Makale

TAKDİM

TAKDİM

Kudüs tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Kudüs’ü bağrında taşıyan Filistin toprakları Hz. İbrahim’den Hz. Musa’ya, Hz. İshak’tan Hz. İsa’ya pek çok peygambere ev sahipliği yapmış, bu hâliyle de imanın, azmin, ibadetin ve tevhidin odağı olmuştur.

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’yı bağrında taşıyan ve Resulüllah’ın (s.a.s.) İsra ve Miraç mucizesine şahitlik eden Kudüs, Müslümanlar için dinî ve sembolik değeri yüksek kutsal bir mekândır. Her şeyden önce söylemeliyiz ki bir mekân veya zaman, en yüce payeyi ancak vahyin dilinden alabilir. Kudüs ve Beytü’l-Makdis Yüce Allah’ın ihsanıyla değer bulmuş mübarek mekânlardandır. Cenab-ı Hak, Mescid-i Aksa ve çevresini mübarek kılmış (Yunus, 10/93.), o bölgeden mukaddes toprak (İsra, 17/1.) ve iyi güzel bir yer (Yunus, 10/93.) olarak bahsetmiştir.

Hz. Ömer’in fethinden itibaren Müslümanların himaye ve yönetimine kavuşan Kudüs, Müslümanların elindeyken layık olduğu hürmetle korunmuş, farklılıkların bir arada yaşandığı barış ve güven adacığı hâline gelmiştir. Hz. Peygamber’in Medine Vesikası, Hz. Ömer’in emannamesine kaynaklık etmiş, Selahaddin Eyyübi ve Yavuz Sultan Selim de kendi dönemlerinde bu emannameyi güncellemişlerdir.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın elinden çıkan Kudüs, devam eden yıllarda acının, dinmek bilmeyen bir yaranın, İslam âleminin mazlumiyetinin ve mağduriyetinin bir remzi olmuştur. Filistin toprakları üzerinde işgalci saiklarla gerçekleştirilen demografik, coğrafi, dinî saldırılar kabul edilemez. Mescid-i Aksa inşa edildiği ilk günden itibaren bugüne kadar bir İslam mabedidir ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. Zira o, Resul-i Ekrem’in (s.a.s.) İslam ümmetine emaneti ve mirasıdır.

Toprakları işgal edilmiş, halkı abluka altına alınmış ve sindirilmiş, ibadetlerini rahatlıkla yerine getirmeleri engellenmiş Filistin halkı, bütün dünyanın gözleri önünde her türlü haksızlığa uğramaya devam ediyor.

Diyanet Dergisi olarak bu ayki dosya konumuz Vahyin Mübarek Kıldığı Şehir Kudüs. Dosyamıza Prof. Dr. Nuh Arslantaş, “Çağlarüstü Kutsal Şehir: Kudüs”; Dr. Sema Çelem, “Vatan Toprağı ya da Kudüs’te Osmanlı İzleri”; Doç. Dr. Eldar Hasanoğlu, “Dünden Bugüne Kudüs Davamız”; Doç. Dr. Raşit Gündoğdu, “Modern Silahlara Karşı Sapanla Atılan Taşlar” başlıklı yazılarıyla katkıda bulundu. Bu ayki söyleşi konuğumuz Prof. Dr. Zekeriya Kurşun.

İyi okumalar.

Doç. Dr. Fatih KURT