Makale

MEVSİMLERİN DİLİ

Nadiye Sevinç
Esenevler Kur’an Kursu Öğreticisi
Yıldırım/Bursa

MEVSİMLERİN DİLİ

Mevsimlerin kendilerine has, bizlere anlatmak istedikleri ya da bizim farkına varmamız gereken dilleri vardır. Her mevsim farklı duygular yaşar, farklı hallerin içine gireriz. Mevsimlerin en güzeli derseniz, kâinatın yeniden canlılığının yaşandığı bahardır derim. Bir başkadır baharın tadı. Orta yol tutturmuştur kendine. Kışın soğuğundan, yazın hararetinden farklı ayrı bir güzellik katar kendisine.
Yaz, olgunluğun, meyveye duruşun sembolüdür. Ya Sonbahar, yaprak yaprak döker gözyaşlarını, sararır, solar. Hüzünlerimizi yansıtır bizlere.
Mevsimler bir bakıma bizi anlatırlar. Kışın her şeyin uykuda olduğu gibi, bizler de bir uzlet yaşıyormuşuz. Kış; karıyla, çamuruyla, ayazıyla, buzuyla esir almıştır her şeyi. Karın altında kırların örtüsü kardelenler saklıdır. Kardelenler, kışa inat hep açma sevdasındadırlar, bahara özlemlerinden dolayı. Badem ağaçları, erik ağaçları, üzerlerine yağan beyaz kar tanelerini, beyaz çiçekleriyle değiştirmek için can atarlar. Bahara hazırlık vardır. Kışın en kavurucu soğuğunda, en körpe dallarının uçlarına kadar.
Her taraf kar... Kar altında kalan yerlerde dışarı çıkmak zor, ilk olmak daha da zor. İlklerin ardından hep, izleri takib edenler gelir. Bu yol zor, takip zor, yürümek zor, çalışmak zor... Güzellikler zorlukların ardından gelmiştir hep. Karanlığın ardından, aydınlığın gelmesi gibi...
Karda eller üşür, donar, diller bile konuşamaz olur. Sobalar yanar, ocaklar tütmeye çalışır uzun kış gecelerinde. Çaydanlıkta su kaynar, düşünceler demlenir. Tefekkür imkanı, en iyi kış mevsiminde oluşur. Hayaller bile farklıdır kışın. İçimizi ısıtan birer meşale olurlar.
Yalnızlığı, kışın bitişini beklemeden açan çiçekler kadar kimse bilemez. Üzerlerine karakışın korkusu sinmiştir. Açtıklarına mı yansınlar, solacak çiçeklerine mi? Sabırsız davranan çiçekler, kışın soğuğundan, ayazından nasibini alır ve sabırsızlıklarını kar ve ayaz bir güzel terbiye eder. Buna rağmen ısrarlıdır çiçekler. Gene de sabırsızdır. Aşk bahara duyulan özlemdir. Bir uyanıştır, bir diriliş muştusudur.
Her doğan gün, her açan çiçek bahara teslim olmaya başlar. Güneşin sıcaklığını yüreğimizde duyarız. Açan kardelenler bizleri adım adım ta zirvelere doğru sürükler. Su şırıltıları bir başka keyif verir insana. Kış nazlı bir gelin gibi, terk-i diyar eder, yad ellere doğru. Dağın zirvesinde biraz kar ve soğuk kalsa da, ovada bahar hükmünü sürdürmekte, gafletten uyanan dağların karsuları, yaz boyunca, ovaları sulamaya devam etmekte.
Kuşların her biri başka bir besteylekarşılar baharı. Bülbül en iyi nağmelerini gül için söyler. Güvercinler, cami pervazlarında, ezanlara bir başka eşlik eder. Turnalar, gökyüzünde halay çeker bulutlarla. Sanki kainat tek dil olmuş, susulan kışın ardından; bir nağmeler topağıdır, yüreklerden kopanlar.
Taleal bedrularla karşılanır baharlar.
Bir başka özlem vardır, sinelere sinen, özlemle beklenen, selamlara durulan. Sabah rüzgarlarıyla selamlar yollanan Sevgililer Sevgilisine, her baharda. Nisan onun doğumu, âlemin yeniden canlanışına sebep olduğundan. Gelip yüreklere misafir olmasını beklemektedir bahar. Gönlü ona açmak ve onun yolunun yolcusu olmak.
Baharlar uyanıştır, silkiniştir, yeniden diriliştir. Yere atılan tohumlar çiçeği, çiçekler de meyveyi çıkartır bağrından. Aynı topraktan ayrı kokular, ayrı tatlar, ayrı güzellikler. Tabiat kendini yeniler ve değişmez kanunlarından bahseder bizlere, bir şey anlatmak istercesine.
Gaflette olanlara bir fırsattır bahar. Uyuyanlara bir uyanıştır bahar. Bahar içimizde, bahar düşüncelerimizde, bahar yaptıklarımızda.
Ve bahar, mücadele kokan her yerde, çiçek açmakta..