Makale

DEĞERLER EĞİTİMİNE Giriş The Teacher / Öğretmen / El-Ustâz

DEĞERLER EĞİTİMİNE
Giriş
The Teacher / Öğretmen / El-Ustâz

İshak KOÇ

El-Üstâz, The Teacher, Muallim, Hoca ya da bir başka dilde Öğretmen isminde onlarca filmle karşılaşmak mümkündür. Herhangi bir alan, branş, ders belirtmeden… Bunlardan kimileri ziyadesiyle öğretici kimileri vasat kimileriyse tamamen zaman tüketici diye nitelenebilir. Filistinli sinemacı Farah Nabulsi’nin yazıp yönettiği 2023 yapımı drama filmi The Teacher, Filistin’in asırlık hikâyesinin güncel hâlini sanata döker. Yapabildiğince şimdiki zamanın Filistin’ini, iyice belletilmiş dersleri, yöntem ve yordamları gösterir. Bu yöntemler meşru mudur? Onu dahi film içre reklam edilen bir kitabın ismiyle “Meşrulaştırılmış Suç” diye tanımlar. Türkçede, bu isimde bir kitaba rastlamak mümkün olmaz. Ancak onun yerine Yahya Sinvar’ın mahkûmiyet yıllarında Filistin’in bilinmeyen hikâyesi niyetine kaleme aldığı Diken ve Karanfil okunabilir. Okunmalıdır.
İşgal altındaki Filistin toprakları ve kadim Filistin halkı üstüne herhangi bir görsel ne kadar güncel olabilir? Gazze’nin dün, bugün ve yarın uğradığı soykırım dışında da savaş devam eder. Batı Şeria’da, Cenin, Nablus, Beytüllahim, Beyt Cela, Tulkarim, El-Halil ve Kudüs’te… İki devletli çözülme ve de 1967 sınırları dolayısıyla gayrimeşru siyonist oluşumu tanıyanlar dışında herkes, yani gözlerinde keder yerine zafer yeşeren her Filistinli yahut zamanın tüm tanıkları, Yahudi ile barış içinde yaşanmayacağını bilir. Dahası, resmî ya da gayriresmî tarihlerin Yahudi ifsadıyla şekillendiğini de… Bunu bilmezden gelip umursamaz davrananlar, er ya da geç bizzat barış ve esenliğe düşman olanlar tarafından ikna edilir!
Dört kişilik sıradan bir ailenin iki oğlu Yakup (Mahmoud Bakri) ve Âdem (Muhammed Abed Elrahman), bir lisede İngilizce dersi okutan Besim El-Salah (Saleh Bakri) Hoca’nın öğrencisidir. Hoca’yla aynı köyde oturan bu iki öğrenci, kız kardeşleri Hana ve anneleriyle birlikte yaşarlar. Evleri yıkılır, coğrafyanın makûs talihi gibi darmadağın olurlar. Buldozerlerle ev yıkmak, her itiraza silah doğrultmak, yoktan yere borçlu çıkarmak, hapsetmek ya da hapisle tehdit etmek, zeytin ağaçlarını yakmak, durup dururken öldürmek, kontrol noktaları, boylu boyunca uzanan duvarlar gibi artık sıradanlaşmış zulüm sembolleri görülür Gazze dışındaki bölgelerde çünkü evler bombardımanla yıkılmazsa mutlaka iş makineleriyle yıkılır. İnsanlar füzelerle vurulmazsa silahlarla vurulur, ağaçlar kesilip yıkılmazsa yakılarak imha edilir. Bu şartlar altında Ebu İbrahim’in bir binanın enkazı önünde sağlam kalan eski koltuğa kurulup verdiği ikonik poz, üçlü kırmızı koltuk üstünde muhabbetle, intifadaların taş atma ustalığı ise boş şişeleri taşlamak suretiyle ihya edilir. Hatta Yakup’un gönüllü öğretmeni Lisa Collins (İmogen Poots) için “Birleşmiş Milletler Güzeli” yakıştırması dahi bu sembolleştirmeler zümresindendir ve yerli yerindedir. Zira mezkûr topraklarda, gerek sıcak savaş ortasında ve gerekse savaşın etkili olmadığı bölgelerde BM temsilcileri fink atar. İyi tarafı, savaş mağduru insanların önemli bir kısmı UNWRA yardımıyla yaşamını sürdürür. Daha doğrusu BM yardımı, Filistin’in Yahudi işgalinde sayılmayan çoğu bölgesinin başlıca geçim kaynağıdır.
Film dışında lise müdürü İbrahim Amran, yerleşimcilerin taşkınlığından ve öğrencilerini tahrikinden söz eder. Filmde de zeytin ağaçlarını tutuşturan Yahudi yerleşimcilerden biri, bu hadsizliğini engellemeye çalışan Yakup’u vurur. Zaman sonra güya olayın mahkemesi görülür. Katil yerleşimcinin lütfen katıldığı, suç ve isnadın ispatı için sadece tanıkları yoran, hırpalayan bir mahkeme sürüp gider. Bir tek karşılarına aldıkları kişiyi ne cüretle dava ettikleri sorulmaz davacılara… Siyonizme karşı geliştirilen, yasal yoldan her girişim gibi mahkeme, suç, ceza beyhudedir.
Yasal yol… İsrail, peyderpey Filistin topraklarına yerleştirilmiş Yahudiler tarafından her anlamda ve her alanda protesto edilebilir. İsrail için herhangi bir ülkenin sağladığı lojistik hemen her ülkede kendi yönetimine karşı dava edilebilir. İsrail’e gönderilen gemiler Yemen açıklarından geçerse Ensarullah tarafından vurulabilir, denizin dibine gömülebilir, onlara el konabilir. Yine herhangi bir memlekette İsrail doğrudan protestoya maruz kalabilir, boykot edilebilir, ürünleri alınmayabilir. Ancak tüm bu döngü içinde herhangi bir memlekette İsrail’le yapılan geniş çaplı, yüksek hacimli, büyük boyutlu ticaret; enerji transferi, istihbarat ve güvenlik anlaşmaları protesto edilemez, ihlali söz konusu değildir, dile dahi getirilemez. Çifte vatandaşların yaptığı hadsizliklere zaten sıra gelmez.
“Kışın kayısı yetişir mi?” sorusu, bir çağrışım uyandırmak için değil, ortamda fazlaca bulunan muhbirlere karşı tedbir olarak kullanılan paroladır. Direnişçiler, tuzu kuru bir çifte vatandaş olup Filistin topraklarına çoluk çocuk öldürmeye gelen Nathaniel Cohen’i esir alıp Hoca’nın evine getirirler. Özelde direnişçilerin esirlerine nasıl davrandıkları, genelde bir rehineye nasıl davranılması gerektiği öğretilir ki bu tutum direnişçilerin en önemsediği mevzulardandır.
Gazzelilerin dünya halklarına öğrettiği gibi Hoca da idraki açık olanlara üstlenmek, fedakârlık, diğerkâmlık gibi insanlığı ayakta tutan türden çok şey öğretir. Evet, Kenan ilinde Yakup’u ve Yusuf’unu kaybeder ama Âdem’i kurtarır. İsimler ve anlamlar manidardır. Ve filmin en son sekansı, aslında neyin öğretildiğinin, Hoca’nın umut bağışlayan başarısının hülasasıdır.

Orijinal İsmi:
The Teacher
Süre:
115 dk
Tür:
Drama
Yönetmen:
Farah Nabulsi
Senarist:
Farah Nabulsi
Yapım:
2023 -Birleşik Krallık, Filistin