Makale

Tokyo’da Cuma Namazı

Tokyo’da Cuma Namazı

Ömer KARA

Dinî ve Sosyal Hizmet Vakfı tarafından Japonya’nın başkenti Tokyo’da 2000 yılında ibadete açılan Tokyo Türk Diyanet Camii, Japonya’da çok önemli bir hizmete vesile olmaktadır. Taraflı tarafsız her kesimin ortak kanaati bu caminin Japonya’da önemli bir boşluğu doldurduğu yönündedir. Maksadı ne olursa olsun, yolu Tokyo’ya düşen herkese, Osmanlı cami mimarisinin inceliklerini ve zarafetini üzerinde taşıyan bu güzel mabedi ziyaret etmek, maddi ve manevi pek çok kazanım sağlayacaktır.
Gökdelenler şehri ismiyle anılan Tokyo denildiğinde insanın aklına ilk önce tertip, düzen, temizlik ve yeşil alanların güzelliği gelmektedir. Bununla beraber Tokyo Türk Diyanet Camii saydığımız güzelliklerin hepsinden daha anlamlı bir noktada durmaktadır. Cami, haftanın yedi günü boyunca ziyaretçilere ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretlerin yanı sıra her öğretim seviyesinden öğrenciler, öğretmenlerinin rehberliğinde randevu almak suretiyle camiye gelmektedirler. Bu randevularda camide görevli Müslüman bir Japon rehberliğinde caminin ibadetle alakalı bölümleri tek tek tanıtılarak, bu bölümlerin hangi maksatla kullanıldığı ve İslam dininde öneminin ne olduğu anlatılmaktadır. Öğrencilerin edindikleri bilgiler ışığında gönül dünyalarında nasıl bir değişim yaşanabileceğini az çok tahmin edebiliyorum. Burada eklemek istediğim bir diğer husus da, gençlerin ve öğretmenlerin bu anlatılan tüm bilgileri büyük bir disiplin içerisinde ve pürdikkat dinlemeleri.
Gruplara anlatılan bilgiler cami bölümleri ile sınırlı kalmıyor. Duvarlardaki hat yazılarının anlamlarının ne olduğu, bu yazıların derin tahlilleri ile öğrencilere anlatılıyor. Daha sonra bir alt katta bulunan çok amaçlı salona geçilerek burada bulunan kündekâri tekniği ile yapılmış bir taç kapı ile ahşaptan yapılmış bir cami maketi hakkında bilgi aktarılıyor. Yine aynı katta bir köşede özel olarak dizayn edilmiş şömineli bir Türk evi de ziyaretçilere hitap ediyor. Caminin özellikle bu kısmı sadece Japon misafirleri değil, Anadolu’dan dahi gelen ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
Her günü ayrı bir hareketliliğe sahip olan Tokyo Türk Diyanet Camiinde cuma günü sabahı bambaşka bir tatlı telaş başlıyor. Cami görevlileri dışında farklı insanların koşuşturmaları da dikkatimizi çekiyor. Camimizde görevli din görevlilerimize bu telaşın sebebini soruyoruz. İmam arkadaşımız cevap veriyor. Diyor ki: “Her cuma günü cami mutfağında Türk aşçılar tarafından pilav ile birlikte, bir hafta kuru fasulye, bir hafta da nohut yemeği pişiriyoruz. Bu yemekleri cuma namazına gelen kadın erkek herkese namaz sonrasında ikram ederek Türk mutfağının olmazsa olmaz yemeklerini tanıtmış olmakla birlikte camiye gelen insanların birbirleri ile tanışmalarına da vesile oluyoruz.”
Cuma vakti yaklaştıkça, farklı ülkelerden pek çok insan cuma namazını eda etmek için camiye akın akın gelmeye başlıyor. Ülkemizden binlerce kilometre uzakta olan Tokyo Türk Diyanet Camii, ezan-ı Muhammedi ile zirveye çıkan heyecanla camiye sığmayan cemaat dışarıya serilen halılar üzerinde cuma namazı için saf tutuyor.
Bu güzel manzara karşısında yüreğinizde kıvılcımlar birbirine karışıyor ve âdeta asırlar ötesine sürükleniyorsunuz. Cennet mekân Sultan Abdülhamid’in Japonya’ya İslam dinini öğretmek için gönderdiği Ertuğrul Firkateynindeki gönüllü elçileri hatırlıyor; önce hüzünleniyor, sonra da yaşadığınız bu manzara karşısında İslam adına yeniden ümitleniyorsunuz.
Camiye gelen insanların sadece beşte birini Tokyo’da yaşayan Türk vatandaşları oluşturuyor. Kalan kısmını ise farklı ülke vatandaşları oluşturuyor. Pakistanlılar, Hintliler, Bangladeşliler, Filipinliler, Endonezyalılar, Malezyalılar ve dünyanın dört bir köşesinden Japonya’ya gelen farklı dillerde ve renklerdeki insanlar aynı safta yer alıyorlar.
Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından görevlendirilen imam kardeşimiz minbere çıkıyor. İlk önce caminin Japon görevlisi hutbe metnini Japonca olarak irat ediyor. Ardından önce İngilizce daha sonra da Türkçe hutbe okunuyor cami imamı tarafından. Hutbenin akabinde cuma namazı huşu içerisinde eda ediliyor.
Namazın tamamlanmasını müteakip cami avlusunda öbek öbek toplanan insanların birbirleriyle sohbetleri dikkatimizi çekiyor. Ülkeleri ve dilleri farklı olmasına rağmen aynı inancı paylaşmaları sebebiyle sanki yıllardan gelen bir dostluk özlemi içerisinde birbirleriyle dertleşiyorlar âdeta. Uzun uzun sohbet ederken yemek almak için sıraya giriyorlar. Sohbetler hem sıra beklerken hem yemek yerken hem de yemek sonrasında ikram edilen çay ile devam edip gidiyor. Cuma vesilesiyle haftada bir gün dahi olsa insanlar birbirleriyle hasret gideriyorlar.
Bir cuma namazında bize bu güzel duyguları yaşatan, Ata yurdundan gelerek Japonya’ya yerleşip ibadet için buraları mekân tutan ve daha sonra bu yerleri Türkiye Cumhuriyeti devletine bağışlayarak böyle güzel bir caminin yapılmasına vesile olan Kazan Türklerinden vefat edenlere rahmet etmesi, hayatta olan bu vefakâr insanlara ise sağlıklı uzun ömürler vermesi için Yüce Mevla’ya dua ediyoruz. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığının yardım ve desteği ile Dinî ve Sosyal Hizmet Vakfı tarafından yaptırılan bu camiye maddi ve manevi katkı sağlayan herkese binlerce defa teşekkür ederek, huzur dolu bir kalp ile geleceğimiz için yeni bir heyecan ve ümit duyarak Tokyo’dan ayrılıyoruz.
Not: Tokyo Türk Diyanet Camii ilk olarak 1917 yılında Rusya’da meydana gelen Bolşevik ihtilali sonucunda rejimden kaçıp Tokyo’ya yerleşen Kazan Türkleri tarafından 1938 yılında inşa edilmiştir. Bu cami Tokyo’da inşa edilen ilk İslam mabedidir. Caminin zamanla harap hâle gelmesi üzerine Tokyo’da yaşayan Kazan Türkleri, 1988 yılında cami ile yanındaki okul binasını Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hazinesi’ne bağışlamışlardır. Bugünkü Tokyo Türk Diyanet Camii de bu arsa üzerine inşa edilmiştir.