Makale

Evlilik ve Ailenin Hikmeti

Evlilik ve Ailenin Hikmeti

Prof. Dr. Ertuğrul Yaman Yıldırım Beyazıt Üniv. İnsan ve Toplum Bil. Fak.

İnsanın yaratılışı sırlarla doludur. Biyolojik ve psikolojik boyutlarıyla insanoğlu, âdeta bir sırlar hazinesidir. Bu sırların bir kısmı, akılla izah edilebilirken bazılarını anlayabilmek için hikmet nazarıyla bakmak gerekir. İnsanlığın taşıdığı muhteşem sırlardan birisi de evlilik olgusu ve aile kurumudur.
Evlilikteki en büyük sır, diğer canlılarda olduğu gibi, kendi neslinin devamını sağlamaktır. Ayrıca, hayata karşı dayanıklı olma; daha sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmanın yolu evlilikten geçmektedir. Her ne kadar insanoğlu, evlenmeden de yaşayabiliyor olsa da hayatın güzellikleri ancak evlilikle ortaya çıkmaktadır. Evliliğin bilinen faydaları yanında daha birçok hikmetinin varlığı da gerçektir.
Nitekim Yüce Mevla’mız, evlilik nimetini bizlere ihsan ederken iki cihanın yüz akı Peygamberimiz (s.a.s.), evlenmemizi ve çoğalmamızı tavsiye etmiştir. Bilgi ve bilinçle kurulan bir evlilik, dünya hayatının cennetini bahşeder insana... Yarın Hakk’ın divanında da gerçek cenneti bağışlar inanana... Nitekim evlilik, insanı birçok günah ve yanlıştan da korur.
Bu hususta evlilik çağına gelmiş çocukları bulunan anne ve babalara çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Ebeveynler, bir yandan evlilik çağına gelmiş çocuklarına bu konuda gerekli rehberliği yaparken bir yandan da evlilik ve aile konusunda bilgi ve bilinç kazanmaları için imkân tanımalıdırlar.
Aile büyükleri, yetişkin çocuklarına evlilik ve aile olmanın faydalarını anlatmak yerine, öncelikle kendi ailelerinde bu hususta yaşayan birer numune olmaları gerekir. Evliliğe giden yolda, söz ve nasihatlerden ziyade güzel hayatlar çok daha etkilidir. En güzel nasihat, örnek bir aile hayatı sürmektir.
Gençlerin bir araya gelerek yeni bir yuvanın temellerini atmada aile büyükleri yanında evlenecek gençlere de bazı görev ve sorumluluklar düşmektedir. Evlenmek Yüce Mevla’nın emri ve Peygamberimizin (s.a.s.) kavli olduğuna göre, bu yükümlülüğün ve hayatın en temel ihtiyacının çok da uzatmadan karşılanması gerekir.
Peki, bu sürece başlarken gençler neler yapmalıdırlar? Evlenmek suretiyle hanımefendi ve beyefendi olmaya aday gençler, öncelikle kendi zihin ve gönüllerinde evliliğe gerçekten hazır olup olmadıklarını, sorumlulukları taşıyıp taşıyamayacaklarını sorgulamalıdırlar. Bedenen ve ruhen hazır olduklarını düşünüyorlarsa, o durumda eş adayları üzerinde düşünmek ve aile büyükleriyle istişare etmek gerekir.
Sağlam temelli aileler kurmak amacıyla evlenecek bireylere evlilik öncesinde bir takım eğitimler verilmelidir. Evlilik okulu, anne-baba okulu projesiyle evlilik öncesinde çiftler, yirmi günlük veya bir aylık eğitimlerden geçirilerek evlilikteki sorumlulukları anlatılabilir. Genç çiftlere, evliliğin görünen ve görünmeyen birçok yönü uzmanlarınca anlatılmalıdır. Eşler arası ve aile içi iletişim, çocuk bakımı ve hassaten ev ekonomisi gençlere mutlaka evlilik öncesinde öğretilmelidir.
Bireyler evlilik kurumuna saygı duymalı, devlet de bu kurumu her yönden desteklemelidir. Çünkü evlilik, aileye giden yolun anahtarıdır. Aile, bireyler için huzurlu bir liman, toplum için sağlıklı bir yapı taşıdır. O bakımdan aileyi sağlamlaştırmak geleceğe sahip çıkmaktır.
Aile; Allah’ın emri, Peygamber’in kavli... Huzurun adı, hayatın tadı... Gönüllerin miracı, ruhların ilacı... Sevginin oymağı, saygının kaymağı... İnsanın emeli, toplumun temeli... Mutluluğun mekânı, duyguların harmanı... Ömrün imarı, ahiretin mimarı... Bereketin kervanı, sıkıntıların dermanı...
Aile kurumu; Allah’ın emri, Peygamber’in kavli ile sağlam temeller üzerine bina edilirse o yapıda huzur, mutluluk ve bereket hâsıl olur. Eğer, ailenin temelinde şeytani duygu ve ihtiraslar hâkim olursa, işte o zaman aile kurumu daha baştan yanlış bir zemine sahip olur ki onun encamı ve akıbeti pek de hayır olmaz.
Aile kurumunun hikmetini anlamak ve o hikmeti yaşamak, ailenin sağlıkla sürdürülmesinde en büyük güvencedir. Neden iki ayrı cinsten iki insan bir araya gelmek ve bir arada yaşamak zorundadır? Bunun manası ve önemi nedir? Birliktelik bize ne kazandırır? Yoksa tek başına yaşamak daha mı güzeldir? Ailedeki hikmet, bu soruların doğru cevaplarında gizlidir.
Aile kurumunun hikmetine mazhar olmanın ilk adımı, bu yapının ilahî bir emirle ve fıtri bir ihtiyaçla oluştuğunu idrak etmektir. Aile kurumu, Yüce Mevla’mızın yüceliğinin bir tezahürü ve insan olmanın bir temayüzüdür. Mamafih, aile olmakta birçok hikmet olmasaydı, Rabbimiz bize bunu emreder miydi? Öte yandan hayatın zorluklarını göğüslemede birlikte yaşamanın ve eşler olarak birbirimize paydaş olmamızın ne kadar büyük faydası vardır!
Aile hayatının temeline hikmet kavramını ikame etmeden oluşturulacak bir birliktelik, olsa olsa ortak bir şirket kurmak şeklinde düşünülebilir. İşler, yani hayat iyi giderse ortaklık devam eder, işler bozulursa şirket iflas edebilir. Dolayısıyla, evvel emirde tarafların hangi niyetle bir araya gelecekleri üzerinde düşünmeleri gerekir. Unutmamak gerekir ki hayat bir oyun, aile de bir şirket ortaklığı değildir!
Ailede hikmetin tezahürü için en başta eş seçimine çok dikkat etmek gerekir. Bu hususta Peygamberimizce bize tavsiye edilen ölçü; öncelikli olarak inançlı olanı tercih etmektir. Bu tavsiyeye uyulursa, ailede hikmete ulaşılabilir. Aksi takdirde oluşacak birliktelikler; şirket ortaklığı, otel komşuluğu veya birlikte zorunlu ikametin ötesine geçemeyebilir.
Aile kurumunda var olan hikmetlerin ortaya çıkabilmesi için aile büyüklerinin bu konuda yardımcı olmaları da çok önemlidir. Aile büyükleri, evlenecek gençlere ve hassaten yeni evlilere hâl ve sözleriyle rehber olmalıdırlar. Evlilik ve ailenin en doğal okulu ve harika numunesi, büyüklerin sürdürdüğü örnek güzel ailelerdir. Genç adaylar, bu güzel örnekleri kendilerine rehber edinirlerse, ailenin hikmet ve bereketine daha çabuk nail olurlar.
Aile kurumunda hikmetin tezahürü ve huzurlu bir yapının tesisi için, ailede birtakım duygu ve değerlerin yaşanması gerekir. Eşlerin birbirlerine sadakat ve vefa ile bağlanmaları aile kurumunun olmazsa olmazıdır. Bu tür duygu ve değerler, dilde değil gönülde taşınmalıdır. Hayatın her cilvesine karşı birlikte olunacağı bilinciyle sabırlı ve dayanıklı olunması gerekir. Hastalığı-sağlığı, fakirliği-zenginliği, zorluğu-kolaylığı vb. birlikte paylaşmak aile olmanın esasıdır. Akıllı eşler, aileyi bir rekabet alanı olarak değil, bir paylaşma ve yardımlaşma alanı olarak görürler. Birbirlerinden sır saklamazlar, aralarından su sızmasına müsaade etmezler.
Eşlerin birbirlerine hoş görünmelerini sağlayacak en önemli davranış modeli, birbirlerinin hassasiyetlerine itibar etmeleridir. Aile, özü itibariyle iki ayrı insandan; yani iki farklı benlik, kimlik ve kültürden oluşur. Bu gerçekten hareketle farklı hassasiyet, tercih, karar ve zevklere saygı duymak icap eder. Eşler, birbirlerinin hassasiyetlerini keşfetmeli; bir yandan güzel buldukları ve hoşlandıkları davranışları daha fazla yapmaya gayret ederken hoşlanılmayanlardan kaçınmaya dikkat etmelidirler. Akıllı eşler, öncelikle birbirlerini mutlu etmenin yollarını ararlar! Kısacası, eşler birbirlerini keşfetmek ve mutlu etmekle mükelleftirler.
Ailede huzurun tesisi ve hikmetin tezahürü için aile içinde saygı, sevgi, hoşgörü, fedakârlık, diğerkâmlık, anlayış, ölçülülük, duyarlık gibi birçok duygu, değer ve davranışın yaşanması en önemli tedbirdir. Aklı olan her insan, tedbiri elden ve evden bırakmaz! Ailemiz hayatımızın en önemli gülşeni olduğuna göre, bu hususta gayret etmek aklın ve hikmetin gereğidir.
Sonuç olarak evliliğin ve ailenin bilinen-bilinmeyen, görünen-görünmeyen birçok hikmeti vardır. Hikmeti yaşamak herkesin hakkıdır. Kalbin rikkati, iki cihanın saadeti, ömrün bereketi, evlatların ikbali, toplumun hidayeti, milletin istikbali, devletin ilelebeti... Hepsi bu aile hikmetinde gizlidir. Kısacası hikmetin ilhamı; aile içinde sağlık, huzur, mutluluk ve ebedî saadetin ikramı ile mümkündür!