Makale

EDİTÖRDEN

EDİTÖRDEN

Her anı nihayetsiz feyiz, rahmet ve bereket yüklü ramazan-ı şerife ulaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. Bu rahmet ikliminde oruç ile iradeler güçlenir, iftar ile cömertlik, ikram ve paylaşma öğrenilir. Teravih ile ibadetin neşe ve coşkusu gönüllere, sokaklara yayılır. Sahur ile hanelere hayır ve bin bir bereket taşınır. Okunan hatim ve mukabeleler manevi hayatımıza canlılık ve dirilik katar. Bir elin verdiğini öbürü görmeyecek bir nezaket ve mahfiyette infak terbiyesi içinde verilen zekât ve fitreler açların, yoksulların, kimsesizlerin, yetimlerin, evsizlerin ve borçluların dünyasına taşınır.

Ramazanın mağfiret iklimi paylaşılınca güzelliği ayrı bir heyecan, neşe ve canlılık olarak ortaya çıkar. Paylaşmaya en çok hakkı olanlar da en yakınlarımızdan olan eşimiz, çocuğumuz, anne ve babamız, akrabamız, komşumuzdur. Asırlardır komşusu açken tok yatamayacağının idraki içinde coğrafyamızda ramazanın getirdiği maddi ve manevi bereket paylaşılmış, sevgi, dostluk, kardeşlik, komşuluk ve misafirperverliğin en güzel örnekleri sergilenmiştir.

Ramazanda yaşadığımız bu güzel değerler, toplumsal huzurumuzun yapı taşlarıdır. Bu değerlerin güçlü olduğu dönemler hayatımız daha huzurlu ve güvenli olmuş, zayıf olduğu dönemlerde ise hayat sıkıcı, âdeta yaşanılmaz olmuştur. Bu sebeple ramazanda yaşanılan güzel hasletlerimizin daima canlı tutulması, yaşatılması, bireysel ve toplumsal huzurumuz için vazgeçilmezdir. Günümüzde hızlı kentleşme, göç, nüfus yoğunluğunun artması, dünyevileşme, bireysellik, bencillik, hazcılık, nemelazımcılık gibi olumsuzluklar hayatımızı kuşatmaya başlamış ve yanı başımızda süren hayatlarla iletişimimiz azalmıştır. Yanı başımızdakilere olan duyarlılığımızın azalması, bizlerin her geçen gün yalnızlığını artırmış, iyi günün mutluluğu da kötü günün acısı da tek başına yaşanır hale gelmiştir. Oysaki aynı çatı altında güne başlayıp, aynı duvara yaslanarak günü sonlandırdığımız komşularımız, hayat telaşı içinde unutulmayacak kadar bizler için değerlidir. Komşusunu korumak ve kollamak, onun özel hayatına saygı gösterip sırlarını ifşa etmemek, izzet ve ikramda bulunmak, alım ve satımda komşusuna öncelik tanımak, zor zamanlarında destek, güzel günlerinde ortak olarak onun hayatını kolaylaştırmak en önemlisi de komşusunun canına, malına ve ırzına zarar vermemek iyi komşu olmanın bir gereğidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.): “Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşlarına; komşuların en hayırlısı da komşularına iyilik yapandır.” (Buhârî,İman, 31; Tirmizî, Birr, 28.) buyurmuştur. Ayrıca komşuya iyi davranmanın imanla ilintili ve ilahî bir emir olduğu gerçeği (Bkz. Nisa, 36.) unutulmamalıdır.

Ramazan ayı Yüce Yaratıcımızla, insanlarla özellikle de komşularımızla iletişimimizi sorgulama; yaptığımız ibadetlerin ilahi rahmete vesile olup olamayacağını tefekkür, örselenmiş ya da yitirilmiş değerlerimizi yeniden kazanmak için altın bir fırsattır. Özellikle fert ve toplum olarak merhamete, sevgi ve saygıya ve birbirimizi anlamaya muhtaç olduğumuz günümüzde, Ramazan ayı bizlerin yalnız kendi dünyalarında, kendi hanelerinde, kendi sofralarında yaşadıkları bir neşe olarak kalmamalı bu manevi huzur yakınlarımızdan başlayarak dalga bütün dünyaya yayılmalıdır. Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun komşularımız açken tok yatmamanın bilincinde olarak, elimizdeki nimetleri onlarla paylaşmalı ve güçlü gönül köprüleri kurmalıyız. Ramazanın diriltici soluğunu evlerimize, sokaklara ve bütün insanlara taşımalıyız. Aramızdaki sevgi bağını, dayanışma ruhunu daha da güçlendirmeli, kırgın gönülleri barıştırmalı elimizi ve gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açmalıyız.

Diyanet İşleri Başkanlığımız üç yıldan bu yana ramazan ayında bir temayı ele almakta ve bu tema çerçevesinde toplumsal bir duyarlılık oluşturmayı hedeflemektedir. Bu yıl da “komşuluk” konusu tema olarak ele alınmıştır. Bizler de bu vesileyle komşuluk hukukuna ve geçmişten tevarüs ettiğimiz komşuluk medeniyetimize değinmek istedik. Beğeneceğinizi umduğumuz kıymetli yazarlarımızın yazılarını takdirlerine sunarken, ramazan ayının ülkemize ve dünyaya barış, huzur ve esenlik getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor, Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.
Dr. Yüksel Salman