Makale

KISA BİR MOLA

KISA BİR MOLA

Büşra T. KAZAN
Genetik Uzmanı

Yaklaşık iki senedir hayatımıza yeni bir kavram girdi: “Online”. Belki de birçoğumuz için daha önce bir anlam ifade etmeyen bu kelime, hayatımızın merkezine oturdu, hemen her alanını âdeta istila etti. Online dersler, online işler, online seminerler, online toplantılar, online ramazan sohbetleri ve hatta online mukabeleler...

Haydi itiraf edelim, bu derece “online” olabileceğini biz de tahmin etmiyorduk. Hatta en başta epey de zorlandık ama insanoğlu bu, adaptasyon yeteneği çok güçlü bir canlı. Biraz zaman geçti bir baktık, buna da alışmışız.

İyi hoş, işler rayına girdi derken zamanla bu online meseleler de biraz çığırından çıktı. Öyle ki düne kadar ekrandan uzak tutmaya çalıştığımız çocuklarımız, günde ortalama 7-8 saat ekran karşısında ders dinlemek zorunda kaldı. Bu salgın öyle bir süreçti ki alışkanlıklarımızı değiştirdik, eleştirdiklerimizi yaşadık.

Öğrenciler haricinde evden çalışmak zorunda kalanlar için de süreç pek kolay geçmedi. Normal şartlar altında mesai bitince kapanan bilgisayarlar, “Çalışanlar nasılsa evde.” diye düşünen işverenler sebebiyle bir türlü kapanamadı. Toplantıların biri biterken diğeri başladı.

Tüm bunlar dışarıdan gördüklerimizdi. Peki ya içimizde durum neydi? Biz bu işlerin peşinde koşarken en çok yorulan beynimiz mesela, bu süreci nasıl karşılamıştı? Bize bir diyeceği var mıydı? Olmaz mı hiç, var elbet. Beynimiz, “Molaya ihtiyacım var!” diye yakarıyordu âdeta. Bu yakarışa kulak vermenin zamanı hem biz hem çocuklarımız için geldi de geçiyor. Arka arkaya yapılan ders ve toplantıların stres seviyemizi arttırdığını da hissediyorduk ama ispat edemiyorduk. Buyurun efendim, ispatı geldi.

Kısa bir süre önce yapılan yeni bir çalışma, online ders ve toplantılar esnasında ara vermenin beynimiz için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Çalışmanın amacı, gün içerisinde online olarak katılmamız gereken ders ve toplantılar arasındaki molaların, beyin stres seviyesindeki etkilerini gözlemlemekti. Çalışma gönüllü kişilerle gerçekleştirildi. Deneklere elektroensefalografi (EEG) ekipmanı -beyinlerindeki elektriksel aktiviteyi görüntüleyecek bir başlık (Şekil 1)- takıldı ve toplantılar esnasında ve sonrasında beyin dalgaları ölçüldü.

Gönüllü kişilerle gerçekleştirilen çalışmada, deneklerin katılması gereken dört toplantı vardı; bu toplantılar için iki farklı planlama yapıldı. Birinci gün, farklı konularla ilgili olan dört farklı toplantıya “art arda” katıldılar ve hiç ara vermediler. İkinci gün ise aynı uzunluktaki toplantılara, aralarında 10’ar dakika mola vererek girdiler. Tüm bu süreç, EEG cihazı ile kayıt altına alındı. Sonuç çarpıcıydı.

Şekil 2’de görüleceği üzere, toplantılar aralıksız gerçekleştiğinde, bireylerde stres seviyesi hızla artarken -kırmızı bölgeler artan stresi temsil ediyor- toplantılar arasında verilecek kısa bir mola, beynin kendini dinlendirebilmesine olanak sağladı ve kişiler yeni toplantıya/derse daha konsantre bir şekilde girebildi.

Evet, bu çalışma aralıksız çalışmanın dezavantajını gözler önüne serdi fakat basit bir çözümü de beraberinde geldi: Kısa molalar vermek. Beynimizde bu kadar fazla strese sebep olan bu olayın çözümü bu kadar basitti, kısa bir mola vererek tüm bu stresi defetmek mümkündü. Ve olay sadece stresten arınmak değil, aksine odaklanma becerimizi güçlendirmek ve katıldığımız toplantı ve derslerdeki verimimizi arttırmaktı.

Online süreçlerin beynimize zarar vermesini ve bizi strese sokmasını önlemek için yapabileceklerimizi ise şöyle özetleyebiliriz:

- Sürekli bilgisayar karşısında çalışıyorsak veya çocuğumuz online eğitim sebebiyle ekran karşısında her zamankinden daha uzun vakit geçiriyorsa zorunluluklar dışında gün içerisinde ekrandan uzak durmalı, gözlerimizi ve zihnimizi ekrandan uzak bir şekilde dinlendirilmeliyiz.

- Toplantı/ders aralarında zihnimizi dinlendirecek bir aktivite bulmamız oldukça faydalı olacaktır. Bu evin içinde bir tur atmak olabilir, sevdiğimiz bir müziği açıp kendimizi rahatlatmak olabilir. Keyif aldığımız bu aktivite ile zihnimizi dinlendirmeli ve bulunduğumuz atmosferin dışına çıkabilmeliyiz.

Bu çalışmadan elde edilen verileri unutmayalım ve aralıksız yapılan online toplantıların veya derslerin stres seviyemizi yükselttiğini hatırlayalım. Konsantrasyonumuzu kaybetmeden önce de kısacık bir mola vererek beynimizi dinlendirmeyi ihmal etmeyelim!