Makale

EDİTÖRDEN

EDİTÖRDEN

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’yı bağrında taşıyan ve Rasulüllah (s.a.s.)’ın İsra ve Miraç mucizesine şahit olan Kudüs, Müslümanlar için dinî ve sembol değeri yüksek kutsal bir mekândır. Farklı dinlerce kutsal kabul edildiği için tarih boyunca çekişmelerin, savaşların kan ve gözyaşının dinmediği bir yer olmuştur Kudüs. Bugün ne yazık ki, İslam dünyasının kanayan yarası olarak acı çekmeye, her türlü hak hukuk tanımazlığa maruz kalmaya devam etmektedir. Toprakları işgal edilmiş, halkı abluka altına alınmış ve sindirilmiş, ibadetlerini rahatlıkla yerine getirmeleri engellenmiş bir Filistin halkı, bütün dünyanın gözleri önünde her türlü haksızlığa uğramaya devam etmektedir. İçinde barındırdığı mukaddes değerleri ve peygamberlerin hatıralarına beşiklik eden, manevi dokusuyla İslam dünyası için çok büyük manevi kıymet ifade eden Kudüs, mevcut hâliyle Müslümanların bir ayıbı olmaya ne yazık ki devam ediyor. Çünkü bir buçuk milyarı aşkın İslam dünyasından bu konuda hiçbir ortak tavır yok. Bu hâliyle kendi kaderine terkedilmiş, şiddet, zulüm ve gözyaşıyla baş başa bırakılmış bir Kudüs var. Son dönemlerde Diyanet İşleri Başkanımızın ziyareti başta olmak üzere Başkanlığımızın başlattığı Kudüs bağlantılı umre ziyaretleri Kudüs’le ilgili yeni bir duyarlılık oluşturma ve yaşanan olumsuzluklara yeniden dikkat çekme anlamı taşıyor.
Dergimizin Kudüs temalı hazırladığımız bu sayısında; Prof. Dr. Berdal Aral, “Uluslararası Hukuka Göre Kudüs’ün Statüsü” yazısıyla İsrail’in, Kudüs’ün bütünü üzerindeki hâkimiyet iddiasının uluslararası hukuka göre geçersiz olduğunu ortaya koyuyor. Kadim şehir olan ve peygamberlere beşiklik eden Kudüs’ün tarihî seyrini, “Kadim Şehir Kudüs” başlığıyla Musa Biçkioğlu yazdı. Hatice Görmez, “Kudüs-Gazze Hattında Müslümanların İzzeti” yazısıyla insanlığın tükenmediğini, işte Filistin, işte Gazze, işte sönen kandiller, işte yetimler, işte bizlerin ışığını bekleyen, uzatacağımız elleri gözleyen, hiç olmazsa gönülden dualarımızı özleyen mazlum, mahzun belde ifadeleriyle dile getirdi. Dr. Ülfet Görgülü, Kudüs şairi Nuri Pakdil’in: “Yürü kardeşim! / Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin” dizelerini seçtiği “Kudüs: Ulvi Bir Sevda-Yüce Bir Dava” başlıklı yazısında, Kudüs’ün nasıl sevileceğini, Kudüs’ü hiç göremeyecek bir kız çocuğundan hareketle öğretiyor bizlere. “Kudüs nedir, nerededir?” sorularıyla Kudüs’ün ümmet-i Muhammed’in yüreğindeki yerini soruyor, sorguluyor. Zeynep Akçay, “el-Halil: Hz. İbrahim’in Acıyla Sarmaladığı Şehir” yazısıyla Hz. İbrahim (a.s)’in metfun bulunduğu bu şehirde yaşayan insanların hüzünlü bir o kadar da acılı hayatlarını anlatıyor bize.
Gündem konuları yanında, Dr. Lamia Levent’in Ahmet Varol ve Kudüs şairi Nuri Pakdil ile gündeme ilişkin gerçekleştirdiği söyleşileri de ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Kudüs’ün içinde barındırdığı tarih, kültür ve medeniyetle birlikte, Müslümanların özgürce yaşadığı ve her türlü saldırı ve tecavüzden kurtulduğu, Kudüs’ün özgürlüğüne kavuştuğu günlere ulaşmayı diliyor ve tüm Müslüman kardeşlerimize Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı mahzun bırakmamak adına bu kutlu şehri ziyaret etmelerini tavsiye ediyoruz.
Dergimizi ilginize sunarken, ramazanın bize kazandırdığı tüm güzelliklerin bir ömür boyu yaşantımızda devam etmesini diliyor, bayramın bütün Müslümanlara ve tüm insanlığa sağlık, afiyet, huzur ve mutluluk getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Dr. Yüksel Salman