Makale

Hayatınızın kontrolü sizde mi?

Hayatınızın kontrolü sizde mi?

Zehra Erol


Son yıllarda yaşamımız nerdeyse bağımlılıklarımız üzerine kurulu. Bilgisayar bağımlılığından tutun da, insana bağımlılığa kadar… Bir şeye bağımlı olmanın bu kadar önemli hale gelmesinin en önemli nedenlerinden biri, duygusal ihtiyaçlarımızı sağlıklı bir şekilde gideremememiz. Yaşadığımız tramvalar, duygusal açlık, inançlarımız, değer yargılarımız… Birçok bileşen kişiyi bağımlılığa götürür. Tüm bağımlılıklarda çaresizlik, değersizlik ve güçsüzlük en belirgin duygulardır. Bağımlı kişinin davranışları bu üçlünün yönetimindedir. Bağımlılar yaşam içinde güçlü olmak, olayların kontrolünün kendilerinde olması için çabalarken süreç tam aksi yönde gelişir. Kontrolü kaybettikleri gibi, yaşadıkları olaylar nedeniyle kendilerini çok güçsüz hissettikleri zamanları da sıklıkla yaşarlar. Hayatlarının kontrolü kendilerinden çıkıp bağımlılıklarına geçer. Bağımlılık deyince akla birçok bağımlılık gelir. Alkol ve madde kullanımına bağlı bağımlılıklar, yemek yeme bağımlılığı, kumar bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, seks bağımlılığı, egzersiz bağımlılığı…

- Bağımlılıklar kişinin kendisine, bir süre sonra da çevresindeki insanlara eziyet etmesine neden olur. Örneğin alkol bağımlısı olan kişi alkol aklına düştüğünde onu bulmak için her yolu dener. Tüm parasını alkole yatırır. Parası kalmayınca ailesinden ister. Ailesi vermeyince kredi kartı ile alır. Kredi kartı limiti doluysa veresiye almaya çalışır. Hiçbiri olmazsa kolonya içerim diye çevresini tehdide kadar varır. Bu nokta cümlelerin bittiği, çevrenin tamamen çaresiz kaldığı bir noktadır. Alkolün kendini esir aldığını görmekte zorlanan alkolik kişi, alkol karşısında çaresiz kalır. Aileler de kendi payına düşeni alırlar. Ne yapacaklarını bilemezler.

- Sorunlar karşısında kendini çıkmazda gören kişi önce kızgınlık, ardından çaresizlik duygularının etkisiyle bağımlı olduğu nesneye yönelir.
- Bağımlı kişilerin yaşamı kendi kendilerini kandırma çabasıyla geçer. Bağımlı olmaları için nedenleri vardır, bırakmamaları için nedenleri vardır. Yaşadıklarının sorumlusu kendileri değildir. Yaşadıklarından “eşi, çocukları, patronu” sorumludur. O yaşamın ve insanların kurbanı olmuştur. Yaşadıklarının sorumluluğu kendine ait değildir.
- Bağımlı kişiler kendi düşünce şekillerinin birçok kişiden farklı olduğunun farkında değillerdir.
- Kendi limitlerini aştıklarının farkına varmazlar. Bunu önemsemezler de. Bu nedenle sıklıkla problemler yaşarlar. Maddi olarak fazla harcama yapmayı önemsemezler. Önemli olan maddeye ulaşmaktır. Seks bağımlısı, hastalanıp hastalanmayacağını dikkate almadan ilişkiye girebilir.
- Madde kullanımında aynı etkiyi alabilmek için kullanılan doz miktarında artma olur. Madde daha çok alınır. Kumar bağımlılığında ise küçük miktarlarla başlayan oyunlar, büyük miktarlara dönüşür. Dozların artışı kişide sınırların kaybına neden olur.
- Madde kullanan kişiler başlangıçta bunu kontrol edebileceğine inanırlar. İstesem bırakırım, istemiyorum, benim kontrolümde diyerek kullanıma devam ederler. Bağımlılık haline geldiğini fark etmeleri uzun zaman alır.

Bağımlılığı aşabilmekte;
- İnanç ve değer yargıları oldukça önemlidir. İnanç ve değer yargıları çocukluk döneminden gelir. Bu nedenle bu dönemde öğrenilen değer yargıları ve inançlar ilerisi için koruyucudur.
- Sınırlar oldukça önemlidir. Kişinin kendi fiziksel ve psikolojik sınırlarını görmesi, kendini korumasına neden olur. Midesi ağrıyan ve sürekli kusan bir alkolik buna rağmen alkol almaya devam eder.
- Sorumluluk almayı öğrenmek oldukça önemlidir. Bu, kişiye hayat içinde sahip oldukları şeylerin sürekliliğini sağlaması için emek ve çaba sarf etmesi gerektiğini gösterir. İşini devam ettirebilmesi için belli bir saatte kalkması, belli süreler içinde orada bulunması vb… Bağımlı kişiler için öncelik bağımlı oldukları şey olduğu için sorumluluk almakta zorlanırlar. Düzenli yaşamları yoktur.
- Bu kişiler bağımlı oldukları nesneye sahip olabilmek için her şeyi göze alırlar. Bu da kendilerine saygıyı yitirmelerine neden olur. Maddeye sahip olurken, kendilerine saygıyı yitirirler. Kokain bağımlısı bir kadın maddeyi almak için sevmediği biriyle birlikte olur. Bu birliktelik maddeyi almasını sağlar ancak kendine saygısını yitirir. Ya da seks bağımlısı bir adam kadınla birlikte olmak için her türlü yalanı söyler. Sonunda kadınla birlikte olur. Ancak olay bittikten sonra söylediği yalanlardan dolayı pişmanlık yaşar. Ancak bu pişmanlık süresi de oldukça kısadır. Bu nedenle bağımlı kişilerin kendilerine saygıları arttıkça bağımlılıktan uzaklaşırlar.
- Belirli bir gruba ait olmak da oldukça etkilidir. Bağımlı kişilerin süreklilik gösteren sağlıklı ilişkileri yoktur. Bağımlı oldukları maddeyi kullanabilecekleri ortamda bulunurlar. Ortak payda bağımlılık olunca bu durumdan sıyrılmak oldukça zordur. Oysa süreklilik oluşturan aile ortamı, arkadaşlıklar oldukça önemlidir.
- Bağımlılıkları aşmada iradenin yetersiz kaldığı anlar vardır. Bu noktada önemli olan, kişinin kendini kontrol edebilmeyi öğrenmesidir. Dıştan bir kontrol sağlamak değil, iç kontrolü sağlayabilmektir önemli olan.
- En önemli noktalardan biri de yaşamın bir alanında kendini ifade etmede başarılı olabilmektir. Başarılı olmak bu kişiler için oldukça koruyucudur. Bir işe yaradığını bilmek kişiyi motive eder.
- Kişinin sorunlarla başa çıkma ve kontrolü öğrendiği yer aile ortamıdır. Bu nedenle aile ortamı bağımlılığın önlenmesinde oldukça önemlidir.