EVLİLİKTE
PARA YÖNETİMİ
Cihan ULUÇ
Psikolog
Evlilik ilişkisinde kazanılan paranın ne şekilde, nerelere harcanacağı; ne şekilde biriktirileceği ve nasıl değerlendirileceği hususu önemli bir meseledir. Türkiye özelinde Medaim Yanık ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir evlilik araştırmasına göre, Türk çiftlerin en çok karşılaştığı altı sorun alanı tespit edilmiş ve bu altı alandan birinin eve giren paranın ne şekilde harcanacağı olduğu ortaya koyulmuştur. Yine aynı çalışma sonucunda, iyi ve mutlu evliliklerin hangi özelliklere sahip olduğu araştırılırken vurgulanan başlıklardan birinin iyi evliliklerde eşlerin paranın ne şekilde değerlendirileceği hususunda fikir birliğine sahip oldukları görülmüştür.
Evlilikte Para Yönetimi Nasıl Olmalıdır?
Bu sorunun tek ve en doğru cevabı yok. Burada çiftlerin koşulları, ilişkiyi oluşturan kişilerin kişilik özelliklerine göre modeller önerilebilir. Yönetim söz konusu olduğunda birkaç modelle karşılaşıyoruz. Bunlardan birincisi, çiftlerden birinin (kadının veya erkeğin) yönettiği modelden bahsedebiliriz. Burada kadın veya erkekten birisi parayı kendinde toplar, nereye harcanacak, evin ihtiyaçları nelerdir, nerelere yatırım yapılacak ve ne kadarı biriktirilecek gibi hususlara karar verir. Diğer bir modelde ise kadın ve erkeğin birlikte karar verdiği, görev paylaşımı yaptıkları görülür. Burada çiftler birbirlerinin fikirlerini daha fazla alarak ya da kendilerine düşen görev alanı ile ilgili sorumluluk üstlenerek harcamaları yönetirler. Yine bu noktada zikredilebilecek çalışan çiftlerin daha sıklıkla kullandığı bir model ise üç farklı havuzun oluşturulduğu yöntemdir. Bu yaklaşımda kadının kendi için ayırdığı, erkeğin kendi için ayırdığı bir de ortak ev giderleri ile birikimler için ayrılan üç farklı havuzla harcamaların yürütüldüğü görülür. Yine vurgulamak gerekirse her çiftin tercihleri, kişisel koşulları, para ve hayattan beklentileri farklıdır. Bu nedenle en doğru modeli aramaktansa bizim için en doğru model ya da yaklaşım hangisi, diye sormak daha makul olacaktır.
Para Üzerinden Bir Kısır Döngü Örneği: Cimrilik mi Savurganlık mı?
Bir çift senaryosu örneği verelim: Çiftlerden biri; gelirimiz sınırlı, ilerde zor günlerimiz olabilir, o günler için har vurup harman savurmamalıyız, her zaman böyle sağlıklı olup çalışamayabiliriz, emeklilik zamanımız da var, çocuklarımız için de bir şeyler bırakalım, demek suretiyle biriktirmeye dönük bir yaklaşım sergiliyor. Diğeri ise; hayat ve zaman geçiyor, para bize bir şeyleri satın almak için vardır, şimdi gezmeyeceksek, şimdi yemeyeceksek, şimdi giymeyeceksek sonrasında olmasının bir anlamı yok, hem o günleri göreceğimizin bir garantisi var mı, diyor. Burada iki yaklaşımın da kendi içinde doğruluk ve haklılık payı var. Çiftleri burada iki ana seçenek bekliyor: Birinci seçenek, birbirlerini paraya ilişkin tutumları için suçlamak. Evde “Sen cimrisin.” ile “Sen savurgansın, sorumsuzsun.” gibi ifadeler havada uçuşuyor. Burası çıkmaz sokak. Fakat taraflar kendi görüşlerinin mutlak doğruluk arz etmediğini, iki tutumun da yerine ve zamanına göre anlamlı olduğunu kabul ederse gerilim bir nebze olsun hafifleyebilir. Sonrasında ise iki tarafın orta noktaya doğru gelme gayretiyle bu çıkmaz sokaktan çıkılabilir. Birikim yapmak isteyen taraf daha fazla günlük ihtiyaçları ve şimdiki zamanı da göz önünde bulundurarak harcamalar yapmaya gayret ederken diğer taraf ise bir birikim planı yapabilir. Bu, meseleyi yüzde yüz bir biçimde çözmese de en azından taraflara bu durumu daha kolay kabul edebilir hâle getirecek bir orta noktayı inşa edebilir.
Para Güç Mücadelesinin Sembolü Olabilir mi?
Bazen yakın ilişkilerde farkında olarak ya da olmayarak bir güç mücadelesi, inatlaşma döngüsü ve kimin dediği olacak kavgası yaşanabilir. Bu çekişmenin bir görünme biçimi de para ve harcamalar hususunda olabilir. O sebeple çiftlerin kendi diretmelerini, inatlaşmalarını ya da taleplerini gözden geçirmelerinde ve kendilerine şu soruyu sormalarında fayda vardır: Acaba şu an gerçekten ihtiyacım olan şeyi mi talep ediyorum yoksa bir kızgınlığımı, bir hayal kırıklığını mı bu mesele üzerine yansıtıyorum? Bu soruyla para ya da harcama meselesi üzerindeki baskı hafifletilebilir, çiftler başka bir açıdan meseleye yaklaşabilir.
Para Yönetimi Konusunda Öneriler
Para Konusunda Açık, Dürüst ve Şeffaf Olmak: Para konusunda çiftlerin sıkıntı yaşadıkları hususlardan biri, bir tarafın diğer taraftan gelirini, harcamalarını ya da borçlarını gizlemesidir. Bu durum çiftler arasında güven bağını zedeleyen, birbirlerine sıkı sıkıya bağlanmalarını engelleyen bir hususa dönüşebilir. Evlilik, güven ilişkisi üzerine inşa edilir. Bu sebeple hem evlilik öncesinde hem de evlilik içerisinde çiftler para ile ilgili tüm değerlendirmeleri, beklentileri, hayalleri, aileden getirdikleri alışkanlıkları açık yüreklilikle konuşabilmelidir.
Para ve Harcamalar Hususunda Ortak Karar Almak: Evlilik öncesinde, kazandığımız parayı nasıl harcayacağımız hususunda sadece kendimizin kararı yeterliydi. Dilersek birikim yapar dilersek de harcayabilirdik. Fakat evlilikle birlikte en az bir kişiden daha sorumlu olma sürecimiz başlar. Yaptığımız hatalar ya da olumlu şeyler sadece kendimizi etkilemekten çıkar, eşimizi ve çocuklarımızı da etkilemeye başlar. O sebeple harcamalar ve birikimler hususunda ortak karar almak, eşlerden biri çalışmıyorsa dahi onun görüşlerine başvurmak, “Ben yaptım oldu.” şeklindeki yaklaşımdan ziyade karşılıklı rızaya dayalı bir iletişim yürütmek daha etkili olacaktır.
Maddi Zorluklarla Birlikte Baş Etmek: Evlilik, bir noktada dert ortaklığı ve kaderdaşlık demektir. Kaderin içerisinde iyi ve kötü her şey vardır. Bazen çiftlerden birinin yaşanan maddi zorluklarda daha fazla dert edindiği, tek başına çözmeye çalıştığı ve yardıma kapalı olduğu görülür. Burada çiftler ne hissediyorlar, kaygıları nelerdir, zihinlerinden neler geçiyor, zorlukla nasıl baş etmeye çalışıyorlar gibi durumları şeffaflıkla konuşabilirler. Birbirlerinin fikirlerinden ve görüşlerinden yararlanabilir, alternatif çözüm önerileri üzerinde müzakere edebilirler.
İyi Evliliklerde Eşler Para Konusunda Uzlaşı İçindeler
Hangi modeli kullanıyorsanız kullanın, mühim olan iki tarafın da bu hususta uzlaşı içinde olması. Para, bir araç. Hem günlük hayatımızı idame ettirmeye hem de gelecekle ilgili daha güvende hissetmemize yarayan bir araç. Fakat para araç olmaktan çıkıp amaç hâline geldiğinde ya da tamamen değersiz görülüp kontrolsüzce harcandığında problemler başlıyor. Evlilik kurumu da süreklilik arz eden bir iktisadi yapıya ve ekonomik güvenliğe ihtiyaç duyar. Eğer uzlaşı sağlanmazsa evlilikte ayrışma oluşturan konulardan birini oluşturabiliyor. Yine iyi ve mutlu evliliklerde para ve maddi değerler hakkınca karşılık görüyor ve karşılıklı rıza hâlinde ilişkilerini sürdürüyorlar.