Makale

BİR AKADEMİK MİRASIN İZİNDE FUAT SEZGİN VE İSLAM TETKİKLERİ ENSTİTÜSÜ

BİR AKADEMİK MİRASIN İZİNDE
FUAT SEZGİN VE
İSLAM TETKİKLERİ ENSTİTÜSÜ

Halime YİĞİT


Bilim tarihi yalnızca keşiflerin ve teorilerin değil, aynı zamanda bir medeniyetin belleğini koruma iradesinin de hikâyesidir. 30 Haziran 2018’de aramızdan ayrılan Prof. Dr. Fuat Sezgin, İslam bilim tarihinde böylesine hikâyeleri yazan kahramanlardan biridir. O, 94 yıllık hayatı boyunca ortaya koyduğu eserlerle dünya çapında ismini duyurmuş bir âlimdir. 2019 yılı “Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı” ilan edilmiş ve Sezgin’in ardında bıraktığı muhteşem ilmî miras çok boyutlu bir şekilde ele alınmıştır. Fuat Sezgin’in İslam bilim tarihi alanındaki çalışmalarını şekillendirdiği İslam Tetkikleri Enstitüsü’nün, onun bıraktığı mirası sahiplenerek geleceğe taşıması takdiri hak ediyor.
Sezgin, Geschichte des Arabischen Schrifttums (GAS) adını verdiği ve Almanca kaleme aldığı büyük eseri için 60’tan fazla ülkedeki kütüphaneleri gezdi ve Avrupa’daki tüm kütüphanelerden yararlandı. Bu devasa eserin Türkçeye tercüme edilmesi 2023 sonunda tamamlanarak Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) tarafından yayımlandı.
İslam Tetkikleri Enstitüsü kuruluyor
Hayatını GAS’ın yayımlanmasına adayan Fuat Sezgin bu doğrultuda her adımını planlamıştır. Ankara Üniversitesinde Muhammed Tayyib Okiç’in asistanıyken İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi bünyesinde kurulacak İslam Tetkikleri Enstitüsünün asistan ilanı, Fuat Sezgin için hedefe ulaşmanın önemli bir adımı olmuştur. GAS için İstanbul kütüphanelerindeki binlerce yazma eser keşfedilmeyi bekliyordu ve bu, Fuat Sezgin’in omuzlarına yüklediği yegâne hedefiydi.
1933 Üniversite Reformu ile İstanbul Darülfünunu İlahiyat Fakültesi kapatılınca ortaya çıkacak boşluğu doldurmak amacıyla Edebiyat Fakültesi bünyesinde İslam Tetkikleri Enstitüsü kurulur. İlahiyat Fakültesi hocaları bu enstitüde görevlendirilir. Şerefettin Yaltkaya’nın müdürlüğünde açılan enstitü uzun yıllar etkisiz kalır ve 1941’de hocaların emekli olmasıyla kapanır. Edebiyat Fakültesi Umumi Türk Tarihi Kürsüsü Profesörü Zeki Velidi Togan, enstitüyü yeniden faaliyete geçirmek için üstün gayret gösterir, fakat her defasında üniversite senatosu enstitünün kurulmasını erteler. Nihayet 1953’te, Togan’ın müdürlüğü ve Fuat Sezgin’in müdür yardımcılığıyla yeniden faaliyetlerine başlar. Muhammed Hamidullah da sözleşmeli öğretim üyesi olur.
Zeki Velidi Togan, boşa geçen yılların telafisi için doğru bir yoldaş seçmiştir. Fuat Sezgin’in basiret ve gayreti İslam Tetkikleri Enstitüsüne yeni bir soluk getirir ve enstitü dönemin önde gelen akademilerinden birisi olur. Togan’ın enstitü bünyesinde “İslam İlimleri ve Medeniyetleri Kürsüsü” kurulması için gösterdiği çabanın arkasında şüphesiz refikinin desteği vardır. Türkiye’de böyle bir kürsünün kurulması İslam bilim tarihi çalışmalarına öncülük edecek ve böyle bir alanın varlığını kabul ettirecektir. Şüphesiz bu kürsü o dönemde kurulabilseydi belki de Fuat Sezgin Türkiye’de kalacak ve GAS’ı çok sevdiği memleketinde yayımlayacaktı.
Fuat Sezgin’in aklına koyduğu işi yapmaktaki kararlılığı ve keskin inancı dikkatleri üzerine çeker. Hayatının yegâne gayesi olarak gördüğü GAS, yüzyılın en zor çalışmasıdır. İhtimaldir ki 147’ler listesine girmesinin ve hicretinin temel sebeplerinden birisi budur. Bu gayreti çekemeyen ve belki de hazmedemeyenler tetikte beklemektedir. Sezgin 1960 Darbesi sonrası adının Komiteye verilmesiyle memleketten ayrılmak zorunda kalacaktır.
Enstitü, kütüphane ve dergi ile güçleniyor
İslam Tetkikleri Enstitüsü Kütüphanesi ve İslam Tetkikleri Dergisi, enstitünün akademik mirasının temel taşlarıdır. Kütüphaneyi imar eden ve kütüphanecilik iş kalemlerini hakkıyla yerine getiren Fuat Sezgin, enstitünün akademik bir dergi yayımlamasında da etkili rol oynar.
1953’te ilk sayısı yayımlanan dergi, 1979’a kadar İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi adıyla, ardından 1995’e kadar İslam Tetkikleri Dergisi ismiyle 14 sayı yayımlanır. Dergide yayımlanan yabancı dildeki makaleler Fuat Sezgin çevirisiyle okuyucuya ulaşır. Çeyrek asırlık bir aradan sonra 2020 Mart’ında yeniden yayın hayatına başlayan dergi, açık erişim ve hakemli bir dergi olarak yılda iki kere yayımlanıyor.
İstanbul Üniversitesi İslam Tetkikleri Enstitüsü Kütüphanesi de Zeki Velidi Togan, Fuat Sezgin ve Salih Tuğ’un gayretleri ve enstitünün o dönemki 1500 liralık mütevazı bütçesiyle kurulmaya başlanır. Koleksiyon satın almaların yanı sıra hediye ve bağışlarla da zenginleşir. Sezgin, doğu ve batı dillerinde basılan yayınları takip ederek enstitünün uluslararası merkezlerle ilişkilerini geliştirir ve yayıncılarla iletişim kurarak kitapların temin edilmesini sağlar. Bu dönemde kurduğu ilişkiler Fuat Sezgin’in uluslararası yayıncılar tarafından tanınmasını sağlayacak ve GAS’ın Brill tarafından yayımlanmasında kilit rol oynayacaktır.
Dönemin İslami ilimler alanında en önemli kütüphanesi olarak koleksiyonunu geliştiren kütüphane, 1982 yılında enstitünün merkeze dönüştürülmesi nedeniyle bütçesiz kalacak ve türlü nedenlerden dolayı kitaplar depoya kaldırılacaktır. 2021’de Kuyucu Murat Paşa Medresesi’nin avlusuna taşınarak yeniden açılan İstanbul Üniversitesi İslam Tetkikleri Enstitüsü Kütüphanesi, 29 Eylül 2022’den itibaren sosyal bilimler alanında lisansüstü çalışmalar yapan öğrencilere hizmet veren bir ihtisas kütüphanesi olarak hizmet veriyor.
Fuat Sezgin’in İslam Tetkikleri Enstitüsündeki çalışması daha sonra yurt dışı ve yurt içinde kuracağı enstitü ve müzeler için bir başlangıç olmuştur. 1982’de Almanya’da kurduğu enstitü ve yine Almanya’da 800’den fazla eserin sergilendiği müze, 2008’de İstanbul Gülhane Parkı’nda açılan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, 2013 yılında Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde açılan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü bu mirasın takipçileridir.
Enstitü ve yazma eserler
İslam Tetkikleri Enstitüsü yıllardır beklenen “İ.Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi Arapça Yazmalarının Yeniden Kataloglanması Projesi”ni tamamlayarak yazmaların akademik kataloglarını ve dijitallerini erişime açmıştır. Ayrıca Yazma Eserler Kurumunun mühür veri tabanını geliştirmek üzere yürüttüğü projesiyle mühür sayısını artırmak ve hatalı bilgileri tashih etmek üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde bulunan 500 adet mühür ve damga da bu veri tabanına aktarılarak bilim dünyasının hizmetine sunulacaktır.
Fuat Sezgin’in ilmî yaklaşımı yalnızca geçmişin güçlü birikimini gün yüzüne çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda geleceğe yol gösterecek bir yöntem ve bilinç de inşa etmiştir. 1960 sonrasında Almanya’ya hicret eden Sezgin, sağlığında Türkiye tarafından tanınmış ve takdir edilmiştir. Bu, onun için büyük teselli kaynağı olmuştur. Vefatının 7. yıldönümünde, bu büyük âlimi rahmetle anıyoruz.