Makale

BERAT GECESİ

BERAT GECESİ

Müminlerin iyi değerlendirmesi gereken gecelerden birisi de Berat gecesidir. Çünkü isminden de anlaşılacağı gibi bu gece. Yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretle tecelli edip pek çok müminin günahlarını bağışlayacağı ve haklarında berat vereceği mübarek bir gecedir.

SEYFETTİN YAZICI
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi

Beraet, vergisini ödeyene bunun karşılığında borçtan kurtulduğuna dair verilen belgeye denildiği gibi, herhangi bir borçtan ve yükümlülükten kurtulmaya da denilirdi.
"Beraet" kelimesinin ifade ettiği bu manalarla bağlantılı olarak bu geceye "Berat Gecesi" denilmiş, Allah tarafından günâhları bağışlananlara da berat yazılacağı belirtilmiştir. (1)
"Beraat" kelimesi, kısaltılmış şekliyle Türkçemizde "Berat" olarak kullanılmakta ve Şaban ayının on beşinci gecesine "Berat Gecesi" denilmektedir. Bu gecenin; mübarek gece, Sak Gecesi, Berat Gecesi ve Rahmet Gecesi olmak üzere dört ismi olduğu bildirilmektedir. (2)
Peygamberlerden başka hiç bir insan masum (günahtan korunmuş) değildir. İnsan çeşitli şeylerin etkisi altında kalarak günah işletebilmektedir. Ancak, mümin günah işlemekte İsrar etmemeli, günah bataklığına saplanıp dönüşü olmayan yola düşmeden günahlardan arınmanın çaresini aramalıdır.
Mü’min, her zaman tevbe edip günahlarının bağışlanmasını Allah’tan isteyebilir. Bu konuda her hangi bir sınırlama olmamakla beraber bazı mübarek gün ve gecelerde dua ve tevbelerin daha çok kabul edileceği bildirilmiştir. "Berat Gecesi" de bunlardan biridir. Bizim için büyük bir fırsat olan böyle geceleri çok iyi değerlendirmeliyiz.
Kızgın güneşin altında uzun süre yürüyüp yorulan ve toz toprakla kirlenen bir yolcu; nasıl, altından berrak suların aktığı bir ağacın gölgesinde dinlenmeye ve yıkanıp temizlenmeye muhtaç ise, hayat yolculuğunda günahlarla kirlenen bir mü’min de kandil gecelerinin gölgesine sığınmaya, günah kirlerinden tevbe ve istiğfarla temizlenmeye öyle muhtaçtır.
Mü’min günah işlemekle ümitsizliğe düşmemeli, Allah’ın rahmetine sığınarak her zaman tevbe etmeli, özellikle Allah Teâla’nın böyle gecelerde kapsamını genişlettiği aftan yararlanmalıdır.
Merhameti sonsuz olan Yüce Rabbimiz, "Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz" (3) buyurarak af ve bağış kapısını daima açık tuttuğunu bildirmiştir.
Berat gecesinin de içinde bulunduğu Şaban ayının, ayrı bir önemi vardır. Peygamber Efendimizin Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu ay Şaban ayıdır. Berat gecesinin faziletine Peygamberimizden rivayet edilen bir kaç hadisi şerifin anlamına dikkat ettiğimizde bu gecenin önemi ve bizim için ne büyük bir fırsat olduğu daha iyi anlaşılır. Şöyle buyuruyor:
"Allah Teâlâ, Şaban ayının yarısı gecesinde (Berat gecesinde) dünya semasına rahmetle tecelli ederek Beni -Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok (Yani sayılarını ancak kendisinin bileceği çok sayıda) kimsenin günahlarını bağışlar." (4)
"Allah, Şaban ayının yarısı gecesinde kullarının durumuna bakar, kendisine ortak koşan müşrikler ve kindar olanlardan başka kullarının günahlarını bağışlar." (5)
Ahmed’in rivayetinde ise "Kendi canına kıyan yani intihar edenler ve kin güdenlerden başkasını af edeceği" bildirilmiştir. (6)
"Cebrail (A.S.) bana gelerek dedi ki: Bu gece Şaban ayının yarısı gecesidir. Bu gecede Cenab-ı Hak, Beni- Kelb kabilesinin koyunlarının kılları kadar (yani sayılarını ancak kendisinin bildiği çok sayıda) kimseyi bağışlayıp Cehennemden âzad eder.", Ancak;
- "Kendisine ortak koşana,
- Kin güdene,
- Akrabası ile âlakasını kesene,
- Kibirlenip büyüklük taslayana,
- Anne ve babasına asi olana,
- Alkol müptelası olana bakmaz." (7)
Bu geceyi nasıl değerlendireceğimiz hakkında da Hz. Ali (R.A.)dan rivayet edilen şu hadis-i şerif bize ışık tutmaktadır: Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;
"Şaban ayının yarı gecesi (Berat gecesi) oldu mu onu ibadetle geçirin. Gündüzünü de oruç tutun. Zira, Allah Teâla, bu gece güneşin batışından itibaren dünya semasına rahmetle tecelli eder ve şöyle buyurur:
- Yok mu af dileyen, onu affedeyim.
- Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim.
- Yok mu bir derde mübtelâ olan ona afiyet vereyim.
- Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder."(7)
Peygamberimizin saygıdeğer hanımı Hz. Aişe (R.A.) diyor ki:
Peygamberimiz bir gece kalktı namaza durdu, secdeyi o kadar uzattı ki ruhunu teslim ettiğini sandım, kendisini bu halde görünce kalktım baş parmağını hareket ettirdim, parmağı hareket edince döndüm, see dede şöyle dediğini işittim:
"Allahım azabından affına, gazabın* dan hoşnutluğuna, senden yine sana sığınıyorum; seni gereği gibi övmekten acizim, sen kendini övdüğün gibi yücesin." Başını secdeden kaldırıp namazını bitirince:
"Ya Aişe, bu gece, hangi gecedir bilir misin?" buyurdu. Ben de:
- Allah ve Resulü bilir, dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz:
- "Bu gece, Şaban ayının yarısı (Berat) gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede kullarının durumuna bakar ve bağışlanmak isteyenleri bağışlar, rahmet isteyenlere rahmetini ihsan eder, ancak kinci olanları geri bırakır11 buyurdu.(8)
Görülüyor ki, Berat gecesi, dua ve isteklerin kabul edildiği, günahların bağışlandığı çok mübarek bir gecedir. Zamanlar aslında birdir. Ancak Cenâb-ı Hak; kullarının ibadetlerini kat kat mükafatlandırmak, dua ve isteklerini kabul etmek, tevbelerini kabul ederek günahlarının bağışlanmasına imkân ve fırsat vermek üzere bazı zamanları daha faziletli kılmıştır.
Bu sebeple Berat gecesini; namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve salavat-ı şerife getirerek, meşru olan istek ve dilekleri Cenâb-ı Hakk’a sunarak ve günahlardan samimi bir şekil de tevbe edip af dileyerek en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. Böylece, iyice yaklaşan Ramazan ayına da, ruhen hazırlanmış, ve günahlardan arınmış olarak kavuşmuş oluruz.
Yüce Allah, kullarının içten gelen samimi yakarışlarını reddetmiyecek, açılan elleri boş çevirmeyecektir. Yakarışlarımızda samimi olduğumuzu göstermeli, kandil gecesinin sabahında tekrar kötü alışkanlıklara dönmekten sakınmalı ve temizlenen kalblerin tekrar kirlenmesine sebep olacak kötü davranışlardan uzak durmalıyız.
(1) Alûsi, Ruhu-I-Menâi, C. 25, S. 110111
(2)a.g.e., c. 25, 110
(3)Zümer: 53
(4)Ibni Mace; İkame, 191
(5)Ibni Mace, İkame, 191
(6)Et-Tergib ve’t-Terhib, C. 2, S. 119
(7) Et-Tergib ve’t-Terhib, C. 2, S. 119 (Beyhaki rivayet etmiştir.) •

“Mü’min, her zaman tevbe edip günahlarının bağışlanmasını Allah’tan isteyebilir.
Bu konuda her hangi bir sınırlama olmamakla beraber bazı mübarek gün ve gecelerde dua ve tevbelerin daha çok kabul edileceği bildirilmiştir.”