Makale

EDİTÖRDEN

EDİTÖRDEN

İnsanoğlunun inanma ihtiyacı ve maneviyat arayışı fıtridir. Bu yüzden Yüce Allah, her dönemde insanlara rehberlik etmek üzere kutlu elçiler ve yol gösterici kutsal kitaplar göndermiştir. Öyle ki kendilerine hakikat yollarını anlatan bir peygamberin gönderilmediği hiçbir kavim olmamıştır.

Ne var ki, dinin insanı huzura eriştiren ve mutlu eden mesajına rağmen, geçmişte olduğu gibi günümüzde de toplumları bilerek ya da bilmeyerek yanlış yönlendiren, bazen de zararlı olabilecek akımlara iten düşünüş ve eylemlerin varlığı da bir vakıadır. Din görüntüsü adı altında şekillenen bu oluşumlar, özellikle son yıllarda ülkemizde de ilgi uyandırmıştır. Yoga, meditasyon, reiki v.b uygulamaların yapıldığı pek çok merkez, özellikle büyük şehirlerde faaliyet halindedir. Ruhsal eğitim ve kişisel gelişim iddialarıyla kendilerini tanıtan bu akımlar, insanlara ruhsal aydınlanma ve arınma vaat etmektedirler. Kullanılan bu farklı adlandırmalara bakıldığında, bunların Budizm ve Hinduizm’in dinî uygulamalarına dayanan yöntemler olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu gerçeklerden habersiz ve dinî açıdan da yeterli bilgi ve donanıma sahip olmayan pek çok kişi, söz konusu seanslara kendini kaptırabilmektedir.

Özellikle gençlere ve yenilik arayışındaki kesimlere İslam dininin, insanın gönül dünyasına hitap eden mesajlarının yeterince tanıtılması, İslam’ın namaz, zikir, oruç, itikâf gibi ibadetleri ve bu ibadetlerin insan üzerindeki manevi etkilerinin anlatılması, ruhsal tatmin peşindeki insanların arayışlarına cevap verecektir. Yine toplumun tüm kesimlerine özellikle de gençlere, dinimizin doğru ve sahih bilgisinin ulaştırılması, kuşkusuz onları bu tür akımlara karşı koruyacak önlemlerin başında sayılabilir.

Bunun yanı sıra, manevi değerlerimize karşı yabancılaşmanın önüne geçilmesi de önemsenmesi gereken diğer bir husustur. Modernizmin etkisiyle değerlerde meydana gelen yozlaşma ve aşınma, gençlerimiz başta olmak üzere insanımızı farklı arayışlara sürükleyebilmektedir. Bu noktada ailelerin yanlış inanışlar ve din görünümlü akımlar konusunda daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Bilindiği gibi İslam, insanların hem bedeni hem de ruhi ihtiyaçlarına cevap veren bir dindir. Manevi tatmin ve mutluluğu, mahiyeti tam olarak bilinemeyen, üstelik gerçek anlamda huzur da getirmeyen anlamsız oluşumlarda aramak yerine; kalbi ve gönül dünyasını itminana erdiren zikir, ibadet ve güzel ahlak gibi derin dindarlıkta aramak daha sıhhatli bir yol olarak görünmektedir.

Bu düşüncelerden yola çıkararak hazırladığımız elinizdeki sayıda, din görünümlü oluşumlar, faaliyetleri, amaçları ve kaynaklarını ele aldık. Bu oluşumlarla ulaşmak istenip de gerçekte İslam’ın özünde ve getirdiği hükümlerdeki incelik ve hikmetlere dikkat çekmek istedik.

Sizleri konuyla ilgili birbirinden değerli kalemlerle baş başa bırakıyor, bir sonraki sayıda tekrar birlikte olmayı diliyorum.