Makale

Editörden...

Editörden...

Toplumların varlıklarını en iyi şekilde idame ettirebilmelerine imkân sağlayan belli değerleri ve kutsalları vardır. Günümüzde özellikle bu alana yönelik yapılan bilimsel araştırmalar, hem ilkel hem de modern toplumlarda nitelikleri ve nicelikleri farklı olsa da kutsalların varlığını ortaya koymaktadır. Bu ise toplumsal hayatın belli değerler ve kutsalları gerekli kılmasının bir sonucu olarak görülmektedir.

Toplumların kutsal kabul ettikleri şeyler bir anlamda toplumsal karakterlerini de ortaya koymaktadır. Kutsalların kaynakları, anlamları, işlevleri ve nitelikleri önemli olsa da her toplumun kendi kutsalları saygı duyulmayı gerektirmektedir.

İslâmî gelenekte kutsallar, mukaddesat terimi ile ifade edilir ve kaynağını inançta bulur. İslâm’ın kutsalları temelini Allah’a iman ve onun kapsamı içerisine giren diğer iman esaslarından almaktadır. Diğer bütün kutsallar ise bunların yansımalarıdır.

İslâm’ın kutsallarının temel hedefinde insan vardır. Diğer varlıklardan farklı, özel nitelikler ve görevlere haiz olarak yaratılan insanın eşref özelliğini koruması, kulluk ve halifelik görevini hakkıyla ifa ederek fıtratına uygun kendisini gerçekleştirmesi, dünyada ve ahirette mutluluğa ermesi kutsalların temel hedefidir. Dolayısıyla kutsallar bu hedefi sağlamada bir bütünlük arz ederler. Birinin yokluğu diğerlerine içerik ve işlev açısından zarar vermektedir.

İslâm, aklı olmayanı dinen sorumlu kabul etmez. Din işlevini yerine getirebilmesi için, akıl, can, din, namus ve mal emniyetini temel kutsallardan saymaktadır. Bu bağlamda bağımsız vatan önemli bir kutsalı oluşturmaktadır. Diğer değerlerin varlığı en geniş anlamda vatanda imkân bulmaktadır. Dolayısıyla kutsalların korunması için gösterilen çabalar da kutsal kabul edilmiştir.

Dinimizin bireysel ve sosyal hayata dair aslî kutsallarının yanı sıra vazettiği ikinci ve üçüncü derecedeki değerleri de aynı işlev ve hedefleri haizdir. Bunlar bir taraftan, insanlar arasında ünsiyet, yardımlaşma, hoşgörü, birlik ve beraberlik gibi erdemli davranışların gelişmesine katkı sağlarken, diğer yandan da toplumların temelini oluşturan fert ve aileden başlayarak güçlü ve kalıcılığı temin etmektedirler.

Değerlerini ve kutsallarını ihmal eden toplumların özellikle sosyal hayatta ödedikleri bedeller azımsanmayacak düzey- dedir. Değerleri ihmal ederek mekanik birliktelikler haline gelen bu topluluklarda birliği ve dirliği sağlayan değerlerin yok olmasıyla varlıklarını korumada ciddi sıkıntılar yaşadıkları herkesçe malumdur.

Değerler ve kutsalların insanlar tarafından yeniden keşfe- dilmesi ve bunların sağlam kaynaklardan beslenerek nitelik ve nicelikleri ile yüce dinimizin esaslarına uygun olarak geliştirilmesi hem dinî hem de insanî görevdir.

Kutsalı konu edindiğimiz sayımız, beğeneceğinizi umduğumuz yazılar içermektedir. Yeni bir gündemle görüşmek üzere…