Makale

Müftülerin Gözüyle Din Hizmetleri

MÜFTÜLERİN GÖZÜYLE DİN HİZMETLERİ *

Şuayip ÖZDEMİR **

Özet:
Diyanet İşleri Başkanlığı, kuruluşundan günümüze kadar görev alanı ile ilgili olarak önemli hizmetler gerçekleştirmiştir. Ancak son yıllarda gerek ülkemizde gerekse dünyadaki hızlı değişim ve gelişmeler karşısında Başkanlığın müftüler önderliğinde gerçekleştirdiği din hizmetlerini, toplumun dinî alandaki ihtiyaç ve beklentilerini karşılaması açısından ele almanın, tartışmanın, bu hizmetleri bilimsel zemine oturtmanın önemi ortadadır.
Bu makalede; 300 müftü ile yapılan anket sonucuna göre yürütülen din hizmetlerinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Müftü, din hizmeti, din görevlisi.
The Religious Services With Muftis’ Point of View.
Abstract:
The Presidency of the Religious Affairs has realized lots of important services which are concerned on its duties since it has been established. However, at last years, according to the developments in our country and also in the world the religious services, which the Presidency has supplied through the leadership of muftis, need to supply the expactations and necessities in the religious area of the society and to set these services onto a scientific basis.
According to the public survey with 300 muftis, the problems and the solutions on religious services, which are continueing, was subjected in this article.

Key Words: Müfti, religious service, religious officials.

* Bu çalışma “Müftülerin Gözüyle Din Hizmetleri” başlıklı kitabımızın özet şeklinde makale haline getirilmiş şeklidir.
** Prof. Dr., Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

Giriş:
Problem
Din, insanlık tarihi boyunca toplumların hayatında vazgeçilmez bir unsur olarak daima yer almıştır. Bu nedenle, sosyal hayatın merkezinde yer alan din ile ilgili hususların yürütülmesi ve belli bir disiplin altına alınması için her toplumda planlı ve düzenli kuruluşlara ihtiyaç duyulmuştur.1
Ülkemizde din hizmetlerini düzenlemekle görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı böyle bir ihtiyaç sonucu kurulmuş ve örgütlenmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı örgütünü oluşturan işlemler organik bakımdan değerlendirildiğinde, bunların bir kısmının yasama, bir kısmının da yürütme işlemi olduğu görülmektedir. Kurumun örgütü ilk yıllarda bütçe kanunları ya da benzeri düzenlemeler içinde inşa edilmiş; ilk kez 1935’te kendine özgü bir kanuna kavuşmuştur. 2800 sayılı Kanun ve bunda değişiklikler yapan 3665 ile 5634 sayılı Kanunları, kurumun tarihinde bir kilometre taşı olan ve halen de değişikliklerle birlikte yürürlükte olan 633 sayılı Kanun izlemiştir.2
Anayasa’nın ilgili maddesi gereği3 genel idare içerisinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevi, 22.06.1965 tarih ve 633 sayılı “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun”la “İslâm dininin inanç, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek” olarak belirlenmiştir.4
Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşundan günümüze kadar görev alanı ile ilgili olarak önemli hizmetler gerçekleştirmiştir. Ancak son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de her alanda yaşanan hızlı değişme ve gelişmeler karşısında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müftüler önderliğinde gerçekleştirdiği din hizmetlerini toplumun dini alandaki ihtiyaç ve beklentilerini karşılaması açısından ele almanın, tartışmanın ve bu hizmetleri bilimsel ve rasyonel bir zemine oturtmanın önemi ortadadır. Bu bağlamda ülkemizde, sosyal dinamizm ve çevresel şartların meydana getirdiği hızlı değişim süreci, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın daha nitelikli ve kaliteli din hizmeti sunmasını kaçınılmaz bir zaruret haline getirmiştir.5
Toplumu, din gibi zor, nazik ve hassas bir alanda aydınlatmak, bilgilendirmek ve ona rehberlik etmekle yükümlü bir kuruluş olan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen hizmetlerin kalitesi ve yeterliliğinin en iyi ölçümü, öncelikle yapılan işin veya verilen hizmetin ne olduğu, sonra da bu hizmetin kimler eli ile ve nasıl verildiğinin tespiti ile gerçekleşir. Hizmet verilen alan zor olduğu kadar hassas ve önemli olduğu için, çok nitelikli, yetenekli ve iyi yetişmiş eleman gerektirmektedir. Diyanet teşkilatı üst düzeyde eğitimli, çağın gereklerini okuyabilen ve ona uygun tavırlar takınabilen görevlilerden oluşmalıdır.6
Ülkemizde din hizmetleri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın il ve ilçelerde temsilcileri durumunda bulunan müftülerin gözetim ve denetiminde gerçekleştirilmektedir. Müftüler zor ve çok yönlü bir görevi yerine getirmek durumundadırlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşundan itibaren çıkarılan yönetmeliklerle görev alanı bir çok kez değişen müftülerin görev ve sorumlulukları önemli oranda Görev ve Çalışma Yönergesinde belirlenmiştir. Bu yönergede müftülerin görevleri şu şekilde sıralanmıştır:
Madde 90- İl ve ilçe müftülüklerinin görevleri şunlardır:
a) İslâm Dininin itikat, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işlerini yürütmek,
b) Vaaz, hutbe, konferans ve benzeri faaliyetler ile her türlü basın yayın vasıtalarından yararlanarak cami içinde ve dışında toplumu dini konularda aydınlatmak; müftünün de içinde yer alacağı vaaz ve irşat programları yapmak,
c) Vaaz ve hutbe konularını tespit etmek ve gerektiğinde hutbe metinleri hazırlamak,
ç) Müftülük hizmetleri için ihtiyaç duyulan bina ve tesislerin yapımını sağlamak, bunları yönetmek, temizlik, bakım ve onarımlarını yapmak ve denetlemek,
d) Kur’an kursları ile öğrenci yurt ve pansiyonlarının açılış, eğitim ve öğretim işlerini ve diğer işlemlerini yürütmek, bu yerleri yönetmek ve denetlemek,
e) Hizmet içi eğitim faaliyetleri ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek,
f) İl müftülükleri için cami ve mescit gibi dini yapı alanlarına ilişkin imar planlarında ve değişikliklerinde ilgili mercilere görüş bildirmek,
g) İmar mevzuatına uygun olmak şartıyla, il, ilçe ve kasabalarda inşa edilecek camiler için izin vermek; cami yaptıracak hakiki veya hükmî şahıslara yol göstermek, yardımcı olmak ve kıble tespitini yapmak,
ğ) Cami ve mescitlerin ibadete açılış beratlarını vermek ve hakikî veya hükmî şahısların mülkiyetinde bulunan bütün cami ve mescitleri yönetmek ve denetlemek,
h) Dini soruları yazılı veya sözlü olarak cevaplandırmak,
j) Ramazan ayı ile diğer dini gün ve geceler için mukabeleler ve özel programlar hazırlamak ve uygulamak,
ı) İhtida edecekler için ihtida merasimi yapmak ve ihtida belgesi vermek,
i) Medenî Kanuna göre akdedilen nikâhtan sonra olmak üzere, isteyenlere evlenmenin dinî merasimini icra etmek,
k) Başkanlık yayınları ile Başkanlıkça satışı uygun görülen diğer yayınların tanıtım, dağıtım ve satışı ile ilgili işleri yürütmek ve yayın bedellerini zamanında Başkanlığa göndermek,
l) Personelin kadro, atama, nakil, sicil, emeklilik ve diğer özlük işlemlerini yürütmek,
m) Tahakkuk, tediye ve mali işlerle ilgili hizmetleri yürütmek,
n) Müftülük giriş ve çıkışlarının kontrolünü sağlamak, yangın ve sabotaja karşı tedbirler ile diğer koruyucu güvenlik tedbirlerini almak, sivil savunma ile ilgili program ve alarmları düzenlemek ve uygulanmasını sağlamak,
p) Demirbaş eşya ile diğer araç ve gereçlerin bakım, onarım, koruma, kullanım ve terkini ile ilgili hizmetleri yürütmek,
r) Camilerin temizliği, bakımı, onarımı, çevre tanzimi ve teberrükât eşyası ile ilgili hizmetleri yürütmek,
s) Cami ziyaretlerinin İslâm adabına ve caminin emniyetine uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak; camilerin avlu ve müştemilatında İslâmi kurallara uymayan, ibadetin huzurunu ihlal eden her türlü davranışı, satıcılık, dilencilik gibi cemaatı rahatsız edici faaliyetleri ve görüntü, ses ve çevre kirliliğini önlemek için gerekli tedbirleri almak,
ş) Camilerde toplanacak yardımlar konusunda yardım toplama mevzuatına ve Başkanlık talimatlarına göre hareket etmek,
t) Mahalli basını takip etmek ve gereğini yapmak,
u) Müftülük çalışma programının hazırlanmasını sağlamak ve uygulanmasını takip etmek, istatistikî bilgileri derlemek, görev alanı ile ilgili konularda araştırmalar yapmak,
ü) Görev alanı ile ilgili konularda amirlerince verilen diğer görevleri yapmak.7
Görüldüğü gibi müftülerin hizmet alanları çok yönlü ve karmaşıktır. Müftü görevi gereği pek çok alanda faaliyet göstermek durumundadır. Müftü bir yandan idareci, denetleyici, eğitimci, din hizmetlerinin sevk ve idarecisi, irşat görevlisi, dini danışman, araştırıcı, yayıncı, dini ve sosyal faaliyetler düzenleyici, diğer yandan müteahhit, halkla ilişkiler uzmanı, tekniker, sivil savunma uzmanı ve yardım toplama çalışmalarının koordinatörüdür.
Müftülerin bu çok yönlü ve karmaşık hizmet alanları, görevin zorluğunu ve büyük sorumluluk gerektirdiğini ortaya koymaktadır. Müftülerin böylesine zorlu bir görevin üstesinden gelmeleri için, mesleki açıdan iyi yetişmeleri, iyi bir idarecilik eğitimi almaları, iyi bir yönetim kabiliyetine, iletişim yeteneğine, pedagojik formasyona, kültürel alt yapıya ve sosyal kişiliğe sahip olmaları gerekmektedir. Müftüler, farklı alanlarda üstün özelliklere sahip olmalarının yanı sıra hizmetin çeşitli alanlarına yönelik olarak istenilen düzeyde yetişkin kadroya sahip olmalıdırlar.
Müftülerin gözetim ve denetiminde din hizmetlerinin yerine getirilmesinde karşılaşılan sorunlar nelerdir? sorusu araştırmanın problemini oluşturmaktadır.
Araştırmada belirtilen bu temel problem çerçevesinde şu alt problemlere cevap aranacaktır:
1- Müftüler, Haseki Eğitim Merkezinde verilen eğitimi nasıl bulmaktadırlar?
2- Müftü atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora yapmış olma şartı aranması fikrini nasıl karşılamaktadırlar?
3- Hizmet içi eğitim seminerleri ile ilgili kanaatleri nelerdir?
4- Görevleri sırasında en çok meşgul oldukları iş türü nedir?
5- Müftüler yeterli sayıda personele sahip midirler?
6- Müftüler din hizmetlerinin yürütülmesinde en çok hangi personele ihtiyaç duymaktadırlar?
7- Müftüler din hizmetlerinin yürütülmesinde bayan personeli ne derece gerekli görmektedirler?
8- Din görevlilerini hangi açılardan yetersiz bulmaktadırlar?
9- Din görevlilerinin bilgi düzeyini yükseltmek için ne tür çalışmalar yapmaktadırlar?
10- Müftüler kendilerini yetiştirmek için ne tür yayınları takip etmektedirler?
11- Müftüler hangi sosyal faaliyetleri gerçekleştirmektedirler?
12- Müftülerin sendikalara bakış açısı nasıldır?
13- Görevleri sırasında hangi alanlarda güçlük çekmektedirler?
Araştırmanın Amacı ve Önemi
Ülkemizde müftüler öncülüğünde yürütülen din hizmetlerini çeşitli yönleri ile ele alan bu araştırma, öncelikle mevcut durumun belirlenmesini amaçlamaktadır. Durum tespiti yapıldıktan sonra, karşılaşılan problemlerin kaynağının araştırılmasının yanı sıra müftülerin konuya bakışları ve görüşleri ile bilim adamlarının konu ile ilgili, eserlerinde ortaya koydukları görüşlerin değerlendirilmesi de araştırmanın amaçları arasında yer almaktadır.
Araştırmanın diğer bir amacı, müftülerin sorunlarını, toplumdaki fonksiyonlarını, özellikle yaygın din eğitimindeki (vaaz, hutbe, Kur’an kursları, camilerdeki dini bilgiler kursları) aktivitelerini ortaya çıkarmaktır.
Araştırmanın bir başka temel amacı da, araştırmada elde edilen sonuçlar ışığında problemleri açık bir şekilde ortaya koyduktan sonra, din hizmetlerinin istenilen düzeyde yürütülmesine yönelik olarak alınması gereken önlemlerle ilgili çözüm önerileri getirmektir.
Bu çalışma, müftülerin önderliğinde yürütülen din hizmeti uygulamalarının mevcut durumunu tespit etmek, din hizmetlerinde karşılaşılan sorunları ortaya koymak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dikkatini bu konuya çekmek ve topluma nitelikli bir din hizmeti sunmak için müftülerin çağımızın şartlarına uygun bilgi ve donanıma sahip olmalarının gereğini vurgulamak ve din hizmetlerinin yürütülmesinde merkezi bir rol üstlenen din görevlilerinin mesleki niteliğine dikkat çekmek açısından önem taşımaktadır.
Araştırmadan elde edilecek sonuçlar ve sunulacak önerilerle, din hizmetlerinin yürütülmesinde karşılaşılan sorunların çözümüne katkı sağlanması, din hizmetlerinin istenilen düzeyde gerçekleştirilmesi ve bu hizmetlerden verim alınması mümkün olabilecektir.
Varsayımlar
1- Müftüler, atamalarda akademik kariyerin dikkate alınmasını olumlu karşılamaktadırlar.
2- Müftüler Haseki Eğitim Merkezinde verilen eğitimi faydalı bulmaktadırlar.
3- Müftüler hizmet içi eğitim seminerlerini faydalı bulmaktadırlar.
4- Personel sorunları müftüleri çok meşgul etmektedir.
5- Müftüler din hizmetlerinin yürütülmesinde bayan görevliye çok ihtiyaç duymaktadırlar.
6- Müftüler personel yetersizliğinden dolayı din hizmetlerini yürütmede güçlük çekmektedirler.
7- Müftüler vaaz ve ezanın merkezi sistemle sunulmasını olumlu karşılamaktadırlar.
8- Müftüler din görevlilerini mesleki ve sosyal açıdan yetersiz bulmaktadırlar.
9- Müftüler başarılı bir müftü olmak için dini ilimleri iyi bilmenin son derece gerekli olduğu düşüncesindedirler.
10- Müftüler görevleri sırasında cami ve Kur’an kursu inşaat ve tamiratlarında güçlük çekmektedirler.
Araştırmanın Sınırları
1- Bu araştırma Türkiye’de il ve ilçelerde görev yapan bütün müftüleri kapsamaktadır. Öncelikle bütün il müftülerine anket uygulanmıştır. Ayrıca her bölgede nüfusu kalabalık olan illerde görev yapan ilçe müftülerine de anket uygulanmıştır.
2- Araştırmada elde edilen sonuçlar araştırma örneklemiyle sınırlıdır.
3- Araştırmada tespite çalışılan müftülerle ilgili bilgiler, araştırmada kullanılan sorulara verilen cevaplarla sınırlıdır.
Evren ve Örneklem
Türkiye’de il ve ilçelerde görev yapan bütün müftüler araştırmanın evrenini oluşturmaktadır.
Araştırmanın örneklemini ülkemizin her bölgesini temsil edecek şekilde bütün il müftüleri ve Samsun, Trabzon, Kastamonu, Ankara, Konya, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, İzmir, Manisa, Denizli, Bursa, İstanbul, Sakarya, Adana, Antalya, Mersin ve Kahramanmaraş illerinin ilçe müftüleri oluşturmaktadır.
Yöntem ve Teknikler
Araştırmada esas olarak literatür incelemesi metodu ve anket tekniği kullanılmıştır.
Literatür incelememize esas olmak üzere konu ile ilgili eserler, makaleler ve yapılan tezler taranarak ilgili bölümler fişlenmek suretiyle çalışmamızda bilgi olarak kullanılmıştır.
Müftülerin din hizmetlerinde karşılaştıkları sorunlarla ilgili veri toplamada temel kaynak olan anket, 24 Haziran 2004 tarihinde Bursa Nilüfer Eğitim Merkezinde düzenlenen seminerde il müftülerine bizzat araştırmacı tarafından uygulanmıştır. İlçe müftülerine yönelik olan anket formları ise il müftüsü başkanlığında yapılan aylık toplantılarda doldurmaları için örneklemi oluşturan il müftülüklerine gönderilmiştir. Anket sonucunda ulaşılan bulgular bilgi olarak kullanılmıştır. Bütün bunlar yapılırken şu aşamalardan geçilmiştir:
Anketin Hazırlanışı ve Uygulanışı
Anket formları iki aşamada hazırlanmıştır:
İlk aşamada, müftülerle yapılan mülakatlardan elde edilen veriler ile kaynak kitaplardan edinilen bilgiler ışığında, metot kitaplarından da yararlanılarak sorular hazırlanmıştır. Malatya’da görev yapan 10 ilçe müftüsüne anket uygulanmıştır. Deneme mahiyetinde yapılan bu uygulamada, soruların açık ve anlaşılır olması amaçlanmıştır.
İkinci aşamada, deneme anketine verilen cevaplar ayrı ayrı değerlendirilerek, sorular gözden geçirilmiş ve anket formlarına son şekli verilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan izinle, ilk olarak Bursa’da 25 Haziran 2004 tarihinde Nilüfer Eğitim Merkezinde yapılan seminere katılan il müftülerine anket uygulanmıştır. Dağıtılan 81 anket formundan 21 tanesi boş bırakıldığı, eksik veya yanlış doldurulduğu için değerlendirmeye alınmamıştır. Daha sonra örneklemi oluşturan il müftülüklerine, ilçe müftülerinin doldurması için anket uygulayabileceğimize dair Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan izin kağıdı ilave edilerek toplam 370 anket formu posta ile gönderilmiştir. Bu anket formlarından 280 tanesi doldurulmuş şekilde iade edilmiştir. Boş bırakılan, eksik veya yanlış doldurulan 40 anket formu değerlendirmeye alınmamıştır. Böylece toplam anket formu, Bursa Nilüfer Eğitim Merkezinde değerlendirmeye alınan 60 anket formu ile birlikte 300’e ulaşmıştır.
Verilerin Değerlendiriliş ve Yorumlanışı
Toplanan anket formları gruplar halinde tasnif edilmiş, anketlerden elde edilen bilgiler, sayısal değerleri ve yüzdeleriyle birlikte tablolarda gösterilmiştir. Bunlar, sorularla ilgili diğer açıklamalarıyla beraber analiz edilerek yorumlanıp değerlendirilmiş ve din hizmetlerinde karşılaşılan sorunlara bakıştaki farklılıklar bulunmaya çalışılmıştır. Açık uçlu sorulara verilen cevaplar ise gruplandırılarak özet halinde verilmiştir.
Ankete katılanların bazı sorulara eklenen “Başka” seçeneğine veya boş yerlere yazdıkları notlar da ayrıca tespit edilmiş ve değerlendirilmiştir.
I- Müftülerin Din Hizmetlerinde Karşılaştıkları Sorunlar
A- Müftülere Ait Kişisel Bilgiler
1. Yaş Durumları
Tablo-1 Müftülerin Yaşlara Göre Dağılımı
Yaş Sayı %

25-34 30 10
35-44 78 26
45-54 145 48,3
55 ve yukarısı 47 15,7

Toplam 300 100
Tablo-1’deki bulgulara göre müftülerin yarıya yakını (% 48,3) 45-54 yaş arasında, % 26’sı 35-44 yaş arasında, % 15,7’si ise 55 ve daha yukarı yaştadır.
Bu sonuç müftülerin yarıdan fazlasının orta yaş üzerinde olduğunu göstermektedir.
2. Görev Yerleri
Tablo-2 Müftülerin Görev Yerlerine Göre Dağılımı
Görev Yeri Sayı %

Büyükşehir 9 3
İl 51 17
Merkez ilçe 20 6,7
İlçe 220 73,3

Toplam 300 100
Araştırmamıza katılan müftülerin büyük çoğunluğu (% 73,3) ilçelerde görev yapmaktadır. % 17’si il müftüsü, % 3’ü büyük şehir müftüsü olarak görevini sürdürmektedir.
3. Meslekteki Kıdemleri
Tablo-3 Müftülerin Mesleki Kıdeme Göre Dağılımı
Mesleki Kıdem Sayı %

10 yıldan az 32 10,7
11-15 yıl 24 8
16-20 yıl 42 14
21-25 yıl 81 27
26 ve yukarısı 121 40,3

Toplam 300 100
Tablo-3’te görüldüğü gibi müftülerin yarıya yakını (% 40,3) 26 yıldan fazla kıdeme sahiptir. 21-25 yıl arası çalışanların oranı % 27, 16-20 yıl arası çalışanların oranı % 14, 10 yıldan az çalışanların oranı ise % 10,7’dir.
Buna göre müftülerin büyük çoğunluğunun (% 81,3) mesleklerinde kıdemli ve tecrübeli oldukları anlaşılmaktadır.

4. Mezun Oldukları Yüksek Okul
Tablo-4 Müftülerin Mezun Oldukları Yüksek Okula Göre Dağılımı
Yüksek Okul Sayı %

Yüksek İslâm Enstitüsü 139 46,3
İslâmi İlimler Fakültesi 11 3,7
İlahiyat Fakültesi 138 46
Yurt dışı 12 4

Toplam 300 100
Tablo-4’te görüldüğü gibi müftülerin % 46,3’ü Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu, % 46’sı ise İlahiyat Fakültesi mezunudur.
Yüksek İslâm Enstitülerinden mezun olanlarla İlahiyat Fakültelerinden mezun olanlar yakın oranlara sahiptir. Gelecek dönemlerde bu oranın İlahiyat Fakülteleri lehine değişeceğini söyleyebiliriz.
5. Bildikleri Batı Dili
Tablo-5 Müftülerin Bildikleri Batı Dili Durumlarına Göre Dağılımı
Batı Dili Sayı %

Almanca 60 20
Fransızca 59 19,7
İngilizce 181 60,3

Toplam 300 100
Tablo-5’teki bulgulara göre müftülerin yarıdan fazlası (% 60,3) İngilizce bilmektedir. Almanca bilenlerin oranı % 20, Fransızca bilenlerin oranı ise % 19,7’dir.
Çıkan sonuç müftülerin büyük oranda İngilizce bildiklerini göstermektedir.


6. Bildikleri Batı Dilinin Derecesi
Tablo-6 Müftülerin Bildikleri Batı Dili Derecelerine Göre Dağılımı
Batı Dili Derecesi Sayı %

Çok iyi 11 3,6
İyi 75 25
Orta 155 51,7
Yetersiz 59 19,7

Toplam 300 100
Tablodan anlaşılacağı üzere müftülerin yarısı (% 51,7) batı dilini orta derecede bilmektedir. İyi derecede bildiğini söyleyenlerin oranı % 25, batı dili bilgisinin yetersiz olduğunu söyleyenlerin oranı ise % 19,7’dir.
Buna göre müftülerin bir Batı dilini yeterli düzeyde bilmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumun özellikle turistlerin uğrak yeri olan batı illerimizde görev yapan müftülerimiz açısından bir eksiklik olduğunu söyleyebiliriz.
7. Arapça Bilme Dereceleri
Tablo-7 Müftülerin Arapça Bilme Derecelerine Göre Dağılımı
Arapça Bilme Derecesi Sayı %

Çok iyi 43 14,3
İyi 157 52,3
Orta 93 31
Yetersiz 7 2,4

Toplam 300 100
Tablo-7’ye bakıldığında müftülerin % 52,3’ünün Arapça’yı iyi derecede bildiği görülmektedir. Çok iyi bildiğini söyleyenlerin oranı % 14,3, orta derecede bildiğini söyleyenlerin oranı ise % 31’dir.
Görüldüğü gibi müftülerin yarıdan fazlası (% 66,6) İslâmi temel kaynaklara ulaşabilme açısından son derece gerekli olan Arapça’yı iyi derecede bilmektedir. Böyle bir sonucun çıkmasında müftülerin göreve başlamadan önce Diyanet’e bağlı eğitim merkezlerinde Yüksek Okul sonrası ihtisas görmelerinin etkili olduğunu söyleyebiliriz.
8. Yüksek Okul Sonrası Eğitim Durumları
Tablo-8 Müftülerin Yüksek Okul Sonrası Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı
Yüksek Okul Sonrası Eğitim Durumu Sayı %

Haseki 102 34
Yüksek Lisans 37 12,3
Haseki+Yüksek Lisans 24 8
Doktora 3 1
Haseki+Doktora 3 1
Doçent - -
Profesör - -
İşaretlemeyenler 131 43,7

Toplam 300 100
Tablo-8’de görüldüğü gibi müftülerin % 34’ü Yüksek Okul sonrası Haseki Eğitim Merkezinden mezun olmuştur. % 12,3’ü Yüksek Lisans yapmıştır. Haseki’yi bitirip Yüksek Lisans yapanların oranı % 8’dir. Yarıya yakını ise ( % 43,7) yüksek okul sonrası ihtisas eğitimi görmemiştir.
Buna göre müftülerin yarıdan fazlasının yüksek okulu bitirdikten sonra kendilerini daha iyi yetiştirmek için eğitim gördükleri anlaşılmaktadır. Ancak hala azımsanmayacak oranda müftünün yüksek tahsil sonrası eğitim almadığı anlaşılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı yapacağı çalışmalarla bütün müftülerin yüksek okul sonrası eğitim görmesini sağlamalıdır.
9. Haseki Eğitim Merkezinde Verilen Eğitimi Nasıl Buldukları
Tablo-9 Müftülerin Haseki Eğitim Merkezinde Verilen Eğitimi
Nasıl Bulduklarına İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Haseki’de Verilen Eğitim Sayı %

Çok faydalı 71 55
Faydalı 52 40,3
Yetersiz 6 4,7
Faydasız - -

Toplam 129 100
Haseki Eğitim Merkezi’nde eğitim gören müftülerin yarıdan fazlası (% 55) burada verilen eğitimi çok faydalı bulmakta, % 40,3’ü faydalı bulmaktadır. Yetersiz görenlerin oranı ise % 4,7’dir.
Buna göre müftülerin tamamına yakınının Haseki Eğitim Merkezi’nde verilen eğitimi faydalı bulduklarını ve müftülük görevini başarılı bir şekilde sürdürebilmeleri için böyle bir eğitimi gerekli gördüklerini söyleyebiliriz.
10. Hizmet İçi Eğitim Seminerlerine Katılma Durumları
Tablo-10 Müftülerin Hizmet İçi Eğitim Seminerlerine Katılma
Durumlarına Göre Dağılımı
Hizmet İçi Eğitim Sayı %

Evet 285 95
Hayır 15 5

Toplam 300 100
Müftülerin tamamına yakını (% 95) hizmet içi eğitim seminerlerine katıldıklarını belirtmişlerdir. Katılmayanların oranı ise çok düşüktür (% 5).
11. Hizmet İçi Eğitim Seminerleriyle İlgili Kanaatleri
Tablo-11 Müftülerin Hizmet İçi Eğitim Seminerleriyle İlgili
Kanaatlerine İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Hizmet İçi Eğitime Dair Görüşleri Sayı %

Çok faydalı 60 21
Faydalı 167 58,6
Yetersiz 57 20
Faydasız 1 0,4

Toplam 285 100
Tablodan anlaşılacağı üzere müftülerin yarıdan fazlası (% 58,6) hizmet içi eğitim seminerlerini faydalı bulmaktadır. Çok faydalı bulanların oranı % 21, yetersiz bulanların oranı ise % 20’dir.
Müftülerin büyük çoğunluğunun hizmet içi eğitim seminerlerini yararlı buldukları anlaşılmaktadır. Ancak beşte birlik gibi önemli orandaki müftü bu seminerleri yetersiz bulmaktadır. Bu azımsanmayacak bir sayıya tekabül etmektedir. Bu kişilerin görüşlerinin irdelenmesi önemli olsa gerektir.
12. Hizmet İçi Eğitim Seminerlerini Yetersiz Bulanların Önerileri
Tablo-12 Müftülerin Hizmet İçi Seminerlerini Yetersiz Bulanların
Önerilerine İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Hizmet İçi Eğitimi Yetersiz Bulma Sayı %

Metin okutulmalı 3 5,2
Güncel konular tartışılmalı 25 43,9
İletişim ve reh. bil. ver. 26 45,7
Mevzuat hak. bilgi ver. 3 5,2

Toplam 57 100
Hizmet içi eğitim seminerlerini yetersiz bulan müftülerin % 45,7’si iletişim ve rehberlik bilgilerinin verilmesini, % 43,9’u güncel konuların tartışılmasını istemektedir.
Çıkan bu sonuç din hizmetlerinde güncel konulara vakıf olmanın, iletişim bilgisi ve yeteneğinin son derece gerekli olduğunu göstermektedir.
Başka görüş bildiren müftüler şunları yazmışlardır:
“İlçe müftüleri, göreve başlamadan önce il müftülükleri bünyesinde en az 6 ay tatbiki kurs almalı./Hizmet içi eğitim seminerlerine şube müdürleri değil, Başkan, Başkan Yardımcıları ve daire başkanları katılmalı./İsteğe bağlı olarak 1,5 ay süreli seminerler düzenlenmeli, buralarda Arapça metin okunmalı ve dini konular ilmi olarak tartışılmalı./ Hizmet içi eğitim kurslarında ders veren görevlilerin konuşma metinleri önceden dağıtılmalı. /Bir kişi aynı konulu seminere tekrar çağırılmamalı./Seminerlerde daha çok diyalog kurulmalı./Seminerlerde Diyanet görevlilerinin yanı sıra İlahiyat Fakültelerinden ve değişik branşta hocalar ders vermeli./Seminerler monotonluktan kurtarılmalı./Seminerlere eşli çağrılma imkanları olmalı.”
“Başka” şıkkında görüldüğü gibi müftüler hizmet içi eğitim seminerlerine üst düzey görevlilerin gelmesini, seminerlerin hareketli geçmesini, tartışma ortamının oluşturulmasını ve seminerlerde değişik konulara yer verilmesini arzu etmektedirler. Müftülerin seminerlerde Diyanet dışından akademisyen ve uzmanların da ders vermesini istemelerini önemli bulmaktayız. Farklı branştaki akademisyenlerin müftülere ders vermeleri, onlara kazandırılmak istenen bilgi ve yeteneklere zenginlik katacaktır.
B- Müftü Atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora Yapmış Olma Şartı Aranması
Tablo-13 Müftü Atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora Yapmış Olma Şartı
Aranması Gerektiği Fikrine Katılma Durumlarına İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Yüksek Lisans ve Doktora Sayı %

Kesinlikle katılıyorum 34 11,3
Katılıyorum 96 32
Katılmıyorum 146 48,7
Kesinlikle katılmıyorum 24 8

Toplam 300 100
Elde edilen bulgulara göre müftülerin yarıya yakını (% 48,7) müftü atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora şartı aranması fikrine katılmamaktadır. Bu fikre katılanların oranı % 32, kesinlikle bu şartın aranmasını isteyenlerin oranı ise % 11,3’tür.
Müftülerin yarıdan fazlasının ( % 56,7) müftü atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora şartı aranması fikrini olumlu karşılamadığı anlaşılmaktadır.
C- Müftüleri En Çok Meşgul Eden İş Türleri
Tablo-14 Müftülerin En Çok Meşgul Oldukları İş Türlerine
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Meşgul Eden İş Türü Sayı %

Personel sorunları 268 89,3
Protokol işleri 115 38,3
Diyanet Vakfı işleri 110 36,6
Hac ve Umre işleri 71 23,6
İrşat işleri 192 64
Yayın işleri 47 15,6
Muhasebe işleri 50 16,6
Diğer Dairelerle ilişkiler 43 14,3

Toplam 300 100
Tablo-14’te görüldüğü gibi müftülerin tamamına yakınını (% 89,3) personel sorunları meşgul etmektedir. % 64’ünü irşat işleri, % 38,3’ünü protokol işleri, % 36,6’sını vakıf işleri, % 23,6’sını Hac ve Umre işleri meşgul etmektedir.
Personelin nakil, atama, izin, rapor, şikayet ve soruşturmalar gibi işlemleri müftüleri çok fazla meşgul etmektedir. Personelle ilgili sorunların yoğunluğundan dolayı irşat hizmetleri müftülerin meşguliyetleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.
Müftüler kendilerini başka neyin meşgul ettiğine dair şu ifadeleri yazmışlardır:
“Camilerden yardım toplama./Kadrosu olmayan camiler için cami cemaatinin imam istemesi./Personel azlığı ve boş kadrolar sebebiyle vatandaşların dini hizmetlerini yerine getirmede çekilen sıkıntılar./Cami ve Kur’an kursu inşaat, bakım, onarım işleri ve denetlemeleri./Cami tamir ve inşasında teknik eleman sorunu./Müftülük sitesi inşaatı./Köy ve mezraların cami lojmanları ile merkezdeki cami lojmanlarının yapımı./Fetva, sulh ve danışma hizmetleri./Mevzuat gereği yapılması gereken bürokratik yazışmalar, çalışmalar, formlar ve raporlar./Sosyal ve kültürel faaliyetler./Görev yaptığımız ilçe koşullarını nazara almaksızın uymamız gereken formaliteler./Vatandaşın görevlileri şikayeti ve bunların soruşturulması./Cami derneği yöneticileri ile ilişkiler./Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı üyeliği münasebetiyle sorumlu tutulduğumuz köylerin araştırılması ve onlara verilecek yardımların tespiti./Diyanet Vakfı çalışmaları.”
“Başka” şıkkında müftüler, kendilerini en çok camilerden para toplama, şikayetler, bürokratik yazışmalar, cami ve Kur’an kursu inşaatları, derneklerle ilişkiler ve hizmet binası inşaatlarının meşgul ettiğini söylemişlerdir.
Ç- Müftülerin Personel İle İlgili Sorunları
1. Müftülerin Personel İhtiyacı Olup Olmadığı
Tablo-15 Müftülerin Personele İhtiyacı Olup Olmadığına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Personel İhtiyacı Sayı %

Evet 258 86
Hayır 42 14

Toplam 300 100
Tablo-15’te müftülerin tamamına yakınının (% 86) personele ihtiyaç duyduğu, % 14’ünün ise personel ihtiyacı olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre müftülerin büyük oranda personele ihtiyacı olduğunu ve yeterli sayıda personele sahip olmayan müftülerin yürüttüğü hizmetlerden istenilen düzeyde verim alınamayacağını söyleyebiliriz.
2. Müftülerin En Çok İhtiyaç Duydukları Personel
Tablo-16 Müftülerin En Çok İhtiyaç Duydukları Personele
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
İhtiyaç Duyulan Personel Sayı %

Bayan Müftü Yardımcısı 15 5
Memur-Hizmetli 94 31,3
Kur’an Kursu Öğreticisi 161 53,6
İmam ve Müezzin 186 62
Vaiz 128 42,6
Vaize 137 45,6
Murakıp 77 25,6

Toplam 258 100
Tablo-16’daki bulgulara göre müftülerin % 62’si İmam ve Müezzine ihtiyaç duymaktadır. Kur’an Kursu Öğreticisi ihtiyacı olanların oranı % 53,6, vaize ihtiyacı olanların oranı % 45,6, vaiz ihtiyacı olanların oranı % 42,6, memur ve hizmetli ihtiyacı olanların oranı % 31,3’tür. Müftülerin dörtte biri ise ( % 25,6) murakıba ihtiyaç duymaktadır.
Araştırmamızda 60 il müftüsünden 15 tanesi bayan müftü yardımcısına ihtiyacı olduğunu belirtmiştir.
“Başka” görüş bildirenler şunları söylemişlerdir:
“Eğitim formasyonu almış yaz kursları öğreticileri./Şoför./Bekçi./Aşçı./Teknik personel./Bayan din hizmetleri uzmanı./Bayan Kur’an kursu öğreticisi./Kur’an kursu müdürü./Nüfusu fazla olan ilçelerde şeflerin sayısının artırılması ya da Milli Eğitim Müdürlüklerinde olduğu gibi şube müdürlüklerinin tahsis edilmesi/Müftü yardımcısı./İlçe müftü yardımcısı./Büro personeli./Şef./Personel sayısı 70’i geçince şeflik kadrolarında artışa gidilmesi./Camilerin temizliği için hizmetli./İlçelere birer adet murakıp atanması./Merkezi camilere müezzin./Vakıf memuru ya da müdürü./Müftü sekreteri.”
Müftülerin “başka” şıkkına yazdığı en çok ihtiyaç duyduğu personel; şoför, teknik eleman, camilerin temizliği için hizmetli, bayan din hizmetleri uzmanı, Kur’an kursu müdürü, büro personeli, şef, şube müdürü, müezzin ve müftü sekreteridir.
3. Din Görevlilerini Hangi Alanda Yetersiz Buldukları
Tablo-17 Müftülerin Din Görevlilerini Hangi Alanda Yetersiz Bulduklarına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Müftülerin Din Görevlilerini Yetersiz Buldukları Alanlar Sayı %

Kıraat yönünden 226 75,3
Dini bilgiler açısından 191 63,6
Halkla ilişkiler açısından 173 57,6
Genel kültür açısından 163 54,3
Vaaz-hutbe verme açısından 168 56
Pedagojik formasyon açısından 110 36,6

Toplam 300 100
Müftülerin % 75,3’ü din görevlilerini kıraat yönünden, % 63,6’sı dini bilgiler açısından, % 57,6’sı halkla ilişkiler açısından, % 56’sı vaaz-hutbe verme açısından, % 54,3’ü genel kültür açısından, % 36,6’sı pedagojik formasyon açısından yetersiz bulmaktadır.
Bu sonuç din görevlilerinin müftüler tarafından hizmetin bütün alanlarına yönelik olarak istenilen düzeyde görülmediğini ortaya koymaktadır.
Müftülerin din görevlilerini yetersiz gördüğü alanlarda pedagojik formasyon en alt sırada yer almaktadır. Böyle bir sonucun çıkmasında müftülerin pedagojik formasyonu daha ziyade öğretmenlikle ilgili bir kavram olarak algılamalarından kaynaklanmış olabilir. Oysa din görevlileri de camiler vasıtasıyla halkla ilişki kurmakta, onlara dini anlatmakta, vaaz etmekte, yaz aylarında çocuklara ders vermekte, eğitim öğretim yöntemlerinden yararlanmakta ve bir nevi öğretmenlik görevini yerine getirmektedirler.

4. Din Görevlilerinin Bilgi Düzeyini Yükseltmek ve Mesleki Alanda Yeterliliğe Ulaşmalarını Sağlamak İçin Ne Tür Çalışmalar Yaptıkları
Tablo-18 Müftülerin Din Görevlilerinin Bilgi Düzeyini Yükseltmek ve
Mesleki Alanda Yeterliliğe Ulaşmalarını Sağlamak İçin Ne Tür Çalışmalar
Yaptıklarına İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Din Gör. Bilgi Düzeyini Yükseltmek Sayı %

Kitap ve ilmihalleri okutup anlattırma 200 66,6
Dergileri takip ettirme 102 34
Hizmet içi eğitim semineri düzenleme 207 69

Toplam 300 100
Tablo-18’de görüldüğü gibi müftülerin % 69’u din görevlilerinin bilgi düzeyini yükseltmek için hizmet içi eğitim seminerleri düzenlediklerini söylemişlerdir. Kitap ve ilmihalleri okutup anlattıranların oranı % 66,6’dır.
Başka seçeneğini işaretleyenlerin görüşleri şöyledir:
“İki ayda bir onları belirli kitaplardan sorumlu tutma ve ardından test usulü imtihan yapma./Soru sorup bir dahaki toplantıya yazılı cevap alıyorum./Dışarıdan yüksek okul okumalarına imkan verme ve teşvik etme./Bilgisayar kursu düzenleme./Konferans ve paneller düzenleme./Ödüllü yarışmalar yapmak./Mutat toplantılarda değişik uzmanlara seminerler verdirme./Yöremizdeki seminer ve konferansları izleme görevi./Aylık toplantılarda konuşmalar yaparak onları eğitiyorum./Ezber dinleme./Aylık toplantılarda çeşitli araştırma konuları verip denetleme./Arapça ders verme./Kitap okuyup özet çıkarma, bir sûreyi birden fazla tefsirden okuyarak özetleme./Haftalık kitap okuma saati uyguluyorum./İlmihal bilgilerinden imtihan etme./Hadis ezberletme./Bilgi yarışmaları, tartışmalı ve gönüllü katılımlı periyodik seminerler düzenleme./İlahi koroları oluşturma.”
“Başka” şıkkında görüldüğü gibi müftüler, din görevlilerinin bilgi düzeyini yükseltmek ve mesleki alanda yeterliliğe ulaşmalarını sağlamak için, onları belli aralıklarla, belirli kitaplardan sorumlu tutmakta ve imtihan etmekte, konferans ve paneller düzenlemekte, Arapça ders vermekte, haftalık kitap okuma saati düzenlemekte, hadis ezberletmekte, ilmihal bilgilerinden imtihan etmekte ve seminerler tertip etmektedir.
5. Diyanet Personelinin Sendikalaşmasını Nasıl Buldukları
Tablo-19 Müftülerin Diyanet Personelinin Sendikalaşmasını
Nasıl Bulduklarına İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Diyanet Per. Sendikalaşması Sayı %

Olumlu buluyorum 107 35,6
Olumlu bulmuyorum 173 57,7
Fikrim yok 20 6,7

Toplam 300 100
Elde edilen bulgulara göre müftülerin yarıdan fazlası (% 57,7) Diyanet personelinin sendikalaşmasını olumlu bulmamaktadır. Olumlu bulanların oranı ise % 35,6’dır.
Çıkan sonuçtan müftülerin din görevlilerinin sendikalaşmasını olumlu bulmadıkları anlaşılmaktadır.
D- Din Hizmetlerinde Bayan Görevliye Duyulan İhtiyaç
Tablo-20 Müftülerin Din Hizmetlerinde Bayan Görevliye Çok İhtiyaç Vardır
Fikrine Katılmalarına İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Bayan Görevliye İhtiyaç Sayı %

Kesinlikle katılıyorum 144 48
Katılıyorum 136 45,3
Katılmıyorum 20 6,7
Kesinlikle katılmıyorum - -

Toplam 300 100
Müftülerin % 45,3’ü din hizmetlerinde bayan görevliye çok ihtiyaç vardır düşüncesine katılmakta, % 48’i kesinlikle katılmaktadır. Bu düşünceye katılmayanların oranı ise % 6,7’dir. Müftülerin büyük çoğunluğunun (% 93,3) din hizmetlerinde bayan görevlinin son derece gerekli olduğu düşüncesine katıldığı görülmektedir.
E- Başarılı Bir Müftünün Özellikleri
Tablo-21 Müftülerin Başarılı Bir Müftü Olmak İçin
Gerekli Gördükleri Şartlara İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Başarılı Müftü Sayı %

Dini ilimler bakımından güçlü olmak 269 89,6
İyi bir idareci olmak 257 85,6
Halkla ve resmi dairelerle iyi ilişki içinde olmak 233 77,6
Sosyal faaliyetlerde bulunmak 181 60,3
İyi vaaz etmek 174 58
Genel kültür açısından güçlü olmak 182 60,6
Pedagojik formasyon sahibi olmak 152 50,6

Toplam 300 100
Tablo-21’de görüldüğü gibi müftülerin % 89,6’sı başarılı bir müftü olmak için dini ilimleri iyi bilmenin gerekli olduğunu söylemişlerdir. Başarılı bir müftü olmak için iyi bir idareci olmanın gerekli olduğunu söyleyenlerin oranı % 85,6, halkla ve resmi dairelerle iyi ilişki kurmanın gerekli olduğunu söyleyenlerin oranı % 77,6, genel kültür sahibi olmanın gerekli olduğunu söyleyenlerin oranı % 60,6, sosyal faaliyetlerde bulunmanın gerekli olduğunu söyleyenlerin oranı ise % 60,3’tür.
Görevde başarılı olmak için pedagojik formasyonu gerekli gören müftülerin oranı en düşük seviyededir. (% 50,6) Müftülerin bu görüşe sahip olmalarında pedagojik formasyonu öğretmenlikle ilgili bir kavram olarak algılamalarının etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Buna göre iyi bir mesleki bilgi, iyi bir idareci olmak, halkla ve resmi dairelerle iyi ilişkiler kurmak, genel kültür sahibi olmak ve sosyal faaliyetlerde bulunmak başarılı bir müftü olmak için gerekli olan ana unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Müftülerin mesleki alanda yeterli bilgiye sahip olmaları görevlerinde başarıyı sağlayan önemli bir faktördür. Müftüler inanç, ibadet, Kur’an ve Sünnetle ilgili kavramları, mükellefin fiilleri ile ilgili kategorileri iyi bilmek ve gerekli hallerde muhataplarına açıklamak durumundadırlar.
Müftülerin din ile, birey, toplum ve kültür arasındaki ilişkiyi açıklayabilmeleri, din alanındaki farklı görüş ve yorumları bilmeleri, çeşitli dini ekoller arasındaki tartışma noktalarına aşina olmaları, diğer dinler ve inanç şekilleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve görev yaptıkları bölgenin dini yapısını tanımaları mesleki verimliliklerini artıracaktır.8
Müftülerin personeli ile iyi bir iletişim kurmaları ve uyum içinde olmaları, onları hizmete yönlendirmeleri açısından son derece önemlidir. Din hizmetlerinin kusursuz şekilde organizesi ve hizmet alt yapısının oluşturulması müftülerin yönetim ve idarecilik kabiliyetleri ile alakalı bir husustur. Müftüler göreve başlamadan önce iyi bir idarecilik eğitimi almalı ve görev alanları ile ilgili mevzuat bilgisine sahip olmalıdır.
Müftülerin Türkiye’nin sosyo-kültürel coğrafyasını, görev yaptıkları bölgenin tarihi ve kültürel özelliklerini iyi bilmeleri, görevlerinde ve din hizmeti etkinliklerinde isabetli davranmalarına ve muhataplarının güvenini sağlamalarına yardımcı olacaktır. Aynı şekilde müftülerin metafizik, bireysellik, varsayım, problem alanı, iletişim ve kimlik bunalımı gibi farklı disiplinlere ait kavramların içeriklerini bilmeleri, psikoloji, sosyoloji ve eğitim bilimlerinin verilerinden haberdar olmaları genel kültürlerini zenginleştirerek olayları ve olguları daha iyi anlama ve analiz etmelerine imkan sağlayacaktır. Farklı disiplinlerin verileri, müftülere, yoruma dayalı bazı dini bilgileri bu veriler ışığında yeniden yorumlayabilme ve tatmin edici bilgi üretme yetkinliği kazandıracaktır.9
Müftülerin temsil ettikleri makamın gereği olarak sosyal bir kişiliğe sahip olmaları, halkın dini sorunlarına gecikmeden çözüm üretmeleri, halkın güvenini kazanmaları, bunun yanı sıra görev yaptıkları yerlerdeki kurumlarla iyi ilişkiler içerisinde olmaları ve bu kurumların desteğini almaları başarılarını artıracaktır.
Müftüler aynı zamanda birer dini danışmandırlar. Görevleri gereği halktan her yaştan insanın sorularına cevap vermek, onlara rehberlik etmek ve yol göstermek durumundadırlar. Bu nedenle profesyonel bir yardım alanı olarak danışma ve rehberlik alanında bilgilere sahip olmaları gerekmektedir. Özellikle empatik tavır, muhatabı dinleme vb. çeşitli danışman rolleri hakkında bilgi sahibi olmaları ve yetişkin eğitiminin inceliklerini bilmeleri başarıları için gereklidir.10
Müftüler ayrıca eğitim hizmeti vermektedirler. Yayın faaliyetleri, Kur’an kursu hizmetleri, personelin eğitilmesi ve hizmete yönelik eksikliklerinin giderilmesine yönelik hizmet içi eğitim etkinlikleri, vaaz ve hutbelerin hazırlanması müftülerin eğitime yönelik gerçekleştirdiği etkinliklerdir. Müftüler başarılı bir eğitim faaliyeti açısından eğitim alt yapısına ve pedagojik formasyona sahip olmalıdırlar.
Müftüler mesleklerinde başarılı olmak ve verimli bir hizmet gerçekleştirmek için yeterli mesleki bilginin yanı sıra, iletişime açık olmalı, iyi bir idarecilik vasfına, yönetim kabiliyetine, sosyal kişiliğe, pedagojik formasyona ve genel kültür bilgisine sahip olmalıdır.
Müftülerden “başka” görüş bildirenler şunları yazmışlardır:
“İlmiyle amil olmak, kendini daima yenilemek./Gönül adamı olmak, görevini benimsemek, uhrevi sorumluluklarının farkında olmak./Mali yönden güçlü olma./Aydınlanmayı ve buna bağlı olarak aydınlatmayı “bu benim davam” şeklinde algılamak ve inandırıcı olmak./Gündemi yakalayabilmek, dürüst ve cesur olmak./İnşaatlardan elini çekmek ve personeli ile iyi ilişkiler içinde olmak./Maddi zaafı olmamak./Siyasi çalışmaları ve beklentileri olmamak./Mesleki panel ve konferanslar düzenlemek./Mutlak surette entelektüel alanda iz bırakıcı konuşmalar yapabilmek./Mevzuatı bilmek./Sosyal psikolojiyi iyi bilmek, gündemi iyi takip etmek./Öz güven denilen özelliği kazanmak, kazanmaya çalışmak./İhlas ve samimiyet./Bu görevi nafaka için yapmamak. Bu hizmetin her noktasında kafasıyla birlikte gönlünü koymak, idealist olmak./Yabancı dil bilmek, araştırmacı olmak./Görevle ilgili konularda toplumla birlikte yaşamak.”
F- Müftülerin Kendilerini Yetiştirmeleri ve Görevlerini İfaları Konusundaki Görüşleri
1. Okumaya Zaman Bulup Bulamadıkları
Tablo-22 Müftülerin Okumaya Zaman Bulup Bulamadıklarına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Okumaya Zaman Bulma Sayı %

Evet 133 44,3
Kısmen 164 54,7
Hayır 3 1

Toplam 300 100
Tablo-22’de görüldüğü gibi müftülerin % 54,7’si okumaya zaman bulup bulamadıkları sorusuna “kısmen” şeklinde cevap vermişlerdir. Bu soruya “Evet” şeklinde cevap verenlerin oranı ise % 44,3’tür.
Müftüler personel işlerinin yoğunluğu ( bkz. Tablo-14), cami ve Kur’an kursları inşaatlarıyla uğraşmaları (bkz. Tablo-26) gibi sebeplerle okumaya, kendilerini yenilemeye ve geliştirmeye istenilen düzeyde zaman ayıramamaktadırlar.
Müftülerin büyük çoğunluğunun kadro ihtiyacı bulunmaktadır. (bkz. Tablo-15-% 86) Müftülerin kadro ihtiyaçlarının giderilmesi, din hizmetlerini verimli hale getirecek, müftü yardımcılarının sayısının artırılması ve ilçelere murakıp kadrolarının verilmesi, müftülerin idari yükünü azaltacaktır. Cami ve Kur’an kursu inşaatlarının yapımı için bütçeden kaynak ayrılması ve teknik eleman sağlanması müftülerin işini kolaylaştıracaktır. Müftüler böylece okumaya, akademik çalışma yapmaya, kendilerini yenilemeye, geliştirmeye, personelini eğitmeye ve irşat faaliyetlerine daha fazla zaman ayırabileceklerdir.
2. En Çok Ne Tür Yayınları Okudukları
Tablo-23 Müftülerin En Çok Ne Tür Yayınları Okuduklarına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Okudukları Yayınlar Sayı %

Gazete, dergi 184 61,3
Genel kültür kitapları 100 33,3
Mesleki ve dini kitaplar 270 90
Sosyoloji, Psikoloji, Eğitimle il. eserler 44 14,6
Güncel yayınlar 89 29,6

Toplam 300 100
Tablo-23’teki bulgulara göre müftülerin tamamına yakını (% 90) mesleki ve dini kitapları okumaktadırlar. Gazete, dergi okuyanların oranı % 61,3, genel kültür kitaplarını okuyanların oranı % 33,3, güncel yayınları takip edenlerin oranı % 29,6’dır. Sosyoloji, psikoloji ve eğitimle ilgili eserleri okuyanların oranı ise en düşüktür.(% 14,6).
Çıkan sonuçlardan hareketle müftülerin ağırlıklı olarak mesleki ve dini kitapları okuduklarını ve kendilerini mesleklerinde geliştirmek istediklerini söyleyebiliriz. Müftülerin yarıdan fazlası (% 61,3) gazete ve dergi okumaktadır. Üçte biri (% 33,3) genel kültür kitaplarını takip etmektedir. Sosyoloji, psikoloji ve eğitimle ilgili eserleri ve güncel yayınları takip edenlerin oranı ise çok düşüktür. Bu, müftüler açısından olumsuz bir durumdur. Çünkü müftüler toplumun değişik kesimlerine hizmet sunmaktadırlar. Kendilerini üst düzeylere taşımaları, gerekli bilgi ve donanıma sahip olmaları ve farklı kesimlere daha nitelikli hizmet sunmaları açısından mesleki ve dini kitapların dışındaki yayınları da takip etmelerinin son derece gerekli olduğunu söyleyebiliriz.
3. Vaaz Etme Durumları
Tablo-24 Müftülerin Vaaz Etme Durumlarına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Vaaz Etme Durumu Sayı %

Sürekli ediyorum 243 81
Bazen ediyorum 56 18,7
Vaktim olmuyor 1 0,3

Toplam 300 100
Tablo-24’te görüldüğü gibi müftülerin % 81’i sürekli vaaz ettiklerini söylemişlerdir. Bazen vaaz edenlerin oranı ise % 18,7’dir.
Buna göre müftülerin büyük oranda vaaz ettikleri anlaşılmaktadır.
4. Sosyal Faaliyetlerinin Neler Olduğu
Tablo-25 Müftülerin Sosyal Faaliyetlerinin Neler Olduğuna
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Sosyal Faaliyetler Sayı %

Konferans, seminer 154 51,3
İşyeri, hapishane, hastane ziyareti 174 58
Cenaze, taziye, düğün 221 73,6
Hizmet içi eğitim kursu 171 57
Dini yazı ve kitaplar yazmak 56 18,6
Vakıf hizmetleri 133 44,3

Toplam 300 100
Tablo-25’te görüldüğü gibi müftülerin % 73,6’sı sosyal faaliyetleriniz nelerdir sorusuna cenaze, taziye ve düğünlere katıldıkları yönünde cevap vermişlerdir. % 58’i işyeri, hapishane ve hastane ziyaretinde bulunduklarını, % 57’si hizmet içi eğitim kursu düzenlediklerini, % 51,3’ü konferans ve seminerler düzenlediklerini söylemişlerdir. Dini yazı ve kitap yazanların oranı ise % 18,6’dır.
Görüldüğü gibi müftüler ağırlıklı olarak halkla doğrudan ilişki kurdukları cenaze, taziye ve düğün gibi faaliyetleri gerçekleştirmektedirler. Yarıdan fazlası hizmet içi eğitim kursları, konferans ve seminerler düzenlemektedir. Müftülerin bu yöndeki eğitici faaliyetleri istenilen düzeyde gerçekleştirmesi arzu edilen bir husustur. Dini makale ve kitap yazanların oranı ise çok düşüktür.
5. Görevleri Sırasında En Çok Hangi Konularda Güçlük Çektikleri
Tablo-26 Müftülerin Görevleri Sırasında En Çok Hangi Konularda
Güçlük Çektiklerine İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Güçlük Çekilen Konular Sayı %

Vaaz ve hutbelerden yakınma 51 17
Büro personelinin yetişmemiş olması 127 42,3
Kadro yetersizliği (imam vb.) 241 80,3
İmamlarla ilgili şikayetler 169 56,3
Halkla ilişkiler 53 17,6
Resmi makamlarla ilişkiler 41 13,6
Cami ve Kur’an kurslarının masrafı 190 63,3

Toplam 300 100
Tablo-26’da görüldüğü gibi müftülerin % 80,3’ü kadro yetersizliğinden dolayı görevlerini sürdürmede güçlük çektiklerini söylemişlerdir. % 63,3’ü cami ve Kur’an kurslarının masraflarından dolayı, % 56,3’ü imamlarla ilgili şikayetlerden dolayı, % 42,3’ü büro personelinin yetişmemiş olmasından dolayı güçlük çektiklerini belirtmişlerdir.
Buna göre müftülerin görevleri sırasında en çok kadro yetersizliği, cami ve Kur’an Kurslarının masrafı, imamlarla ilgili yapılan şikayetler ve büro personelinin istenilen düzeyde yetişmemiş olmasından dolayı güçlük çektiklerini söyleyebiliriz.
Müftülerden başka görüş bildirenler şunları yazmışlardır:
“Bayan görevli azlığında sıkıntı çekiyoruz./Daha önce meydana gelmiş bir takım olaylar nedeniyle görevlilerin ve toplumun yıpranmış olması./Mali konularda./İmam lojmanları./İmam ve müezzin atamalarında müdahaleler olduğu zamanlarda./Vakıf camilerinin onarımı./Araç yokluğu ve maddi imkansızlık./Müftülük hizmet binası yapımı./Daireye alınacak cihazlar(bilgisayar, fotokopi makineleri gibi)./Vaaz verecek elemanımızın olmayışı./İzne gidenin yerine görevli bulma zorluğu./Cemaatin iyi bir dinleyici olmaması./Yaz kurslarında görevlilere izin verme konusunda./Geçim sıkıntısı.”
“Başka” şıkkında ise müftüler görevleri sırasında güçlük çektikleri hususları; bayan görevli azlığı, mali konular, imam lojmanları, araç gereç yetersizliği, hizmet binalarının yapımı, camilerin onarımı, yaz kurslarında görevlilere izin verme ve geçim sıkıntısı şeklinde sıralamışlardır.
G- Vaaz ve Ezanın Merkezi Sistemle Sunulması
Tablo-27 Müftülerin Vaaz ve Ezanın Merkezi Sistemle Sunulmasına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Vaaz ve Ezanın Merkezi Sistemle Sunulması Sayı %

Oldukça olumlu 80 26,7
Olumlu 183 61
Olumsuz 33 11
Oldukça olumsuz 4 1,3

Toplam 300 100
Müftülerin % 61’i vaaz ve ezanın merkezi sistemle sunulmasını olumlu bulmaktadır. Oldukça olumlu bulanların oranı % 26,7’dir. Olumsuz bulanların oranı ise çok düşüktür (% 11).
Müftülerin büyük çoğunluğunun (% 87,7) vaaz ve ezanın merkezi sistemle sunulmasını olumlu buldukları anlaşılmaktadır.
Ğ- Hizmetlerin Yürümesi İçin Halktan Para Toplanması
Tablo-28 Müftülerin Hizmetlerin Yürümesi İçin Halktan Para Toplanmasına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Halktan Para Toplanması Sayı %
Oldukça olumlu 22 7,3
Olumlu 128 42,7
Olumsuz 117 39
Oldukça olumsuz 33 11
Toplam 300 100
Müftülerin yarısı (% 50) hizmetlerin yürümesi için halktan para toplanmasını olumlu bulmaktadır. Yarısı ise (% 50) olumlu bulmamaktadır.

H- Halkın Dini Konulara İlgisi ve Dini Konularda Soru Sormaları
1. Müftülerin Halkın Dini Konulara İlgisine İlişkin Görüşleri
Tablo-29 Müftülerin Halkın Dini Konulara İlgisine
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Halkın Dini Konulara İlgisi Sayı %

Oldukça ilgililer 30 10
İlgililer 174 58
Biraz ilgililer 82 27,3
İlgisizler 11 3,7
Oldukça ilgisizler 3 1

Toplam 300 100
Müftülerin % 58’ine göre halk dini konulara normal derecede ilgi duymaktadır. Halkın dini konulara biraz ilgi duyduğunu söyleyenlerin oranı % 27,3, oldukça ilgi duyduğunu söyleyenlerin oranı ise % 10’dur.
Müftülerin verdiği bilgilerden hareketle halkın dini konulara ilgi düzeyinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
2. Halkın Müftülüğe Dini Konularda Soru Sormasına İlişkin Görüşleri
Tablo-30 Müftülerin Halkın Müftülüğe Dini Konularda Soru Sormasına
İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Müftülüğe Soru Sorma Sayı %

Sık sık soruyorlar 116 38,7
Ara sıra soruyorlar 155 51,7
Nadiren soruyorlar 28 9,3
Hiç sormuyorlar 1 0,3

Toplam 300 100
Müftülerin % 51,7’sine göre halk müftülüğe dini konularda ara sıra soru sormaktadır. Halkın dini konularda sık sık soru sorduğunu söyleyenlerin oranı % 38,7’dir.
Buna göre halkın dini açıdan cevabını bulamadığı bir çok sorunu olduğu ve bu sorunlarıyla ilgili olarak müftülüklere müracaat ettiği anlaşılmaktadır.
3. Müftülüğe Sorulan Soruların Hangi Konulardan Oluştuğuna İlişkin Görüşleri
Tablo-31 Müftülerin Müftülüğe Sorulan Soruların Hangi Konulardan Oluştuğuna İlişkin Görüşlerine Göre Dağılımı
Soruların Hangi Konulardan Oluştuğu Sayı %

İnanç 86 28,6
İbadet 241 80,3
Aile hukuku 210 70
Ticaret hukuku 93 31
Güncel meseleler 177 59
Sosyal içerikli konular 79 26,3

Toplam 300 100
Tablo-31’de görüldüğü gibi müftülerin % 80,3’ü halkın ibadetle ilgili konularda, % 70’i aile hukuku ile ilgili konularda, % 59’u güncel meselelerde müftülüğe sorular sorduğunu söylemişlerdir.
H- Müftülerin Verimli Bir Hizmet Gerçekleştirmek İçin Neler Gerektiğine İlişkin Görüşleri
Müftüler, verimli bir hizmet gerçekleştirmek için neler gerekmektedir sorusunu farklı şekillerde cevaplandırmışlardır. Bu cevaplar, benzer olanlar çıkarılarak aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
“Müftüler ilmiyle âmil olmalı./Mesleki, kültürel, idari ve pedagojik yönden yetişmiş olmalı./Müftüler kırtasiyecilikten ve lüzumsuz formalitelerden kurtarılmalı, irşat ve fetva hizmetlerine ve halkla ilişkilere yönelmeli./Vaiz, Murakıp, İmam-Hatip ve Kur’an Kursu öğreticisi kadro ihtiyaçları giderilmeli./İllerde müftü yardımcılarının sayısı artırılmalı./Müftüler yasal ve parasal yönden desteklenmeli./Büro personeli iyi yetişmiş olmalı./Cami, Kur’an kursu ve yurt binalarının giderleri devlet tarafından karşılanmalı./Müftülerin özlük hakları iyileştirilmeli, mevzuatta müspet değişiklikler yapılmalı, hizmet içi eğitimler yeterli hale getirilmeli ve sık sık yapılmalı./Müftü vefakar, fedakar, siyaset üstü ve konusunun ehli olmalı./Ellerindeki mevcut imkanların kıymetini bilmeli, bunları hizmete dönüştürmeli, herhangi bir beklenti içerisinde olmamalı./Müftüler mesleğini sevmeli ve görevlerini samimiyetle yerine getirmeli./Değişen şartlara adapte olmaları ve kendilerini yenilemeleri için belli aralıklarla seminerlere tabi tutulmalı./Vekaleten görevlerde makam tazminatı verilmeli./Müftü ve Diyanet camiasının ekonomik ve sosyal durumları iyileştirilmeli./Personeli ile çok iyi uyum sağlamalı, amir memur ilişkilerini iyi ayarlamalı, personele görevini sevdirmeli, halkla bütünleşmeli, halkın sosyo-kültürel seviyesini bilmeli./Diyanet müftüsüne, müftü alt personeline saygı duymalı, sahip çıkmalı, müftü ile personeli arasında saygıya dayalı bir mesafe olmalı./Ehil, sadık ve faal bir müftü yardımcısı olmalı ve büro işlemlerinden kurtulmalı./Lojmanı olmayan ilçelere lojman yapılmalı./Müftülerin sorunları ile ilgili belirli aralıklarla anket düzenlenmeli./Din hizmetlerinin verimli bir şekilde yürütülebilmesi için din görevlileri iyi eğitilmeli ve sürekli seminerlere tabi tutulmalı, bu görevliler bol bol kitap okumalı./Bilgili, sağlam karakterli, toleranslı idareciler ve liderler olmalı./Müftüler kendilerini sürekli yenilemeli, bürokratik iş ve işlemlerle meşgul edilmemeli./Büyük ilçelere müftü yardımcısı kadrosu tahsis edilmeli./İnşaat işlerinin bitmesi veya müftülüklere teknik eleman verilmesi./Müftülerin yetkileri artırılmalı./Bilgili olmak, toplum bilimi ve psikolojiden anlamak, cami dışı faaliyetlere ağırlık vermek./Köklü ve sağlam bilgilerle techiz edilmeli, temsil yeteneği geliştirilmeli, protokoldeki yeri etkili hale getirilmeli, inşaat işlerinden daha çok eğitim ve irşat konularına ağırlık vermeli, araştırma ve inceleme yapmalı./Din görevlileri sözleşmeli personel haline getirilmeli, kurumda ehliyet ön plana çıkarılmalı./Görev süreleri bölge ve hizmet durumuna göre ayarlanmalı./İlçelerde vaiz mesaiye devam etmeli, ilçelerde murakıp kadrosu olmalı, müftüler imam takibinden kurtulmalı./Yeterince bayan öğretici ve vaize atanmalı./Yeterli mali kaynak temin edilmeli, camilerden para toplama işi düzene bağlanmalı, müftüler para işlerinden uzak durarak ilim yapmalı, hizmetler daha çok ödenek sağlanarak yürütülmeli, diğer kurumların yanında vakarımız korunmalı./Sendikal faaliyetler müftülükler dışında yapılmalı./Protokol işleri azaltılmalı./Teşkilat yasası bir an önce çıkarılmalı./Teknolojik imkanlar (bilgisayar-internet) sağlanmalı/Donanımlı bir kütüphaneleri olmalı./Müftülüklerle İlahiyat Fakülteleri arasında irtibat kurulup istişare toplantıları düzenlenmeli./İlçeler dahil bütün müftülüklere internet ağı bağlanmalı./Müftüler büro işleriyle değil, dini, ilmi ve irşat işleriyle uğraşmalı./Müftülerle ilgili isimsiz ve adressiz şikayetler dikkate alınmamalı, bunlar bizi yıpratmakta, onurumuzu kırmakta ve azmimizi azaltmaktadır./Cami ve Kur’an kursu hizmet binalarının yapılması bizim çok zamanımızı almakta ve bizi ciddi sıkıntıya sokmaktadır. Bunların yapımı ve onarımı bizi fazlaca meşgul etmektedir. Bunların yapımı, bakımı ve onarımı için genel bütçeye ödenek konulmalı ve müftüler inşaat işlerinden kurtulmalıdır./Kendisinin ve personelinin ekonomik sıkıntısı olmamalı ve müftülüğün hizmet verdiği alanlardaki mali ihtiyaçların karşılanmasında halkla muhatap olma gibi bir zorunluluk bulunmamalı./Hakla bütünleşme, görevlilerle iyi bir diyalog kurma, konumlarını ve sorumluluk alanlarını iyi bilme, her an kendilerini yenileme, bilgi seviyelerini geliştirme./Boş kadrolara mutlaka atama yapılmalı.”
Müftülerin, verimli bir hizmet gerçekleştirmek için neler gerekmektedir sorusuna verdiği cevaplar ana hatları ile şu hususlardan oluşmaktadır:
- Müftüler verimli bir hizmet gerçekleştirmek için mesleki açıdan iyi yetişmeli, iyi bir yönetim kabiliyetine, kültürel alt yapıya, iletişim yeteneğine ve sosyal kişiliğe sahip olmalıdır.
- Müftüler fedakar olmalı ve mesleğini severek yerine getirmelidir.
- Müftüler sürekli kendilerini yenilemeli ve geliştirmelidir.
- Müftü yardımcısı, imam-hatip, vaiz, vaize, murakıp, bayan Kur’an kursu öğreticisi, büro personeli ve teknik eleman şeklinde hizmetin bütün alanlarına yönelik kadrolar karşılanmalıdır.
- Müftü yardımcısı sayısı artırılmalı ve bütün ilçelere murakıp atanmalıdır.
- Başarılı bir hizmet gerçekleştirmek için müftülerin yetkileri artırılmalı, hizmetleri yürütürken merkezin yönlendirmesi yerine görev yaptıkları yerlerin şartları, ihtiyaçları ve beklentileri ön planda tutulmalıdır.
- Diyanet İşleri Başkanlığı müftülerle ilgili isimsiz ve adressiz şikayetleri dikkate almamalıdır.
- Cami, Kur’an kursu ve hizmet binalarının yapımı, bakımı ve onarımı için genel bütçeden para aktarılmalı, müftüler bu tür işlerle uğraşmak yerine personeli eğitmeye, irşat çalışmalarına, araştırma ve inceleme yapmaya daha fazla zaman ayırmalıdır.
- Din hizmetlerinin verimli bir şekilde yürütülebilmesi için din görevlileri iyi eğitilmeli, sürekli seminerlere tabi tutulmalı ve sözleşmeli personel haline getirilmelidir.
- Müftülerin iyi yetişmiş büro personeli olmalıdır.
- Müftüler ellerindeki mevcut imkanları en iyi şekilde değerlendirmeli ve hizmete dönüştürmelidir.
- Personeli eğitmeye yönelik olarak düzenlenen hizmet içi eğitimler daha nitelikli bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
- Müftüler verimli bir hizmet açısından İlahiyat Fakülteleri ile sürekli istişarede bulunmalı, personeli eğitmeye ve çeşitli etkinliklerde bulunmaya yönelik olarak İlahiyat Fakülteleri öğretim elemanlarından yararlanmalıdır.
I- Müftülerin, Anket Soruları Arasında Bulunmayan Fakat Ankete Yazdıkları Diğer Görüşleri
Ankete katılan müftüler, ankette yer alan soruları cevaplamışlar, ayrıca anketin sonunda bulunan ve “anket metninde yer almayan, ancak kendilerinin belirtmek istedikleri konuları yazmaları”nın istendiği açık uçlu soruya da dilek ve beklentilerini yazmışlardır.
Müftülerin bu dileklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
“Diyanet özerk olmalı./Başarılı olabilmek için şube müdürü, Kur’an kursları müdürü ve şefler rotasyona tabi tutulmalı, yani 5 yılda bir tayinleri çıkarılmalı./Hafızlık müessesesi sona ermektedir, bölge hafızlık Kur’an kursları canlandırılmalı. Buradan mezun olanlara Diyanette görev verilmeli./Yaz kurslarında görevlilere mutlaka ek ders ücreti verilmeli. Veya kurs açan görevli bir maaşla ödüllendirilmeli./Diyanet halka ulaşma adına medyayı çok iyi kullanmalı, Diyanet personelinin bile izlemediği Diyanet saati yerine herkesin ilgi ile izleyeceği çok ciddi programlar, aile dizileri ve çocuklara yönelik programlar yer almalı./Haseki eksiklikleri giderilerek yüksek lisans sayılmalı./Müftüler görevlileri ile her ay ders yapmalı./Müftülükler kurban kesim işlerinden muaf olmalı, kurban hizmetleri belediyelerce yürütülmeli./Tarihi ve eski eser nitelikli, sosyal içerikli çok önemli camiler sadece ibadethane olarak düşünülmemeli, buralar bir ziyaret yeri, müze vb. gibi değerlendirilerek özel statü içinde mütala edilmeli, bakım, onarım, güvenlik ve ziyaretçilere rehberlik bakımından tedbirler alınmalı. Cami müştemilatında bulunan tüm birimlerin her türlü kullanma ve yetki devri müftülüklere bırakılmalı./Müftüler yabancı dil bilmeli. Böylece onların dilinden dünyayı takip edebilirler./Atamalarda puanlama sistemi uygulanmalı. Boş kadrolar belirli bir zaman diliminde ilan edilmeli, istekliler müracaat etmeli, herkes hak ettiği yere zamanında gelmeli. İl müftüsü olabilmek için 2 dil bilmek ve Diyanet’in yaptığı imtihana katılma şartı aranmalı./Başkanlıkla Diyanet Vakfı işbirliği yaparak tüm il ve ilçelerdeki imkanları (hizmet binası, hizmet aracı vb.) mümkün oldukça eşitlemeli./Müftüler bölge ve mezhep farklılıklarını iyi bilmeli, dini siyasete alet etmemeli./Hac konusunda görevlilerin hacca gitmesi sıraya konulmalı/Din hizmetlerinde iletişim araçlarından yeterince yararlanılmalı./Din görevlileri asık suratlı olmamalı./Her konuda mahalli imkanları kullanın, hizmetleri mahalli imkanlarla yürütün denmemeli. Çünkü halktan ve personelden para ve bağış toplama müftülerin itibarını sarsmakta ve etkinliğini azaltmaktadır./Merkezi ezana devam edilmeli./Merkezi sistemle yapılan vaazlarda teknik sorun olmamakla beraber bire bir muhatap olunmadığı için vaazlar çok monoton geçmektedir. Yani cemaat, vaizi görmediği için onun jest ve mimikleriyle anlam kazanan vaazından bir tat alamamaktadır. Merkezi sistemle yapılan vaazlar görüntülü hale getirilirse daha faydalı olur./Din görevlileri her beş senede bir mesleki niteliği ölçecek imtihandan geçirilmeli ve buna göre bir derecelendirmeye tabi tutulmalı.”
Müftülerin anket soruları arasında bulunmayan fakat ankete yazdıkları diğer görüşlerinden hareketle dilek ve beklentilerini maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:
- Diyanet özerk olmalı, görevini hiçbir etki altında kalmadan bağımsız bir şekilde yerine getirmelidir.
- Hafızlık müessesesi eski önemini kaybetmektedir. Hafızlık Kur’an kursları canlandırılmalı, din görevlisi alımlarında hafızlık tercih sebebi sayılarak özendirilmelidir.
- Haseki eksiklikleri giderilerek Yüksek Lisans sayılmalıdır. Bu sayede müftüler akademik çalışma yapmaya teşvik edilmiş olurlar.
- Hac ve diğer yurt dışı görevlerde torpil kaldırılmalı, hak eden herkes bu tür görevlerde yer alabilmelidir.
- Yaz Kur’an kursları etkin hale getirilmelidir. Bu amaca yönelik olarak yaz kursları açan görevlilere ders ücreti verilmelidir.
- Din hizmetlerini yürütmede medyadan ve iletişim araçlarından en iyi şekilde yararlanılmalıdır.
- İl müftüsü olabilmek için yabancı dil bilmek ve Diyanet’in yaptığı sınava katılmak şeklinde belli kriterler getirilmelidir.
- Müftülerin yanı sıra şube müdürü, Kur’an kursları müdürü ve şeflerin de beş yılda bir tayinleri çıkarılmalıdır.
- Merkezi ezana devam edilmeli, merkezi vaaz sistemi halkın istekleri doğrultusunda gözden geçirilmelidir.
- Din görevlileri beş yılda bir mesleki niteliği ölçecek sınava tabi tutulmalı ve sınavı kazananlara belli haklar verilmelidir.
- Din hizmetlerini yürütürken merkezden maddi destek sağlanmalıdır. Hizmetleri mahalli imkanlarla ve halktan para toplayarak yürütün anlayışına son verilmelidir.
Sonuç:
Müftülerin din hizmetlerini yürütürken karşılaştıkları problemleri ele aldığımız bu araştırmada ulaşılan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:
Müftülerin yarıdan fazlası orta yaş üzerinde ve mesleklerinde kıdemlidir. Çıkan sonuç müftülerin din hizmetlerini yürütmede ve toplumun din hizmeti taleplerini karşılamada belli bir birikime ve mesleki tecrübeye sahip olduğunu göstermektedir.
Araştırmamıza katılan müftülerin büyük çoğunluğu ilçelerde görev yapmaktadır.
Müftüler birbirine yakın oranlarda Yüksek İslâm Enstitüsü ve İlahiyat Fakültesi mezunudur. Bu oranın zamanla İlahiyat Fakülteleri lehine değişeceğini söyleyebiliriz.
Müftüler büyük oranda İngilizce bilmektedir. Ancak müftülerin yeterli düzeyde bir Batı dilini bilmedikleri anlaşılmaktadır.
Müftülerin yarıdan fazlası İslâmi temel kaynaklara ulaşabilme açısından son derece gerekli olan Arapça’yı iyi derecede bilmektedir. Böyle bir sonucun çıkmasında müftülerin göreve başlamadan önce Diyanet’e bağlı eğitim merkezlerinde yüksek okul sonrası ihtisas görmelerinin büyük etkisi bulunmaktadır.
Müftülerin üçte biri Haseki Eğitim Merkezi mezunudur. Yüksek oranda müftü Haseki’nin eksiklikleri giderilerek Yüksek Lisans sayılmasını istemektedir. Müftülerin beşte biri Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Yarıya yakını yüksek okul sonrası eğitim almamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı yapacağı çalışmalarla bütün müftülerin yüksek okul sonrası eğitim görmesini sağlamalıdır.
Haseki Eğitim Merkezlerinden mezun olan müftülerin tamamına yakını buralarda verilen eğitimi faydalı bulmaktadır. Bu konudaki varsayımımız doğrulanmaktadır. Çıkan sonuca göre müftülerin büyük çoğunluğunun görevlerini başarılı bir şekilde sürdürebilmeleri açısından böyle bir eğitimi son derece gerekli gördüklerini söyleyebiliriz.
Müftülerin tamamına yakını hizmet içi eğitim seminerlerine katılmıştır. Büyük çoğunluğu hizmet içi eğitim seminerlerini faydalı bulmaktadır. Böylece “müftülerin hizmet içi eğitim seminerlerini faydalı bulduklarına” dair varsayımımız doğrulanmaktadır.
Müftülerin beşte biri hizmet içi eğitim seminerlerini yetersiz görmektedir. Seminerleri yetersiz görenler, güncel konuların tartışılmasını, iletişim ve rehberlik bilgilerinin verilmesini istemektedirler.
Ayrıca müftüler hizmet içi eğitim seminerlerine üst düzey Diyanet görevlilerinin gelmeleri, sürekli aynı konulu seminerlere çağrılmamaları, seminerlerin hareketli geçmesi, İlahiyat ve diğer branşlardan akademisyen ve uzmanların da ders vermesi yönünde görüş belirtmişlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gelecek yıllarda düzenleyeceği seminerlerde bu yöndeki fikirleri dikkate alması, müftülerin farklı alanlarda kendilerini geliştirmeleri, akademisyenlerin bilgi ve tecrübelerinden faydalanmaları açısından yararlı olacaktır.
Müftülerin yarıdan fazlası müftü atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora şartı aranması fikrine karşı çıkmaktadır. Bu konudaki varsayımımız doğrulanmamaktadır. Görevdeki yoğunluk sebebiyle Yüksek Lisans ve Doktora yapmaya zaman ayıramama ve müftülük hizmetlerinin yürütülmesi ile akademik kariyer arasında bir ilişki görememenin müftüleri böyle bir düşünceye sevk ettiğini söyleyebiliriz.
Müftülerin tamamına yakınını en çok personel sorunları meşgul etmektedir. Buna göre “müftüleri en çok personel sorunlarının meşgul ettiği” varsayımımız doğrulanmaktadır. Daha sonra sırasıyla irşat işleri, protokol işleri, vakıf işleri, hac ve umre işleri gelmektedir.
Müftüleri ayrıca, camilerden para toplama, şikayetler, politikacılarla ilişkiler, bürokratik yazışmalar, cami ve Kur’an kursu inşaatları, derneklerle ilişkiler ve hizmet binası inşaatları çok meşgul etmektedir. Bu farklı meşguliyetler, müftülerin irşat çalışmalarına daha fazla zaman ayırmalarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Müftülerin tamamına yakınının personel ihtiyacı bulunmaktadır. En çok ihtiyaç duydukları personeli, ihtiyaç sırasına göre imam, müezzin, bayan Kur’an kursu öğreticisi, vaize, vaiz, memur, hizmetli ve murakıp şeklinde sıralayabiliriz. Müftüler özellikle ilçelere murakıp atanmasını istemektedirler. Müftüler ayrıca, müftü yardımcısı, şoför, teknik eleman, bayan din hizmetleri uzmanı, Kur’an kursu müdürü, büro personeli, şef, şube müdürü ve müftü sekreterine ihtiyaç duymaktadır.
Müftüler din görevlilerini sırasıyla kıraat, dini bilgiler, halkla ilişkiler, vaaz-hutbe verme ve genel kültür açısından yetersiz bulmaktadırlar. Bu konudaki varsayımımız doğrulanmaktadır.
Ayrıca müftüler din görevlilerinin gündemi takip etme, mesleğin adamı olma, kılık kıyafet, kendilerini yenileme, görevini sevme ve kitap okuma açısından istenilen düzeyde olmadığını ifade etmektedirler. Bu yüzden müftüler din görevliliği yapamayacakların tespit edilerek başka görevlere tayin edilmesini, din görevlilerinin beş senede bir mesleki niteliği ölçecek imtihana tabi tutulmasını ve sözleşmeli personel statüsüne geçirilerek kurumda ehliyetin ön plana çıkarılmasını istemektedirler.
Müftülerin tamamına yakını din hizmetlerinde bayan görevlinin son derece gerekli olduğu düşüncesindedir. Böylece “din hizmetlerinde bayan görevliye çok ihtiyaç vardır” varsayımımız doğrulanmaktadır.
Müftülere göre başarılı müftü olmak için öncelikle dini ilimleri iyi bilmek gerekmektedir. Bu konudaki varsayımımız doğrulanmaktadır. Müftüler daha sonra sırasıyla iyi bir idareci olmayı, halkla ve resmi dairelerle iyi ilişki kurmayı, genel kültür sahibi olmayı ve sosyal faaliyetlerde bulunmayı başarılı bir müftü olmak için gerekli görmektedir.
Müftüler ayrıca başarılı olmak için mesleği sevmenin, ilmiyle amil olmanın, kendini yenilemenin, ekonomik açıdan yeterli olmanın, gerekliliğine inanmaktadır.
Müftülerin yarıdan fazlası okumaya zaman bulup bulamadıkları sorusuna “kısmen”, yarıya yakını ise “evet” şeklinde cevap vermişlerdir. Böylece müftülerin okumaya istenilen düzeyde zaman ayıramadıkları görülmektedir.
Müftülerin tamamına yakını mesleki ve dini kitaplar okumaktadır. İkinci sırada gazete ve dergi okuyanlar gelmektedir. Genel kültür kitaplarını okuyanların, güncel yayınları takip edenlerin, sosyoloji, psikoloji ve eğitimle ilgili eserleri okuyanların oranları ise düşüktür.
Buna göre müftülerin genelde mesleki-dini kitapları okudukları ve mesleki gelişime ağırlık verdikleri anlaşılmaktadır. Oysa müftüler toplumun değişik kesimlerine hizmet sunmaktadır. Kendilerini daha üst düzeylere taşımaları, farklı alanlarla ilgili bilgi ve donanıma sahip olmaları ve toplumun değişik kesimlerine daha nitelikli hizmet sunmaları açısından mesleki ve dini kitapların dışındaki yayınları da takip etmelerinin son derece gerekli olduğunu söyleyebiliriz.
Müftülerin büyük çoğunluğu sürekli vaaz etmekte, dörtte biri ise bazen vaaz etmektedir. Buna göre müftülerin genelde vaaz ettikleri ve insanları dini konularda aydınlattıkları anlaşılmaktadır.
Müftülerin büyük çoğunluğu sosyal faaliyet olarak cenaze, taziye ve düğünlere katılmaktadır. Diğer sosyal faaliyetlerini sırasıyla işyeri, hapishane ve hastane ziyaretleri, hizmet içi eğitim kursları, konferans ve seminerler düzenleme, televizyon programlarına katılma ve değişik yarışmalar düzenleme şeklinde sıralayabiliriz. Dini makale ve kitap yazanların oranı ise en düşüktür.
Müftülerin büyük çoğunluğu kadro yetersizliğinden dolayı görevlerini sürdürmede güçlük çekmektedir. Böylece “kadro yetersizliğinden dolayı hizmetlerin yürümesinde güçlük çekildiğine” dair varsayımımız doğrulanmaktadır. Yarıdan fazlası cami ve Kur’an kurslarının masraflarından dolayı görevlerinde güçlük çekmektedir. Bu konudaki varsayımımız doğrulanmaktadır. Din görevlileri ile ilgili yapılan şikayetler müftülerin görevleri sırasında sıkıntı yaşamalarında önemli rol oynamaktadır. Müftülerin yarıya yakını ise büro personelinin istenilen düzeyde yetişmemiş olmasından yakınmaktadır.
Müftüler ayrıca bayan görevli azlığı, diğer dairelerdeki amirlerle ilişkiler, mali konular, imam lojmanları, araç gereç eksikliği, hizmet binalarının yapımı, camilerin onarımı ve yaz kurslarında görevlilere izin verme açısından görevlerini yerine getirmede zorluk yaşamaktadır.
Müftülerin büyük çoğunluğu vaaz ve ezanın merkezi sistemle sunulmasını olumlu bulmaktadır. Güzel okunduğu takdirde merkezi ezan sistemini ideal olarak görmektedirler. Böylece “vaaz ve ezanın merkezi sistemle sunulmasının müftülerce olumlu karşılandığına” dair varsayımımız doğrulanmaktadır. Merkezi ezan sisteminde ezanın güzel okunması amaçlanırken, merkezi vaaz sisteminde de vaaz ve irşat hizmetlerinde ehliyetsiz kişilerin vaaz etmesini önlemek amaçlanmıştır.
Bazı müftüler merkezi sistemle yapılan vaazların görüntülü hale getirilirse pedagojik açıdan daha faydalı olacağına inanmaktadırlar. Merkezi sistemle yapılan vaazlarda bire bir muhatap olunmadığı için vaazlar çok monoton geçmekte ve cemaat vaizi görmediği için onun jest ve mimikleriyle anlam kazanan vaazından etkilenmemektedir.
Müftülerin yarısı hizmetlerin yürümesi için halktan para toplanmasını olumlu karşılamamaktadır. Müftüler her konuda mahalli imkanları kullanın, hizmetleri mahalli imkanlarla yürütün anlayışını tasvip etmemektedirler. Halktan ve personelden para ve bağış toplamanın itibarlarını sarstığını ve etkinliklerini azalttığını düşünmektedirler. Para ve inşaat işlerinden uzak durarak, daha çok eğitim ve irşat konularına ağırlık vermeyi, araştırma ve inceleme yapmayı arzu ettikleri anlaşılmaktadır.
Müftülere göre halk dini konulara yüksek düzeyde ilgi duymaktadır. Müftülerin yarıdan fazlasına göre halk müftülüğe dini konularda ara sıra, yarıya yakınına göre ise sık sık soru sormaktadır. Buna göre halkın dini açıdan cevabını bulamadığı bir çok sorunu olduğu ve bu sorunlarıyla ilgili olarak müftülüklere müracaat ettiği anlaşılmaktadır.
Müftülerin büyük çoğunluğuna göre halk müftülüğe ibadet, aile meseleleri, güncel meseleler, rüya tabirleri, halk kültürü, ahlâkî konular, psikolojik, sosyolojik ve ruhsal sorunlarla ilgili konularda sorular sormaktadır.
Müftüler görev yerlerindeki ihtiyaç ve beklentilere göre başarılı olacakları hizmetleri gerçekleştirmeyi arzu etmektedirler.
Müftüler Diyanet’in halka ulaşma açısından medyayı çok iyi kullanamadığı kanaatindedir. Medyada herkesin ilgi ile izleyeceği ciddi programlar, aile dizileri ve çocuklara yönelik programlara yer verilmelidir. Halkımız, ülkemizin birlik beraberliğini tehdit eden zararlı akımlara karşı uyarılmalıdır.
Öneriler:
Araştırmada ulaşılan sonuçlar ışığında aşağıdaki önerilerin sunulması uygun görülmüştür:
1- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Teşkilat Yasası bulunmamaktadır. Mevcut yasa ile sürekli bir değişimin ve gelişmenin yaşandığı bu dönemde günümüz insanının beklentilerini karşılayacak fonksiyonel bir din hizmeti sunmak zorlaşmaktadır. Teşkilat Kanunu bir an önce çıkarılmalı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetki ve sorumlulukları açıkça belirtilmeli, Türkiye’nin ve dünyanın değişen ve gelişen şartları karşısında din hizmetlerine yeni bir anlayış, açılım ve dinamizm kazandırılmalıdır.
2- Müftüler, Diyanet İşleri Başkanı’nın seçimle gelmesini istemektedirler. Diyanet İşleri Başkanı; müftüler, din işleri yüksek kurulu üyeleri ve ilahiyat fakülteleri temsilcilerinden oluşturulacak bir kurul tarafından seçimle iş başına gelmelidir.
3- Diyanet İşleri Başkanlığı’na din görevlisi, müftü ve vaiz gibi elemanları kazandıran kurumlar İlahiyat Fakülteleridir. Bu manada İlahiyat Fakültelerinde kaliteli ve nitelikli bir din eğitimi verilmelidir. İlahiyat kısmında 1998 yılından itibaren kaldırılan pedagojik formasyon dersleri mesleğe yönelik derslerle takviye edilerek yeniden programa dahil edilmelidir. Öğrenci Fakülte yıllarında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev alacağı bilinci ile mesleki yeterlilik, alan bilgisi, genel kültür, hitabet, iletişim ve rehberlik açısından iyi yetişmiş olmalıdır. İlahiyat Fakültelerinde nitelikli bir mesleki eğitimin verilmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İlahiyat Fakültesi mezunlarını mesleğe adapte etmesinde işini kolaylaştıracak, zamandan ve emekten tasarruf sağlayacaktır.
4- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müftü atamalarında ihtisas kursunu tamamlamış olma şartı araması son derece yerinde bir uygulamadır. Ancak ihtisas kurslarının süresi uzundur. Çoğu defa müftü adayları ihtisas kurslarının yarısında veya tamamlanmasına az bir süre kala başka kurumlara geçmektedir. İhtisas kurslarının süresi ve müfredat programları İlahiyat Fakülteleri ile işbirliği yapılarak yeniden düzenlenmelidir. Bu kurslarda mesleğe yönelik derslerin yanı sıra iletişim, psikolojik danışma, rehberlik ve yöntem derslerine yer yerilmeli ve güncel dini konular tartışılmalıdır. Müftüler yeni hizmet alanlarına ve günün şartlarına uygun görev yapacak şekilde yetiştirilmelidir.
5- Diyanet İşleri Başkanlığı müftü atamalarında Yüksek Lisans ve Doktora yapmış olmayı tercih sebebi olarak kabul etmelidir. İlçe müftülüklerine atamalarda Yüksek Lisansı, il müftülüklerine atamalarda Doktorayı, Büyükşehirlere atamalarda ise Doçent ve Profesör olmayı tercih sebebi saymalıdır. Bunu sağlamaya yönelik olarak müftüleri Yüksek Lisans ve Doktora yapmaya teşvik etmelidir.
6- Müftüler atamalarda belli kriterler aranması ve Başkanlığın yaptığı sınava katılma şeklinde görüş bildirmişlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı bütün il ve ilçeler dahil müftü atamalarında akademik kariyerin yanı sıra, Haseki’yi tamamlama, dil bilme ve düzenlenecek olan sınava katılma gibi kriterler belirlemelidir.
7- Diyanet İşleri Başkanlığı müftülerin akademik çalışma yapmaları, ülkemize gelen yabancılarla iletişim kurabilmeleri ve yurt dışına gönderildiklerinde bulundukları ortama daha kolay uyum sağlayabilmeleri açısından son derece gerekli olan batı dil bilgilerini geliştirmeleri için çalışmalar yapmalıdır. Bu amaçla bütün müftüleri bir plan ve program dahilinde dil kurslarına almalıdır.
8- Müftüler yüksek oranda mesleki kitapları okumaktadırlar. Genel kültür, sosyoloji, psikoloji ve eğitimle ilgili kitapları okuyan, dini makale ve kitap yazan müftülerin oranı oldukça düşüktür. Müftüler mesleki kitapların yanı sıra farklı alanlarla ilgili yayınları takip etmeli ve kendilerini çok yönlü geliştirmelidirler.
9- Diyanet İşleri Başkanlığı, din hizmetlerinin yürütülmesinde önemli bir koordine görevi üstlenen müftülerin seminer ve kurslar yoluyla geliştirilmesine özen göstermelidir. Seminerler yoluyla müftülere iyi bir idarecilik eğitimi vermeli, onların çağın gerektirdiği bilgi ve donanıma, sosyal kişiliğe ve iletişim tekniğine sahip olmasını sağlamalıdır. Seminerlerde üst düzey Diyanet görevlileri ders vermeli, yeri geldikçe İlahiyat Fakültelerinden ve başka kurumlardan akademisyen ve uzmanların ders vermesi sağlanmalıdır.
10- Cami, Kur’an kursu ve müftülük hizmet binası inşatlarıyla uğraşma ve bu inşaatlar için camilerden para toplama müftüleri çok meşgul etmektedir. Müftüler inşaat çalışmalarından irşat faaliyetlerine istenilen düzeyde zaman ayıramamaktadırlar. Diyanet İşleri Başkanlığı bu gerçeği göz önünde bulundurarak din hizmetlerinin yürütülmesine yönelik olarak camilerden para toplanmasını bir düzene bağlamalı, cami, Kur’an kursu ve müftülük hizmet binalarının genel bütçeden kaynak ayrılarak yapılmasını sağlamalıdır. Müftüler personelini eğitmeye, irşat çalışmalarına, sosyal faaliyetlere ve halkla ilişkilere daha fazla zaman ayırmalıdırlar.
11- Müftüler cami ve Kur’an kursu inşaatlarının yanı sıra idari açıdan da yoğunluk yaşamaktadır. Personel sorunları müftüleri fazlaca meşgul etmektedir. Müftülerin yoğun hizmet yükünün hafiflemesi ve irşat çalışmalarına daha fazla zaman ayırmaları açısından, müftü yardımcılarının sayısı artırılmalıdır. Yine verimli hizmet açısından hizmetin çeşitliliğine göre şube müdürlükleri tahsis edilmelidir. Ayrıca bütün ilçelere murakıp kadroları verilerek personelin denetlenmesi daha etkin hale getirilmelidir.
12- Müftüler din hizmetlerinde koordinatör görevi üstlenmektedirler. Nitelikli din hizmeti vermek ve irşat faaliyeti gerçekleştirmek için yetişmiş ve yeterli sayıda personele ihtiyaçları bulunmaktadır. Kadro yetersizliği, müftülerin din hizmetlerini yürütmelerinde güçlük çekmelerine sebep olmaktadır. Bu manada müftülerin ihtiyaç duyduğu vaiz, imam-hatip, müezzin, Kur’an kursu öğreticisi ve din hizmetleri uzmanı gibi kadrolar bir an önce doldurulmalıdır. Bunun yanı sıra müftülüklere yeterli sayıda hizmetli, teknik personel ve büro personeli kadrosu verilmelidir.
13- Müftüler din hizmetlerini yürütmede toplumla her zaman yüz yüze olan ve onların karşılaştıkları sorunlarda ilk başvurdukları kaynak durumunda bulunan din görevlilerini genel kültür, hakla ilişkiler ve mesleki açıdan yeterli bulmamaktadır. Bu sonuç din görevlilerinin mezun oldukları okullarda yeterli eğitimi almadıklarını, hizmet içi eğitimlerde yeterince eğitilmediklerini ve kendilerini yetiştirmek ve üst seviyelere taşımak için gayret göstermediklerini ortaya koymaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı artık yeni din görevlisi alımlarında hafız olma, dini yüksek tahsil yapma gibi şartlar getirmelidir. Mevcut din görevlilerini ise İlahiyat Fakülteleri ile işbirliği yaparak, yeri geldikçe İlahiyat dışından uzman ve akademisyenlerden yararlanarak Hizmet İçi Eğitim Kurslarında mesleki bilgi, güncel dini konular, genel kültür, iletişim tekniği, etkili bir hitabet, halkla ilişkiler vb. hususlar açısından eğitime tabi tutmalıdır.
14- Diyanet İşleri Başkanlığı, sesi imam-hatiplik ve müezzinlik yapmaya uygun olmayan din görevlilerini tespit ederek başka görevlere kaydırmalıdır. Bundan sonraki din görevlisi ve müezzin alımlarında ses yeteneğine çok dikkat göstermelidir.
15- Diyanet İşleri Başkanlığı din görevlilerini, mesleki bilgi ve genel kültür düzeylerini yükseltmek amacıyla belli aralıklarla sınava tabi tutmalıdır. Bu sınavı başaranlara belli bir kademe vererek din görevlileri arasında uzman imam ve baş imam şeklinde uzmanlaşma uygulamasını başlatmalıdır. Aynı uygulamayı vaizler ve Kur’an kursu öğreticilerine yönelik olarak da gerçekleştirmelidir.
16- Müftüler merkezi ezanı olumlu karşılamaktadır. Merkezi vaazı olumlu karşılamakla beraber bazı tereddütleri bulunmaktadır. Yüz yüze muhatap olunmadığı için vaazların çoğu defa monoton geçtiğini ifade etmektedirler. Buna göre vaazlar görüntülü hale getirilmeli, cemaatin ve bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmalı ve daha doyurucu olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı yüz yüze bir iletişim imkânı olmadığı için yeterli düzeyde verim alınamayan merkezi vaaz sistemini yeniden gözden geçirmelidir.
17- Diyanet İşleri Başkanlığı toplumu dini konularda bilgilendirmek açısından yeni bir yayın politikası izlemelidir. Başkanlık topluma daha nitelikli bir yayın sunmalıdır. Bu amaçla aile dizilerine, çocuk programlarına yer vermeli, halkımızı satanizm, misyonerlik vb. olumsuz cereyanlar hakkında bilgilendirmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na, etkin bir dini yayın hizmeti verebilmesi amacıyla müstakil bir radyo ve televizyon kanalı tahsis edilmelidir.
18- Diyanet İşleri Başkanlığı müftülükleri, bilgisayar ve diğer araç gereçlerin karşılanması açısından desteklemelidir. İlçeler de dahil bütün müftülüklere internet ağı çekilmesini zorunlu tutmalıdır. Böylece müftülüklerle iletişim kolaylaşacak, telefonla veya müftülüğe bizzat gelip dini konularda soru sormaktan çekinen kişiler sorularını bu şekilde daha rahat sorabileceklerdir.
1 Kemalettin Taş, Türk Halkının Gözüyle Diyanet, İz Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 19.
2 İştar B. Tarhanlı, Müslüman Toplum Laik Devlet-Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul, 1993, s. 61.
3 Bkz., Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 1982, Madde: 136, Kurtiş Matbaası, İstanbul, 1990, s. 104.
4 Diyanet İşleri Başkanlığı Mevzuatı, DİB Yay., Ankara, 1989, K-1/1.
5 Nurullah Altaş, “Diyanet İşleri Başkanlığında Görev Yapan Müftülerin Yeterlikleri”, (Yayınlanmamış tebliğ), Din Görevlilerinin Yeterlilikleri Konulu Tartışmalı İlmi Toplantı, 11-12 Mart, Kayseri, 2004, s. 14.
6 M. Sait Yazıcıoğlu, “Diyanet’in Bugünü ve Geleceği”, Soruşturma, İslâmiyat, C. 4, Sayı: 1, Ankara, 2001, s. 118-120.
7 http://www.Diyanet.gov.tr/turkish/mevzuaticerik.asp?id=2297.
8 Din hizmetlerinde görev alanların sahip olması gereken yeterlilikler için bkz., N. Yaşar Aşıkoğlu, “Vaizlerde Aranacak Temel Yeterlilikler Üzerine”, (Yayınlanmamış tebliğ), Din Görevlilerinin Yeterlilikleri Konulu Tartışmalı İlmi Toplantı, 11-12 Mart, Kayseri, 2004, s. 4-5.
9 Aşıkoğlu, a.g.t., s. 2-3.
10 Aşıkoğlu, a.g.t., s. 4.