya meydana getirmektir. Ahlaki endişelerin giderek arttığı toplumumuzda bu nedenle ahlaki sorunlar ve çözümlerine dair çalışmalar büyük ivme kazanmıştır. Bu çalışmalardan bir tanesi de Başkanlığımız yayınları arasında bulunan, “İslam Ahlakı Temel Konular ve Güncel Yorumlar” adlı eserdir.
Kur’an ve sünnet esas alınarak Başkanlığımız tarafından uzman bir heyete hazırlattırılan bu eser toplam sekiz bölümden oluşmaktadır. Makaleler, alanında uzman hocalarımız tarafından yazılmıştır. Bu eserde makaleler yazılırken anlaşılır, akıcı ve edebî üslubun takip edilmesine, terimlerin sade bir dille ifade edilmesine ve akademik tartışmalardan mümkün olduğunca uzak durulmasına dikkat edilmiştir. Kitabi bilgi ile günlük hayat arasında bir köprü kurulmaya çalışılmıştır. İncelenen konu ile ilgili ayet ve hadislere ve onların genel kabul gören yorumlarına öncelik verilmiş ve bölümler arasında bütünlüğe riayet edilmeye çalışılmış olup, bölümler arasında tekrarlardan veya örtüşmelerden kaçınılmıştır. Eser özellikle İslam ahlakının teorisini güncel bir bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlamıştır.
Birinci bölümde; Prof. Dr. Recep Kılıç tarafından kaleme alınan, “İslam Ahlakının Tanımı ve Kapsamı” adlı makalede; ahlak, Gazali ve İbn Miskeveyh’ten hareketle insanda yerleşmiş bir meleke ve bu meleke davranışların herhangi bir zorlama olmaksızın kolayca ortaya çıkması olarak tanımladıktan sonra ahlak ilmini de bilinçli olarak icra edilen iradi davranışlar bilimi olarak tarif edilmiştir.
İkinci bölümde; Prof. Dr. Hüseyin Karaman tarafından kaleme alınan, “İslam Ahlakının Kaynakları” adlı makale yer almaktadır. Bu makalede İslam ahlakının temel ve tali kaynaklarının olduğu, temel kaynak olarak, İslam ahlaklının hem varlık ve hem de bilgi açısından ilk ve asli kaynağının Kur’an ve onun pratik hayata açılımı olan sünnet olduğu konusunda ittifak olduğu dile getirilmiştir. Tali kaynak olarak ise, naslarla uyumlu olmak şartıyla toplumun örf, âdet, gelenek görenek, yazılı ve sözlü kültürü olduğu ifade edilmiştir.
Üçüncü ve dördüncü bölümde; Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran tarafından kaleme alınan, “İslam’a Göre Ahlaki Davranış ve Kıstasları” ile “İslam Ahlakında Erdem” adlı makaleleri yer almaktadır. Makalelerde ahlaki davranışın; bilmek, olmak, yapmak ve yaymak üzere dört temel öğesinin olduğu ifade edildikten sonra, ahlaki davranışların temel özellikleri, ahlaki davranışların genel ve özel kıstasları ayrıntılı olarak yazar tarafından izah edilir.
Beşinci bölümde; Prof. Dr. Hüsamettin Erdem tarafından kaleme alınan, “İslam Ahlakında Hak ve Vazife” konulu makale yer almaktadır. Yazar bu makalesinde hak ve vazifeyi şöyle tanımlamıştır. Hak; korunması, gözetilmesi, sahibine ödenmesi gereken maddi ve manevi karşılıktır. İslam ahlakında hakkın kaynağı Kur’an ve sünnettir. Vazife ise; şahsi ve sosyal hayatımızın düzenini sağlamak, saadet ve selamete ulaşmak için manen üzerimize aldığımız fiil ve durumlardır. Daha sonra hak, sorumluluk ve vazife arasındaki ilişkiyi İslam ahlakı açısından şöyle değerlendirmiştir. Her hakkın bulunduğu yerde bir sorumluluk, her sorumluluğun bulunduğu yerde de bir vazife vardır.
Altıncı bölümde; Dr. Ahmet Hadi Adanalı tarafından yazılan, “İnsan İradesi ve Ahlaki Sorumluluk” adlı makale yer almaktadır. Yazar makalesinde, irade hürriyeti ile ahlaki sorumluluk arasındaki yakın ilişkiyi, Kur’an ve sünnet perspektifinde değerlendirdikten sonra irade hürriyeti konusunun da kelamcılar ve filozofların görüşlerini de ortaya koyarak, ahlaki sorumluluk konusunda bir takım sonuçlara varmıştır.
Yedinci bölümde; Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı tarafından kaleme alınan, “Ahlaki Müeyyide” konulu makale yer almaktadır. Yazar bu makalesinde ahlaki müeyyideyi, ahlak kurallarının, ahlaki fail olan insanı vazifelerini yerine getirmeye zorlayan ya da özendiren gücü olarak tanımladıktan sonra müeyyidesiz bir ahlakın geçerliliğinden söz edilemez düşüncesinden hareketle müeyyidenin çeşitleri olarak; natüralist ahlak düşünürleri tarafından kabul edilen tabii müeyyide, içimizdeki ahlaki otorite olarak vicdani müeyyide, içtimai sonuçlar doğurması açısından toplumun müspet veya menfi tepkisi anlamında sosyal müeyyide ve imani müeyyide olmak üzere dört bölümde incelemiş, bu müeyyideler içerisinde en etkilisinin imani müeyyide olduğunu dile getirmiştir.
Son bölümde ise; Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın tarafından kaleme alınan, “İslam Ahlak Eğitimi” konulu makale yer almaktadır. Yazar makalesinde, ahlak ve eğitim arasındaki ilişkiyi şöyle dile getirmektedir. Ahlak ve eğitim insan hayatının temelinde yer alması gereken birbirini var kılan olgulardır. Bu yüzden insanın eğitiminden söz edilince onun ahlak eğitimi gündeme gelmektedir. Daha sonra İslam ahlak eğitimini, eğitim süreci, eğitilen ve eğiten açısından değerlendirdikten sonra sonuç olarak formal İslam ahlak eğitimini; “bireyde kendi yaşantısı yoluyla İslam’ın ahlak öğretisi doğrultusunda kasıtlı olarak istenilen nitelikte davranış değişikliği sağlama sürecidir.” şeklinde tanımlamıştır.
Sonuç olarak; İslam ahlakı ilk aşamada Müslümanları muhatap alması sebebiyle belli bir dinî geleneğin ifadesi olmakla birlikte, sahip olduğu akli unsurlar sebebiyle de tüm insanlığa hitap edebilecek bir genellik bir evrensellik içerir. İslam ahlakı, inanç ve yaşantı arasında bir bütünlük, uyum hedeflediği gibi bireyin yalnız ahireti değil, dünya mutluluğunu da hedefler.

“Ahlaki içerikten yoksun bir dindarlık kalıplaşmış, maneviyattan yoksun bir yaşantıdan ibarettir.”