Makale

MEDYA KRİTİK

İnternet Ortamında Fatiha Okumaları

Bahattin Akbaş
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

Teknik ve fennin sağladığı kolaylıklardan yararlanmak şüphesiz güzel bir şeydir. Özellikle bilgiye ulaşmak, eğitim ve öğretim alanında bilgisayar teknolojisinden yararlanmak ve internet ortamının getirdiği imkânları kullanmak önem taşımaktadır. Bir tıkla Kur’an öğrenimi ile ilgili programlara ulaşmak, tecvit bilgisinden yararlanmak, Kur’an’ı ekrandan meali ile birlikte okumak ve sesli olarak dinlemek, namazın kılınışı, abdestin alınması ile ilgili görsel, uygulamalı eğitici programlara ulaşabilmek mümkündür. Ancak bu gibi kolaylıkların yanı sıra internet ortamında bazen oldukça şaşırtıcı şeylerle de karşılaşabiliyorsunuz. N. Bengisu Karaca, ‘Tıklanan Fatiha Kabul Olur mu?’ başlığıyla bu konuyu köşesine taşıyarak özetle bazı tespitlerde bulunuyor: “Şimdi, mizah dozu düşük ama bir enstantane geliyor sahneye, gerçek hayattan, Türkiye’den. Bir internet sitesi var, tıklıyorsun; Oruç Baba, Merkez Efendi ve Eyüp Sultan Hazretleri gibi ermiş ve velilerin ’türbe görüntüleri’ geliyor ekrana. ’Fatiha gönder’ komutu eşliğinde. Ama Allah var, Müslüman dünya abdest aldırma makinesinden, dijital Kur’an’a ve zikirmatik’e kadar birçok yeni icat ve arayışa yelken açarken, Hristiyan dünyadan bu nevi haberler çalınmıyor kulağımıza. Dini teknolojik ’arayüzler’ ile yaşama işinde şaşırtıcı derecede hevesli çıktık.

Tam da bu nedenle oturduğun yerden ’fatiha gönder’ butonu tıklamayı, inanç ve maneviyatın kültürdeki izdüşümlerini dahi teknolojinin sağladığı konfora üleştirme eğilimini buruk bir ürküntüyle karşılıyorum. Merak da ediyorum. Bu internetten Fatiha gönderme işinin hac sürümü de çıkar mı?’ (Aktüel) “

Bu arada belirtmek gerekir ki, internetten tıklamak suretiyle kişi bizzat Fatiha okumuş veya geçmişlerinin ruhları için Fatiha göndermiş olmaz. Fatiha veya Kur’an’dan herhangi bir sure okuyacak kimse, bu sureleri bizzat kıraat etmeli, harflerini telâffuz etmelidir.


Dengeyi Korumak
Bir gazete hâlen ülkemizde teknik direktörlük yapan bir zamanların önde gelen futbolcusu Zico’nun oldukça çarpıcı ve ürkütücü bir beyanatına yer vermektedir: ‘Brezilyalı hoca, “Türkler futbolu sanki bir din seviyesine çıkarıyorlar. Bu bazen beni korkutuyor. Türkler Brezilyalılar kadar futbolla içli dışlılar. Tabii bu güzel bir şey, ancak bazen dengeyi muhafaza edemeyip tehlikeli noktalara gitme ihtimali de çok yüksek” yorumunu yaptı. (Milliyet/19.09. 2007 )

Her çeşit aşırılık zararlıdır. Bir şeye tutku derecesinde bağlılık insanı yanlış yönlere sevkedebilmektedir. İnsan hiçbir işinde aşırılığa kaçmamalı, orta bir yol izlemelidir. Bir şeye alışkanlık tutkuyu, tutku da tutsaklığı peşinden sürükler. Her işte itidali ölçü olarak almak gerekir. Futbol önemli bir spor dalıdır. Spor doğası gereği dostluğu, birlikteliği gerektirir. Futbol da bir spor olarak insanlar arasında ayrışmayı, kavgayı, aşırılığı hatta kaygı ve korkuyu değil; kardeşliği, zararlı alışkanlıklardan uzak durmayı, sevgi ve dostluğu beraberinde getirmelidir. Futbol gibi bütün dünyada kitleleri peşinden sürükleyen bu spor dalına karşı bakışlar da bu zaviyeden olmalıdır.