Makale

Aksaray Sultanhanı Yeşiltömek İmam Hatibi Hasan Hüseyin ALTAN: “Ülkemizin birçok ilinde camilerimizin, Kur’an kurslarımızın ve okullarımızın güzelleştirilmesine vesile olduk. Bu güzel geri dönüşler benim azmimi ve gayretimi daha da pekiştirdi.”

Aksaray Sultanhanı Yeşiltömek İmam Hatibi
Hasan Hüseyin ALTAN:
“Ülkemizin birçok ilinde camilerimizin, Kur’an kurslarımızın ve okullarımızın güzelleştirilmesine vesile olduk. Bu güzel geri dönüşler benim azmimi ve gayretimi daha da pekiştirdi.”

Söyleşi: Mahir KILINÇ


Bir yazı sanatı olan kaligrafi ve bir süsleme sanatı olan nakkaşlıkla uğraşıyorsunuz. Bu sanatlara merakınız nasıl başladı ve ne şekilde gelişti?
Küçüklüğümden beri boşa vakit harcamayı sevmeyen, bir işim bittiğinde başka bir işle uğraşmayı seven birisiydim. İmam hatip lisesi yıllarında gençlik merkezine gidiyorduk. Orada çeşitli kurslar veriliyordu. Ben de hattat bir hocamızdan kurs almıştım yani kaligrafiyle ilk o yıllarda tanıştım. Ancak Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okurken kaligrafiyle ilgili hocalardan profesyonel anlamda dersler aldım, bu sanatımı ilerletmeye çalıştım ve hâlâ da bu uğraşım devam ediyor.
Kaligrafiyle olan bağım beni sanatın kıyılarına kadar getirince artık yazı ve süslemeye dair merakım da arttı. İlahiyat yıllarımda iki yıl üst üste “Tarihî Kültürü ve Yazılarıyla Bursa Ulu Camii” adlı bir ders aldım. O ders vesilesiyle âdeta bir hüs-i hat müzesi olan Bursa Ulu Camii beni tam anlamıyla sanatın içerisine çekti. Ayrıca ecdadımızın camilere gösterdiği özen ve onları en güzel sanatlarla süslemeleri beni de derinden etkiledi. Bursa Ulu Camii’nde gördüğüm bu güzellikleri atandığım ilçedeki camilerimizde de yaşatmak istedim. Kendi çabalarımla ve uzun uğraşlarla cami süslemelerini öğrendim. Ulu Cami’de gördüğüm ve etkisinden kurtulamadığım Münafikun suresinin 8. ayetini, Hızır’ın (a.s.) önünde namaz kıldığı vav tablosunu, Şems ve Nas surelerini camilere nakşetmeye çalıştım ve ömrümce de ecdadımızın camilere gösterdiği özeni ben de görev yaptığım camilerde göstermeye çabalayacağım.
Din hizmetinizin yanı sıra pek çok caminin boyamasını ve bizzat nakış ve süslemelerini yaptınız. Bunları yaparken cemaatiniz ve çevrenizden ne gibi dönüşler aldınız?
Camiye ve ibadethanelere karşı hassas olan toplumumuz nerede bir cami yapılıyorsa ona destek olmaya gayret eder ve elinden ne geliyorsa yardımcı olmaya çalışır. Benim de camilere yönelik bu hassasiyetimi gören cemaatimiz bundan çok etkilendi. Görev yaptığım camideki çalışmalarımı ve süslemelerimi gören diğer cami cemaatleri kendi camilerinin de süslenmesini talep ettiler. Asli görevim olan imamlığı aksatmadan namazlardan arta kalan vakitlerde ve özellikle de yatsı namazından sonra geceyi değerlendirerek sabah namazı vaktine kadar diğer camilere gittim ve çalıştım. Şimdiye dek sayısı 17’yi bulan camilerin hem süslemesini hem de var olan eksikliklerini gidermeye çalıştım. Benim bir imam olarak camileri sahiplenişim cemaati de etkiledi ve onları tetikledi. Yaptıklarımı sosyal medyamda paylaşmamla beraber bir iyilik zinciri oluştu ve Türkiye’nin her yerinden birçok kişiye ulaştı. Bu çalışmalarımı gören hocalarımızdan kendi camilerine, öğretmenlerimizden kendi okullarının mescitlerine, hoca hanımefendilerden de Kur’an kursu duvarlarına yapmaya çalışanlar oldu. Ben de her konuda destek sağlayarak onlara yardım ettim. Böylelikle ülkemizin birçok ilinde camilerimizin, Kur’an kurslarımızın ve okullarımızın güzelleştirilmesine vesile olduk. Bu güzel geri dönüşler benim azmimi ve gayretimi daha da pekiştirdi.
Elbette cami süslemelerinin dışında insanlara dokunan hizmetleriniz ve faaliyetleriniz de oluyordur. Bunlardan kısaca bahsedebilir misiniz?
Camilerimizi süslemenin dışında ilçe müftümüz Halil Akçal Hocamızın öncülüğünde topluma, gençlere ve doğaya fayda sağlayan pek çok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Bunlardan en önemsediğimiz, elbette gençlere yönelik olan faaliyetlerdir ki bu faaliyetleri gerçekleştirebilmek adına ilçemize bir gençlik merkezi kazandırdık. Gençlerimizle her cumartesi akşamı gençlik merkezinde buluşuyoruz. Görevli bulunduğum köydeki gençleri ve çocukları arabamla ilçeye götürüp getiriyorum. Onlarla kitap okuyarak ve çeşitli spor etkinlikleri yaparak bir gönül bağı kurmaya çalışıyoruz.
Bunun dışında görevli olduğum köydeki çevre temizliğine önem veriyorum. Köyümüzün atıl bırakılmış yerlerini temizleyip ağaçlarla ve çiçeklerle süsleyerek oraların güzel görünmesini hem de insanlara faydalı olmasını sağlıyorum.
Din hizmetinin dışında yapmış olduklarınızın mesleki hayatınıza yansımalarından söz edebilir misiniz?
İnsan ve toplum odaklı çalışmalarım insanlarla daha güzel iletişim kurabilmemi sağladı ve onların gönüllerine dokunabilme fırsatı buldum. İlk göreve başladığımda caminin cemaat sayısı çok azdı. Neredeyse köyde yüze yakın çocuk ve genç olmasına rağmen onların camiye gelmediğini gördüm. Ne zaman ki camiyi kadim geleneğimizde olduğu gibi hayatın merkezi yapmaya çalıştım, işte o zaman camimin cemaat sayısında değişiklikler görmeye başladım. Camileri güzelleştirme çalışmalarım sayesinde pek çok insanı tanıma fırsatı buldum. Güzelleşen ve çevre düzenlemesi yapılan camilere insanların daha fazla rağbet ettiğini ve burada daha fazla vakit geçirdiklerini görmek benim hem faaliyetlerimi artırmayı hem de mesleki anlamda kendimi daha da geliştirmeyi zorunlu kıldı. Bu da sürekli gelişmenin, yenilenmenin ve iletişim araçlarını daha iyi kullanmanın yollarını araladı. Dolayısıyla Allah’ın rızasını gözeterek çalışmak, türlü türlü bereketiyle karşıma çıkageldi.

Öz Geçmiş
Hasan Hüseyin Altan, 1998 yılında Aksaray ilinin Eskil ilçesine bağlı Gözlük Yaylası köyünde doğdu. İlk ve ortaokulu köyünde tamamladı. 2016 yılında Çanakkale Biga Anadolu İmam Hatip Lisesinden mezun oldu. Akabinde Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazanan ve 2021 yılında mezun olan Altan, Aksaray’ın Sultanhanı ilçesi Yeşiltömek köyünde başladığı imam hatiplik görevini sürdürmektedir.