Makale

Hadis ilmine vakfedilmiş bir ömür- Prof. dr. Talat Koçyiğit

PORTRE

Hadis ilmine vakfedilmiş bir ömür Prof. Dr. Talat Koçyiğit

Prof. Dr. Bünyamin Erul

Merhum Talat Koçyiğit, 3 Ağustos 1927’de Uşak’ta doğdu. Dedesi Kadıköylü Hafız Süleyman Efendi’den dolayı Uşak merkezde ‘Kadıköylüler’ olarak tanınan bir ailede yetişti. Dedesi, hafızlık, hocalık yapmış, İslami konularda oldukça bilgili, siyasi meselelerde görüş sahibi, hatırı sayılır bir kimse idi. İlkokula gittiği sıralarda dedesinden ve babasından temel dinî bilgiler ve Kur’an-ı Kerim öğrendi.

İlkokul, ortaokul ve liseyi Uşak’ta tamamladı. 1949’da Liseden mezun olunca kendi isteğiyle kayıt yaptırdığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne öğrenci olarak kabul edildi. Ancak bir gazetede Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin açıldığı ve öğrenci kaydına başlandığı haberini görünce düşüncesi değişti ve Tıp Fakültesi’nden evrakını geri alıp İlahiyat Fakültesi’ne kaydını yaptırdı. İlahiyat’a kayıt yaptırırken, bitirdikten sonra ne olacağı konusunda hiçbir bilgisi yoktu. Din hakkındaki bilgisi ve bu sahaya olan merakı onu buraya meylettirdi. Böylece Cumhuriyet dönemi yüksek din eğitiminin ilk öğrencileri ve mezunları arasında yer aldı.
Fakülte’nin ilk yıllarında eğitim kadrosu yetersiz olduğu için derslerin bir kısmını kendi fakültesinde, diğer bir kısmını Dil-Tarih’de görüyordu. Fakülte yıllarında hocalarından en çok Tayyip Okiç’ten etkilendi. Boşnak asıllı samimi bir Müslüman ve iyi bir hoca olan merhum Okiç’ten tefsir ve hadis konularında çok yararlandı. Daha talebelik yıllarında Tayyip Bey onu Fakülte’ye asistan almayı düşündüğünü söylemiş, bu sebeple, birinci sınıftan itibaren yabancı dil konusunda hazırlanmış ve mezun olduktan sonra da asistan oldu.

Türkiye’de hadis kürsüsünü her ne kadar Tayyip Hoca kurmuşsa da, çalışmalarına baktığımız zaman, hadis alanının temel konularını ilk ele alan Talat hocamız oldu. Çünkü İlahiyat Fakültesi’ne 1953 yılında ilk hadis asistanı olarak alınmıştı. Hatta o dönemlerde akademik anlamda hadisle meşgul olan fazla kimse olmadığı için akademik çalışmaların çoğu merhum Talat hocamızın nezaretinde yapılmıştı.

Merhum hocamızın doktora tezi, “Hadislerin Toplanması ve Yazı İle Tespiti”ne dairdi. Belki de hadis sahasında Türkiye’deki ilk akademik çalışma sayılabilecek olan bu konuyu seçerken hem Tayyip Bey’in hem de o zamanlar Ankara İlahiyat Fakültesi’nde bulunan Fuat Sezgin Bey’in büyük katkısı oldu.

1957’de tamamladığı doktora tezinin ardından hocamızın kaleme aldığı Hadis Tarihi, Hadis Usulü, Hadis Istılahları, Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar gibi her biri âdeta klasikleşmiş eserler, Türkiye’deki hadis öğretimi ya da akademik hadisçiliğin en temel kaynakları olmuştu. Dahası alfabetik olarak hazırlanmış olan Hadis Istılahları adlı kıymetli eseri, o zamanlar itibarıyla İslam âleminde de bir ilkti. Ayrıca hocamızın birçok ilim adamının da yetişmesinde payı fazladır. Bugün İlahiyat fakültelerinde görev yapmakta olan birçok hadis öğretim üyesi, doktoralarını hocamızın danışmanlığında yapmışlardır. Merhum Selman Başaran ile Mücteba Uğur, şu an emekli olan Cemal Sofuoğlu, halen görevde bulunan Nevzat Aşık, Selahattin Polat, Ramazan Ayvallı, M. Hayri Kırbaşoğlu, İ. Hakkı Ünal, M. Emin Özafşar, Bünyamin Erul gibi hocalar bunlar arasındadır.

Arap dünyasından ilk olarak 1957-1958 yıllarında Bağdat’a gitti ve orada altı-yedi ay kaldı. 1963’te kendi imkânlarıyla iki sene izinli olarak Tunus’a gitti ve orada 20 ay geçirdi. 1967’de doçent oldu. Daha sonra profesörlükte lisan imtihanına Fransızcadan girmek istedi ve Fransızcasını geliştirmek üzere 1972 yılında bir yıllığına Fransa’ya gitti. 1975’de profesörlük kadrosuna atandı. 1980’li yıllarda 1-2 haftalığına Rusya (Azerbeycan, Özbekistan vb.), Mısır ve İngiltere’ye gitti. 1984’te hac, 1987’de ise umre yaptı.

Hocamız 1994 yılında yaş haddinden emekli oldu. Emekliliği döneminde İsmail Cerrahoğlu Hoca ile birlikte başladıkları ancak sonradan kendisinin tek başına devam ettiği Tefsiri yazmakla meşgul oldu. Nihayet hocamız bu tefsiri üç ay önce on cilt halinde tamamladı. Bu değerli eserin basım işini TDV üstlendi.

Sakin, sessiz bir yapısı olmasına rağmen dinî-ilmî konularda hassastı. Bu yüzden Süleyman Ateş hoca ile bazı polemikler içerisine girdi. Ateş, İslami Araştırmalar dergisi’nde “Cennet Müslümanların Tekelinde Değil” başlıklı bir makale yazarak cennete Yahudi ve Hristiyanların da gireceğini iddia etmiş, Talat Hoca da, “Cennet Müminlerin Tekelindedir” diye cevap yazmıştı. Ateş’in cevabı üzerine bu defa “Hafızın Unuttuğu Ayetler” başlığını taşıyan ikinci yazısını yayımlamıştı. Hatta bu tartışma karşılıklı birer makaleyle devam etmişti. Daha önce de Tercüman’da Kültür Bakanı Talat Halman’la ilgili bir yazı yazmış ve onun hakkında “İslami kültürden haberi olmayan kültür bakanı” demişti.

12 Eylül sonrası en zor yıllarda (1982-1985) dekanlık yaptı. Aslında idarecilik onun yapısına hiç uygun değildi. Muhtemelen bir emr-i vaki sonucu bu göreve getirildi. O yıllarda ortaya çıkan başörtüsü yasağı ve öğrencilerin eylemleri hocayı çok rahatsız etti. Bunun sonucu olarak birkaç ay sonra 1982’de ilk enfaktüsü geçirdi ve hastanede üç hafta kaldı. O günlerde fakülteyi ziyarete gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren Paşa’nın İlahiyat Fakültesi hocalarının karşısında içki konusunda sarf ettiği sözlere Koçyiğit hocamızın açıkça itiraz etmesi de oldukça manidardır.

Görevine ve derslerine çok bağlı olan hocamızın akademik hayatı, Bahçelievler’deki evi ile İlahiyat Fakültesi arasında, evindeki kitapları arasında, Fakülte’de öğrencileri arasında geçti. Evi ile Fakülte arasını yürüyerek gider gelirdi. Oldukça sade sayılabilecek bir hayatı vardı. Mütevazı bir kişiliğe sahipti. Yıllarca öğle yemeği yerine bir simit ile çay içmek âdeta onun sünneti haline gelmişti. Hoşlanmadığı için sempozyumlara ve benzeri ilmî toplantılara da pek katılmadı. Yazılarında kullandığı dil ve üslup Türkçe açısından oldukça başarılıydı.

Yakınlarının tanıştırdığı Kırklareli-Vize 1933 doğumlu Ayhan hanımla 1954’te mutlu bir yuva kurdu. Çocukları Selçuk (1956), emekli ziraat mühendisi; Ayşegül (1963) ise öğretmen idi. Ailesine çok bağlı olan hocamız torunlarını çok sever, onlardan söz etmekten hoşlanırdı. Okullar tatil olunca Ayvalık veya Bodrum’daki yazlığa gider, tatili ailesiyle orada geçirirdi. Orada düzenli olarak sabah yürüyüşleri yapar ve dinçleşmiş olarak dönerdi. 2003 yılında anjiyo olmuş ve by-pass yapılması istenmişse de hocamız buna razı olmamıştı. Ancak son 2-3 yıldır takatten düşmüş ve güçsüz kalmıştı.

Cuma namazlarını emekli olduktan sonra da Fakültede kılmaya devam etti. Namaza gelir, dekanlığa uğrar, hocalarla, dostlarıyla biraz muhabbet eder ve tekrar evine dönerdi.
Eserleri
Hocamızın yayımladığı birçok makale, Ansiklo-pedi maddesinin yanı sıra telif, tahkik ve tercüme ettiği ve çeşitli zamanlarda yayımlanan birçok eseri bulunmaktadır:
1- Hadis Usulü,
2- Hadis Tarihi,
3- Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar,
4- Hadis Istılahları,
5- Kur’an ve Hadiste Ru’yet Meselesi,
6- Hz. Peygamber’in Hutbeleri,
7- Kur’an Meali,
8- Kur’an Tefsiri (10 cilt olup, basıma hazırdır)
9- Hemmâm İbn Munebbih’in Sahifesi, (M. Hamidullah’tan çeviri),
10- Hadis Istılahları Hakkında Nuhbetu’l-Fiker Şerhi, (İbn Hacer’den çeviri),
11- İslam Teşrii Tarihi, (Abdulvahhab Hallaf’tan çeviri),
12- Ashab-ı Kehf, (Tevfîk el-Hakîm’den çeviri)
13- Ahmed b. Hanbel, Kitabu’l-Ilel Ve Ma’rifetu’r-Ricâl, (İ. Cerrahoğlu ile birlikte Tahkik)
14- Hadis-i Şerif Külliyatı, (Tercüman Gazetesi)
15- Sahabiler Ansiklopedisi, (Heyet ile birlikte, Tercüman Gazetesi)
16- Hadislerin Işığında İman, İbadet, Ahlak.
17- Din Bilgisi, Orta 1, (İ. Cerrahoğlu, M. Uğur ile birlikte)
18- Din Bilgisi, Orta 3, (İ. Cerrahoğlu, M. Uğur ile birlikte)
19- Makaleler, (ilmi dergilerde yayımlanmış makaleleri)
20- Askere Din Kitabı, A. H. Akseki’den sadeleştirme.

Vefatına kadar tüm hayatını hadis ilmine vakfetmiş, son on beş yılını ise tefsir yazmakla geçirmiş olan ülkemizin yetiştirdiği ilk hadis hocamıza, hocaların hocasına Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ömrünü hadislerini anlatmakla-öğretmekle geçirdiği Rahmet Peygamberine komşu olmasını diliyor, değerli ailesine, meslektaşlarına, geride bıraktığı en büyük miras olan bütün talebelerine ve okuyucularına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
Talat Koçyiğit kronolojisi:
3 Ağustos 1927’de Uşak’ta doğdu.
1949’da Liseden mezun oldu.
1949’da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne kayıt yaptırdı.
1953’te fakülteden mezun oldu.
1953’te asistan oldu.
1954’te Ayhan hanımla evlendi.
1957’de doktorasını tamamladı.
1957-1958 yıllarında 6-7 ay Bağdat’ta kaldı.
1967’de doçent oldu.
1975’de profesör oldu.
1963’te 2 yıl Tunus’ta kaldı.
1972’de bir yıllığına Fransa’ya gitti.
1975’te profesör kadrosuna atandı.
1982-1985 yılları arasında dekanlık yaptı.
1984’te hacca, 1987’de umreye gitti.
1994’te yaş haddinden emekli oldu.
18. 04. 2011 tarihinde vefat etti.

Muhterem Hocamız Prof. Dr. Talat Koçyiğit, geçirdiği kalp krizi sonucu 18. 4. 2011 Pazartesi günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 20. 4. 2011 Çarşamba günü saat 11.30’da A.Ü. İlahiyat Fakültesine getirilmiş, ardından Hacı Bayram Veli Camii’inde kılınan öğle namazını müteakiben Cebeci Asri Mezarlığına defnedilmiştir. Muhterem Hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine ve ilim dünyasına baş sağlığı diliyoruz.