Makale

Din İşleri Yüksek Kurulundan

Fıkıh Köşesi

Din İşleri Yüksek Kurulundan

Tek başına namaz kılan biri, kıraatin gizli olması gereken namazlarda sesli olarak okursa namazı sahih olur mu?

Tek başına namaz kılarken öğle ve ikindi namazları ile gündüz kılınan sünnet namazlarda gizli okumak yani kendisi işitebilecek derecede dili ile harfleri belirterek yapmak, namazın vaciplerindendir.
Namazın vaciplerden herhangi birinin bilerek terk edilmesi durumunda namazın yeniden kılınması; unutularak yapılmaması hâlinde ise sehiv secdesi yapılması gerekir. Dolayısıyla gizli okunması gereken yerde, sehven açıktan okuyan kişi, namazın sonunda sehiv secdesi yapmalıdır.

Vakit namazlarının sünneti ile farzları arasında konuşmak veya bir şey yiyip içmek caiz midir?

Vakit namazlarının sünnetleri ile farzı arasında konuşmanın hükmü konusunda değişik görüşler bulunmaktadır. Hanefi âlimlerine göre, vakit namazlarının sünnetleri ile farzı arasında bir zaruret olmaksızın konuşmak veya bir şey yemek-içmek gibi namaza aykırı bir davranışta bulunmak, mekruhtur. Böyle şeyler, namazın sevabını azaltır.

Cemaatle namaz kılarken ön safta meydana gelen boşluğu doldurmak için öndeki safa yürümek caiz midir?

Namazla ilgisi olmayan hareketler, ameli kesir (üç adım atmak gibi) olarak nitelenecek bir düzeye ulaştığında namazı bozar. Ancak cemaatle namaz kılarken ön saftaki boşluğu doldurmak için ileri yürümek namazı bozmadığı gibi müstehaptır.

Cemaatle namaz kılarken birinci saftan sonra ikinci saf oluşturulurken nereden başlanmalıdır?

Cemaatle kılınan namazlarda safların tertip ve düzenine riayet edilmesi, Hz. Peygamber’in emir ve tavsiyelerinin gereğidir. (Buhari, Daavat, 10.) Cemaatle namaz kılınırken cemaat bir kişi ise; Hanefi mezhebindeki sahih kabul edilen görüşe göre, imamın sağında durur. Ancak imamdan önde olmaması gerekir. Cemaatin parmak uçlarının imamın ökçesine gelecek şekilde durması gerektiği görüşünde olanlar da vardır. Arkasına veya soluna dursa namaz yine caizdir ama sünnete aykırı hareket etmiş olur. Eğer cemaat, bir kişiden çok olursa imamın arkasında saf tutarlar. Birincisi imamın tam arkasına, ikincisi onun sağ tarafına, üçüncüsü birincinin soluna gelecek şekilde saf tutarlar. Ondan sonra gelenler sağa, sonra sola dururlar. Bu şekilde sağlı sollu saf tutma düzeni devam eder. İmam daima ortada bulunacak şekilde saf tutulur. Bu, cemaatle namaz kılmanın adabındandır.


Kadınlar âdetli iken namaz kılabilirler mi?

Kadınlar âdetli iken namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Âdetli kadının namaz kılmasının ve oruç tutmasının caiz ve sahih olmadığında, yani âdetin bu iki ibadetin ifasına engel bir mazeret sayıldığında fakihler görüş birliğindedir.
Âdet süresince terk edilen namazların kaza edilmesinin gerekmediği, oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da görüş birliği vardır. Hz. Âişe (r.a.), Rasulüllah döneminde kendileri âdet gördüklerinde tutamadıkları oruçları kaza etmekle emrolunduklarını, kılamadıkları namazları ise kaza etmekle emrolunmadıklarını söylemiştir. (Buhari, Hayz, 20; Müslim, Hayz, 15.) bu uygulamalar Hz. Peygamber’in bilgi ve onayı dâhilinde cereyan etmiştir.

Kendi başına namaz kılan bir erkeğe, bir kadın sonradan gelip uyabilir mi?

Hanefilere göre kadınların imama uymalarının geçerli olması için, imamın, kadınlara namaz kıldırmaya niyet etmesi gerekir. Bu itibarla kendi başına namaz kılmakta olan bir erkeğe, bir kadın sonradan gelip uyamaz.
Şafii mezhebine göre ise imamın, gerek erkeklere gerekse de kadınlara imamlık yapmaya niyet etmesi şart olmayıp müstehaptır. Şafii mezhebine göre kendi başına namaz kılmakta olan bir erkeğe, bir kadın sonradan gelip uyabilir.

Namazdan sonra ‘Ayete’l-kürsi’ okumanın hükmü nedir?

Namazlardan sonra ‘Ayetü’l-kürsi’yi okumak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), ‘Ayete’l-kürsi’yi özelikle yatmadan önce ve namazlardan sonra okumuş ve Müslümanlara okumalarını öğütlemiştir. (Buhari, Vekâlet, 10; Tirmizi, Fezailü’l-Kur’an.)

Mescid-i Haram’da kadınların ve erkeklerin aynı safta namaz kılmaları caiz midir? Bunun dinî dayanağı nedir?

Cemaatle namaz kılınırken, imamın arkasında önce erkekler, sonra erkek çocuklar, sonra da kadınlar saf tutarlar. Bu sıranın erkeklerle kadınlar arasında gözetilmesi farz, erkeklerle erkek çocuklar arasında gözetilmesi ise sünnettir.
Cemaatle kılınan namazlarda erkeklerin, kadınlarla aynı hizada olmalarına “muhazat-ı nisa” denir ki, kadının erkeklerle aynı safta yan yana veya erkeklerin önünde namaza durmasıdır. Cemaatle namazın erkek-kadın karışık olarak bu şekilde kılınması caiz değildir.
Ancak hac mevsiminde Mescid-i Haram’da kadınlarla erkeklerin aynı safta veya karışık bir şekilde namaz kılma konusunda mezhepler farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Maliki, Hanbeli ve Şafii mezheplerine göre, kadınla erkeğin yan yana durup namaz kılması, iki tarafın da namazını bozmaz. Ancak bunda kerahet vardır. Kâbe’de ise, zaruretten dolayı bu kerahet de kalkar. Çünkü bu iki cinsin orada ayrı ayrı yerlerde durup namaz kılması çok zordur. Bu durumda hac mevsiminde Hanefi mezhebine bağlı bulunan kadın ve erkekler ayrı ayrı yerlerde namaz kılma imkânı bulamadıkları takdirde bir arada sözü edilen üç mezhebe uyarak namazlarını kılabilirler.