Makale

Editörden

Editörden


Yüce Allah'ın insanlığa gönderdiği en doğru yolu gösterici ve kılavuz olan Kur'an, beşer ile buluşmasından itibaren farklı yönleriyle insanlığın araştırma konusu olmuştur. Kur'an'ın ilk muhatapları olma şerefini taşıyan seçkin topluluk konumundaki sahabeden itibaren her nesil, onu okuma, mahiyetini kavrama, hükümlerini anlamaya çalışma, mesajlarını ilke edinme ve hayatlarında yaşama konusunda daima bir gayret içerisinde olmuşlardır. Cenab-ı Hak, onu rehber edinenleri maddi ve manevi anlamda yüceltmiş, ona sarılanlar yolunu şaşırmamıştır. O, eskimeyen, taşıdığı değer ve hükümler ile insanlığın ufkunda bir meşale gibi parlayan ve beşeriyetin sorunlarına çözüm yolları gösteren mesajlarıyla hep taze kalmış ve kıyamete kadar da bu özelliğini sürdürecektir.

Dergimizin bu sayısında Kur'an'ın mahiyeti üzerinde yoğunlaştık. Kur'an'ın neleri ihtiva ettiği, hangi konulara vurgu yaptığı, gündelik hayatın her kesitine ilişkin verdiği bilgiler ve içerdiği hükümler İslam bilginlerinin, özellikle kelam âlimlerinin araştırma konusu olmuştur. Peki Kur'an'ın ana konuları nelerdir? Öncelikle Kur'an, Allah ve insandan bahseder, bize Allah'ı ve insanı tanıtır. Yüce Yaratıcı'nın emir ve yasaklarını, helal ve haram kıldıkları hususları, öğüt ve tavsiyelerini bildirir. İman edip hayırlı işler yapanların mükâfat; inkârı seçip kötü ve çirkin işler yapanların da ceza göreceklerini haber verir. Kur'an, inanç, ibadet ve ahlak esaslarını, ibret alınması için eski kavimlerin kıssalarını ve ahiret ahvalini muhteşem tablolar halinde sunar; insanın kendisine, yaratıcısına, topluma ve bütün varlıklara karşı görev ve sorumluluklarını beyan eder.

İman esasları Kur'an'ın temel konularını oluşturur. Kur'an; bireye inanç, ibadet ve ahlak konularında özlü bilgiler verir, emir ve tavsiyelerde bulunur. Müminlerin yapmakla yükümlü kılındıkları namaz, oruç, hac, zekât gibi kulluk vecibelerini genel hatlarıyla aktarır.
Kur'an birey ve toplumun huzur ve saadetini temin etmek; iyiliklerin, güzelliklerin, ahlaki erdemlerin toplumda yaygınlaşması ve egemen olması için tavsiyelerde bulunur. Bu konuda birey ve topluma sorumluluklar yükler. Davetinde hikmet ve güzel öğüt metodunu seçer. İnsanlara dini zorla kabul ettirmeyi değil, kendi istek ve arzularıyla, hür iradeleriyle hak ve hakikate tabi olmalarını ister. İnsanın içtimai, iktisadi, ahlakî yönü ile yakından ilgilenir, örnek insan modelini ve özelliklerini açıklar. Erdemli bir toplum inşa etmeyi hedefler ve muhtelif vesilelerle bunun yollarını gösterir. Toplum halinde yaşamak zorunda olan insanın, görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi veya bundan imtina etmesi halinde bireysel ve toplumsal açıdan doğuracağı müspet veya menfi sonuçlara dikkat çeker.
İnsanların huzur ve mutluluğu için mutedil olmayı ve orta yolu tavsiye eden Kur'an, varlık âleminde en şerefli mevkide bulunan insanın iç ve dış dünyasına yönelik kuşatıcı hükümler ortaya koyar; onu kendine, toplumuna ve bütün insanlığa hayırlı bir fert haline getirmeye çalışır.

Kur'an-ı Kerim'in hükümleri, öğüt ve tavsiyeleri, misal ve kıssaları, va'd ve vaidleri; geçmişe ve geleceğe dair bildirdikleri hususlar birer hakikat parıltılarıdır. Onun getirdiği kurallar, koyduğu emir ve yasaklar dini, canı, malı, nesli ve aklı korumayı hedefler.
Kur'an'ın sadece indiği döneme değil, çağlar ötesine yönelik mesajları; içerdiği mana zenginliği ve önceden bildirdiği hakikatler ve eşsiz beyanlar insanlara Allah'ın sonsuz güç, kudret ve azametini, yaratılanlara olan engin rahmet ve şefkatiyle sayısız nimetlerini hatırlatır.
Kur'an'ın gelişinin elbette pek çok hikmeti vardır. Onun gelişiyle birlikte, yüzyıllara örnek teşkil eden 'altın nesil' yetişmiştir. Kendisine samimiyetle başvuranları, iyilik ve güzelliklerin her çeşidine ulaştıracağı muhakkak olan Allah'ın eşsiz kelamı Kur'an'ın, önceki zamanlarda olduğu gibi günümüzde de gerektiği gibi okunmasına, anlam derinliklerinin kavranmasına ve mesajının hakkıyla yaşanmasına ihtiyaç vardır.

Dergimizin, 'mahiyet' ana temalı bu sayısında yer alan; Muhammed Çelik'in 'Kur'an'ın Kendini Tanıtması', Cağfer Karadaş'ın 'Gazzâlî'nin Düşünce Sisteminde Kur'an', Celal Türer'in 'Muhammed İkbal'in Kur'an Tasavvuru', İbrahim Hilmi Karslı'nın 'Bilimsel Tefsir Üzerine Bazı Mülahazalar', Hidayet Aydar'ın 'Kur'an ve Tercüme' ve Cüneyt Eren'in 'Kur'an'ı Kerim'in İ'caz Çeşitleri' adlı çalışmalarının toplumumuzun Kur'an'la yeniden buluşmasına ve Kur'an tasavvurunun derinleşip zenginleşmesine vesile olmasını ümit ediyor, gelecek sayıda yeniden buluşmayı diliyorum.


Dr. Yüksel Salman