Makale

UKDE

UKDE

Mehmet AYCI

Bazen içinizde bir şey düğümlenir, çözmeye Mehmet AYCI uğraşırsınız, çözemezsiniz.

Bir inceliği fark etmemiş, birisini kırmışsınızdır, bir türlü onun gönlünü alamamanın pişmanlığını yaşarsınız.

Çok isteyip de yaşayamadıklarınız da sızlayan taze bir yara gibi içinizde kanar durur.

Dünyanın bir yerlerinde canınızı sıkan, nefesinizi kesen acı olaylar yaşanır, eliniz ermez, gücünüz yetmez. O acılar göğsünüzde bir yumru gibi ağırlaşır, ağırlaşır, ağırlaşır.

Okumak isteyip de bulamadığınız, okuyamadığınız kitaplar vardır; görmek isteyip de göremediğiniz şehirler vardır, yazmak isteyip de yazamadığınız romanlar, hikâyeler, şiirler vardır; peşini bırakmadığınız yahut sizin peşinizi bırakmayan nice isteğin her birinin omuz omuza vererek bir yaşanmamışlık kalabalığı oluşturduğunu, o kalabalığın da sizinle uyuduğunu, uyandığını, yürüdüğünü bilir, kendinizle baş başa kalamazsınız.

Bazı sorunlarla baş etmek için ne kadar uğraşırsanız uğraşın üstesinden gelemezsiniz. İçimde ukde kaldı, dersiniz, kalır.

İçinde ukde kalmayan insan yoktur yeryüzünde.

Konumunuz, bilginiz, yetkinliğiniz, gücünüz pek çok düğümü çözer, pek çok meseleyi halleder de yerine göre bir “ukde” karşısında çaresiz kalır.

O çaresizlik de bir nevi ukdedir.

Sözü şaire bırakalım:

“Görmüyor alay komutanı tekmil alırken

Gömleğine bir damla civanın sızdığını

Bir gözyaşı, bir ukde anlamı kazanarak”