Makale

İstiklal Marşı'nın Tahlili

İbrahim Özer

İstiklal Marşı’nın Tahlili
Edebî eser ve onu meydana getiren yazar veya şair arasında büyük bir köprü mevcuttur. Eser sahibi, dünya görüşünü, manevi yapısını, içinde bulunduğu toplumun problemlerine bakışını kendine has üslubu ile ortaya koyar. İstiklal Marşı da bir edebî eserdir. Ve bu edebî eserin iki sahibi vardır. Birincisi onu kaleme alan ve duygularını, millî hasletlerini haykıran Mehmet Akif, diğeri ise bu vatan topraklarında yaşayan halktır.
Bunları anlamanın da yolu Mehmet Akif’i anlamaktan geçer. Onu anlamak ise yaşantısını ve ihlasını anlamak ve o dönemi bilmek ile ilintilidir. Çünkü Akif’in İstiklal Marşına yüklediği anlamı idrak etmek bütün bir Osmanlı’nın zihin hafızasını okumakla eşdeğerdir.
Yaşar Çağbayır’ın Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları‘ndan çıkardığı “İstiklal Marşı’nın Tahlili” de bu anlama gayesine hizmet etme noktasında önemli bir boşluğu dolduruyor diyebiliriz.
Çağbayır yaptığı tahlilde kitabı belirli bölümlere ayırarak, gerek Osmanlı halkının tarihî gelişim süreci gerekse geçirdiği evreler noktasında önemli tahlillerde bulunuyor. Ardından İstiklal Marşı’nın nasıl bir ruh ile ortaya çıktığıyla ilgili tarihî vesikalardan örneklerle o günü gün yüzüne çıkarıyor. Yer yer ise İstiklal Marşı’nın yazarı büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un hayatından kesitler vererek bu metnin nasıl ortaya çıktığı konusunda okuyucuya önemli anekdotlar sunmuş oluyor.
Eseri bölümler hâlinde incelediğimizde ise, birinci bölümünde Akif’in Anadolu toprakları üzerinde Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu ve Batının bu durum karşısında takındığı tavrı, ardından Misak-ı Millî, millet mücadelesi ve mehter marşından İstiklal Marşına nasıl geçildiği gibi konuları bir yurttaş aynı zamanda bir mütefekkir olarak dinî hassasiyetleri göze alarak işlediğini görüyoruz.
İkinci bölümde ise İstiklal Marşının şekil özelliklerinden bahseden Çağbayır, Akif’in aynı zamanda bir filolog olmasından dolayı dile olan hâkimiyetine vurgu yapıyor. Neticesinde İstiklal Marşının muhteva ve üslup özelliklerine dikkat çeken yazar, Akif’in şiirinde ustalıkla kullandığı aruz vezninden örnekler vererek esere ayrı bir lezzet katmaktadır.
Son kısımda ise Çağbayır, İstiklal Marşı’nın Osmanlı’nın yani Ulus’un fedakâr tavırlarını ve bu süreçte efsaneleşen halk kahramanlıklarına da yer vererek Akif’in ümmet olma bilincine bu yönüyle atıfta bulunmuş oluyor.
Son tahlilde, “Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh u salâh.” Diyen Akif; huzur içinde yaşayabilmenin yolunun huzur bozucularla mücadele etmekten geçtiğini bilen Türk Milleti, millî bir görev olarak mücadele etmenin farkında idi.
İşte Yaşar Çağbayır’ın İstiklal Marşının Tahlili eseri bu konularda sorulara cevap niteliğinde.
(İstiklâl Marşı’nın Tahlili, Yaşar Çağbayır, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 1998)